Zagrosların, daha doğrusu dünyanın biricik çiçeği, ters lale.
Biricik, çünkü dünyada tüm masallarda hüzünü tek temsil eden çiçek.

'Boynu bükük çiçek' derdim ben ona.
Yalnızca 'Xinere' dediğimiz mıntıka da ve Hakkari çevrelerinde çıkar.

O'nun kaderide, beraber aynı gökyüzünü paylaştığı halkın kaderi gibi!.
Ters Lale çiçeğinin dünyayı gezmesi için, Hakkari Valiliğin izni gerekiyormuş!.
Zaten onun da öyle bir passaporta ihtacı yok.
Çünkü başka yerde, sürgünde yaşayamıyor.
Avrupada çok özel hazırlanmış zagros koşullarında yaşayabiliyor.

Google'de araştırınca bir sürü ismi ve hikayesi çıktı.
Avrupa da Fritillaries İmpreilas, “Keşan lalesi“, Prestika “Karagöz lalesi“, Emperyalis “Ağlayan Gelin“ , Kerbela ve Kral Lalesi, Kral Tacı, Yayla Çanı, Yere Bakan Lale olarak da bilinmekteymiş.

Diğer güzel çiçekler gibi o da kendi güvenliğini düşünmesinden olacak, hep dağların doruklarında çıkar.
Aşağılarda ise genelikle obaya gelen Kürd köylülerin mezarlarında çıkar.
Bu çiçeğin en belirgin ve aklımda kalan nedeni budur işte.
Dağların vadilerinde ender olmasına rağmen, varolanlarda mezarlık ve türbede çıkıyorlardı.
Neden acaba?.
Bilinmez.
Ama hüzün ile eşit olan bir çiçek olduğu kesin.
Çoğu zaman yanından geçerken, bakınmaya çekinirsiniz.
O, orada bir şeylere inat, boynu bükük bir şekilde her ilkbaharda kendisini insanlara gösterirdi.

Bilmiyorum, belkide;
Zagroslarda unutulmuşluğun, yalnızlığın, savaşın, fakirliğin, acının....doğal dışavurumudur ters lale çiçeği.