Merhaba Sayın Paloyé,
'C' ve 'J' seslerinin her ikisi de kürtçede var. Lehçelerde dönüşümlü olarak kullanıldıklarının örnekleri de var. Diğer bir yanıyla da dönüşümün aşamalarına işaret ediyorlar. 'J' yeni ve son form oluyor. Zazaki, fiillerde bile hala maskülün-feminin ayrımını koruyor. Bu ayrım kurmancide yok. Zazaki eski forma daha yakın. Telaffuzu zor, kullanım alanı sınırlı. Kurmanci daha aşınmış, dolayısıyla kullanımı daha kolay ve yaygın.
Geçişlere örnekler: Kadın anlamında kurmanci 'Jin', zazaki 'Cinê'. Jor-Cuar(cor), Jêr-Ciêr, Jêhad-Cîhad. Daha da çoğaltılabilir.
J-C konsonantlarının kürt lehçelerinde dönüşümlü kullanımına bakarak Dicla'nın eski formunda bulunan 'G' konsonantının kürt lehçelerinde önce 'C'ye, sonra 'J'ye dönüştüğünü söylemek pekala mümkündür ve dilbiliminin kurallarına aykırı değildir. Aynı dönüşüm ermenicede daha kalın bir konsonant olan 'K'ye evrilme seyri izliyor. Dic(J)la-Dkla, Tigran-Dikran gibi.
Ses dönüşümleri dillerin yada lehçelerin fonetiğine göre biçimleniyor. Tigran sözcüğü, Med ve Akhameniş dillerinden orta dönem kürtçesi olan partçaya aynı haliyle geçti. Ermenice, aynı sözcüğü partçadan aldı, Tigran-Dikran şeklindeki her iki formu da koruyor ve kullanıyor. Tigran diyenler Part kökenli hristiyanlardır, eski dönem dilleri partçadır. Bunlar, diğer bir deyişle Zakaryanlardır. Dikran diyenler ise Hay'lardır, Urartulardan inen gerçek ermenilerdir, eski dönem dilleri yafetiktir. Kürtlerin bileşiminde de Zakartu-Zekertu yada Sagarti-Asaragarti'ler bulunduğunu unutmayalım. Her lehçenin, daha da daraltılarak her şivenin, dolayısıyla farklı telaffuz biçimlerinin temelinde farklı diller ve farklı kültürlerle ilişkiler yatar. Vokallerde ve konsonantlarda farklılaşma dillerin doğal evriminin sonucudur. Dilde evrilme bir toplumun kendi dinamikleriye gelişmesinin sonucu olduğu kadar dış dinamikler tarafından da etkilenen bir süreçtir.
Özellikle bunu da belirtmek zorundayım. Dilbilimci değilim. Kurdoyi Tijr arkadaş lingusitikten bahsettiyse de yazışmamız lingusitik içerikli değildi. Kelimelerin aidiyeti üzerineydi ve bu konuda yapılmış tesbitleri hatırlayıp değerlendirmekten ibaretti. Dilbilimciler daha geniş ve doyurucu açıklamalar yapabilirler. İltifatınız için teşekkür ederim ama gerçekten uzman değilim.
Selamlar.
Sayın Paloyé