Canbek Hocam,
Beyefendi sonunda konsoloslukla ilişkisini ifade etti. Bu ilişkiyi açıklayanı da netlikle işaret etti. Esasen biz bu kirli ilişkiyi açıklayan zatın kimliğini biliyorduk. Aynı zatla yakın ilişki içinde olduğunu, ailece görüştüğünü, konsoloslukla ilişkisini açıkladıktan sonra tahkire uğradığını, tecrit edilmek istendiğini, hatta hakkında şaibe yaratılmak istendiğini de biliyorduk. Bahse konu tanık ailece ilişkili olmasının ötesinde forumlarda da dost olduklarını saklamadığı ve saklayamayacağı biri.
İlginç olanı, şahsen tanıdığı, samimi olduğu bir insan bu ilişkiyi tanıklık ederek yazıyor, farklı forumlarda defaatle yazıyor, buna rağmen "Kamu Güvenliği Yasası"nın varlığı her nedense hatırlanmıyor. Yanıbaşında duran, ailece görüştüğü, açık kimliğini bildiği, konsolosluğa birlikte gittiği kişiyi şikayet etmek adamın aklına gelmiyor. Ancak Kenan Fani inat edip kusturduktan sonra Kamu Güvenliği Yasassının varlığı gündeme geliyor. İzleyen de bu çapsız mereti Norveç kralının kuzeni zannedecek. İskandinav savcıları kına yakmış bu zirzoptan dava bekliyorlar.
Bu zirzop Türkiye'nin Norveç konsolosluğuyla içli dışlı olurken sadece İskandinav ülkelerinde yaşayan yabancı kökenli İskandinav vatandaşlarının ve sığınmacılarının korunmasına müteallik Güvenlik Yasası'nı ihlal etmekle kalmadı. Bir halkı ve halktan belli bir grubu aşağılama suçu işledi. Bir halka ve halktan belli bir gruba karşı kışkırtmada bulundu. Kişisel hakaret ve isnatlarda bulundu. İskandinav yasalarında mobbning olarak tanımlanan taciz suçu işledi. Çok ilginçtir, İsveç yasalarında internet ortamında mobbning bile suç sayılmaktadır. Bu cahilin yasalardan haberi yok. Belirttiğin gibi aptalın biri. Konsoloslukla ilişkilerini saklayabileceği düşüncesiyle forta atıyor. Mahkemeye gitti de kolunu mu tuttuk? Ah bir gitse..
Çok iyi tesbit etmiştin, özellikle konsolosluk bahsini öne çıkarması tınmadığı imajı vererek asılsız olduğunu kanıksatmaya yönelikti. Öte yandan çözemediğin ve şaşırdığın bir durum vardı. Bu adamın deli dana gibi dönüp dolaşıp saldırmasına bir anlam verememiştin. Oysaki olay gerçekti ve beklemediği anda bu hadisenin üstüne basa-basa ifşa edilmesi bu mereti adeta şoka sokmuştu. Bazı yazılarını ileri derecede psikolojik bulanıklıkla yazdığının örnekleri forumda duruyor. Kahrından içtiğini ve bazı yazılarını sarhoş kafayla yazdığını anladım. Her ne kadar bizim adımız "dumancıya" çıkmışsa da esrük kafayla hukuk vazeden, tehditkar olabilen akademisyenler de gördük.
Bu meretin şokta olduğunu, deşifre edilmesinden korku duyduğunu ve patlamanın yakın olduğunu sevgili İhsan Kınık'a üç gün önce yazdığım bir mailde belirtmiştim. Kendisini korkutmak gibi bir niyetim olmamakla birlikte yazılarında bariz şekilde yer alan mantık yalpalaması hiçte dikkatimden kaçmamıştı. Ben rezil olmaktan endişelendiğini sanıyordum. Meğerse adamın yediği ciddi bokluklar ölçeğinde korkusu varmış. Her şeye rağmen korku vermenin insanca olduğunu düşünmeyerek bugün bu adamın yakasını bırakmaya bu nedenle karar vermiştim. Ancak milletine karşı suç işleyen mahluklarda bu tür korku emarelerine rastlanır.
Değerli Hocam'dan ricam bu ödleği bundan sonra muhatap almamandır.
Selam ve sevgilerimle.
İtiraf etti