Güney Afrika ile Kürdistan aynı koşullara ve aynı statü'ye sahip değil. Uluslarrası hukukta bile Küdistanın nasıl bir statü'ye sahip olduğu belirlenmemiştir. Yani Kürdistan statüsü belli olmayan bir sömürgedir. Doğal olarak Kürdistan'ın her parçası işgalcilerin,yani sömürgecilerin toprak parçası ve bir iç sorunu olarak uluslar arası hukuta görülmektedir, dolaysıyla mücadeleler bölgecilikten öteye gitmiyor.
Kürdistanın bağımsızlığı Kürt ulusunun özgürlüğü ülke bütünlüklü merkezi bir örgütlenmenin yaratılmasından geçmektedir. Her şeyden önce Kürt siyasi kadroları ülke bütünlüklü örgütlenmeyi esas alan programlara çıkmak zorunda; çıkmadığı sürece Kürdistanın bağımsızlığından öte bölgelerin güdükleştirilmiş otonomilerinden öteye gitmez.
Güneyin konumu biraz farklı bir durumdur Kuzeye göre, fakat sonuçta bölgecilikten arınamıyor, arınamadığı için kuşatmalar daha da derinleşmektedir. Cesur davranıp ülke bütünlüklü bir programa yönelerek bölge düzeyinden arınıp ülke düzeyinde hareket ettiğ an var olan bu keşmekeşlik radikal bir biçime bürünerek mücadelenin tüm mevzilerinde gereken adımları atmış olacaktır.
Sorunun asıl özü ve temeli ulusal bilinçle ülke bütünlüklü hareket edilmemesidir, yoksa a örgütü b örgüt arasında birlik sorunu değil.Güneyli güçler birlik içinde ve parlemontoları da var peki ne oluyor? Olan Kürt ve kürdistan sorununu güneyle sınırlı tutarak diğer bölgelerin sorununu başta TC olmak üzere diğer sömürgeci devletlerin bir iç sorunu olarak görmeleridir.
Sorun tartışılacaksa asıl olayın nedeni üzerinde yürütülmelidir.
selam ve saygıyla
G.G
Re: Kürtlerin barışı için(Afrika modeli hakikat ve uzlaşma komis