بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی

21. YÜZYIL KÜRT YÜZYILI OLACAKTIR!

Kürdistan ülkemiz. Yüzyıllardır üstünde yaşadığımız Anayurdumuz. Uğruna ağır bedel ödediğimiz baba ocağımız. Her karış Toprağı Şehitlerimizin kanıyla sulandığı bereketli coğrafyamız. Biz, bu ülkenin kadım halkıyız. Ana Çocuk gibiyiz. O, bizsiz, biz onsuz olamayız. Bu bir sevgidir. Bu sevginin adi Kürdistan yurtseverliğidir.

Her ulus, belli bir coğrafik ortamda gelişir. Kendine özgü milli, dilsel, dinsel, örf, adet, gelenek, ahlaki, hukuki, kültürel, ekonomik, politik ve askeri şekilleniş temelinde oluşur.

Ulus, bu etmenler toplamının birleşmişkesinin ürünü olarak doğar. Bunlara sımsıkı bağlı kalarak kendini yaşatır.

Kürt soylu, mert ve merhamet temsilcisidir. Adalet ve misafirperverliğin simgesidir. Grur, cesur ve yiğitlik timsalidir. Dahada sayabileceğimiz sayısız pozitif özeliğimiz var. Her bir özeligimiz ezeli düşmanlarımız olan Türk, Fars ve Araplardan bir farklılığımız.

Kürt ulus bağımsızlığı bir zorunluluksa ki, öyledir; o halde Kürtler, Türk, Fars ve Araplarla tüm ayrılık yönlerini açığa çıkarmak ve yaşamın her alanında onlarla ayrışmak zorundadırlar. Düşmanlarımızla ayrıIıklarımızı programlamak ve bunu yaşama geçirmenin araçlarını yaratmak zorundayız. Devletleşmenin yolu buradan geçer.

Kürtler, kendi özgün yanları bir bir açığa çıkarılmalıdır. Bir Kürt orijini ortaya çıkarılmalıdır. Bu ötekiden farklılığın ifadesi olmalıdır. Kürt milli şuuru yaratılmalıdır. Her Kürt bireyin kendini onunla tanımlayacağı bir felsefe olmalıdır. Kürt milli şuuruna bir biçim ve öz kazandırılmalıdır.

Kürt ulus bireyinin ortak bir ideali olmalıdır. Bu ortak ideali gercekleştirmek için her Kürt bireyi imkan ve olanaklarını seferber etmelidir. Bize göre Kürt ulus bireyinin ortak ideali Kürt ulus devleti olmalıdır. Kürt ulus Devletine ulaşmanin politikası olusturulmalıdır. Bu politikayi yaşama geçirmenin araçlari yaratılmalıdır. Bu araçlarla Kürt ulus düşmanlarına karşı amansız bir savaş verilmelidir.

Her Kürt, ulusal çıkarların bilinciyle kendini politikleştirmeli, örgütlemeli ve düşmana karşı iradileştirmelidir. Ancak ulusal çıkarlar her zaman tek başına kazanılamayacağı ve korunamayacağı bilinmelidir. Müttefiklere , dostlara ihtiyaç duyulur. Bu nedenle ulusal çıkarlarımızı kiminle ve nasıl koruyacığımızı bilince çıkarmamız gerekmektedir. Bu bağlamda kiminle nereye kadar gidebileceğimiz konusunda net ulusal bir dış politikamızın olmasını zorunlu kılmaktadır.

Kürtler, bugüne kadar kültürlerin, uygarlıkların, dinlerin, ideolojilerin, halkların, ulusların, Imparatorlukların, dünya güç odakların büyük evrensel çatımalarında daima başkalarının çıkar çatışmasının bir aksesuari oldu. Ama bugün durum farklidir. Kürtler, artik bir figüran değil, Ortadoğu´nun değişiminde bir aktör olarak büyük bir rol üstlenmiş durumdadır. Bu durum Kürtlerin tarih sahnesine bağımsız ulusal devlet olarak çıkmasının yolunu açmıştır. Kürtler, bunu görmek zorundadır. Bunun politikasını yapmak zorundadır. Büyük oynamak zorundadır.

Kürtler, öteki olarak tanımlanan Türk, Fars ve Araplarla birlikte kendini ifade etmeyi değil, özgün bir aktör olmanın rolünü oynamalıdır. Kürt ulusunun kurtuluşu bu politikadadır. Bu politikaya karşı kim durursa dursun ani sani, rütbesi ne olursa olsun Kürt ulusunun tarihi yürüyüşü önünde bir bir engeldir. Kürt ulus düşmanı Türk, Fars ve Araplarla „ortak yaşam“ öngörenlerin niyetleri ne olursa olsun Kürt ulusunun bağımsızlık yürüyüşü önünde düşmanın elinde bir takoz görevi görmekte.

Ezeli Kürt düşmanı Türk, Fars, Arap ile „ortak yaşam“ mücadelesini veren ve bu vesileyle KUKM´ni tasviye etmeye katkı sunan her yaklaşım ve girişime karşı Kürt milli devletinin kuruluşunun savunulması ve mücadelesinin verilmesinde ısrar edilmelidir.

Bu söylenenden sonra, artık Kürdistan´daki siyasi durum hakkında birkaç Söz söyleyebiliriz. Her seyden önce çok olumlu değişiklikler yaşanıyor. Kürdistan halkı, nihayet kendisi için bir aktör olmuş bulunuyor. Mücadele tarihinin tecrübelerini sentezleyerek kendine ait bir dünya yaratmanın politikasını yapıyor. Binbir tuzaklı „kardeşlik“ senaryolarını boşa çıkarıyor.

Kuzey Kürdistan´da ihanetin kontra kimliği artık gizlenemeyecek kadar açığa çıkmış bulunuyor. Tüm çırpınış ve devletin sunduğu sınırsız desteğe rağmen, artık geri gelmeyecek şekilde tasviye oluyor. Sistem kaynaklı her türlü düzenici yaklaşımlarla Kürdistan bağımsızlık perspektifi arasında netleşme giderek tamamlanıyor. Kürdistan halkı kurtuluşunu bağımsızlıktan geçtiğini daha net olarak kavrıyor. Siyasal önderliğini arıyor.

Kuzey Kürdistan´ın en büyük handikapı bağımsızlıkcı güçlerin örgütsüzlüğüdür. Paramparca oluşlarıdır. Görev Kuzey´de bağımsızlıkcı Kürt önderliğini yaratmaktır. Hiç kimse tek başına bu görevin altında kalkamaz. Bir bütün olarak örgütlü ve örgütsüz bağımsızlıkçı güçlerin sorunudur. Tez elden bir yol bulunarak bunun aşılması kaçınılmazdır. Bunun binbir yolu var. En basiti örgütlü ve örgütsüz bağımsızlıkcı güçler bir konferansla yanyana gelerek sorunu tartışabilir. Bir cözüm yolu bulunabilir. Bulunmalıdır.

Kuzey´in ikinci problemi ulusal birlik sorunudur. Ulusal birlik çok tartışıldı.
Mevcut siyasal yaklaşımlarla ulusal birlik sağlanamaz. Urfa´nın çığ köftesi, Antep kebabı, Van kedısının korunması, Türkiye´de demokrasi mücadelesi, dil-diş meselesi icin ulusal birlik kurulmaz. Ulusal birlik, ancak bağımsız ulusal Kürt devleti hedefi temelinde kurulabilir. Yaşamın her alanında Türklerle tüm köprüler atılmalıdır. Artık Allahın cezası şu “ortak” edebiyat terkedilmelidir.

Doğu Kürdistan Kürt önderliği bağımsızlığa bir adım daha yaklaştı.
Yıllarca savunduğu „Kürdistan´a otonomi, Iran´a demokrasi“
isabetsiz hedefini terketti. Yaptığı son kongrelerinde bunu aşarak federasyondan karar kıldı. Bunu ileri bir gelişme olarak görmek gereksede yine isabetsiz bir hedef olduğunu söylemektende kendimizi alamıyoruz. Çünkü bu hedefte en aşağı birinci hedef kadar isabetsiz ve KUKM´ni geriye çekme yaklaşımıdır. Temenimiz odur ki, Doğu Kürdistan Kürt önderliği bunu bir an önce görmesi ve Kürt ulusunun temel haklarının öngördüğü bağımsızlıkta karar kılmalarıdır.

Güneybatı Kürdistan parcamızda da önemli gelişmeler yaşandı. Bedeli ağır olan bir serhıldanla siyasal ayrılığını ortaya koydu. Bu parcamızdaki halkımızın duruşu daima yurtsever bir duruş olmuştur. Diğer parcalardaki mücadeleye her zaman imkanlarını sonuna kadar sunmuş ve sunmaya devam etmektedir. çünkü kurtuluşunu diğer parcaların kurtuluşundan görmektedir.

Güney Kürdistan parcasında Kürt ulus rüyası gercekleşiyor. Emin adımlarla Kürt milli devletini kurmaya doğru yol alıyor. Halk, yürüyüş, miting, imza kampanyalarıyla harikalar yaratıyor. Kendine ait olan bir dünya istiyor. Bugüne dek süre gelen gelenekci siyasal yapıların politik dar görüşlülüklerini yerden yere vuruyor. Bu gelişme sevindirici bir olaydır. Temenimiz o ki, politik güçlerimiz halkımızın verdigi kurtuluş mesajını dogru algılamalarıdır. Halkın sessine kulak vermeleridir.

Bu yapıldıgı takdirde „ortak vatan, ortak devlet, birlikte yaşam, kardeşlik, eşitlik“ vs. üzeri kurulu düşman tuzaklardan uzaklaşılır ve Bagımsızlık cok daha güncel ve olanaklı olur.

Ama aynı zamanda biz, şunuda çok iyi biliyoruz. Tarihi düşmanlarımız olan Türk, Fars ve Arap canilerin komplo ve tehditleriyle karşılaşacagız. Onları arkalayan dostlarının ikiyüzlü davranış vede meydan okumalarınada şahit olacağız. Kürt ulusu onların ne ikiyüzlü politikalarına, ne de tehditlere papuc bırakmamalı. Düşmanın blöflerine göre oyunda cekilmemeli. Elindeki tüm kozlarını mücadele alanına sürmelidir. Bunu bugün yapmalıdır. Çünkü bugün yakalanılan tarihi momenti bir daha yakalayamayabilir.

Somut nesnel koşullar atılması gereken adımları atanlara sonsuz acılımlar sağladığı gibi, hesapsız imkanlarda sunar. Eger yeni durumun gerektirdiği gibi atılması gereken adım zamanında atılmasa doğal olarak dönemin aktörleri devredışı kalır. Kürt politik önderliği bu hataya düşmemelidir. Oyunun kurallerını kendisi belirlemelidir. Düşmanın tespit ettiği zeminde görüşmeyi redetmelidir. Kendisine ait orijinal ve özgün yöntemleri olmalıdır. Kürt ulusunu zafere taşıyacak olan da budur.

Bu duygularla 2005 yılına girerken başta Kürdistan halkı olmak üzere tüm insanlığın yeni yılını kutlar, 21.yüzyılın Kürt yüzyılı olması dileğimi ifade etmek istiyorum.

Şîroveyeke nû binivisêne

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.