بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی
Submitted by Anonymous (Pesend ne kirin) on 22 July 2009

U.N. wants Iraq Kurds to drop Kirkuk vote-diplomat
Tue Jul 21, 2009 1:14pm EDT Email | Print | Share | Reprints | Single Page [-] Text [+]
* U.N. wants special governorate status for Kirkuk

* Diplomat critical of Kurdistan president

By Tim Cocks

BAGHDAD, July 21 (Reuters) - The United Nations is urging Iraqi Kurds not to push for a referendum on whether the Kirkuk oil area should be part of their northern enclave, saying such a vote would ignite conflict, a Western diplomat said on Tuesday.

Lying 250 km (155 miles) north of Baghdad and with 13 percent of Iraq's oil reserves, the disputed region housing rival ethnic Kurds, Arabs and Turkmen is at the heart of a power struggle pitting the Iraqi government in Baghdad against the largely autonomous Kurdistan region to the north.

Kurds claim Kirkuk as their ancient capital, hoping it and other disputed territories can be annexed by the Kurdistan Regional Government (KRG), an idea rejected by Baghdad as well as the city's Arab and Turkmen residents. Kurds want a referendum in Kirkuk, which they think they would win.

Iraq's constitution lays out a plan to determine who controls the region through a referendum and helping displaced families return home, but political feuding has delayed it.

The United Nations believes that such a referendum would be dangerously provocative, perhaps triggering renewed fighting by rival factions just as Iraq approaches stability.

"The U.N. says it will not support a hostile referendum ... (asking) do you want to join the KRG or not?" the diplomat, who is involved in the negotiation, said on condition of anonymity.

"We (all) believe that would lead to war and the U.N. has ... told the Kurds that," he said.

The simmering row between Kurds and Arabs over land and oil is seen as a major threat to Iraq, as the sectarian violence that nearly tore Iraq apart in 2006 and 2007 recedes.

"DANGEROUS"

The United Nations, empowered by the Iraqi government to help broker a solution to the impasse, issued a report in April meant to outline possible solutions to the dispute.

These solutions included a new political agreement that would ease implementation of the constitutional plan for Kirkuk, including a census and referendum; another would make Kirkuk a province of Iraq like any other, favoured by Arabs.

Other solutions would make Kirkuk a governorate with special links to both Baghdad and Kurdistan or would give it some autonomy -- a degree of self-rule -- favoured by Turkmen.

All options could be endorsed in a referendum.

The diplomat said the United Nations favoured Kirkuk becoming a governorate but its choice has won few supporters within Iraq so far.

The diplomat spoke of frustration with Kurdish President Masoud Barzani, who vows that Kurds will not give up Kirkuk.

"Barzani is still making extremely provocative remarks ... None of his staff ever say, 'Look, this is dangerous.'"

He attributed some of the Kurds' position to failures by Arab leaders to acknowledge crimes committed by Saddam Hussein.

Baghdad expelled thousands of Kurds and Turkmen from Kirkuk and towns like Khanaqin from the 1970s, and Saddam used poison gas to slaughter Kurds by the thousands in the 1980s.

Barzani's office was not immediately available for comment.

The census and referendum on the status of disputed territories agreed in Iraq's constitution has been held up for years. Arab and Turkmen minorities oppose the census because they say that Kurds, who have moved back to Kirkuk since 2003 en masse, have tipped the scales in their favour.

The Kurdish parliament passed a constitution last month defining all the disputed territories as Kurdish, a move U.S. Vice President Joe Biden on a visit described as "not helpful".

Though it simply restates the Kurds' position, the diplomat said the constitution was a swipe at Kirkuk's Arab and Turkmen.

bunun zamani coktan geldi de gecti bile. ancak dunya da uluslar arasi sorunlarda mesruieti temsil edip Ruanda da (hutularin tutsileri kesip bictigi katliamda) Bosna da sererbranica da-gozunun onunde islenen katlima engel olamayarak vs UN bu becereksizliklerine ve insanlarin ihtiyaclari-haklari yerine statukoyu tercih etmekten vacgecmeyisine bir de kerkuk mevzusunu eklemis durumda.ustune ustluk yukaridaki haber de goruldugu gibi aciklamalarinin ardina isimlerini koymayarak berbat bir tarzda olusturmuslar. butun bunlardan oturu kurdlerin (ve benzerlerinin) direk ve sistematik tepkisini coktan hakediyor. UN in berbat bir status quo bekcisi oldugu teorik olarak akli basinda bir suru entelektuel tarafindan surda burda yazilip ciziliyor. yumurta kapiya gelmeyi birakalim -yumurta kirilmadan UN e derli toplu bir populer tepkiyi kurdler olusturabilirse bu guzel olurdu ama-kurdlerin bugunku haline bakip bunun olamayacagi da malesef-bir baska gercek. belki bugunden tohumlamaya baslarsak diyerek bu haberi ve bu kisa yorumu gectim. meraklisi aklinda tutsun cocuguna aktarsin.

Joost Hiltermann ile söyleşi Gönderen: Çev: Aso Zagrosi (IP Kaydedildi) Tarih: 20 July, 2009 17:55 Bilindiği gibi bir kaç önce “Uluslararası Kriz Grubu“ bir rapor yayınladı. Bu raporda “Güney Kürdlerinin Türkiye katılmak istedikleri vb... “şeyler vardı. Türkiye Başbakanı hemen karşı bir açıklama yaptı. Arap basını ve Irak Arapları bu raporu Kürdlere karşı kullanmaya çalıştılar. Her ne hikmet ise bizim Kuzey Kürdleri Kürdlerin bir dizi sorununu gündeme getiren bu rapora hiç değinmediler. Zaten şimdiye kadarda bu rapor Kuzey Kürd kamuoyunun anlayabilecekleri bir dile çevrilmiş değil. Bu raporu hazırlayan “Uluslararası Kriz Grubu“ nun Ortadoğu masasının başında bulunan ve aynı zamanda bu kuruluşun başkan yardımcılığını yapan Joost Hiltermann “Rojname Gazetesine“ bir söyleşi vermiş. Joost Hiltermann Kürdlere ve özellikle Kerkük ile ilgili bir dizi rapora imza atmış. Bazı raporları Kürdlerin büyük tepkisini almıştı. Hiltermann, rapora ilişkin basında çıkan bazı iddialara bu söyleşisinde cevap veriyor. Çev: Aso Zagrosi Rojname: Size göre Kürdistan'ın Türkiye'ye katılması yönündeki öneri realistmi? Kürd Siyasi Önderliği tarafından bu öneri merkezi iktidara karşı bir baskı kartı olarak kullanılabilinirmi? Joost Hiltermann: Bana göre bu öneri realist bir öneri değildir. Kürdistan'da da bu öneriye geniş bir destek yok. Türk liderleri de böyle bir işe karşılar. Bana göre Kürd liderlerinin bu öneriyi baskı kartı olarak kullanma imkanları yok. Fakat gerçek şu ki, Amerika'lılar Irak'tan çekiliyorlar, Kürdlerin bir alternatife ihtiyaçları var. Sorunda buradan kaynaklanıyor ve buda en iyi alternatif değildir. Ankara'da destek vermiyor. Türkiye'nin bu öneriye destek vermede çıkarı yok. Rojname: Merkezi Hükümetin Kürd liderlerinin niyetinden kuşku duyduğu bu süreçte, Kürd liderlerinin böyle bir şeyden söz etmesi size göre yanlış değilmi? Joost Hiltermann: Bu öneriyi hiç bir şekilde ciddiye almamak lazım. O da öneri değildi. Bazı Kürd siyasi şahsiyetlerinin ortaya getirdikleri bir düşünceydi. Rojname: Size göre Amerika'nın geri çekilmesi beraberinden Irak'ın farklı milletleri arasında savaşıda gündeme getirebilirmi? Joost Hiltermann: Umut ederim ki böyle bir şey meydana gelmez. Bu Kürdistan Bölge Hükümetiyle Merkezi Hükümetin tartışmalı olan bölgelere ilişkin bir antlaşmaya varıp varmamasına bağlı. Petrol yasası ve Merkez ile Kürdistan Bölgesi arasında yetkilerin paylaşılması çözülmesi gereken diğer iki sorundur. Çünkü eğer bu sorunlar çözülmese durum daha da kötüleşecektir. Özellikle Amerika'nın geri çekilmesinden sonra. Rojname: Ya Kerkük hakkında ..? Joost Hiltermann: Bu da Amerika'ların geri çekilmesinden sonra yaşanacak olan gelişmelere ve Amerika'lıların çekilmeden önce yapacakları girişimlere bağlıdır. Özellikle de Kerkük'te bulunan etnik yapıların kendi aralarınde tartışmalı olan bölgelerde iktidar ve doğal kaynakların paylaşılması, daha önce düşman olan grupların birleşmesi birbirlerine toleranslı davranma, taviz verme ve siyasal görüşmeler yolu önemlidir. Rojname: Acaba Türklerle Kürdler arasındaki şiddet ve uygun olamayan ablukadan sonra onları yanyana getiren olan nedir? Joost Hiltermann: İki tarafın çıkarları. Türkiye'nin Kürdlere ihtiyacı var: 1) Kürdler Irak ve İran'ın çarkı arasına sıkışmışlar. Amerika'nın çekilmesinden sonra eğer Irak karışırsa İran'ın etkisinden dolayı, diğerleri Türkiye ile müttefik olamazlar, tek bir müttefikleri kalır o da Kürdlerdir. 2) PKK'ye karşı Kürdistan'ın Türkiye yardımı, 3) Kürdistan Bölge Hükümetinin denetimi altında petrol ve gaz için bir kapı, Kürdistan Bölgesinin Türkiye'ye ihtiyacı var: 1) Irak Merkezi Hükümetine karşı koruma, 2)Gaz ve petrolu dışarıya göndermek için bir pazar, 3)Avrupa'ya çıkış için bir kapı, 4) Türkiye ile ticaret ve mal alımı, Bunlar, Türkiye ile Kürdistan Bölgesi arasındaki ilişkilerin temelini oluşturuyorlar. Fakat Kerkük meselesi sorunları çıkmaza sokuyor. Eğer bir antlaşmaya varılırsa, bu şiddeti çemberini ortadan kaldırır. Her ne kadar Türkler ve Kürdler birbirlerini o kadar sevmeselerde .. Rojname: Amerika ve Birleşmiş Milletlerin rolu hakkında ne düşünüyorsunuz? Size göre onlar gerektiği kadar Kerkük sorunuyla ilgilendiler mi? Joost Hiltermann: Amerika ve Birleşmiş Milletler Kerkük'te görüşmeler ortamını oluşturmak için büyük çabalar verdiler. Bu ise pozitif bir tavırdır. Çünkü başka hiç bir alternatif yok. ABD Başkan Yardımcısı Josef Biden'in son seferi de gösteriyor ki Amerika sorunu çok ciddiye alıyor. Fakat gelecekte Kerkük sorunu hakkında deklere ettikleri hedefler için ne kadar diplomatik gücü kullanacaklarını görmek gerek. Rojname: Kerkük'teki Arap ve Türkmenler gibi farklı gruplar, bu şehirdeki Kürd idaresinin siyasetini doğru bulmuyorlar. Onlara göre Kerkük'teki Kürd idaresi var olan ayrışmanın ve kinin sorumlusudur. Sizce bu doğru mu? Joost Hilterman: Kerkük Kürd idaresi, Kürd Siyasi Önderliğinin planını uyguladı. Kürdler 2003 yılından sonra Kerkük'te büyük hatalar yaptılar. Kerkük'teki üst görevlerinin ezici çoğunluğunun kontrol edilmesi gibi hatalar.. Kerkük'teki kamu mallarına el konulması ve Kerkük'teki diğer milletlerin dıştalanması gibi olaylar.. Hataların sonucu açık bir şekilde ortada duruyor. Şimdi Kerkük'teki diğer milletler, Kerkük'ün Kürdistan'a geri dönmesi için önerilen tüm projelere, hatta azınlıkların tüm haklarının garanti altına alındığı projelere de karşı çıkıyorlar. 6 yıldan sonra Kerkük'teki yapılanmalar arasında güven kalmamıştır. Diğer milletler Kürdistan Bölge Hükümetinin verdiği garantilere inanmıyorlar. Güvenin oluşması için tek yol söz vermek değildir. Belki stratejiyi değiştirmek gerekir. Sorunu çözmek için Kerkük'te bulunan tüm farklı yapılanmalar arasında görüşmeler gerekir, Kürdlerin büyük bir çoğunluğuna acı verecek tavizler de söz konusu olabilir. Bu ise Kürdistan Bölge Hükümetinin 2003 yılından sonra Kerkük'te uyguladığı politikanın neticesidir. Rojname: Size göre Hükümet ve Parlamento'un değişmesi bu soruna hizmet edebilir mi? Özellikle iktidarın kötü kullanılması meselesini gündeme getiren uluslararası kuruluşların raporlarından sonra? Joost Hiltermann: Tüm demokratik sistemlerde(yeni kurulan veya yerleşen) iktidarın değişimi sağlıklı ve zaruridir. Ben muhalefetin çoğunluğu oluşturabileceğine inanmıyorum. Fakat muhalefet iktidar partilerini daha şeffaf ve daha sorumlu olmaya mecbur edecektir. Bu da seçimlerin çok sağlıklı bir sonucu olur.

Şîroveyeke nû binivisêne

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.