Sevgili HeK,
Shahristani gibileri edebsizce konuştukça, bizimkiler onları tatlı dili ilan ediyor. O günden sonra da el oğluna söylenecek bir söz kalmıyor.
Talabani'nin;
“Abdullah Gül'ün dili de gül gibidir bilirim. Kendilerine selam ve hürmetlerimi iletiyorum.“
“Irak için Şii lider Ayetullah Sistani nasıl büyük bir nimet ise Erdoğan da Türkiye için büyük bir nimettir...“ diyorsa...
...
Irak'ın yeni bayrağının Kürdistan Bölgesi'nde dalgalandırılması için Kürdistan parlamentsunda düzenlenen olağanüstü bir oturumda bir konuşma yapan Federal Kürdistan Bölge (FKB) başbakanı Neçirvan Barzani;
“Yeni Irak bayrağının Kürdistan Bölgesinde dalgalandırılmasının gurur verici olduğunu çünkü bu demokratik, geniş katılım ve biribirini kabul esasına dayanan yeni bir Irak'ın kurulduğunun bir işareti olduğunu''
Devamla;
“Biz bugün, tarihi bir olay için buradayız. Bu tarihi olay da, Irak'ın yeni bayrağının Kürdistan bölgesinin başkenti Hevler'de dalgalandırılmasıdır... Bazıları bizim Irak'ın bayrağının değiştirilmesindeki çabalarımızın vatanseverlik duydularının azaltılaması için olduğunu düşünüyordu. Ancak biz yeni Irak'tan bahsettiğimiz de amacımız anayasanın içinde üstün olduğu ve genel olrak bütün sorunların bu anayasa ile çözüme kavuşturulduğu demokratik ve geniş katılımılı bir Irak'tır.“
“Kürdistan, Federal Irak'ın etkili bir parçası olarak Irak'ın bu yeni bayrağını Kürdistan Bölgesi'nde dalgalandırılacak. Çünkü bu bayrağın dalgalandırılması Irak'taki oluşumlar için büyük bir ümit meydana getirecek ve bu ülkenin tarihinde yeni bir safa açacak. Bundan dolayı, biz bunu gururla dalgalandırabiliriz'' diyorsa...;
...
Mesud Barzani;
“Türkiye'yi dost ve kardeş ülke biliyoruz...Bizim Türkiye'yle ve Türk milletiyle problemimiz yok. Çok dostane bir ilişkimiz vardı. Ta ki Saddam rejimi devrilinceye kadar...Türkiye'ye karşı husumet beslemedik. Beslemiyoruz... Kendi topraklarımıza ve sivil insanlarımıza karşı yapılan bu saldırıları şiddetle kınıyorum...Bu tarz askeri yöntemlerle mesele çözülmez. Çözülemez... Türkiye bu saldırıları durdurmalıdır. Bu saldırılar devam ederse korkum o ki Türkler ile Kürtler arasında husumet doğurmak isteyenlere gün doğar. Her iki halk arasında düşmanlık duyguları yeşerirse kötü olur... Dostluğumuza ve kardeşliğimize zarar verecek bu tür ifadelerden ve yorumlardan kaçınmak gerekir“ diyorsa...;
Tayyip Erdoğan;
“Talabani ile görüşürüm. Barzani ile görüşmem çünkü kabile başkanı ile görüşemem. Barzani ile görüşmeler olsa da ben muhatap olmam“ der.
Shahristani de kalkar daha edebsizce konuşur. Bunun arka planına bakmaya gerek var mı? Önce bizimkilerin niye böyle konuştuklarının arka planına bakmakta fayda var. Gerçi her ikisi de aynı kapıya çıkıyor ya.
Hem düşmanın, hem de bizimkilerin böyle konuşmalarının elbette US dan ve diğer dünya devletlerinden kaynaklanıyor.
Hepsinin ortak politıkası Irak içinde siyasi birlik istemidir.
Dünya politıkasını belirliyen ve bölge devletlerin istemi bu
Çıkarıda bu
Bundan çıkarı olmayanlar sadece Kürdlerdir.
Hatırlanılırsa, bundan iki sene önce Mesud Barzani'nin bir duruşu vardı. Biz bir milletiniz. Aynı ülkenin insanlarıyız. Rızamız dışında bölünmüşüz. Birlik olma hakkımız vardır... vs. bir söylemi vardı. Gittiği her yerde dile getiriyordu. Düşmanlarımızı rahatsız, ama Kürdleri umuda boğuyordu.
Peki ne oldu? 6 aydan beri Mesud Barzani'den ses çıkmıyor. Bu sadece bölge devletlerinin istemeyişinden mi? Elbette bunun payı var, ama sorun müttefik bildiğimiz US dan kaynaklanıyor. Anlaşılan Mesud Barzani'nin susturulduğudur.
Yine hatırlarsanız Barzani'nin bu Kürdistan'ı duruşundan rahatsız olanlar sadece düşman değildi. KDP ve YNK içindeki bazı kanatlarda rahatsızdı. Hatta Barzani'nin bu tavrı “populist“ olarak değerlendiriliyordu.
Bunun bir başka arka planı var.
Kendi içinde birlik olmayan Kürd'ün ciddiye alınmıyacağı henüz bilince çıkarılmamıştır diyemiyorum, ama bazılarının çıkarına cevap verdiği müddetçe bu böyle sürecektir. Ne zaman ki, kendi çıkarının elden gittiği sırası geldiğinde o zaman da iş işten geçmiş olacaktır. Baksanıza Irak Arapları her geçen gün milli birliklerini gerçekleştiriyorlar. Dahası Türkmenleride yanına almışlardır. Yarın Kerkük'te yapılacak bir seçim de hezimete bak sen.
Elin Arabı, Türkmeni işini gücünü Kürd'ü boşa çıkarmak için uğraş verirken, Kürd siyasi önderliği kendi içinde varolan ayrılığı derinleştirirken, Irak birliği için seferber oluyor. Yarın Kürd'ün boynuna dolanacak olan Irak Güvenlik anlaşmasıyla uğraşıyor.
Neyse sorun çok detaylı. Kısadan keseyim.
Yapılacaklar bellidir;
İki de bir Irak'ın parçasıyız deyip, Irak'ın toprak ve siyasi birliğini gerçekleştirmeye zaman ve enerjilerini tüketeceklerine muhataplarına Kürdistan'a dönüyoruz sopasını göstermelidirler.
Buna uygun bir söylem ve pratik sergilenmediği müddetçe Erdoğan'da, Shahristani de daha çok edebsizce konuşur.
Eh İşte Özgünlüğümüz