[url=http://www.newroz.com/modules.php?name=News&file=article&sid=6405]
Yanlışa Endekslemek[/url]
Re: bu yazidan cikan sonuclar
Öyle mi olmuş?
Hek'e göre öyle.
O zaman düzelteyim.
İlk sorum, yanlış algılama olamaz mı?
Olabilirlik olasalığı olsada buna yol açan ben olacağım olasalığı daha fazla.
Bu da benim hatam olsun.
Kuşkusuz bilgi tek taraflı değil. Düşmandan bile alınır. Ama bilgi var, bilgi var. İşlemediğin bir suçtan suçlu ilan ediliyor, önüne konulup sende inan bilgiside olur. Bugün Ermeni soykırımını Kürdlere yıkmak isteyen kimi Ermeni ve Türk kesimlerin yaptığı gibi. Ve bunu bilgi olarak alıp bizlere satan kimi Kürdler gibi. Yok mu öyle şey?
“Ermeni katliamından su ya da bu biçimde bir takım Kürdlerin de suçlu olabileceğini iddia
etmek demek Ermeni hayranlığı demek baştan aşağı saçma bir iddia.“
Kuşkusuz doğru. Tersi bir düşüncem yok. Daha ötesini söyleyeyim. Nasıl Ermeniler kıtır kıtır Kürd kesmişlerse Kürdlere bu işi kıtır kıtır yapmışlardır. Diri diri mezara gümdükleride olmuş. Ateşte pişirildikleri, ırzlarına geçtikleri, mal ve mülklerine el koyduklarıda olmuş. Seni rahatlayacaksa söyledim gitti. Sakın yine seni yanlış anlamaya sevk etmiş olmayayım. Bunları sana olan kızgınlıktan söylediğime yorma.
Sanırım seni yanlış anlamiyorum. Dediklerine itirazımda yok. Yalnız şunu unutmamak lazım. Tamam insanız, ama istesekte istemesekte Kürdüz. Kişi olarak Ermeni soykırımını Kürdlere yapılmış kadar iliğime kadar hissedenlerdenim. İsterim ki, Ermenilerde Kürdlere karşı aynı duyguyu yaşasın. Çok Ermeni tanıdım. Kürd nefreti iliklerine işlediğine şahit oldum. Kürd sevenine raslamadım. Bunu belli bir yaştan sonra farkına vardım.
Oysa çocuken Ermeni tanıdıklarım vardı. Kapı kumşuyduk. Bir aile gibiydik. Ayrı gayrımız yoktu. Başlarına gelen felaket hikayelerini dinleyerek büyüdüm. Onlara o zülmü eden Türk, Kürd ayırımı yapmadan nefret ettim. Bugünde bu duygularımdan değişen bir şey yok. Fakat hani derler ya ölü evine gidilir, ama herkes ölüsüne ağlar diye. Bunun ahlaki, duygu vs. boyutu bir tarafa içinden çok şey barındırır. Herkesden önce kendini düşün boyutu önemli. Kuşkusuz bu, bireysel olarak düşünülürse çok bencilede kaçar, ama sorun, devletler, toplumlar, milletler, halklar arasında ise uymak kural gereğidir. Kişi haklarından feragat edebilir, ama kişi olarak bireyi olduğu toplumun, milletin, halkın haklarından feragat etme ne yetki, ne hakkı olur.
Bunları niye anlatıyorum. Bak dikkat et. Kürdlerin başına gelen felaket hiçbir milletin başına gelmemiştir. Bu doğru mu? Abartı yoksa, doğruysa peki biz ne yapıyoruz? Hiç bunu araştırdık mı? Bilinçe çıkardık mı? Ermeni soykırımına karşı duyduğumuz sorumluluk kadar sorumlu davrandık mı, davranabiliyor muyuz? Ne gezer. Varsa yoksa Ermeni soykırımı. Be kardeşim Ermenilerin sahipleri var. Devletleri var. Bize ihtiyaçlarıda yok. Peki bize ne oluyor. İlahi ölü evinde başkalarının ölüsüne ağlamak gibi bir mecburiyetimiz mi var? Dediğim bu.
Yoksa Ermeni soykırımı olmamış, bundan kimi Kürd kesimlerin suçu yok gibi sapkın bir düşüncem yok. Bal gibi korkunç derecede bir soykırım gerçekleşmiş ve bundan kimi Kürdler vahşice, iğrençe yerini almıştır. Daha sonra okuyup öğrendiklerin bir yana çocukluk anılarım bile bunu bana söyleyecek kadar yeterlidir.
Ama da diyeyim.
Bu işler amasız olmuyor.
Peki Ermeniler Kürdlere karşı çok mu temizler? Hiçte öyle değil. Kürd vahşilerinden daha fazla vahşet saçtıklarıda ortada. Benim kızdığım veya kabullenemediğim mesele Ermeni hamiliğine soyunan kimi Kürdlerin bunu diyemediğidir.
Eloğlu bunu söylüyor, ama. Söylemekten öte yüzüne nefretini kusuyor. Sanki sütten çıkmış ak kaşık misali olan-bitteni Kürdleri sorumlu ilan ediyorlar. Bu doğru mu peki? Ben hayır diyorum.
Ermeniler, Kürdlere karşı hiçte o kadar masum değildirler. Dediğim bu. Siyasi olarak durum bu. Bunu Ermeni siyasal önderliklerin teori-pratiklerinde görmek mümkün.
Ama kim kimi daha fazla kesti? Kim daha fazla iğrençlikler işledi?
Ortaya çıkarılması gereken bir yanı ile bunlarsa herkesin bunu kendi millet çıkarları gereği -biz bunu yamayalım, doğruya doğru, yanlışa yanlış diyelim diyorsanız, eloğlu nur topu gibi soykırımı koltuğunuza iliştirir, yürü ya yiğit derler, maşşalah bu yiğitliği peşinen kabullenen Kürdlerde yok değil diyorum- yapma imkanı var, ama Kürdlerin bu konuda elleri bağlı. Sorun arşiv sorunu. Ermeni ve Türklerin arşivi ne güne duruyor denilirse sevgili İsmail Beşikçinin bu konudaki yazısı orta yerde duruyor.
Neyse uzun oldu. Keseyim.
mesele kimin kimi kestigi degil elbette
merhaba
soyle bakalim
senin birilerinin haksiz ve savunmasiz baska birilerini kesmesinden
katletmesinden gercekten sahici bir tiksinti duyduguna inaniyorum.
bu kadari senin bu tur meseleler eninde sonunda dogru bakacagina dair benim icin garantidir. bana bu kadari yeter de artar bile. insanin bazal ahlaki saglam sa gerisi saglam gider.
onun otesinde tartismanin teknik ayrintilar uzerinde surmesi beni cok da ilgilendirmiyor, bu meseleye bir kurd yada ermeni olarak bakilmamasi gerek.
bu mesele ile
olmadik seyleri garibanin uzerine yikmaya
ermeni katliamini kurdlerin uzerine yikma gibi hukiki ve ahlaki olarak imkansiz bir eyi yapmaya kalkan
hak gasbina soz konusu olunca
karsimizdaki ermeniymis turkmus babamizin ogluymus farketmez.
ona da papucunu ters giydirmek icin elimizden geleni yapma hakkimiz var.
ozedt olarak bu kadar.
hurmetler
HeK
bu yazidan cikan sonuclar