بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی

Şükrü ile düşüncelerimizin ayrı olduğu bir vakıadır. Ancak Şükrü T.C.ye teslim olmayı hatırından bile geçirmemiş bir kürttür. Hataları yokmudur? Vardır. Öcalan'ı yargılarken kendi hatalarını da yargılamış olmaktadır. Dahası teslimiyete karşı durması saygın bir tavırdır. Şükrü Gülmüş'ün, teslimiyeti, sömürgecilerle kirli ilişkileri açıklayan ve karşı duran tavrının saygın olmaktan farklı bir anlamı da vardır. Gülmüş bu tavrını en zor koşullarda, alenen ve tek başına denecek kadar zayıf bir konumdayken başlatmakta tereddüt etmemiştir. Tavrı aynı zamanda cesaret gerektirir. Cesurdur. Gerçeklerin anlaşılması için yaşamını ortaya koymuştur. Toplumumuzda Öcalan'ı eleştirenlerin bolluğundan geçilmiyor. Ancak Şükrü'nün şartlarında ve onunla eşzamanlı başlayanlar, onun gibi açıkça ve metanetle sürdürenler azdır. Herhangi bir kürt siyasetçisini Ergenekonla ilişkilendirmek onu türk devletiyle ilişkilendirmektir. Şükrü Gülmüş, kürtlere ait adil bir mahkemede yargılansa geçmişe dair birçok ithama maruz kalabilir ama türklerle ilişkilendirmenin bahsi dahi olamaz. Bir kürdün bunu hatırından geçirmesi dahi bülbülü öldürmek gibi hissiyattan yoksun, sorumluluktan yoksun, insanlıktan yoksun bir davranış olur. En önemlisi böylesine bir ithamın gerçekle en küçük bir bağının olmadığı ve olmayacağıdır. Selim Çürükkaya'nın bahsini sona bıraktım. Bu konuda Selim'i savunmaya kalkışmak bile abestir. Hemşehrim olduğu için kayırmıyorum. Diğer yandan hemşehrim olduğu söylüyorum. Çünki Selim Çürükkaya'yı 15 yaşımdan beridir tanıyorum. Ahpap çavuş ilişkileri bağlamında değil, siyasetin içinde ve siyasetle olan ilgim dolayısıyla tanımaktayım. Selim'e Ergenekon çamuru sıçratmaya çalışanlar paçalarını büzmek için oldukça zorlanırlar. Selim Kuzeyde son 15 yılın açıklığa hizmet etmek konusunda, ağır riskler alarak teslimiyeti kararlılıkla reddetmek konusunda öne çıkan en başarılı politikacısıdır. Öcalan'ın şahsında teslimiyete, sömürgecilerle kirli ilişkilere, örgüt içi tiranlığa bugün karşı çıkanların çoğu Selim'in bilgilendirmelerinin ve onun kararlılığının izinden yürümüşlerdir. Cesareti ve fedakarlığı da işin cabası. Kuşkusuz Selim karşı çıkışında bir ilk yada yalnız değildir. Ancak bildiklerini paylaşmakta duyurmakta inatla direnen, kürt kitlesini uyarmakta ses getiren yankılanan çabalarını aralıksız olarak bugünde ölüm tehdidi altında sürdüren ilk'tir. Kürt politikacıları arasında Öcalan pazarlamacılığının, Öcalan riyakarlığının hatta ihanetinin anlaşılmasına Selim ve Şükrü'den fazla emek koyan, bunu yaşamlarına rağmen yapmakta tereddüt etmeyen kürt politikacısı ararsanız bulamazsınız. Selim'in Şükrü'den farkı var. Ellerinde kürt kanı yok. En azından Selim Selim olmayı başarmıştır, Şükrü ise ayan beyan Şükrü'dür. Hala kendisi olmayı başaramayanların bu cesur ve karşılıksız insanlara mahlasla çamur atmaya çalışmaları en hafif tabiriyle bok yemektir. Kim incinirse incinsin, kimin hatırı kalırsa kalsın bu böyledir. Hakkın hatırı bütün hatırlardan daha yücedir.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.