بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی

DÜSMAN ICIMIZDE!

DÜSMAN ICIMIZDE!

Hasan H. YILDIRIM

Düsmani uzakta aramaya gerek yok. Düsman icimizde. Bir tarafta Türk egemenlik sistemin Kürdistan´daki resmi „Kürtcü“ partisi, diger yanda Kürd milletini düsman kapisina baglamayi siyaset edinmis aydin ve partilerimiz(!)

Biz hep anlamamazliktan geldik. Biz anlamamazlikta geldikce TC-PKK danisikli-dögüslü kirli savasi Kürd milletine karsi sürecektir. Bazi aydin ve partilerimizde burada kendilerine vazife cikaracaktir. Kürd-Kürdistan büyük zararlar görecektir. Ve bu kosullarda yurtsever Kürd hareketin cikis yapmasi engelenecektir.

Kürdistan bagimsizlikci yurtsever hareketin yeniden toparlanmasi bir yerde TC-PKK iliskisinin aciga cikmasina, ulusal ve uluslararasi alanda desifre edilmesine baglidir. Burada kendilerine vazife cikaran aydin ve partilerin Kürdistan halk kitleleri nezdinde teshirine baglidir.

1970´ler sonrasi dönem tüm parametreleriyle aciga cikarilmis degildir. Sürecin icyüzü tüm boyutlariyla bilinmiyor.

Bilenler susmayi tercih ediyor. Konusanlarda kendi capinda bir yorum getiriyor. Ama sözkonusu yorumlar yasanan süreci tanimlamada yetersiz kaliyor.

Cünkü yasanan sürecte Kürd milletinin tarih boyunca ugradigi ihanetlerin en agrini yasadi. Ve bu ihanet „Kürtlük“ adi altinda yapildi. Türk sömürgeci egemenlik sistemi, Kürd milletinden
„Kürtlük“ adi altinda intikam aldi ve almaya calisiyor..

Yüzyillardir dünya güc odaklarin destegini alan Türk sömürgeci egemenlik sistemi, bu kez icerde PKK ihaneti vasitasiyla Kürd milletine en büyük darbeyi vurdu.

Bunlar olup bitterken üstüne üstlük adam birde “siz beni öyle kolay anliyamasiniz” deyip herkesi birde enayi yerine koyuyordu.

Kele-felli aydinlarimiz anlamamazlikta inat ediyordu. Bugün ettikleri gibi. Basindan beri bir kontra örgüt olan PKK´yi daha hala bizlere “Kürd tarafi” olarak yutturmaya calistiklari gibi.

Dahasi var. TC-PKK ortaklasa Kürd yurtseverlerini katlederken, bu katillerden “katilleri bulun” cagrisi yaptiklari gibi. Ve bunula cok is yaptiklarini bize yutturmaya calistiklari gibi.

Aydinlarimiz bu zeminde gezinmeyi marifet bildikce TC-PKK, bu oyunda daha cok kendilerine figüran rolü verecektir.

Kürd aydini bunu görmeyecek kadar öngörüsüz mü? Kürd aydin tavri bu olmamali. Kürd aydini ne yaptigini yeniden sorgulamak zorundadir.

Süreci bir bütün olarak yeniden ele almak zorundadir. 1970´lere gitmelidir. Kendini orada kaybetti, orada kendini yeniden kesfetmelidir. Bu isin baska yollu da yok.

A.Öcalan, TC devleti tarafindan sokaga salindi. Kürd millet kökünü kazimaya memur edildi. Ogün bugündür Kürd milletine karsi PKK-TC danisikli-dögüslü kirli bir savas yürüttü ve yürütmektedirler.

Halkimiza dayatilan bu kirli savas TC devletinin ic ve dis ihtiyaclarina uygun olarak hizi ayarlandi. Zaman zaman
“aterskes” dedikleri süreclere basvuruldu. Bu süreclerde TC tek tarafli katliamlara devam etti.

A.Öcalan, ciktigi Ankara´ya yeniden dönüs yaptigi ana kadar bu kirli savas komedisi sürdü. Geri dönen A.Öcalan´a Imrali´da karargah kuruldu. Artik Genelkurmay ve Öcalan arasinda araciya gerek kalmadan, Imrali karargahinda Kürd milletine karsi yeni plan devreye sokuldu.

1999´da “savasa son verdikleri”ni ilan ettiler. Türk Genelkurmayin onayi ile Kuzey Kürdistan´da 500 silahli adam birakilarak geri kalan silahli adamlarini Güney Kürdistan´a cektiler. Bu gücü Güney Kürdistan´a karsi kullanmak istediler. Ama ortam bulamadilar.

1 Haziran 2004 tarihinde Imrali karargahinda yeniden “savasi baslattin” emri verildi. Kontra Avukatlar vasitasiyla bu emir Kandil´e ulastirildi. Kongra-Gel/PKK kongresinde karara baglandi. Bu karar Türk Genelkurmayin emriyle alindi.

Bunun birince derecedeki sahitleri, bir dönem PKK´de yöneticilik yapmis, daha sonra PKK´den ayrildiklarini ilan edip PWD´yi kurmus olanlardir. Fakat her ne hikmetse bunlar, bu bildigi gercegi bile dogru dürüst dile getiremediler.

Oysa bu cok önemliydi. Bunun ispati halinde uluslararasi alanda Türk Genelkurmayin maskesi düserdi. TC-PKK iliskisi desifre olurdu. Bu sürecteki katliamlar gerceklestirilemezdi. Bugün sürdürülen bu kirli oyun oynanamazdi.

Bilindigi gibi Kandil´de Türk Genelkurmayin karari onaylandiktan sonra yogun operasyon ve katliamlar yasandi. Güney Kürdistan´i isgal provalari yapildi. ABD engeli cikinca bu plan su an ellerinin altinda bekletilmektedir.

Bu plandan vazgecmis degiller. Fakat buna gerekce gerekir. Bunun plani yapilmaktadir. Bu nedenle “bir aylik ateskes karari” ilan edildi. Arkasinda silahlari patliyacaklar ve Güney Kürdistan´a kacacaklar. Iste Güney´i isgal “gerekcesi”(!) Yani “tavsan kac tazi tut” oyunu oynanmaya calisilacak.

Türk Genelkurmayi, bu oyunun gerekeni yapabilecek mi? Sanmiyorum.

ABD Irak ve Kürdistan´da oldugu müddetce bu oyuna hayatiyet kazandirmasi mümkün degil. Fakat bunu daima sicak tutacak ve hayatiyet kazandirmak icinde elinden gelen her yol ve yönteme basvuracaktir.

Bu nedenle Türk Genelkurmayinin emriyle PKK, “bir aylik ateskes karari” aldi.

Bunu nasil okumali?

Kürd yurtsever gücleri, daha evel ki tecrübelerine dayanarak bunun ne anlama geldigini cok iyi bilir.

Kürd milletine karsi topyekün bir saldirinin yeniden baslatilmasinin hazirliklarinin ön calismasi oldugu genel kabul görmektedir.

Erdogan´in Diyarbakir gezisi ve öncesinde söylediklerini bu cercevede ele almak lazim.

Ne ne hikmettir ki, bir cok aydin ve partimiz yine TC-PKK planini görmemezlikten gelerek, Kürd milletini yanlisa sevketmeyi kendilerine is edindi.

Sorunun cözümünü yine düsmana havale ettiler. Dahasi “tek millet, tek devlet, tek bayrak” demek olan Lozan Kölelik Antlasmasini “Kürd tarafi” olarak kabullendiklerini düsmana deklere ettiler.

Düsman icimizde!

Herkes bilir ki, Türk Basbakanlarinin söylediklerinin pek kiymeti harbiyesi yoktur. Türk hükümetleri, Türk ordusunun icra memurlaridirlar. Tayinle gelir, süngü ile giderler.

Dahasi bu yetkisiz icra memurlarini “en yetkili kisiler” olarak onurlandirmak ve sorunun cözümünü bunlardan beklemek hayra alamet degildir.

Bunlar bilinmeyen degildir. Bu, bilinmesine ragmen Kürdistan sorununun cözümünü Türk hükümetlerinden beklemek neyin nesi?

Adres bellidir. Türk Genelkurmayidir. Cünkü TC devleti demek, Türk Genelkurmayi demektir. Bu, TC´nin kurulusundan beri böyledir. Türk Genelkurmayin Kürdistan sorunu karsisindaki cözüm bicimi “ez ve cöz” oldugu bilinmektedir. Buna itirazi olan var mi?

“Ez ve cöz” yöntemide Erdogan´nin Diyarbakir´da dile getirdigi “tek millet, tek devlet, tek bayrak” demek olan Lozan Kölelik Antlasmasinin ruhu cercevesinde uygulanir. Ve 82 yildir yapilan da budur.

Kele-felli aydinlarimizin, partilerimizin aciklamalari bunlari onaylar ve destekler yönündedir.

Erdogan´nin Diyarbakir´da ve öncesinde seslendirdikleri, bir yerde yakinlasan AB´den müzakere tarihini almaya yöneliktir. Bu baglamdaki gelismeler Türk Genelkurmayi´ndan bagimsiz degildir. Bilgisi dahilindedir.

Erdogan´in bilinen cikisi Kürdlerin destegini almaya yöneliktir. Bazi aydinlarimiz ve partilerimiz hemen desteklerini arzu endam etmekten zaman kaybetmediler.

Desteklenen Lozan´in Brüksellestirilmesidir.

Evet düsman icimizde!

21 Agustos 2005

Şîroveyeke nû binivisêne

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.