Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 14 May 2008

ZARFLAR

Dalgalar vurur sahile
Biri gider biri gelir nafile.
Her dalgayı bir yenisi izler
Giden eski dalgadır
Gelense yeni
Bilmezler.

Kesintisiz dalgadır
Seyrine daldığımız
Dalıpta dalgalandığımız.
Bir dalga yeni
Bir dalga daha
Ulaşamaz hiçbiri sabaha.
Oysa dalgaların altındaki deniz
Hiç değişmeden
Hareketsiz
Durur ebedi
Hem ezelsiz.

Dalgalar gelir
Dalgalar gider
İşte gördüğün denizdir
Bakma sen
Adına dalga deriz de
Unutarak
Dalgaya düşeriz.
Dalganın zarfında deniz
Hareketsiz sonsuzluğun
Çırpınışıdır şüphesiz.

Nakkaş tunç levhaya
Nakışlar işler.
Demetler muhayyilesini doludizgin
Murcun kerametiyle menevişler.
Bir nakış
Bir nakış daha
Kemiği büründürürcesine ete
Döker gerçeğini surete.
Gerçeği nedir nakkaşın
Neyi işler levhaya
Ustası gözün kaşın?
Eser ikmal olunca görürüz
Ruhundan üflediğini murca.
Aksedince timsal tunca
Levhanın mükemmeliyetinde
Yaşam buluruz.

Resmeylediği
Özünden kopagelendir nakkaşın
Her sanatkarın levhaya vuran
Hayranlık uyandırarak
Karşımızda duran
Bizzat kendisidir akışın
Aksini kazımıştır levhaya
Derenin yatağını oyması gibi
Su kavlince bükülürüz
Kaderin mecraında
Ummana akar
Orada duruluruz.

Tunca akseden nefsin
Adına ben demişiz
Ayan olan dalgasıdır
Altında sırlarıyla deniz...
Oysa denizin dalgası
Sebeple tezattadır
Berrak bariz.

Hani ölü deniz
Canlı dalgaların müsebbibiydi..
Oysa cansız levhaya akseden
Sanatkarın canlılığıdır.
Ya da gerçeğin bir zarftan
Diğerine boşalması gibi.
Fiilin icracısı nakkaş da
Durağan suret olmuştur.
Devri daimin tecellisi dediğimiz
Bir başka aleme yol almış
Mukadder resmine göçmüştür
Artık zahiridir bilesiniz.

Ben ölürüm
Beni gömerler.
Yıllar sonra
Sen ölürsün
Seni de getirir yanıma gömerler.
Alırlar
Özümden edilmiş
Beni benden
Serperler sana
Toprak yerine
Çünki münezzehtir nedenden.
Karışır özümüz
Her zerresince
Ayrılık zamanımızdır
Benim benden
Senin senden.

Uzun yıllar sonrasında
İz yoktur geriye
Ne benden
Ne de senden
Bir tutam ot
Boy vermiştir
Üzerimizde
İki ayrı bedenden.
Yaşam bu
Biteviye demlenir de
Yeşerir ölümlerden.

Ve bir gün
Bir hükümdar ölür
Ölümü
Her yanda duyulur
Tebaası uygun mezar yerini
Aramaya koyulur
Aranan bulunmazmı?
Elbetteki bulunur
Özün zarfından aktığı yatak
Sultan ölüsüne
Mezar yeri ilan olunur.

Gömerler hükümdarı
Tam da yanı başımıza
Benimle senin.
Döner serimi hikayenin
Kimseler hatırlamaz
Eskinin nakkaşını
Ve de karışıp
Yekleştiği toprakdaşını
Hükümdar ölmüştür ya
Hengamenin biri bin.

Cennetlikmiş hükümdarımız der
Ehli telkinat
Aslını bilmeden bastığı kabrin.
Bakınız
Toprağı elenmiş gibi pak
Hayra alamettir yumuşak zemin.
Elhamdülillahi Rabbil-alemin.

Alırlar
Benim ve senin
Çürümüş kemiklerimizi
Yoğururlar özümüzü
Binlerce kez katarak
Bize bizi
Kerpice dökerler
Ol kerpici
Padişahın başucuna dikerler.

Gömerler
Sevdiği köpeğini de
Ayakucuna hükümdarın
Başlar tecellisi edvarın.

Bin yıl daha geçer aradan.
Ne hükümdardan
Eser kalır
Ne de mezardan.

Günün birinde
Bir testi ustası
Katıksız toprak ararken çevrede
Hükümdarın mezar yerini bulur
Nafakayı söktük yine kolayından
Diyerek mutlu olur.

Alır hükümdar mezarından
Yumuşak tozu
Onu ne geçmiş ilgilendirir
Ne de özü
Sadece
Şarap testisi yapmaktadır gözü.

Köpeğin ayakları
Testiye baş olur
Hükümdarın başı
Testiye ayak
Köpek
Testinin vücüdunda
Kesilir şah-ı mutlak.

Bir hükümdarın hükmü
Çok çok elli senedir
Testinin ömrüyse
Binlerle sene..
Söylermisin
Hangisi saltanattır
Asırla ölçülende?

Varlığın hangi suretidirki
Denizden dalgaya
Nakkaştan levhaya
Benden bana
Senden sana
Benden sana
Senden bana
Her ikimizden Yaradana
Boşalır gibi
Hilkat şarabıyla testi
Akar birinden yekdiğerine
Yaşamla ölüm buluşanda.
Hakikat sarhoş olanda
Başlar ayak
Ayaklar baş olanda...

Anladı aczini malül nisyan
İnsan ölümlü Tanrıdır
Tanrı ölümsüz insan.
Tasdik ve
İkrar eyledi acun
İnna lillah ve inna ileyhi raciun.
Biliriz ki
Her zerremizde
Nakkaşın hüneri metfun
Her birimiz diğerimiz oluruz
Vakit erişip
Vademiz dolanda.

Stockholm - 2006
Kenan Fani Doğan

نەناسراو (not verified)

Wed, 2008-05-14 18:00

Vallahi senin kalemin, beni suya goturur susuz getirir.Bu muthis guclu kaleminle siir hem de gayet uzun , karmasik olanini yazmana sasirmadim. saglikli ve neseli gunler

نەناسراو (not verified)

Wed, 2008-05-14 18:02

hizli bir sekilde okuyarak gectim osmanlica terim ve eski siir kaide ve diliyle yazildigi icin cok yeri teferuatiyla anlamis degilim, ki sirin anlasilmasi icin nuanslari anlamam lazim formel olarak iyi dizayn edilmis bir siir ana tema hakkinda bir sey demem icin zaman bulup yakindan hepsini okumam lazim gucum yeter mi bilmem ilk anda bana bir cesit karnaval durumunu andirdi sinirlarin ortadan kaldirilmasi,her seyin bir oldugu, her seyin alt ust olusu falan , bir durumdan baska bir duruma gecis, ve gecisleri saglayan ogeler su dizelerde karnavalik durum cok gozde, altust olusu salayan element "sarap", bi testiden bir digerine akma var,olum ve hayat arsindaki akis testiler arasindaki akisa benzer, sarap metaforu karnavalin olusmasinda temel etken iki degisik durumun birlesmesinde "Hilkat şarabıyla testi Akar birinden yekdiğerine Yaşamla ölüm buluşanda. Hakikat sarhoş olanda Başlar ayak Ayaklar baş olanda... " Sarap-metaforu altust olusu salayan element bu. Altust olus: "baslar ayak, ayaklar bas" bi testiden bir digerine akma var,olum ve hayat arsindaki akis testiler arasindaki akisa benzer,birbirlerini sarap metaforu karnavalin olusmasinda temel etken olum ve yasamin birlestigi noktada farklilik ortadan kalkiyor Karnaval durumunu destekleyen ZARFLARDAKI son dizeler: "Her birimiz diğerimiz oluruz Vakit erişip Vademiz dolanda." "Her birimiz digerimiz oluruz" dizesi net oralak ayriligi ortadan kaldiriyor. Ayriligin oratadan kalkmasi icin de sartlarin olusmasi lazim. Burda "vadenin dolmasina " gonderme yapilyor. Vade, olumun gelisi bu esitlemeyi, birbirimizin ayni olusunu sagliyacak. Bir cesit aynilasma tutkusu vurgusu son dizeler Tanri ve insanin birbirlerine donusmesi aynilasmayi destekleyen diger durum Olum bir cesit karnavaldir, sinirlarin ortadan kalktigi ama hayatin devam etigi durum, "Tanri olumsuz insandir" dizesi olumle hayatin bitmedigine isaret, olum sadece acilarin son bulmasidir Testi Zarflarda iskeleti olusturan en onemli metaforlrdan biridir. Gucu hukumdarlarinkinden kat be kat ustun, testi insan ozeliklerini ednmis gercek saltanat sahibi bir buyukluk testi bu baglamda hayata kaynak veren suya benzetilebilir icindeki sarabiyla birlikte ZARFLARda bir arayis pesinde KFD. Kaybolani bulma tutkusu, hukumdarin mezari ornegin, aranan bulunuyormus, umit kaybolmus degil: "Aranan bulunmazmı? Elbetteki bulunur" Varlığın degisik yuzleri,tanrinin insan,insanin tanri lasmasi bir nevi obur dunyanin olusunu red ediyor, olum bir nevi gecis sinirlarinda geziniyor bunu belirtikten sonra sunu da soylemekte yarar var; Zarflar klasik siir turu, biraz abstrakt, biraz buyuk ifadeler, abartili mi desem ,ucma mi desem, veya gunluk hayatan biraz uzak tarzda yazilmis, muahakka KFD boyle yazmasi bir istegidir. mesela vadesi gecmis onermelerden kacinabilirdi (İnsan ölümlü Tanrıdır Tanrı ölümsüz insan.) veya baska sekilde bizi dusundurecek sekilde ifade edilseydi, tabiki siirin ic dokusunu aykiri dusmemek suretiyle) sorulan soruya cevap verme okuyucunun arayisini kotu yonde etkiler "Aranan bulunmazmı? Elbetteki bulunur" selamlar basarilar

Kenan Fani Doğan (not verified)

Thu, 2008-05-15 01:22

In reply to by نەناسراو (not verified)

Değerli arkadaşlar, Şiire zaman ayırma inceliği göstermeniz bile benim adıma hakedilmemiş bir iltifattır. Beni mahçup ettiniz. Her ikinize de ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Şiir'in esini günümüz materyalizminin sonuçlarına tamamen olmasa bile bilimsel bilgilerin o günkü düzeyi gözönüne alındığında kısmen varabilmiş olması bende hayretler uyandıran 10. yüzyılda yaşamış Baba Efdal Kaşi'dir. Beğendiğim iki dörtlüğünü farsçadan çevirmeyi denedim. Nazmın bir başka dile çevrildiğinde şiir tadını kaybetmesi bir yana, gördümki Baba Efdal'ın iki dörtlüğü için kitap bile yazılsa yetmez. Onun yerine esinini Baba Efdal Kaşi'den alan bu naçizane şiirimi yazdım. Sevgi ve hürmetler.

Maalesef Baba Efdal Kasi bilmedigim icin siirin etkilendigi referansi da gosteremedim, o zaman iyi bir karsilatirma olbilirdi siiriniz daha cok analizi hak etmis, lakin zaman az bilgileriniz icin tesekurler iyi geceler, selamlar

Merhaba, Baba Efdal Kaşi 10. yüzyılda yaşamıştır. Hayyam'ı, Hafız'ı odukça etkilemiş bir felsefe ve şiir ustasıdır. Onlardan öncedir. Ben Kaşi'nin ismine İsmet Zeki Eyuboğlu'nun yazılarında rastlamıştım. Mevlana adlı küçük kitapçığında Kaşi'den de bahseder. Mevlana'ya ait olduğu adeta zorla kanıksatılan bir dörtlüğün aslında Kaşi'ye ait olduğunu ve ünlü Mevlana araştırmacısı Abdulbaki Gölpınarlı'nın kasıtlı tercihiyle Mevlana'ya maledildiğini kitabında belirtir. Yazdıkları arasında, dörtlüğün Kaşi'ye ait olduğunu aralarındaki sohbetlerde Gölpınarlı'nın da kabul ettiğini, bilahare kitabında Mevlana'ya maletmesini şaşırtıcı ve kabul edilemez bulup sorması üzerine 'Mevlana'nın tavrına uyduğu için aldık' şeklinde hayrete düşüren bir cevap aldığını belirtir. İsmet Zeki Eyuboğlu aynı zamanda Türk Dili Etimoloji sözlüğü yayınlamıştır. Bilge Umar'ın yayınladığı Türkiye'deki Yer Adlarının Etimolojisi kitabında olduğu gibi sözcükleri ve yer isimlerini incelerken kürtçe olanlarına dahi kürtçe demekten kaçınır ve her ikisinin etimoloji çalışmalarında kürtlerin topraklarına ait şahıs ve coğrafya adlarında dahi kürtçenin bahsi geçmez. Nedense hep kürtçe dışındaki dillerle kıyaslama yapılır. Etimoloji ile ilgilendiğim için kitaplarını edinmiş ve okumuştum. Bahsettiğim nedenden dolayı çoğu değerlendirmelerini güvenilmez bulurum. Eyuboğlu, Baba Efdal'i farsça şiirlerine binaen haklı olarak fars edebiyatına dahil eder. Başka kaynaklarda Kaşi'nin memleketinden göçetmiş bir hewreman olduğu bilgilerine ulaştım ve Eyuboğlu'nda olmayan farsça dizelerini edindim. Anadilinde yazılmış şiirleri olup olmadığını bilmiyorum. Bu bilgilerimi sizinle paylaşmak istedim. Hoşgörüyle karşılamanız umuduyla. Hürmetler. Kaşi'ye ait olup Mevlana'ya maledilen dörtlüğün farsça orijinali: Baza baza her onçi hestî baza Ger kafer u gebr u pûtperestî baza İn dergehê ma dergehê novmidî nist Sad bar eger tovbe şîkesti baza.

Berwarto (not verified)

Thu, 2008-05-15 01:46

Kek Solaxi, Helbestek pir xweş bu dest xweş.Zaaf weşbiyo heq razıvo bra solaxi.

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.