بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی
Submitted by Anonymous (Pesend ne kirin) on 23 April 2008

Sn.Sirac Bilgin buyugumuz...Kurd-Kurdistan idealine ozellikle ailesinin emegi olmus; forumunda cok sert,sifir toleransli bir sansur politikasi uyguluyor. Oyle ki, yazisini sildigi bir sahsin silinen yazisina cevap yazabilecek kadar da gaddar ve anti-demokratik.

Bizler hep despotizmden , bu melun kavrami sadece Apo megalomanina baglamaktan haz duyuyoruz ama Sirac Bilgin'in tavirlari bende bazan infial uyandiriyor; ya bu adam Apo'nun yerinde olsa ne olurdu gibi...

Kendi kendime yonelttigim sorunun cevabini aslinda tam kestiremedigimi de itiraf etmeliyim.

Acaba serok'tan daha beteri ne olurdu ?

Ama oyle gorunuyor ki Sirac Bilgin, asla Abdullah Ocalan'in yerinde olamazdi.Sebebleriyse, daha sonra asagida okuyacaginiz ya da WP'de halihazirda okumus bulndugunuz makalesinde gizli...

Pek gizli de denmez ya...

Elestirilerimi, yaptigim satir ya da paragrafin altina, tirnak icinde " Sn Bilgin" diye baslayarak yapacagim. Ama oncelikle makalenin basliginin, Apo'cu "kulture" cok aykiri, yani felaket bir faul ile basladigini hemen not edeyim...

Ne demek KCK yurutme bilmem nesi baskanina " Baskan Murat Karayilan'a Acik Mektup "
diye baslamak ?

Adini ne koyarlarsa koysunlar, PKK'da Sayin Baskan daima ve daima Serok Apo'dur...

Makale ve elestiri altta:

Başkan Murat Karayılan'a açık mektup

Tue, 22 April 2008 15:30

Sayın KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan
Yürütme Konseyi'nizin 21 Nisan tarihli bildirisini okudum. İçinde yer alan bazı önemli konularda bir değerlendirme yapma lüzumunu duydum. Yaşadığımız bu gergin şartlarda bildirinizin değerlendirilmesi ve Kürdistan Halkı'nın Self-determinatıon hakkına etkileri önemlidir. Ben bu değerlendirmede kağıda dökülenlere değil, asıl olarak yazılmayanlara, yani çok dolaylı olan düşünceleri yakalamaya çalıştım.

Sayın Başkan Karayılan

" Sn Sirac Bilgin, her ne kadar Leninizmden uzak durdugunu soylemis olsa da, hitap edilen sahsa birden fazla sifat tekrarlamalari, genelde " irticalen" dedigimiz ve konusmalarin el altinda yazili notlar olmadan yapilmasi sekli; daha sonra Lenin'in ( elbette bir coklarinin da) mesela Ne Yapmali kitabinda da ayni usulun oldugunu, kambersiz dugun olmayacagi icin, serok Apo'nunda elbette irticalen konusmaci liderler vagonuna aninda atladigini bilmem zikretmeye gerek ver mi ? Eh Sirac bey'de ne olsa, her ne kadar artik mustafi veya mutekait olsa da eski liderdir; hem de kendi ifadesi ve forum uygulamalari ve destek ciktigi siyasal orgute baglilik katsayisiyla,halihazirda tastamam zit bir performans sergiledigi hat olan Kurd Milliyetcisiymis ! "

devam ediyor Sirac Bey:

Söz konusu bildiriyi yayınladığınızda etrafınızda, sizi ve giderek Kuzey'i oldukça yakından ilgilendiren gelişmelere tanık olduk. Şöyle bir sıralayalım:

-Kürdistan'ın Güneyi'ndeki Yönetim, Kürdistani olmaktan çıkıp ırakileşti. Bunun Kürdistan için önemi, artık Kürdistan'ı bir bütün halinde sarmalayan bir stratejinin ortadan kalktığını açıkça görmemizdir. Bu yönelişin hemen ardından İran'da Kürdistan Bayrakları'nın gönderlere çekilmesi dikkat çekicidir. Acaba ne denmek isteniyor?

" Sirac Bilgin, sagir sultan ve Turk basinin dahi konu ettigi Guney'in Iraklasmasini gormus ! Yaa iste boyle...Bu ne keskin bir politik analist derya yarabbi ? "

devam ediyor :

-Türk ve İran rejimlerinin KCK veya PKK ile mücadele birliği yapmayı kararlaştırması bir diğer önemli husustur. Bildirinizde bu hususu anıştırmış, ama açıkça bahsetmemiş bulunmanız, “Arap-Türk ve Fars Halkları“nın birlikte hareket davetmeniz havada kalan, ayakları yere basmayan bir yöneliştir. Şöyle diyorsunuz: “...Türk, Fars ve Arap halkları, demokrat ve aydınları, geliştirilen bu ırkçı-milliyetçiliğe karşı sesini daha fazla örgütlü bir biçimde yükseltme göreviyle karşı karşıya gelmiş bulunmaktadır. Kürt halkına karşı geliştirilen bu ırkçı, gerici ve soykırımcı senaryolarına karşı durarak, halkların eşitliği ve özgürlüğünü güvence altına alacak, bölgeyi barış ve istikrara kavuşturacak bir mücadeleyi birlikte yürütmek kaçınılmaz hale gelmiştir.“ Kılıçların çekildiği bir zaman diliminde böylesine çağrılar beyhude olmaz mı?

" Sirac Bilgin yukarida iki hususa deginiyor; once ikincisine bakalim; KCK son bildirisinde malum anti-Kurd, Arap-Turk-Fars kardesligi mavallari sallamis ve Sirac'ta bu sartlar altinda ayip olmuyor mu biraz , diyor...Beni sasirtan, bu palavralar ginalari kapimiza penceremize getirdigi halde Sirac'in daha dune kadar forumda bu laflarin ceyregini ifade edenleri nasil kovdugudur da...Bir de , yahu bu ne cesaret ? Ikinci husus ise, serok'unda savurttugu " TC-Iran" ortak operasyonu hipotezine atfen...Simdi boylesi bir ortak operasyonun maddi sartlari varmi acaba ? Mesela Turkler acisindan bu ortak operasyon, eger ABD izni olmazsa, Turklerin Bati'ya alenen posta koymasi anlamina gelmez mi ? Operasyon bolgesi Qandil'de sirf PKK yok ki ? Iran'da diger " kardes" halklari da kurtarmaya yeminli PJAK da var' su anda bu orgutun ABD'nin terorizm radarinda oldugunuda gosteren aciklamalar yok ! Kaldi ki teorist olsa bile, niye Iran'in dusmanini su anda yok etsinki ABD ?

devam ediyor Sirac:

Hele Suriye, tam da bir muamma. ABD buradaki rejimi alaşağı etmeye başından beri karşıdır. Biz bunu zaman içinde öğrendik. ABD neden bu kadar olumsuzluğa ve ABD'nin Irak'la Akdeniz yolu bağlantısına engel olan bu yolu açamıyor? Cevap açıktır: Suriye'de çok güçlü bir İslami muhalefet vardır (Müslüman Kardeşler). 1982'de Müslüman kardeşlerin ayaklanması sonucu Rıf'at Esad, ayaklanmanın merkezi durumundaki Hama'ya saldırdı ve binlerce insanın öldürülmesine yol açmıştı. İşte bu muhalefet hala bütün gücünü toplamış bir durumda beklemededir. İran ise şu anda büyük bir sessizlik içinde durumunu güçlendirmenin yollarını arıyor. Kürt Bayrakları'nın asılması bu bölgedeki halkımızın bir nebze tatmin olmasına yol açacaktır.

" Sirac Bilgin ABD'nin Suriye rejimini yikmaya karsi oldugunu " zaman icinde" ogrenmis ! Oylemi ? Kimlerden ogrendin, forumuna defalarca yazildi, iyi takibettigin yerlerde de...Ne olur bir de sundan ogrendim veya bizi bilgilendirdi desen, incilerinmi dokulur ? Kurdler olarak bir hususta iftihar edebiliriz. Kiskanclik, o ilkel koylulugumuzle birlikte genetiklerimizde sosyal dokumuzu tahrip eden kanser uru gibi, durmadan buyuyor. Hamaldan, is adamina, akademisyenden, ilkokul mezununa varincaya kadar kiskancligimizla ne kadar ovunsek yeridir...Bu kategoride yer aldigimizdan olsa gerek , elbette cehaletimizi hamaset, yalan, ihbarla orter, bir cok benzerimizi de kandirmaya devam ederiz.

Sonuc ?

Onemli degil elbette...Onemli olan, ineternet dunyasinda da olsa, haybeden adam yerine konmak degil mi ?

Sirac Bilgin uzun bir muddet evvel, su anda forumda yazan biri icin " insan bu kadar da cok sey bilirmi, bildigini sanarmi ? diye tepki gostermisti...Demekki insanlarin bilgisi, Siracinkiyle sinirli olmaliydi...Aksi taktirde, kesin yalan soyluyor olmaliydi...

devam ediyor Sirac:

-Türk Askerbaşı darbe tehdidini arttırmış durumdadır. Bunun doğuracağı sonuçları burada tartışmak istemiyorum..

" Sirac, tartista bir ifadeni alivereyim ...Asker yuz takla atsa, ABD destegi olmadan darbe yapamaz...Senin aklin bu kadar iste...ABD'nin darbeyi tesviki, bizzat kendisinin yalvar yakar organize ettigi Avrupa Birligi yoluna elvada demektir.. Yahu sen anladikki Turk gazetesi okumuyorsun; peki hic Isvec gazetesi de mi okumazsin ? "

devam ediyor :

-Kürdistan'a komşu devletler toplantıları artık alışılmış toplantılar haline gelmiştir. Bu toplantılarda Türk Devleti her taraftan destek arar. Şu ana kadar Güney Yönetimi'ni irakileşmeye mecbur eden bir politikaya belirleyici katkıyı sunmuştur.

-Avrupa ve Amerika'yı yanına alma başarısı gösteren Türk Rejimi, şimdi de gözlerini Kerkük'ün statüsüne daha emin bir şekilde dikmiştir. Güney Yönetimi “asla işimize karıştırmayacağız“ dediği BM'nin Kerkük'e müdahalesine razı olmuştur. Bütün bu gerilemelerin suçu elbette Kürdistan'da öncülük yapan örgütlerin birlik olamama inadından gelmektedir. PKK bütün gücü ile türkiyelileşmek çaba harcarken kendi ideolojisine paralel hareket kişi ve buçuk partiler ile “çatı partisi“ kurmaya çalışıyorken, Güney Yönetimi de PKK ile masaya oturacağına tam tersine Araplar'a güven tazeleme olanağını arıyor ve irakileşiyor. PKK Türk Rejimi'ni “faşist“ olarak niteleme inadını sürdürürken sanki mevzi kazandığı inancındadır. Oysa Türk Devleti'nin kurulduğu 1925'ten, 1950'ye kadar tümüyle zora dayanarak bir uluş oluşturma çabası sırasında ırkçı bir yönelişte iken, daha sonra Faşizmin şartları olgunlaşmaya başladığında ABD'ye dayanarak PKK'nin bahsettiği rejime geçmiştir. Yani Kürdistan için nefes borusu 1923'ten günümüze kadarki süreç boyunca tıkanmaya çalışılmıştır. PKK yazışmalarında mantık tümüyle bunun aksine işletilmekte, 1984'ten 1999'a kadar “sömürgeci“ olarak nitelenen Türk Rejimi bir ara “oligarşik diktatörlük“ olarak anılmış, daha sonra da “faşist“ olarak nitelenmiştir. Kısacası oturmuş bir stratejik belirleme yoktur. Bu da güvensiz bir ortam doğurmaktadır.

" Sirac Bilgin yukarida 'Sayin Baskan Murat Karayilan 'vasitasiyla PKK yonetimi ile serok'a ( amaniiiin ) teorik dersler vermeye soyunmus durumda, Allah kendisine selamet versin; dedikleri hava civa olmakla birlikte, PKK'yi elestirirken, neme gerek sutlu borek diyerek hemen yanibasinda Guneylilerede okkali iki tokat asketmis...Boylelikle pacayi siyiracak herhal !"

devam ediyor :

Bence Türk Rejimi nitelenirken bize karşı tavrı hesaba katılmadan strateji saptanırsa yanlışa girilir. Sözü geçen rejimin bize ve ülkemize karşı tutumunu hesaba katmadan strateji saptanması havada kalır. Burada çok basit bir dille anlatalım: Türk Rejimi Kürdistanı ilhak etmiş, Kürdistan adını evrensel hukuku hiçe sayarak yasaklamıştır. Bundan dolayı Türk Rejimi “İlhakçı ve inkarcı“dır. Türk rejimi Kürdistan Halkı'nı “beyaz ve kızıl“ katliama tabi tutmuştur. Evrensel hukuk bu olguyu da şiddetle yasaklamaktadır. Dolayısı ile Türk rejimi asimilasyoncu, katliamcı bir rejimdir. İşte bunları bir araya toplarsak, Türk rejiminin; İlhakçı-inkarcı-asimilasyoncu bir rejim olduğunu söyleyebiliriz. Burada ayağı yere basan bir niteleme vardır..

" Sirac Bilgin'e ne demeli yarabbi; yahu yukarida savurdugu palavralari PKK sempatizanlari, henuz PKK PKK olmadan evvel 1977'den beri kendilerine selam verene anlatmistir. Buyuk teorisyen Sirac'da simdi atiyor; yokki yazacak bir sey ? Bu kadar kifayetsizleri lider secmekte bizim gibilerinin marifeti olsa gerek ! Bu eski parti-fraksiyon lider tiplemeleri hep birbirine yakin mezralardan mi secilmis acaba ( saka , saka )

devam ediyor:

-Kuzey İtibarı ile, PKK dışındaki örgüt ve partilerin hemen, hemen tümü bu öncü partimize karşı bir tavır içindedirler. Bu örgütlerin Güney bağlantılarının tavırlarında önemli bir rol oynadığı kesindir.

-Son zamanlarda, Talabani güdümündeki bazı kişiliklerin Süleymaniye bağlantılı olarak bana saldırması manidardır. Tümüyle yalana dayanan desinformasyoncu “rejisör“ün oynattığı bazı kişiliklerin bana karşı yürüttüğü çamur atma çabaları beni Talabani'nin Kürdistan tarihinde oynadığı olumsuz ötesi role, gerektiğinde nelere başvurarak sahip çıktığını göstermesi yönü bakımından önemlidir.

-Fransa Kürt Enstitüsü'nün lideri Kendal Nezan'ın (Salim Gemici'nin) Güney'in yardımı ile TV gibi büyük masraflar isteyen bir propaganda aracına sahip kılınması manidardır. Bu TV'nin yapacağı yayına bakacağız (ma şimdiden tahmin ediyoruz).

-Kuzeyli Örgütlerin, “yerine yenisini koymadan“ PKK'yi yıpratma çabaları da manidardır. Hani sormazlar mı; “Bu ne lahana, bu ne turşu?“

İşte bütün bunlar gözümüzün önünde cereyan ederken, Türkler'in açık, planlı ve polis destekli provokasyonuna çanak tutmak, yapanların dikkatini çekmek yerine onları cesaretlendirmek talihsiz bir gelişme olmuştur. Alman Devleti'nin Kuzey Kürtleri'ni ancak teslimiyetçi bir çizgide yürüdüklerinde “yarım ağız“ destekleyeceğini biliyoruz. Ama böyle de olsa uluslararası satrançta Düşman'a “oh!“ dedirtecek yanlışlardan da uzak durmalıyız..

" Sirac Bilgin yukaridaki paragraflarda, kusura bakmasin ama iyice zivanadan cikmis ! Bu adamin, Kurd politikerleri hakkinda su ana kadar tek bir akli basinda, ovucu laf sarfettigine ben sahit olmadim. Kendal Nezan'in ismini acikliyor...Bize ne be kardesim, adami Kendal Nezan olarak tanimisiz...Salim bilmem kim olsa ne yazar ? Hangi mantaliteyle yazarsinki bunu ?

Kendal Nezan'in henuz faaliyete gecirmedigi TV istasyonuna simdiden camur atabiliyor Adamin megalomanisi oyle bir had safhaya ulasmiski, Talabaninin Kurdistanda oynadigi olumsuz roller ve onun adamlarinin kendisine saldirdigindan dem vuruyor...Vallahi bu adam da, bir cogu gibi tozutuk ! Talabani senin gibi bin tane adam eder Sirac !

Siyasi anlamda sende mercimek kadar adamlik olsaydi, orgutunu elinde tutma becerisini gosterirdin.. Talabaniyle kendini hangi akla hizmetle politik anlamda esit gorebiliyorsun sen yahu ! ( aman ben Talabanici falan degilim )

Hele lafin sonunu baglarken " Bu ne lahana, bu ne tursu" demesi yokmu ?

Ona, herkesin bildigi gibi " bu ne perhiz, bu ne lahana tursusu" derler, bu bir...

Ikincisi, seni partiye lider secenlere bir sey diyemiyorum, cunki bizim temel kusurumuz zaten bu noktada duruyor( en belalilarindan biri veya)

Ama ucuncu olarak, sana tip doktoru diplomasi veren proflarin yuzune tukureyim de, icim yanmasin yahu !

2008-04-22

Sirac Kekuyon (Bilgin)

Şîroveyeke nû binivisêne

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.