بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی

Merhaba Şevhat Şimdi daha yakınız.Bahsini ettiğin çatışmada şehid düşenlerden ikisi rahmetli Hesené Hec İwrémin kardeşleri idi.Rahmetli Hesen amca nın en çok dertlendiği konulardan biride kardeşlerimi öldürdüler ve oğlumda kızına Dersim ismini taktı şeklindeymiş.Yani kulağıma gelen buydu. Dersim o zaman Mezré Gewr mıntıkasına kadar her yeri yakıyor ve yıkıyor.Talan edildikmi veya edilmedikmi konusuna girmiyorum.Sadece okuyucuların Google ye girip Dırban-kızılkale,yusuf köksal yazması yeterlidir.Orda Yusuf Köksal tarih bölümünde değinmiştir.Kendisi Dersim lidir. Dersim de şehid düşen gençlerin sayısı ikidir.Hangisinden bahesediyorsun bilemiyorum.Fakat Xalıtmı ,Eyüpmü ? Yanlış değilsem ikiside Dersim de şehid düştü.Bu konuda yaşlı bir Dersimli amcanın gözleri yaşlı olarak "Ax keşke genç olsaydım.Aslanlar gibi gibi çarpışan bu gençlere yardıma bile gidemedim" dediğini duydum.Bu yurtseverlilktir.Benim yurtseverlere dediğim yoktur. Ve hiç bir zaman Seyit Rıza ile Şéyx Said arasında bir fark koymadık.Saygımız hepsinede aynı idi. Mezhep ayrımı yurtseverler arasında kalktı.Fakat sıradan Kürdler arasındada kalktımı ? Mesela Kamer Genç e oy veren Dersimliler ile AKP ye oy veren Palulular arasındada kalkmışmıdır? Hiç sanmıyorum.Mesele burdadır.Yoksa kendisine Kürdüm diyen bir Kürdün hala arasında mezhep sorunu varsa veya bölge sorunu varsa O zaman aklından sorunu var demektir. Şimdi gelelim bahsini ettiğim şehidlere ; Bak onlara şehid diyorum ve kesinliklede saygısızlık etmiyorum.Onları bıné Xeté de ziyaret edip maddi ve manevi desteğini esirgemiyen bir ailenin endamıyım.Hatta Şéyx Abdurrahim'in babamdan büyük oğlu rahmetli Zülküf efendi ailemden birini ve hatta çocuk yaşımıza rağmen bizi bile ayakta karşılaması hala gözümün önündedir.Bu sevgisinin nedenini çok sonraları öğrendim. Muhterem bir insandı Allah gani gani rahmet eylesin. Neyse biz Şéyx Abdurrahim e gelelim.Onların buğday tarlasının içinde yakılması onların haşa çapulcu olduğu anlamına gelmiyor.Sıradan firar değillerdi.Fakat Şéyx Said efendi'nin idamından sonra büyük bir konvoyun bıné Xeté ye geçişi vardır.Bu konvoyun geçişi bile başlı başına bir kitap konusudur.Özellikle çılgıran denen yerde çembere düşüşleri ve karageçilerin içinden geçerken ihbar edilişleri vardır. Biz tekrar konumuza dönersek , Bıné Xeté ye geçişten sonra kesinlikle kuzey cephesine dönmemiştir.Bunun haricindeki anlatımlar sadece kişinin kendi hayal dünyasıdır.Hatta rahmetli Zülküf efendi babam orda evlenmişmi diye sorduğu kişide amcamdır.Amcam aynı zamanda Şéyx Abdurrahim efnedinin mesajınıda kuzeye getiren kişidir.O sene çıkan af ile az sayıdaki siyasi mahkum ve onların yanında olan bazı adli mahkumlar gelip teslim oluyorlar ve soruşturmaya tabi olmadan evlerine gidiyorlar.Şéyx Abdurrahim efendi bıné Xeté ye geçtikten sonra kuzeyde bir çok yerde direniş oluyor fakat gelmiyor.Ama senin okuduğun yerde-ki ben kimin yazdığını biliyorum-Dersime yardıma geliyor diyor.Şimdi bana sana sorayım ,Bu kadar yere yardıma gelmiyor ama Dersime yardıma geliyor ! Bu ne kadar mantıkidir ? Hemde 1925 de yardım yerine kendisine karşı savaşan bir bölgenin yardımına gidiyor !? Dolayısıyla affa tabi olma konusu daha ağır basıyor.Her neyse bunlar Bismil ovasında geçerken arazi düz olduğu için buğday tarlasında gecelemenin daha uygun olacağını düşünüyorlar.Bunları gören köylüler tarlayı yakıyorlar, bir başka görüş ise askerlere ihbar ediyorlar ama asker sayısı az olduğu için çatışmayı göze alamıyorlar ve tarlayı yakıyorlar.Bence ikinci görüş daha mantıkidir.Çünkü köylü kendi tarlasını yakmaz ama asker yakar ! Bu köylüler kimlerdi, neydi diye yazarsam yine kıyamet kopacaktır. Bu nedenle seni dengbejlere havale ediyorum.Etrafında dengbejlerin olduğunu biliyorum.Bu konu üzerine klam bile vardır. Xalıt Beg Erzurum da yakalanıp Bitlis e doğru götürülürken orda bir köylüye bana 100 altın göndersin diyor.Adamda zeki biri ve hemen Kor Hüseyn paşaya haber veriyor.Kor Hüseyn paşa -ki kendiside Azadi örgütünde sorumlu idi- sesini çıkarmıyor.Oğlu Nadir Beg bakıyor babasından ses yok baba diyor Xalıt Beg in altınlara ihtiyacı yoktur.Xalıt Beg 100 adam istiyor.Babası Heeee Heeee anladım diyor.Xalıt Beg de kendini bir şey sanıyor ! deyip kestirip atıyor.Oğlu bir şey yapamıyor ama bu olayı anlattığında ise geözlerinden yaşlar gelerek anlatmıştır. Şimdi bu bir lakaytlık örneğidir.Birde şansızlık örneğide olmuş bu olayda.Xalıt Beg askerlerin arasında gelirken yolda Xalıs Begé El mecid bunları uzaktan görüyor.Kendisi o zaman devletin firari olduğu için Xalıt bege karşı ayıp olmasın diye gizleniyor.Tabiki bilmiyor Xalıt Beg kumandan değil artık bir mahkumdur.Ki sonradan öğrendiğinde çok hayıflanıyor.Eğer ben bilseydim Xalıt Beg askerlerin elinde esirdir neye mal olursa olsun ben onu kurtarırdım diyor.Bunu Xalıs Beg bir amcamada anlatıyor. Son bir bilgi senin akrabalarınında dahil olduğu 70 kişi darabesté mıntıkasında kurşuna dizilmekten son anda hain diye bildiğimiz Oxili Necip Axa sayesinde kurtulmuşlardır.Neden kurşuna diziliyorlardı acaba ? Şéyx Said isyanında siz devlete arka çıkan milislere karşı savaştınız diye ! Necip Axa nında devletle arası iyi olduğu için hayır onların meselesi koyun ve otlak içindi şeklindeki teminatı ve o sıralar zengin olmanız nedeniyle vermiş olduğunuz haraç diyelim sizi kurtardı.Daha sonra bu sefer Bitlisli Ali Kent (Elazığdaki Kent palasın sahibiydi) ve Mehmet Şerif Fırat ın şikayeti üzerine Muğlalının elinden 33 Wanlı tüccarın akibeti uğradığı sonuçtan son anda kurtuluyorsunuz.O dönemler yaman dönemlerdi.Herkes kardeşine sahip çıkamazken bir insana sahip çıkmak bir aşireti riske atmak demekti.Belkide biraz böyle bakmaktada fayda vardır diye düşünüyorum. Sılav u réz

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.