بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی
Submitted by Anonymous (Pesend ne kirin) on 1 Gul 2012
Şehîd Pêşawa Cumhurbaşkanı Qazî Muhammed'in Vefatinin Yıldönümü ve
Mahabad Kürd Cumhuriyeti
Şehîd Pêşawa Qazî Muhammed'inidam sehpasında Kürd Ulusuna Vasiyeti.

Bağışlayan ve Yüce Allah'ın adıyla,
Ey Kürd halkı!
Değerli kardeşlerim!
Zulüm ve baskı gören halkım!

Ben ömrümün son saatlerini yaşıyorum. Allah aşkına artık birbirinize düşmanlık etmeyin, sırt sırta verin, zorba düşmana ve zalimlere karşı durun. Kendinizi düşmana bedava satmayın.

Kürd halkının düşmanları çoktur, zorba ve acımasızdırlar. Her halkın, ulusun başarı sembolü, birliktir, işbirliği ve dayanışmadır. Birliğini sağlamayan, uyumu olmayan her halk, her zaman düşmanın baskısına maruz kalır, ezilir. Kürdlerin, yeryüzünde yaşayan öteki halklardan eksik bir yanı yoktur. Hatta siz yiğitliğinizle, fedakârlığınızla, baskıdan kurtulan halklardan daha ileridesiniz. Düşman, işinin gerektiği kadarıyla sizi ister ve işi bittikten sonra size hiç acımaz, sizi hiç affetmez. Düşmanlarının baskısından kurtulan halklar da sizin gibiydiler, ama onlar kurtuluş için birliklerini sağlamışlardı. Yeryüzündeki tüm halklar gibi artık siz de ezilmeyin. Birlik olursanız, birbirinizi kıskanmazsanız, kendinizi düşmana satmazsanız, siz de kurtulursunuz.

Kardeşlerim,

Artık düşmanlarınıza aldanmayın, Kürdlerin düşmanları hangi ulustan ve guruptan olurlarsa olsunlar, düşmanlarımızdırlar, merhametsizdirler, vicdansızdırlar, size acımazlar. Sizi birbirinize kırdırırlar, yalan dolanlarla, para-pulla sizi karşı karşıya getirirler. Kürd halkının düşmanları içinde en zalimi, en mel'unu, en Tanrı tanımazı, en acımasızı Acem (İran)'dır. (İran) Kürdlere yönelik her türlü suçu işlemekten geri kalmaz, tüm tarihi boyunca Kürdlere düşman olmuş, kin gütmüştür, gütmektedir. İsmail Ağa'yı (Simko), kardeşi Cevher Ağa'yı, Mengur'lu Hamza Ağa'yı ve daha nicelerini, Kuran'a yemin ederek kandırdılar, kalleşçe öldürdüler. Onlar, Acemlerin kendilerine iyi davranılacağına dair Kuran üzerine ettiği yemine safça inandılar. Bugüne kadar olan tarih boyunca hiç kimse, Acemlerin sözlerine sadık kaldıklarını, Kürdlere verdikleri sözü tutup vaatlerini yerine getirdiklerini görmemiştir. Küçük bir kardeşiniz olarak size diyorum ki, Allah aşkına, birbirinizi tutun, birbirinize destek olun. Emin olun ki, eğer Acem size bal veriyorsa mutlaka içine zehir katmıştır. Acemlerin yalan vaatlerine, sözlerine kanmayın, eğer Kurana bin kez el basıp söz verse de amacı sizi kandırmaktır, hile yapmaktır.

Ben ömrümün son saatlerini yaşıyorum. Diyorum ki size doğru yolu göstermek için elimden gelen her şeyi yaptım, canla başla mücadele ettim, bu uğurda gevşek davranmadım. Şimdi de size diyorum ki artık Acemlere inanmayın, onların Kuran'a el basarak verdikleri söze inanmayın. Size nasihat ediyorum ki yüce Allah aşkına vaatlere artık kanmayın. Çünkü onlar ne Allah'ı tanıyorlar, ne peygambere, ne kıyamet gününe, ne Allah huzurunda hesap vermeye inanıyorlar. Onların nezdinde, Müslüman da olsanız, Kürt olduğunuz için suçlusunuz, onların düşmanısınız, malınız onlara helaldir.

Benim verdiğim söz "Sizi kötü kalpli düşmanın eline bırakıp gitme" değildi. Ben geçmişimizi ve Acemlerin söz vererek, hileyle kandırıp yakaladığı, öldürdüğü büyüklerimizi çok düşündüm. Onlar her zaman aklımdaydılar ve ben hiç bir zaman Acemlere güvenmedim. Ama onlar buraya (Mahabad) dönmeden önce, yolladıkları mektuplarla, elçi olarak gönderdiği ünlü Kürt ve Farslarla, Acem devletinin, Şah'ın kendisinin kötü amaçları olmadığına, Kürdistan'da bir tek damla kan akıtmayacaklarına dair söz verdiler. Onların verdikleri sözün neticesini şimdi siz kendi gözlerinizle görüyorsunuz. Eğer aşiret reislerinin ihaneti olmasaydı, onlar kendilerini Acem hükümetine satmasaydılar, bunlar da bizim ve Cumhuriyetimizin başına gelmezdi.

Sizlere nasihatim, vasiyetim odur ki; çocuklarınızı okutun. Eğitim dışında, bizim diğer halklardan hiç bir eksiğimiz yoktur. Halklar kervanından kopmamak için okuyun, okumak düşmana karşı en etkili silahtır.
Emin olun, bilin ki, eğer uyumunuz, birliğiniz, eğitiminiz iyiyse, düşmana karşı zafer kazanırsınız. Benim, kardeşimin ve amcaoğullarımın öldürülmesi, gözünüzü korkutmasın. Amaçlarımıza ulaşana kadar daha bizim gibi birçok kişi, bu yolda öleceklerdir.

Eminim ki bizden sonra da başka kişiler riyakârca aldatılarak ortadan kaldırılacaktır.
Eminim ki bizden sonra birçok kişi, bizden yetenekli ve bilinçli de olsalar, Acemlerin kurduğu tuzağa düşecekler. Ama umut ederim ki bizim ölmemiz, bağrı yanık Kürdlere, ibret olur, ders alırlar.

Size bir diğer vasiyetim de şudur: Halkın mutluluğunu, iyiliğini isteyin. Halk sizin yardımcınız olursa, eminim ki siz de Allah'ın yardımıyla başarıya ulaşırsınız. "Sen niye başarıya ulaşamadın" diyebilirsiniz. Cevap olarak diyorum ki, "Vallahi ben başarılı oldum. Ben halkın ve vatanın uğruna malımı, canımı veriyorum. Bundan daha büyük bir başarı, nimet olur mu?" İnanın ki ben her zaman Allah'ın, onun resulü, halkım ve vatanın huzuruna yüz akıyla çıkacak bir ölümü istedim. Bu, benim için bir zaferdir.

Sevdiklerim,

Kürdistan tüm Kürdlerin evidir. Her evde, ev sakinlerine bildikleri iş verilir. Artık ötekilerin kıskanma hakkı yoktur. Kürdistan da böylesi bir evdir. Eğer siz birisinin bu evde çalışabileceğini biliyorsanız, bırakın çalışsın.
Onun işine taş koymak olmaz artık. Sizden birisinin omuzlarında büyük sorumluluklar olmasından, yerine getireceği, sorumluluk duyacağı bilinenlerin payına büyük işler düşmesinden ve onun da bu işleri yapmasından üzüntü duymak olmaz. Emin ol ki Kürd kardeşin kindar düşmandan daha iyidir. Eğer omuzlarımda büyük sorumluluk olmasaydı, ben bugün darağacı altında olmayacaktım. Birbirinize karşı tamahkar olmayın. Bizim emirlerimizi yerine getirmeyenler, sadece emirleri yerine getirmemekle kalmıyorlardı, bize tam bir düşman gibi davranıyorlardı. Şimdi onlar çocukları arasında ve derin uykudalar. Biz kendimizi halkın hizmetçisi olarak gördüğümüz için, halka hizmet ettiğimiz için darağacının altındayız ve ben son saatlerimi vasiyetimi yazarak geçiriyorum. Eğer omuzlarımda büyük bir sorumluluk olmasaydı, ben de çocuklarımın arasında, derin uykuda olurdum. Oysa ben şu anda ölümünden sonra yapmanız gerekenler konusunda nasihatlerimi yazıyorum. Ve eminim ki eğer sizden biri benim sorumluluğumu almış olsaydı, şimdi o darağacı altında olacaktı. Allah'ın rızasını almak için, halkının hizmetkârı olan bir Kürt olarak, omuzlarımdaki sorumluluk gereği aşağıdaki nasihatları ediyorum. Umud ederim ki, şu andan itibaren dersler çıkarır, nasihatlarıma uyarsınız, Allah'ın yardımıyla düşmana karşı zafer kazanırsınız.

1- Allah'a, peygambere (Allah'ın selamı üstüne olsun) ve Allah'ın yanında olan her şeye inanın, iman edin, dini vecibeleri yerine getirmede güçlü olun.
2- Aranızdaki birlik ve uyumu koruyun, birbirinize kötülük yapmayın, özellikle sorumluluk ve hizmet alanında tamahkâr olmayın.
3- Düşmanın sizi aldatmaması için, eğitim seviyenizi yükseltin.
4- Düşmana özellikle Aceme inanmayın. Çünkü Acem birkaç açıdan sizin düşmanınızdır. Dininizin, ülkenizin, halkınızın düşmanıdır. Tarih ispat etmiştir ki Kürdler aleyhine sürekli bahane aramıştır. En küçük suçlarda dahi Kürtleri öldürüyorlar, Kürdlere karşı her türlü suçu işlemekten geri kalmıyorlar.
5- Bu dünyada, birkaç günlük ve önemsiz bir bir yaşam uğruna kendinizi düşmana satmayın, çünkü düşman düşmandır, düşmana güvenilmez.
6- Birbirinize, siyasi, maddi, manevi ve namus alanlarında ihanet etmeyin. Çünkü hain, Allah'ın, insanların huzurunda suçludur, ihanet döner haini vurur.
7- Eğer sizden birisi, ihanet etmeden işini yapıyorsa, kendisine yardımcı olun, kıskançlık ve tamah için kendisine karşı durmayın, ya da Allah göstermesin onun hakkında yabancıların ajanı olmayın.
8- Bu vasiyetimde cami, hastane ve okullar hakkında yazdıklarımın yerine getirilmesini talep edin, bunlardan yararlanın.
9- Diğer halklar gibi baskı ve zulümden kurtulmak için mücadele etmekten geri durmayın. Dünya malı önemli değildir. Eğer vatanınız varsa, özgür ve serbestseniz, o zaman her şeyiniz var demektir, malınız, mülkünüz, devletiniz, ülkeniz, saygınlığınız da olacaktır.
10- Allah'a olan can borcu dışında, kimseye borcum olduğunu zannetmiyorum. Ama eğer az ya da çok, borçlu olduğum birisi çıkarsa, ben geriye çok mal-mülk bıraktım, gidip varislerimden borcunu istesin.
Birbirinizi tutmadığınız müddetçe başarılı olamazsınız. Birbirinize zulüm etmeyin. Çünkü Allah zalimleri çok erken yok eder. Zulüm ortadan kalkacak, bu Allah'ın sözüdür, Allah zalimden intikam alır.
Bu sözleri kulağınıza küpe edeceğinizi umud ediyorum. Allah sizi düşmanlarınız karşısında zafere ulaştırsın. Sadi'nin buyurduğu gibi:
Amacımız nasihatti, yaptık.
Sizi Allah'a havale ettik, gidiyoruz.
Halkının ve vatanının hizmetçisi Qazî Muhammed

Şehîd Pêşawa Qazî Muhammed ve Mahabad Kürd Cumhuriyeti

Her tarihte her halkın efsaneleşmiş kahramanları vardır. Kürt tarihinde de birçok efsaneleşmiş kahramanlar vardır. Demirci Kawa, Şeyh Said, Seyid Rıza, Şeyh Mahmud Berzenci, Mir Muhammed Revandız ve niceleri...
Qazi Muhammed de bu kahramanlardan biridir.

Qazî Muhammed; Dindarlıklarıyla, islami ilimlerdeki hizmetleriyle, Kürdistan'ın kritik zamanlarındaki cesaret ve fedakârlıklarıyla Kürt halkının derin saygısına mazhar olmuş köklü bir ailenin beş yabancı dil (Arapça, Farsça, Türkçe, İngilizce ve Rusça) bilen bir üyesi olarak, sosyal, siyasal ve ekonomik konulara vükufiyetiyle babasından devraldığı, Mahabad'ın Qazî'lik ( Şer'i işleri hâkimliği-Kadılığı) makamından tüm Kürdistan ve dünya kürdlerinin ilk modern çağ devlet deneyimi 'Mahabad Kürd Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanlığı makamına ve oradan da aziz ve kahraman şehidler makamına terfi olacağı ulusal bir serüvenin baş aktörü olarak girişimlerde bulunmaktadır.

İkinci Dünya Savaşı’nda tarafsız kalan İran’ın, güneyi Britanya, kuzeyini ise Ruslar işgal etmişti. İran’ın gücü o zaman zayıf ve etkisizdi. Bu da özgürlük isteyen Kürd halkı için kaçınılmaz bir fırsattı.
Qazî Muhammed Programı Birleşik Kürdistan olan ve Güney Kürdistan'ın Musul, Kerkük, Hewler, döneminde İran'ın egemenliğindeki Kürdistan parçası için özerlik mücadelesi veren 'Jiwavewey Kûrdistan' (Kürdistan'ın dirilişi) örgütü içinde kısa sürede liderlik vasıf, yetenek ve ahlakıyla önderlik konumuna yükselir.. Kürdistanin Dirilişi Partisi’yle beraber, aydın yurtsever Kürdlerle ve aynı zamanda SSCB yani Rusya’nın da yardımıyla Mahabad Kürd Cumhuriyeti’nin temelleri hızla atılıyor. Daha sonra örgüt feshedilir ve yerine, Kürdistan Demokrat Partisi –KDP- kurulur
İran’ın ordusunda TUDEH’e bağlı (İran Komünist Partisi) üyeleri olan bazı yurtsever Kürd komutanları yardımıyla merkezi karargaha el koyuluyor. Böylelikle Kürdlerin İran’la bağlantıları resmen kesiliyor.
23 Ocak 1946’da Kürd ulusal Bayrağının göndere çekilmesi, Milli marş 'Ey Raqip'inokunması ve dualar eşliğinde Mahabad Kürd Cumhuriyeti Çarçıra Meydanı’nda resmen ilan edilir. Kısa sürede Anayasa ve Hükümet çalışmaları tamamlanarak 11 5ubat 1946'da 30 üyeli ulusal parlamento'nun ilk toplantısında Qazî Muhammed Cumhurbaşkanı seçilir. On üç üyeli Bakanlar Kurulu oluşturulur: Başbakan ve Bakanlar Kurulu Başkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Savaş Bakanı, Eğitim, Sağlık Bakanı, Dış işleri Bakanı, Ulaştırma Bakanı, Ekonomi Bakanı, Tarım Bakanı, Ticaret Bakanı, İç işleri Bakanı, Adalet Bakanı, Çalışma Bakanı, Haberleşme Bakanı. Irak işgalindeki toprakların direniş önderi Efsanevi ulusal kahraman Mela Mustafa Barzani de hizmet olarak Genelkurmay başkanlığına layık görülür.
Bu ulusal hükümetin varlığı bir yıldan az olmasına rağmen bu hükümet kısa sürede Kürd halkına büyük işler yaptı. Baskent Mahabad, resmi dili Kürdçedir. Kürd çocukları anadilde ilk kez eğitim gördüler. Kitaplar dergiler basıldı ve sayısızca dagitildi.
İlk Kürd tiyatrosu Mahabat Cumhuriyeti zamanında kuruldu. Çünkü toplumun yüzde 90’nın okuma-yazması yoktu tiyatro yoluyla bu topluma Cumhuriyet anlatıldı, yurtseverlik aşılandı. Bu tiyatro gurubu şehir şehir, kasaba kasaba gezdi ve halk birazda olsa bilinçlendirildi. O dönemde gençlik birliğini ve kadın birliğini kuran Qazi Muhammed ilk önce bu birliklerde ailesiyle çalışmalara basliyor.
Kürd Devletinin günlük ve aylık resmi yayın organı 'Kürdistan' yayınlanmaya başlar. Hawar, Hilale (kadın dergisi), Agir, Gelawêj, Nıştiman dergileri yayınlanır.
Kürtçe radyo yayınları yapılır. Kürt dili ve edebiyatının gelişimi için Edebiyatçı şahsiyetler desteklenir. Bu program çerçevesinde eğitim için yurtdışına öğrenciler gönderilir.
Zengin aileler Cumhuriyete bağış yapmakla yükümlü tutulur. Vergiler ve aidatlar düzenli toplanır. Halka yiyecek ve gıda yardımı yapılır.
Kürdistanlı Yahudi ve Ermenilerin kültürel, milli ve dini hakları temin edilir.
Bunların oluşumuyla Kürdlerde artık diğer halklar gibi cesaretlendiler. Kendi kaderlerini tayin etmede birazda olsa bilinçlendiler. İradelerine sahip çıkmayı onur saydılar. Mella Mustafa Barzani peşmerge ordusuyla katılması bu Ulusallaşmaya örnek olarak verilebilir. Kürdler Bu kurulan genç Cumhuriyete Kuzey Kürdistan’dan ve Güneybati Kurdistan’dan bazı heyetlerle ziyarette bulundular. Mahabat Kürd Cumhuriyeti Kürdler için cekim merkezi olmustu. Kürdler bu Cumhuriyette binlerce yılın hayalini kuruyorlardı.

BAĞIMSIZ KUTLANAN İLK NEWROZ

Cumhuriyetin ilanından sonra 21 Mart 1946 Newroz'unu halk ilk defa bağımsız olarak kutladı. Bu cumhuriyet meydanları ve sokakları dolduran, pencerelerinden sevinç gösterilerinde bulunan halk arasında ilanı yaptı. Böylece bölgede artık iki Cumhuriyet oluştu: Azerbaycan ve Kürdistan.

Qazi Muhammed, meydandaki konuşmasında mücadelelerinde yardımcı olan Sovyetler yönetimine teşekkürlerini de sunmuştu. Ancak cumhuriyetin ilanına götüren halkın direnişi olmuştu. Sovyetlere yapılan teşekkür kısa sonra Kürtlere karşı bir ittifak olarak geri döndü. Diplomasi farklı mecralara aktı ve Sovyetler İngiliz denetimindeki İranlı yöneticilerle anlaştı.

Anlaşma ardından Sovyetler Birliği 9 Mayıs'ta İran topraklarından çekildi. Bunu fırsat bilen İran Şah yönetimi 17 Aralık'ta orduyu Kürt kentlerine göndererek işgal etti ve Mahabad Cumhuriyeti'ne son verdi. Cumhuriyetin bağımsızlığı sadece 330 gün sürdü. Kürt liderler gözaltına alındı ve 31 Mart 1947 tarihinde Cumhurbaşkanı Qazi Muhammed, Başbakan Hacı Baba Şeyh ve Savunma Bakanı Muhammed Hüseyin Han Seyfi Kadı, Qazi Muhammed'in kardeşi Sadri Qazi, amcasının oğlu Seyfi Qazi Çarçıra Meydanı'nda gizlice asıldı.

Kisa ömürlü bu Cumhuriyetin yikilişiyla ilgili, bir çok neden sayabiliriz. Küçük bir Cumhuriyet oluşu, Kürdlerin dağınık olması, bir çok Kürd kentlerinin tam anlamıyla haberdar olmayışı ve en önemli hususta feodal aşiretler ve sistemin bunlar üzerindeki etkisi. Cumhuriyetin tam anlamıyla anlatılmaması ve işbirlikçi feodal aşiretlerin ve bazı kesimlerin İran birliğiyle işbirliği içinde olması. Haklı, halk isyanlarının ihanetin her zaman hayatın gerçeği haline gelmesidir. Son husus ise SSBC (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) yardımı ve askeri korumasıyla kurulmuştu. Ama Rusya’nın Kuzey İran petrol bölgesinin imtiyazını eline aldıktan sonra bu İran merkezi tarafından yapılan anlaşmada Mahabad Kürd Cumhuriyeti’nin teslimine karşılıktı.

SSCB söz verdiĝi silah sözünü yerine getirmeyince, tüm direniş yollarını deneyen Cumhuriyet, Qazî Muhammed'in önerisiyle, halkın düşman katliamına uğramaması için düşmanla anlaşma/teslim kararı alır. Böylelikle bu karar Kürd halkına yönelik yapilan bu kötülük hem bağlı bulunduğu ideolojiye hem de ezilen halkların tarihine geçecek büyüklükte bir ihanet olmuştur.

Bu Kürdler için hem bir ders hem de bir tecrübe olmuştur. Kendi iradesi ile ve hiçbir güce dayanmadan, kendi ayakları üstünde kalmayı tarih öğretmiş oldu. Cumhuriyet yıkıldıktan sonra Qazi Muhammed, Sadri Qazi ve beraberinde Feyzullah bey ile birçok aşiret mensubu yakalanıyor. Qazi Muhammed askeri mahkemede tiyatrovari bir şekilde yargılanıyor. Mahkemede Kürt halkının haklı gerekçelerini savunuyor. Hiçbir şekilde faşist mahkemeye boyun eğmedi. Onlar değil, Qazi Muhammed onları yargıladı. Bir kahraman gibi kendi halkı için kendini feda etti. Kendi ölümüyle halkına özgürlüğün değerini anlatmaya çalıştı. Qazi Muhammed faşist İran hükümetine mahkemede bir daha sözlerle bir tokat daha indiriyor; “beni idam edebilirsiniz, bunu iyi bilmeniz gerekir, dökülen her damla kanım birer Qazi Muhammed olup başınıza bela olacaktır. Ne kadar zulum ederseniz edin bu halk size hiçbir zaman boyun eğmeyecektir.”

Şîroveyeke nû binivisêne

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.