AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Teyyip Erdoĝan Türk devletin resmi ideolojisine aykırı ve tarihe büyük harflarla yazabilecek bir konuya yani Dêrsim büyük KATLIAMINI açıĝa çıkartarak,Tarihe büyük bir adım atarak Üzür dileyerek imzayi devlet adina koydu.
Ben Basbakan Erdoganin bizzat devletin resmi belegeleri ile acikladigi 1936-37-38 yillarindaki Dersim katliamini büyük ve tarihi bir adim olarak biliyorum.
Basbakanin yapmasi gerekenlerin oldugunu bilerek herharde bu aciklamayi uzunca yapti. yarin öbürgün Bakanlar kurulunu toplamasi gerekir ve Bakanlar kurulundada Büyük Dersim katliamini resmilestireker Kürd ve Türk halklaraina aciklamasi gerekmektedir.
Daha sonrada Onbinlerce Kürdün katliamda gecirrenlerin aile ve yakinlarina tazminat verilmesini gerekmektedir. Bu olay artik uluslaralarasi bir dur4m olmasi gerekmektedir ve Kürd ler bu katliami resmilestirlimesi gerekiyor.
AK Parti’nin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katıldı.
DERSİM BELGELERİNİ AÇIKLADI
Başbakan Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun acı sözler karşısında sesiz kaldığını ardından gereğinin yapılmasının istendiğini belirtirken, şöyle devam etti:
"Ardından üçüncü bir çark yaparak Dersim isyanında analar ağlamadı mı diyen arkadaşına sahip çıktı. Sayın Kılıçdaroğlu sen busun. Onun için sana ’Çarkçı Kemal’ diyorlar. Ben demiyorum millet diyor. Çünkü gece başkasın sabah başka. Çünkü kılavuzlarını iyi seçemedin. Bizim Dersim katliamı ile olan ilgimiz yeni güncel ve siyasi bir polemiğe ; Dersim üzerinden siyasete bir ilgi asla ve asla değildir. Necip Fazıl Kısa kürek’in son devrin din mazlumları adlı kitabı ilk baskısı 1969 yılında basıldı. Bu kitap yakın tarihde yaşanan olayları ve karanlık sayfalarına adeta bir kapı aralıyor. Bu kitap zaman zaman yasaklandı. Gençlikten uzak tutuklamak istendi CHP ortak yönetimleri tarafından. Dersim ile ilk tanışmamız bu eserle olmuştur. Kimsenin konuşmadığı Dersim meselesi bu eserle en doğru şekilde anlatılmıştır. Necip Fazıl Dersim ve Dersimlileri din mazlumları olarak onlara sadece insan gözüyle bakarak insani bir trajediye bizlere aktarmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu bak ben bunu konuşuyorum. Ama sen beni Ermeni diasporasıyla aynı yere oturtmaya kalkıyorsun. Sana yazıklar olsun. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nı Ermeni diasporasıyla aynı yere oturtacak olanın alnını karışlarım. Haddini bileceksin."
Başbakan Erdoğan, Dersim’e yapılan operasyonların bir isyanın bastırılması olarak zihinlerde meşrulaştırılmaya çalıştırıldığını anlatırken şunları söyledi:
"Ama ilk Meclis’te Dersim Mebusu olarak bizzat Atatürk tarafından davet edilen Diyap Ağa’dan kimse bahsetmiyor. Seyit Rıza’nın 1915 olayları sırasında, işgalci ordularıyla savaştığından, din ve namusu için hizmet ettiği için vali tarafından şereflendirildiğinden kimse bahsetmiyor. Bu rapor sadece 100 adet basılarak, gizli ve zat’a mahsus olarak belli yerlere gönderilmiş bir rapordur. Sayın Kılıçdaroğlu belge ve arşivden bahsetti. Başbakanlığın arşivi açıktır. Sayın Kılıçdaroğlu görmek istiyorsan buyurursun görürsün incelersin. O şartlar içerisinde de bu konudaki bilgisizliğini giderirsin."
"DERSİM’DE MAALESEF BÜYÜK BİR DRAM YAŞANIYOR"
Başbakan Erdoğan, rapordan birkaç cümleyi aktardığını anlatırken şöyle konuştu:
"1926 yılında mülkiye müfettişi Hamdi beyin raporuna atıf yapılıyor. Dersim hükümeti Cumhuriyet için bir çıbandır. Bu çıban üzerinde kati bir ameliye yapmak ve ihtimalatı selameti memleket namına farzı ayımdır diyor. Dersim, Türkiye için cehalet, maişet darlığı, dahili ve harici tesvilat ve Kürtlük temalüatı ile bulaşmış tehlikeli bir çıbandır. Kesin bir ameliyeye tabii tutulması lazımdır. Bunun için evvela silah toplamak ardından ıslahat yapmak icap eder. Bu rapor eski raporları hatırlattıktan sonra kendi çözüm önerilerini ortaya koyuyor. Dersim’e yapılacak harekatın ayrıntıları, göç ettirilecek aşiretlerin listesi anlatılıyor. Yine 1935 yılında bir kanun çıkarılıyor. Adı Tunceli vilayetinin idaresi hakkında kanun. O zaman sadece Tunceli’yi kapsamıyor, şimdiki çevre illeri de kapsıyor. Madde 1 Tunceli vilayetine kor komutan rütbesinde bir zat, vali ve bir kumandan olarak seçilir. Sonra bu vali ve kumandana yasada çok enteresan haklar tanınıyor. Mesela, gerek görürlerse aileleri bir yerden bir yere göç ettirebilir. Mesela idam hükümleri hemen infaz yapılır. Sayın Kılıçdaroğlu haberin var mı bunlardan?. Mesela ceza mahkemelerinde verilen kararların temyizine gerek yoktur. İşte bu kanunun ardından hazırlıklar yapılıyor. 1937-38-39 yıllarında Dersim’de maalesef büyük bir dram yaşanıyor. Havadan, karadan toplarla Dersim’de hareket eden her şey katlediliyor."
Başbakan Erdoğan, Dersim olayları sırasında Muhsin Batur’un o dönem asker olduğunu anlatırken, şöyle devam etti:
"Batur’un kim olduğunu biliyorsunuz değil mi? O dönemde sadece CHP var. Şimdi CHP kendi geçmişini güya bunlardan kurtaracak onun için bana fatura kesmek istiyor. Özür dilesin diyor. Bütün bu işlerin valisi her şeyi sizsiniz. Bizim devlet olarak özür dilememize mani bir şey yok ama. Bu işin nedeni sizin zihniyetiniz, CHP zihniyeti. Buna eski defterleri karıştırmak denmez. Dersim olayları sırasında asker olan Muhsin Batur anılarında aynen şöyle yazıyor: ’Günlerden bir gün emir geldi. Trenle Elazığ’a vardık. Oralardan da ilk durak Pertek olmak üzere harekete geçtim. Okuyucularımdan özür diliyorum ve yaşantımın bu bölümünü anlatmaktan kaçınıyorum’ diyor. Üstad Necip Fazıl, Dersim’deki facianın durumunu şöyle anlatıyor. Babalarını arayan ve yanına gitmek istediklerini söyleyen iki masum çocuk, Hozat Kaymakam’ı tarafından süngületilerek babalarının yanına gönderiliyor. Alevler içinden fırlamak isteyen bir genç kalasla alevlerin içine itiliyor ve karşısında sigara içiliyor. İktidar CHP iktidarı, zihniyet CHP zihniyeti. Üstad faciayı şu sözlerle anlatıyor. Mazgirt halkı doğranmakta, merhamet sahiplerinden biri çocukları alıp bir derenin kenarında saklamak istiyor. Fakat bu vaziyeti de haber alıyorlar. Çocukları da öldürme emri veriliyor ama bu görevi yerine getirecek biri bulunamıyor. Nihayet kara suratlı bir adam bulunuyor ve bir dere içinde titreşe titreşe bekleyen 20 masumun işi bitiriliyor. Murat suyunun kandan kıp kırmızı aktığını görenler olmuştur. Seyit Rıza’nın hikayesi yürek burkucudur. Şöyle anlatılıyor: "Son sözünü sordum. 40 liram var oğluma verirsiniz dedi. Bu sırada Fındık Hafız asılıyordu. Asarken iki kez ip koptu. Fındık Hafız’ın idamı bitti. Seyit Rıza’yı meydana çıkardık. Soğuktu etrafta kimseler yoktu. Ama Seyit Rıza meydan insan dolmuş gibi sessizliğe hitap etti. "Evladı kerbalayık. Bir hatayık. Ayıptır zulümdür, cinayettir diyor. Sayısı bugün daha bilinmeyen binlerce insan katlediliyor. Yuvalar yıkılıyor. CHP ’nin geçmişinde bunlar var. Bizim geçmişimizde bunlar yok."
DERSİM’E YAPILAN MÜDAHALENİN BİLANÇOSU
Başbakan Erdoğan 8 Ağustos 1939 tarihli,Jandarma Komutanlığı’ndan ’Başvekalet yüksek makamına’ gönderilmiş bir belgeyi gösterirken, burada Dersim’e yapılan müdahalenin bilançosunun verildiğini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Baskınların devam edileceği bildiriliyor. Ekte de bir cetvel var. Ölü diri teslim olanların rakamları. 1936-37-38-39’da toplam 13 bin 806 kişinin öldürüldüğü bu resmi belgede ifade ediliyor. Bakın deprem felaketinden bahsetmiyorum. Öldürülenlerden bahsediyorum. Belgenin altındaki imza çok ilginç Faik Öztrak dahiliye vekili, yani İçişleri Bakanı."
"ÖZÜR DİLİYORUM"
Başbakan Erdoğan "Sayın Kılıçdaroğlu nereye kaçıyorsun? Bunlardan nasıl sıyrılacaksın. Ben mi özür dileyeceğim, sen mi dileyeceksin?" dedikten sonra, "Eğer devlet adına özür dilenecekse, böyle bir literatür varsa ben ’Özür dilerim’, diliyorum. Ancak CHP adına, CHP zihniyeti adına özür dilemesi gereken varsa, şu anda güya ’Yeni CHP’nin genel başkanıyım’ diyorsun ya. ’Onur duyuyorum diyorsun’ ya hadi onurunu kurtar bakalım" dedi.
"SİZİN KAHRAMANLARINIZ BUYSA BU ÜLKE BİTER"
Başbakan Erdoğan, "23 Aralık 1938. Tunceli’den 11 bin 683 kişinin sürüldüğünü, 2 bin kişinin daha sürülmesini karara bağlayan bakanlar kurulu kararının altında Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Başbakan Celal Bayar’ın bulunduğunu belirterek, "Anma törenlerini yapan sensin, nasıl yüzleşiyorsun tarihinle? İşte bütün bu sürgünlerin altında İnönü’nün imzaları var. Havadan bombardımanların altında imzası var. Atatürk’ün vefatından yaklaşık bir ay sonra İsmet İnönü Cumhurbaşkanı, Başbakan Celal Bayar. Tabii alttaki imzalarda bir isim de benim çok dikkatimi çekti. Bayındırlık Bakanı kim biliyor musunuz? Ali Çetinkaya. Bu ’Kel Aliço’dur. Yani İskipli Atıf Hoca’yı, düzmece bir mahkemeyle, şahitlerin sonra dinlenmesine diye karar veren hakim bu işte. 3 Mayıs’ta ne oldu? Ankara Yenimahalle’de ismi bir parka verdi. Biz bunu hatırlattığımız zaman da Kılıçdaroğlu, Afyonkarahisar’da onu kahraman ilan etti. Sizin kahramanlarınız buysa bu ülke biter be. Bizim kahramanlarımız arasında böyle yüzü kapkara olanlar yok, apaydınlık olaylar var" diye devam etti.
"DERSİM AYDINLATILMAYI BEKLEYEN BİR FACİADIR"
Başbakan Erdoğan, 27 Eylül 1938 tarihinde Dersim operasyonlarının hemen ardından Sason’da yapılan operasyonlarının raporuna dayarak, bugün Batman’ın ilçesi olan Sason bölgesinde 384 kişinin öldürüldüğünü, teslim olanların tamamının da batıya göç ettirildiğini söyledi. Başbakan Erdoğan, "28 Eylül 1938 imza kim biliyor musunuz? İçişleri Bakanı Şükrü Kaya. Yine CHP. Ben daha ne anlatayım? Daha bir şey anlatayım mı arkadaşlar? Sadece birkaç tanesini ayırıp huzurlarınıza getirdim. Ben belgeyle konuşuyorum. Beyefendi diyor ki; ’Arşivi aç.’ Arşiv açık yahu. Git bak incele, ama git bak doğruyu anlat. Kendini durup dururken savunmaya kalkma. Bunların siyasetine doğruluk üzerine değildir. Dersim yakın tarihimizdeki en acı en trajik olaylardan biridir. Dersim aydınlatılmayı bekleyen bir faciadır" dedi.(http://haber.gazetevatan.com/erdogan-merakla-beklenen-dersim-belgelerin…)
Kemalist CHP-Diyarbakir İl örgütü başkani Muzaffer Deyer Başbakan´ı Dersim Katliami ile ilgili açıklamasına destek vererek; „Ben Dersim katliamindan dalayi İl teşkilatim adina Özür diyorum“ dedi ve bir saat geçmeden Dersimli Kemal Kiliçdaroĝlu yani Kemalist derin yapi olan Genel Baskanı onu İl başkanlıĝında indirildi.
Diyarbakir Kemalist CHP Lilere
Ben Diyarbakir Kemalist CHP teşkilatına seslenmek istiyorum eyer sizde azıcık unur ve haysiyet varsa sizde Muzaffer Deyer´i takip edeceksiniz.
Kürd Halki adina ben bunu Diyarbakir CHP teşlilatindan istiyorm.
AK Parti Genel Basşkan´ı ve Başbakan Recep Tayyip erdoĝan´ı bu çıkışından ve tarihi Dersim katliamına ışık tutan belegeleri kendi aĝzından okunması ve hitap edilmesini kutluyorum ve ilerlesininde başarilar diliyorm.
Îsmaîl Girikî
23.11.2011
Bu ne AKP hayranlig !