Kurmanci'nin İlk Okullarda Ders Programında Çıkarılmasını Protesto ediyorum
Rojname Gazetesinin 29 Ocak 2008 tarihli 147.sayısında çıkan “ Silêmani Şêwazî ’Badînanî' le Programî Seretayî da ladebat“ ( Suleymaniye ilkokul ders programında Behdinani çıkardı) adlı haberi okuduğum zaman çok şaşırdım ve kendimi ifade etmek, duygularımı dışa vurmak için kelime bulamadım..
Bu anti Kürd ve anti Kurmanci girişime neden olarak Suleymaniye Eğitim Merkezi Müdürü Kemal Nuri Rojname Gazetesine yaptığı açıklama “ Badini olarak hazırlanan programın öğretmenler ve öğrenciler de yarıtığı bezme“ olayını gösteriyor..
Aşağı Kurmanca'yi ( yada bizde yanlış olarak Sorani diye anılan) konuşan öğretmenler ve öğrenciler Yukarı Kürdmanca'nın bir ağzı olan Badinani'den “bezmış“ ve “bıkmış“ lar, bundan dolayı “Kürd“ eğitim ve öğretim ocağının başında bulunan kişiler harekete geçmiş ve “öğretmen ve öğrencileri“ kurtarmışlar...
Zaten Suleymaniye'de bir kaç ders Bedini veriliyordu, onlarıda kaldırdılar..
Zaten yıllardan beri bazı kişi ve çevreler “Sorani“ lehçesini “Zmanê Yekgirtî Kurd“ diye tüm Kürdlere empoze etmeye çalışıyorlar.... Taha Guli ve Şakeli gibiler... Hatta Şakeli hızını almayarak daha da ileri gidebilmiş Bedirxani'leri latin Alfebesinden dolayı “İngiliz ajanları“ olarak lanse etmişti..
Kemal Nuri'ye göre “öğretmenler“ ve “öğrenciler“ Kurmanci'yi anlamıyorlar..... Bu mesele için tüm Kürdistan çapında bir program düşünülüyormuş.....
Yani kısacası Soran kardeşlerimiz Yukarı Kurmanca eğitimini Yêzdana havale etmiş durumdalar..
Yarın Behdinan mıntıkasıda “Aşağı Kurmanca“ eğitimine son verirse şaşmamak lazım...
Bu kafa ile bu mantıkla Kürdlük ve Kürdistanilik yapmak zor.. Zaten Kürdistan 4 yada 5 parçaya bölünmüş, bu mantıkta bize onlarca parçaya böler... Kurmanç, Soran, Lor, Hawraman, Dimili vb....
Eğer öğretmenler Yukarı Kurmanca'yi bilmiyorlarsa, sorun olan “Kurmanci“ değil “öğretmenler“ dir..
O, zaman “Yukarı Kurmanca“sını bilen öğretmenleri göreve çağır.. Eğer Güney Kürdistan Hükümeti ve İdareleri 18 yıldan beri bu alanda ulusal sorumluluklarını yerine getirmemişlerse, o zaman yurtdışında Kurmanci'yi bilen ve bu konuda eğitim gören insanları görev çağır...
Ama, bizim eğitim sorumlumuzun “özürü kusurundan daha büyük“ ...
Onlarca yıldan beri Güney Kürdistan özgürleşmesine rağmen Güney Kürdistan Hükümeti/Hükümetleri Kürd Dili ve sorunları hakkında hiç ciddi bir çalışma içinde olmadı..
Pekala Kürdistan'ın dört parçasında ve dünyanın her tarafında yetişen Kürd Dil uzmanlarını bir “Kürd Dili ve Lehçeleri Akademisi“ altında toplayabilirdi.. Bu Akademi hem Kürd dilinin sorunlarıyla ilgili hemde kelime türetme ve gramer sorunları konusunda çaba içinde olurdu...
Buna benzer dil kurumları dünyanın tüm ileri ülkelerinde var...
Kürdlerinde 1970'de Bağdat'ta kurulan “Kori Zanyari Kurd“ adlı çok zengin bir tecrübesi var...
Zaten bugüne kadar sömürgecilerin tüm vahşetlerine rağmen Kürdleri millet olarak tarih sahnesinde tutan “Kürdlerin kültürel ve tarihi“ mirası oldu...
Kürd dili Kürdlerin bu var oluşunun çimentosu oldu...
Kürd siyasal parti ve oluşumları Kürdlerin kendilerini savunabilecekleri ve dış saldırılara karşı koruyabilecekleri bir “ideolojik duruş“ oluşturmadılar.. Kürd siyasileri hep parçalanmış, bölgesel sınırlar içinde hapsedilmiş, dağılmış ve farklı hedeflere kilitlenmiş ideolojik ve siyasal hedefler oluşturdular..
Siyasal ve ideolojik ortak duruş sergilemeyi beçermeyen Kürd siyasileri, şimde “kültürel duruşumuzun“ altını kazıyorlar...
Kurmanci'nin altını kazıyan mantık yada mantıklar biraz Kürdistan haritasına bakarlarsa, Kurmancsız bir Kürdistan'da herkes sınır boylarında başkalarına yem olacağını görürler...
Sonuç olarak ben Suleymaniye eğitim ve öğretim yetkililerinin aldığı bu kararı protesto ediyor ve mahkum ediyorum.
Ez jî protesto û şermezar dikim