Allavi'nin seçimi ve Kerkük IRAK seçimlerinde en ilginç gelişme bana göre Kerkük'te yaşandı. Çünkü İyad Allavi'nin Irak Koalisyonu, yapılan açıklamalara göre, Kerkük'ün bağlı olduğu Tamim eyaletinin 12 sandalyesini Kürt ittifakı ile bölüştü. 12 sandalyeden 6'sını alan Allavi bunun yanı sıra bölgedeki oylarını Kürt ittifakının beş bin oy önüne çıkardı. Ve Kerkük'te Kürt ittifakı, siyasi üstünlüğünü yitirdi. Bu durumda yenilikçi Goran ve Kürt İslamcı partilerinin Kürt oylarını bölmesinin de rolü var kuşkusuz. Ama Kürt siyasi hareketlerinin artması, Kerkük ile ilgili Kürt politikalarında da farklılaşmaların meydana gelebileceği anlamını taşımıyor. Çünkü Kerkük, bütün Kürtler için ulusal bir mesele olduğundan, Kerkük'ün Kürdistan'a bağlanması noktasında hepsinin birleşeceği kesin. O nedenle şimdi Kürtler Allavi'nin hükümet kurabilmesi için pazarlığa otururken Kerkük ve petrol gelirlerinin dağılımı konularında yazılı güvence koşulunu öne sürüyorlar. İYAD Allavi'nin liderliğinde oluşan El Irakiye listesi seçimlerde 91 sandalye kazandı ama hükümet kurabilmesi için 163'e ulaşması gerekiyor. Bunun için, Kürtlerin yeterli olmaması Kürtleri kilit parti olmaktan da çıkartıyor. Yine de Allavi, Kürtlerle ittifaka önem verecek. Başbakan Maliki'nin ise, 89 oyla geride kalmayı sindiremediği görülüyor. Her iki lider de Şii olmasına rağmen, Allavi'nin koalisyonu, Irak'ta laiklik yanlısı siyasi güçleri temsil ediyor. Aralarında Türkmenlerin de bulunduğu bu koalisyon geniş tabanlı. Ancak Maliki'nin bu yarışı kolay terk etmeyeceği anlaşılıyor. Allavi'nin listesinde bulunan bazı adaylar üzerinde seçim sonrası baskıların arttığı, güvenlik güçlerinin bazı bölelerde seçimi kazananlar üzerinde ağır baskılara giriştikleri haberleri geliyor. Maliki, hukuki olarak da savaş açmış durumda. Allavi'nin annesinin Iraklı olmadığı iddiası bunlardan biri. Irak Anayasa'nın 65 ve 74'üncü maddelerine göre, devlet başkanı ve başbakan olabilmek için Irak doğumlu olmanın yanı sıra Iraklı anne-babadan doğma olmak da gerekiyor. Allavi'nin annesinin Lübnanlı Useyran ailesinden gelmesi Maliki'nin kullanmak için şimdiden harekete geçtiği bir koz. BU gerilim ortamı yeni hükümetin kurulma çalışmalarını da etkiliyor. Bombalı saldırıların seçimlerden sonra da hızını artırarak devam etmesi seçim sonrası Irak'ta durumun düzeleceği beklentisini her geçen gün azaltıyor. Obama Yönetimi, haziran ayından itibaren Amerikan askerlerinin dönmeye başlayacağı sözü vermesine rağmen, aralarında ABD'nin eski Irak Büyükelçisi Ryan Crocker'ın da bulunduğu bazı gözlemciler, Irak'ta daha uzun bir zaman güçlü bir Amerikan varlığına gerek olabileceğini söylemeye başladılar. Bir süre önce Kuzey Irak'taki asker sayısını artırmak kararı alan ABD'nin çekilme takvimine uyacağını söylemek de giderek zorlaşıyor. Irak'ta seçimler, eskisine göre çok daha iyi bir havada geçti. Ama seçim sonrası, ülkede istikrarı sağlayabilecek güçte bir hükümetin kurulması kolay olmayacak. Yeni hükümet nasıl kurulursa kurulsun, Arap ve Türkmenler, savaştan sonra Kerkük'te ilk kez siyasi ağırlığa sahip oldular. Önümüzdeki dönemde çatışmanın derinleşeceği anlamına gelen bu gelişme Kerkük'ün, Irak'ta riskli noktalardan biri olmaya devam edeceğini de gösteriyor.

kek saxo, niye gorani herseyin günah kecisi sayiyorsunuz? kendilerine birlikte secime girelim diyen olduda ret mi ettiler? böyle bir sey yok yok efendim kerkük kaybedildi? be birader bunun sorumlusu goran mi? bu bir yana hani bagimsizlik savunuyordun bilmem hangi listenin bes fazla, bes eksik milletvekili bagdat ta göndermeyi niye bu kadar kafaya takiyorsun? secim sonuclarini nasil okuyorsunuz bilmiyorum kürtlerin oylari bir yere degil, kürtlere gitmis varolan sorunlarin cözüm anahtari buda degil hek neyin lazim oldugunu yukarida yazmis benim tekrarlamam gerekmiyor ha birde yanlis bir anlasilmayi ortadan kaldirmak icin sunuda söyleyip geceyim goranin ne yapip yapmiyacagini bilemem ama bugüne kadar iktidar olan onlar degil kdp ve ynk dir