30 YILLIK KAWA MÜCADELE TARIHINE KISA BIR BAKIS

Diyar AYDIN

[email protected]

newroz com arşivinden aktarilmiştir..

KAWA Hareketinin perspektifi ve mücadelesine kısaca bir göz atmak istiyoruz. KAWA Haraketi, 1976 yıllında Kürdistan ulusal ve toplumsal mücadelsinde yeni bir kimlikle oraya çıktı.

Kawa Hareketi, Kürdistan devrimini Bağımsız Birleşik ve Demokratik Kürdistan olarak belirledi. Önüne prolataryanin ideolojik, politik örgütsel öncüsünü yaratma hedefini koydu. Silahlı mücadeleyi temel mücadele olarak benimsedi. Buna uygun stratrjik bir hat izledi. Sömürgeci faşist T.C Devletine ve ihanetcilere yönelik askeri eylemler gerçekleştirdi. Bu nedenlede KAWA Hareketi, kısa bir sürede halk içerisinde küçümsenmeyecek sayıda taraftar bir kitle buldu.

KAWA Hareketi, Kürdistan halkı içünde kısa sürede sadece geniş bir taraftar kitleye ulaşmakla kalmadı, aynı zamanda bağımsızlık ve ülke birliği fikrinin kitleler içinde maddi bir güç olmasının temsilcisi oldu. Kawa Hareketi, bir anlamıyla Kürdistan'da yurtseverliğin adreslerinden biri oldu.

KAWA Haraketi, artık kitleler içinde saygın bir yer edinmişti. Kürdistan Bagimsizlık ve Halk Demokrasisi mücadelesinin biricik temsilcisi olarak ortaya çıkmıştı. Kawa Hareketinin önü açıktı. KUKM'nde önemli rol oynayabilirdi. Kürdistan halkını zafere taşıyabilirdi. Fakat sonuçta bunu değerlendiremeyip bugünkü tasviye olma noktasına gelmekten kendisini kurtaramadı.

PEKİ KAWA HARAKETİ, NEDEN DEVRİMCİ ROLÜNÜ OYANAMADI? KAWA HAREKETİNİ BU DURUMA GETİREN NEDENLER NELERDİ?

Kawa Hareketinin kuruluşuyla birlikte ciddi örgütsel zaaflarla karşılaştığını biliyoruz. Bunu bir türlü aşamadı. Kawa-Denge Kawa ve Merkez-Muhalefet olmak üzere iki büyük ayrışma yaşadı. Bunlar önlenebilir ayrışmalardı. Fakat o dönemim politik atmosferi ve tecrübesizlik bunu engeleyemedi. Bu durum devrimin önderliğinin yaratılmasında çok olumsuz etkide bulundu. Kendi mücadele evrimiyle buna aşamayan Kawa Haraketi, sonuçta bugünkü tasviye olma noktasına geldi.

KAWA Hareketi, üslendiği misyona uygun olarak devrimin ideolojik hattınıda ortaya çıkaramadı. Her ne kadar temel bazı doğru tespitler yapmakla birlikte bunu günlük mücadele ihtiyaçlarına uygun bir perspektife indirgeyemedi.

KAWA Haraketi, 1976'dan 1980'e kadar ülkemizin Kuzey Kürdistan parçasında militan, tutarli, devrimci ve bağımsızlıkçı mücadleyi geliştirdi. Sömürgeci sistem ve ihanete karşı büyük darbelerde vurdu. Ama bunu süreklileştiremedi.

12 Eylül 1980 askeri darbesinde büyük bir darbe aldı. Ogünden bugüne kendisini bir türlü toparlayamadı.

KAWA Haraketi, 12 Eylül 1980 askeri darbesini doğru değerlendirdi ve ona karşı nasıl mücadele edeceğini teorik olarak bilince çıkardı. Buna uygun hazırlıklar ve pratik adımlarda attı, ama 12 Aralık 1980 Kamışlı katliamı bu çalışmaları sonuçsuz bıraktı. Dışarıda olan kadrolar, yeniden bir örgütleme çabası vermesi gerekirken onlar, yönünü Avrupa'ya vererek varolan bunalımı daha da derinleşmesine yol açtı.

KAWA Hareket kadroları, mücadeleyi bırakmadı. Bilindigi gibi Kawa- Denge Kawa bölünmesinden sonra bir bölünme daha olmuştu. Bu bölünme ideolojik bir bölünme degildi. Daha çok örgütsel, mücadele ve örgütün iç sorunlarından kaynaklaniyordu, Gereksiz ve zararlı bir bölünme oldu.

Yıllar sonra Merkez-Muhalefet kadroları, bunu bilince çıkararak aldıkları ortak bir kararla önlerine yeniden Kawa Hareketinin birliğini koydular. 1988 tarihinde de gerçekleştirdikleri „Birlik Kongresi“ ile Kawa Hareketinin birliği sağladılar.

KAWA Hareketinin iki kanadi (merkez ve muhalafet) 1988´de bir Birlik Kongresiyle güçlerini birleştiererk, tek örgüt çatısı altında birleştiklerini kamuoyuna yaptıkları bir açıklamayla duyurdular.

Bu açıklama umud verici iddi. KAWA Haraketinin ihtilalci ruhunu tekrar yakalamak için Kürdistan ve Avrupa'da örgütlenmeye ağırlık verildi. 1990'ların başında Doğu Kürdistan'a gidildi. Önemli çalışmalar yapıldı. Umud verici gelişmeler oldu.

KAWA Hareketinin 1988 Birlik Kongre kararlarına uygun olarak sürdürülen çalışmalar 1992 yıllında yapılan „savaş ve parti inşa“ kongresiyle duruk noktasına vardırıldı.

Bu iki kongrede alınan kararlar birbirleriyle çelişki arzetti. 1988 Birlik Kongresinde alınan kararlardan bir tanesi KAWA Hareketinin´nin dışında Kürdistan'da sosyalist örgütlerin olmadığı doğru kararıydı. 1992 Kongresi bunu değiştirdi. Bu doğru bir karar değildi.

Kawa Hareketini buna iten neden tek başına hem sömürgecilere ve hem de PKK'ye karşın bir çekim merkezi oluşturmayı başaramayacağı düşüncesinden ileri geliyordu. Dolayisiyla KAWA haraketi, denize düşen yılana sarılma misali çıkmazını kendi dışında olan örgütlere sarılmada buldu. Ama yanıldı ve eldeki bir çok imkanıda burada tüketti.

Kürdistan'da hem alternatif bir güç yaratma, hemde ulusal birliği sağlama adına girilen bu yol Kawa Hareketine ağır bir darbe oldu. Dimyata pirinçe gideyim derken evdeki bulgurdan da oldu.

Oysa KAWA Hareketi, 1992 Kongresinden sonra Kürdistan ve Avrupa'da, kücümsenmeyecek potansiyel bir güce ulaşmıştı. Pekala Kürdistan'da elternatif bir güc yaratma koşullarını yartabilirdi.

Legal ve basın alanına aktardığı imkanları askeri alana aktarsaydı ve düşmanın anladığı dilde konuşmayı becerebilseydi durum bugün daha farklı olurdu.

Ama KAWA başka bir yol seçti. Legal ve basın alanına varolan imkanlarını yatırdı. Diğer gruplarla birleşmekle zamanını, enerjisini ve imkanlarını boşa harcadı. Daha sonra içinde yer aldığı PYSK dağılıncada kaybettiklerini bir türlü kazanamadı. Ve bunalım sürmektedir.

Bunu aşabilir mi meselesi Kawa kadrosunun tartışma gündemindedir.
25 Aralık 2005