بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی

Son yazına "kargalari sanat akademisine yolladim artik biri filimci oteki de fotografci olacak" diye yazıyorsun.. Çok iyi yaptın.. Bugüne kadar kargalarla çok uğraştık.. Ben çocuk olduğum zaman kargalar bizim "Çortan"ları yemeye gelirdi.. Bizde var gücümüzle "Çortanlarımızı" onlardan korurduk.. O dönem ilkokula gittiğimden dolayı "Atatürk"ün "dayısının tarlalarını kargalardan" nasıl koruduğunu, kargalarla nasıl kavga ettiğini destanca ezberlemiştim.. "Atatürk"ün her ne hikmet ise amca tarafının tarlaları yok!!!! Hep dayılarının tarlaları vardı... Hep anası vardı... Babasının meselesinide sonradan öğrendim, ama karga destanın çoktan unutmuştum.. Ama zaman içinde Kürdler kendilerine bir Godot yaratarak, kurtulmayi ondan beklediler, yaptığı küfür ve hakaret övgü olarak alındı.. Gel zaman git zaman Kürdlerin "kurtarıcısı" Tirkolara postalandı... Hâlâ uçaktayken "dayılarının tarlalarını korumaya nat içmeye" başladı ve kendisini "son kemalist" ilan etti.. Nasıl Mustafa "dayılarının tarlalarını kargalardan koruduysa" , o da "dayısı olan Atatürk tarlarını" Kürde karşı koruyor, tarlaların bölünmesine ateş püskürtüyor. Adam Kürdleri karga olarak görüyor.. Sen kargalarını "Akademiye" gönderdin iyi yaptın... Kürdlerde "Akademiye gitmeli" ilim ve irfanla donanıp kartal olup uçmalılar.. O, zaman kimse bize "Rehberi karga olanın burnu bokta çıkmaz" diyemez.. Silav û Rêz Diyako

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.