بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی
Submitted by Anonymous (Pesend ne kirin) on 18 November 2011

baslarken belirteyim
kimseye tepeden baktigim filan yok, orgut onerdigim de
isteyen istedigi orgutu kurar-bu tur islerde bezim yok
benim onceligim KULTUR insasidir
asagidan yukariya
her seyi sosyo ekonomik alt yapiya baglayan marxis teze inanmiyorum
insanin tarihte onemli rolu var. sosyo ekonomiden bagimsiz baska dinamiklerde olabilir
uzatmayayim

TC son uc bes yilldri dis dunyanin da canak tutmasi ile iyiceOsmanlilik havasina girmis durumda
bir vakitler mao nun deyimi idi emperyalizmin kagittan kaplan oldugu
onun uzerin de galiba rus devlet adami birikurshche olabilir mi?
bu kagittan kaplanin nukleer disleri var filan dedi
belkide karistirdim amam sonucta bir kaittan kaplan (ici fos bir buyume) birde reel tehdid resmi var.
TC de kagit kaplanlik olmsada besli kedi hali var
ve ortada konvasiyone ordusu disinds disleri gilan da yok
ustelik b konvensiye ordu
cengaverlikte esine az raslanacak delikanlilar (kadinli erkekli) yetistiren kurd ulusunun
camuz cobani kivamidaki lideri tarafindan berbat bicimde yonetlen PKK tarafindan kepaze de edilmis bir ordu

kurdler PKK nin ardina dayadiklari potansiyelle TC nin bu kuru siki hayllarini tarumar edecek potansiyele sahip.
bu dari ambarini gunduz duslerine tasiyan hisli tavuk TC ye
kurdler cektirdigi izdirabin odemesini tam da bu sirada yapmak
Kurdler icin grand cikis olabilir
bu vahsiikten ve ayricaliklardan bir turlu vazgecemeyen ahaliye bu tarihi dersi vermek mumkun
tabbi
a-devlet zirvalari ile degil
simdiden daha dikkatli bicimde arkasi doldurularak surekli kilinabilecek sekilde
Sivil uyumsuzluk eylemleri ile
malum PKK BDP buna kalkisti ama oyle berbat kadro yetistirmisler ki
oyle berbat bir kulturu sokaga salmislar ki
bu sivil uyumsuzluk eylemlerini cekici kilamiyorlar bir turlu.
mileti ocalanin zirvalarina tesne ederseniz onlari ancak onun sinuztu icin hareketlendirebilirsiniz
bu zincirin kirilmasi lazim
ama nasil iste butun mesele burda
edip sen ne dersin huysuz herif?
sokaktaki adamin fikir sunmasi sana gore uygun degil mi?

HeK
ayak takimi uyesi
ve ayak takimi arasinda

pkk sadece sivil itaatsizlik eylemlerinde degil, sehir eylemlerinde veya genel olarak 'halk savasi' dedikleri seyde fena cuvalladilar. halk ayaklanmadigi gibi, bu eylemler turklerin yolda yuruyen, dugunde evlenen, pismaminin evinden donen kurdu oldurmelerine de yol acti. detaylari son birkac aylik bilancoda. pkk yonetimi bunlarin hicbiri icin bir ozelestiri vermis degil. kadrolar degil mesele. karayilanin son a-devlet sacmaliklarini da okuduktan sonra sorunun tepede oldugunu biliyorum. senin kadro sorunu dedigin sey otuz yildir yapilan micro management'in urunudur.

ortada esamesi bile okunmayan ,dili yokedilmis, kültürü yok edilmis,degeryargilarinin tamamiyla oynanmis,adeta hücrelerine kadar girilerek   tahribat yapilmis bir Milletin Kültürüne takmak ne kadar dogru ve ahlaki "en azindan var olma yada yok olma sürecindeyken" hatalar yokmudur vardir. bunlari sonuna kadar elestirmek her kesin haki...ki ben kendim suna inanmaktayim zaten.. sokaktan yoksun, sokakla bagi koparilmis bir  siyasetin ömrü uzun olamaz ki zaten burada PKK  sokagi iyi örgütlendirmektedir,,,ha burada demokratik olmayan  durumlar yokmudur vardir..bu tür seyler yolda düzeldilebilinecek seyler dir burada esas olan  pkk yi degistirmek olsaydi bunu  Kürd ulusal davasinda   özgürlük perspektifleri temelinde olmasi gerekirdi.. yok bilmem özel savas piropagandasi gibi yaralayici,karalayici, kisilik haklarina saldiri gibi yazilar ,söylemlerin, yada gösterimlerin  PKK nin degisim ve dönüsümüne ne kadar faydali oldugu konusunda süphelerim var.. Oysa hepimiz bu sistemin magduruyuz, bizi kendisine bu sistem benzeti  bunu neden halla kimse sorgulamiyorda ..pkk nin siyasi kültürüne takmislar.... Amac kültür savasimi olsaydi, Kürdistan tarihiyle,kültürüyle,dogasiyla tar u mar edilmektedir...mesela HASANKEYF  mesela kürdistan dogasini ve güzeliklerini su altinda birakacak yeni baraj pirojeleri...iste savas verilecekse  bu cepheden savasilmali.. mesela    asagidaki makalle   kürdistanla ne kadar benzerlik arz etmektedir.. istersen ingilizcesinide  BBC WORLD da bulabilirsin...         Okinawa'nın yönetim merkezi Naha kalabalık, rutubetli bir yer. Barların, t-shirt ya da Çin makarnası satan dükkanların sıralandığı, neon ışıklarla aydınlatılan uzun ana caddesi Japonya'dan gelen turistlerle dolup taşıyor. Gruplar halinde insanlar, yöreye özgü pirinç rakısının sıra sıra sergilendiği rafları inceliyorlar. Kavonozların dibinde, keskin dişli yılan salamuraları yatı Kimi turistler de, Okinawa'nın Asya'ya uzanan bağımsız bir krallık olduğu yüzlerce yıl öncesinden kalma bir figür olan aslan-köpek karması "Şisa" heykelciklerinden satın almak için kuyruğa giriyorlar. Şisa figürü, ilk olarak Naha'nın tepelerindeki zarif bir bina olan Şuri Kalesi civarında bulunmuştu. Okinawa'yı yönetenler bir zamanlar burada yaşarlardı. Krallar çoktan gitti ama, aslan-köpekler hala ortalıkta. Evlerin çatılarında, apartman bloklarında, dükkan ve dairelerde, çifter çifter boy gösteriyorlar. Kötü ruhları, şeytanı uzak tuttuğuna, kovduğuna inanılıyor "Şisa"nın... Şisa, Okinawa adasındaki benzeri olmayan kültürün de bir simgesi. Ama bu özgün kültür, önemli ölçüde tehlike altında. Okinawa iki büyük gücün tokatını yemiş bir yer: Japon sindirme politikası ve yoğun Amerikan askeri varlığı. Japon ve Amerikan baskıları Japonya, 19.yüzyılın sonlarında Okinawa'yı ilhak ettikten sonra yerel dillerin kullanılmasını yasaklamıştı. Aradan geçen yıllar ardından çocuklarına adanın kendi dilini öğretmeye devam eden ana babaların sayısı da azaldı. 2. Dünya Savaşı patlak verinceye kadar ciddi bir hasar yaşamıştı zaten ada kültürü. Ardından daha da fazlası gelecekti. 1945 yılında 2.Dünya Savaşı sona ermek üzereyken yaşanan çarpışmalar Okinawa'yı mahvetti. En az 100 bin Okinawalı sivil öldü. Japonya'nın savaş sonunda teslim olması ardından, Amerika Birleşik Devletleri 27 yıl boyunca Okinawa'yı yönetti. Köylünün elinden alınan topraklara askeri üsler kuruldu. Bu, daha sonra 'Japon-Amerikan güvenlik ittifakı'nın bir parçası olarak, resmiyet kazanacaktı. Bugün Okinawa, 30'u aşkın Amerikan üssüne, istemeye istemeye ev sahipliği yapmakta. Adada dev boyutlarda uçak pistleri, sık ormanlık alanlarda eğitim tesisleri ve amfibik savaş kampları bulunuyor. Okinawa'nın bugünkü görüntüsü, bundan 150 yıl önce adayı ziyarete gelen bir Amerikalı deniz albayının tasvir ettiği tarımsal cennetten çok farklı. Nüfus arttı. Ada halkı Amerikan üslerini çevreleyen yüksek duvarların hemen dibinde öbeklenmiş halde yaşıyor. Trafik hep tıkanıyor. Tepeden sürekli savaş uçakları geçiyor. Yerel ekonomiye yardım amaçlı devlet desteği, büyük inşaat projelerinde kullanılmış. Dolayısıyla adanın kıyı şeridinde, çirkin beton duvarlar uzanıyor boylu boyunca. Adada yozlaştırılmamış bir plaj bulabilmek için dağlık ve ormanlık alanları aşıp, kuzeydeki, daha az sayıda insanın yaşadığı bölgelere gitmek gerekiyor. Yerel dillerse, neredeyse tamamen kaybolmuş durumda. Artık yalnızca emekliler konuşuyor Okinawa dilini. Televizyon ve radyo, neredeyse tamamen Japonca. Naha'nın ana caddesindeki barlar, coşkulu Japon popu çalıyorlar. Militan çevreci Man-Chan Ama bu, Okinawalıların kültürlerini unuttukları anlamına gelmiyor. Kuzeye yaptığım bir seyahatte, neşeli, komik bir çevre militanı olan ve ille kendisine, takma adı Man-Chan diye seslenmemi isteyen Michiru Sakkai'yle karşılaştım. Man-Chan'ın annesi savaşın son aylarında, adanın kuzeyindeki bir mağarada doğmuş. Man-Chan, soyları tükenme tehlikesi olan dugongların beslendiği çok güzel bir körfezde, yeni bir Amerikan üssü inşa edilmesi planlarını protesto ederek geçiriyor günlerini. Üssün inşa edilmesi planlanan alanın yakınına kurduğu bir çadırda kalıyor ve yöreyi ziyaret edenleri, "protesto teknesi"yle taşıyarak, yeni üs yüzünden mahvolacak olan deniz bitkilerini ve mercan yataklarını gösteriyor. Bu eylem 13 yıldır sürüyormuş. Amerikan üssü inşa edilmesi planlarının ilk ortaya atıldığı zamandan beri... Man-chan ve arkadaşları bu çok değerli, doğal haliyle bırakılmış kıyı şeridi yeniden güvenli hale gelinceye kadar, protesto eylemlerini sürdüreceklerini söylüyorlar. Bir diğer militan da Byron Fija. Amerikalı babasını hiç görmemiş. Okinawalı annesiyse, zaman zaman girip çıkmış yaşamına. Teyzesi ve dayısı tarafından yetiştirilmiş; sonra 20'li yaşlarında geçirdiği bir kimlik bunalımı ardından Okinawali köklerine dönmeye karar vermiş. Her hafta yaşlı bir tiyatro oyuncusunu ziyaret ederek Okinawa dili ve müziği üstüne dersler almış. Şimdi Okinawa dilinin fahri elçiliğini yapıyor, gruplara dil dersi veriyor, lavtaya benzer bir çalgı olan "sanşin"le folk şarkıları çalıyor. Son beş yıldır Okinawa dilinde radyo programlarının sunuculuğunu da yapmakta. Okinawa dilini yaşatabilmek en büyük tutkusu. Dilin, sonunda kaybedeceği bir savaş verdiğini düşünse bile. Protestocu akademisyenler Okinawalı olmaktan gurur duyan bir diğer kişi de, adanın en önemli üniversitesinin Hukuk Fakültesi Dekanı Tetsumi Takara. Tetsumi Takara, geçen yıl Amerikan başkanı Barack Obama'ya mektup yazarak, adadaki Amerikan askerlerinin sayısının azaltılmasını isteyen önde gelen 19 akademisyenden biri. Ada halkına ayrımcılık uygulandığını, Japonya'nın güvenlik ihtiyaçları yüzünden adalıların haklarının sürekli olarak geriye itildiğini söylüyor. Sessiz, şakacı bir adam; her zaman bir şapkayla geziyor. Bunun da nedeni, Japon parlamentosuna şapkalı kişilerin girmesine izin verilmemesi. Tetsumi Takara'nın amacı, herkesin ayni haklardan yararlanabilmesi; doğruluğu tartışma kabul etmeyen devlet kuralları yüzünden bazılarının kimi haklardan yoksun bırakılmaması. Bununla Okinawa arasındaki koşutluklar açıkça dile getirilmiyor, ama bariz şekilde görülüyor. Japonya'da yaşayan yurttaşları, barış içinde yaşamlarını sürdürürken, Okinawalılar, askeri nitelik kazanmış bir adada yaşamak zorunda bırakılıyorlar. Naha'daki çarşı caddesinde Şisa satan bir dükkan gördüm. Yani şu geleneksel aslan-köpek figürü. Ama bu, Amerikan bayrağının renklerini, çizgi ve yıldızlarını taşıyordu. Belki de, makul bir benzetme... Okinawa kültürü, dev Amerikan askeri varlığının gölgesinde olsa da, hala yaşıyor. Ve "Okinawa kimliği"ni korumak için mücadele veren Man-chan, Byron Fija ile Tetsumi Takara gibi insanlar sayesinde, ada halkı, bir anlamda  kendi"askerlerine  sahip cikiyorlar,          

Merhaba Edio   uygar davranip tartismayi munasip bir cerceveye oturtmus. dili de hosh olmus. bu durumda daha once sarfetigimiz laflar icin ozur dileme isi de benim boynumun borcu. dilyorum. butun yorumunda once su lafina takildim "hatalar yokmudur vardir" bu klasik cumle hatalarin gormezden gelinip problemin kangren olmasina neden olan yol girildiginde soylenir. hata varsa, acimasiz elestiri aninda belirmek zorundadir. hatalar yokmudur vardir deyip ardindan ne yapacagiz? gelelim kultur meselesine bir onceki yazida hizli yazarken sosyo ekonomi nin bu iste hic payi yok gibi bir anlam cikmis oyle bir sey yok, elbette sosyo ekonomi nin cok onemi payi var tek faktir o degil- kurdlerin kulturlerinin turk devletince ve onun uyumlu tabbasi turklerin buyuk cogunlugunca acimasica tahrip edildigi birbirimize yuz yildir anlatip durdugumuz bir gercek. Beni ilgielndiren bu tahribatin tamiri ve onune gecilmesi icin nlere yaoilabilecegidir. turkiye ortaya cikip da kulturel  hamlelerle ahaliyi kurd kulturune tekrar adapte etmeye yarayacak kultur aktiviteleri yapilabilecek bir ulke degil. eskiden koca bir kisla idi, simdi de turk milyetcisi koca bir dergah emrinde polis ve askeri guc olan bir dergah boyle bir ulkede edip in yazdigi hepimizin cok iyi bildigi tahribati tamir etmek mumkun mu? cok cuzzi br bolumunu, bir noktaya kadar evet. ancak her gecen gun kurdlerin kurdlere has ozellikleri hizla eriyor, eriyecek bunu saglam tutan yeniden canlandiran eski PKK idi. kentin turklerce dayatilan muzigini degistirdi duvarlar salladi ancak artik o eksi heyecani yarata PKK yok yerinde kurdlerin kuturel katlima gerktig kadar sert tepki gosterecek bir zihinsel donanim vermeyen Ocalanist kultur var. bakin oclanin uzun uzun yazilarina, orda tahrip olmus kurd kuturu ve dignitesini ayaklari uzerie kaldiracal plan progra tale var mi? ben goremiyorum boylce turklerin tahribati ile ugrasabilmek icin kurd siyasi kulturune  kurdlerin trawma altinda olusturduklari veya dogal gelisimin disina itildikleri icin takili kaldiklari anakronik kulturun BUTUN bu ZAYIFLIKLARINI KULLANIP KENDISINE MUTLAK GUC OLUSTURMUS dunyanin en megaloman ve korkak,en omurgasiz lideri olarak secilebilecek Ocalanin once kurt siyasi kulturunden  cikartilmasi ardindan da Turklerin tahribatina karsi kurd aydinlanmasini militan bir cizgiye sokmak gerekmez mi? sen bir yandan turk tahribatini azaltmaya cabala o ote andan got korkusu ile "anem tirktir-devlete hizemete hazirim" desin geride onur kultur baglanacak spritual deger mi kalir bu tabloya bakinca sen buna mi  "hatalar yokmudur vardir" diyorsun edip hata degil artik burda olan biten dupeduz SUC  SUC. neseli ve saglikli gunler dilerim Hurmetler HeK

Şîroveyeke nû binivisêne

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.