Skip to main content

Zagros Da?lar?ndan Ba?dat Cumhurba?kanl??? Saray?na:

Zagros Dağlarından Bağdat Cumhurbaşkanlığı Sarayına:

Mam Celal’ın Yaşam öyküsünden Kesitler

ASO ZAGROSİ

Celal Talabanî kimdir? Ne zaman ve nerede doğdu? Ne zamandan beri siyaset içindedir? Nerede ve hangi eğitimi gördü? Kürd ulusal hareketi içinde yeri nedir?

Mam Celal’ın yaşamına ilişkin buna benzer daha bir çok soru sorulabilinir...

Kuzey Kürdistan’da YNK ve Mam Celal’a ilişkin eskiden beri gözle görülmeyen ve elle tutulmayan bir orkestra şefince tam bir ambargo var...

Aslına bakılırsa Kuzey Kürdistan’da 1970’lerde oluşan örgütlenmeler bir bütün olarak kendilerini sol düşüncelerle ifade ediyordu..TKPD dahi bu ruzgara dayanmayarak darmadağan oldu...

6 Mart 1975’te Irak ve İran arasında imzalanan anti Kürd Cezayir Antlaşmasından sonra, Güney Kürdistan’da Molla Mustafa Barzanî’nın önderlik ettiği Eylül Devrimi büyük bir yenilgi aldı....

Genel olarak Kürd çevreleri ve özel olarak o dönemin SSCB’yi destekliyenler, Molla Mustafa Barzanî’yi ve KDP’yi ABD ve İsrail’le girdiği ilişkilerden dolayı“emperyalizmin uşağı”, “CİA, Mosad ve Savak ajanları” diye niteliyorlardı.

YNK’ın 1976’da kurulmasından ve silahlı mücadeleleyi başlatmasından sonra Kuzey Kürdistan’da DDKD’li arkadaşlar, kendileriyle ilişkiye geçtiler.. Bu ilişkiler 1978 Hakkari olaylarıyla kötü bir şekilde son buldu.( Geniş bilgi için Noşîrwan Mustafa’nın Karasatî Hakkarî adlı eserine bakınız..)

Daha sonra PSK, YNK ile iyi ilişkiler geliştirdi... Bu ilişkilerde 1996 ağustosunda KDP ve YNK arasındaki çatışmalar esnasında PSK’ın takındığı tutumdan dolayı son buldu...

Kawa çevreside 1980 öncesi YNK hakkında hiç bir bilgi sahibi olmaksızın bu yapılanmayı “Rus yanlısı” “sosyal faşist” ilan etmişti... İşin aslı ise daha farklıydı.... YNK’ın kuruluşunda yer alan Şehit Aram’ın KOMALA’sı da Kawa gibi Mao’yu savunuyordu..(Aram’ın kitaplarına bakılabilinir) Mam Celal’ın kendisi de defalarca “eski Maocu olduğunu” söylemiştir...

Kısaca söylemek istediğim olay, YNK ile kurulan ve bozulan ilişkilere rağmen, YNK’in Kuzey Kürdistan’da hâlâ var olan “utangaç dostlarına” rağmen YNK ve Mam Celal gerçekliği hakkında hiç bir araştırma yapılmadı... Bazılarının bu yönde girişimleri olsada, arada kayıp olmuş ve gitmiştir...

Ama, KDP ve YNK arasındaki ilişkiler bozulduğu veya bozulmaya doğru kaydığı andan başlıyarak Kuzey Kürdistanlı bir dizi çevre, grup, parti ve özellikle “aydınlar” YNK ve Mam Celal’a karşı hemen kampanya başlattıyorlar. Ben bugüne kadar Kuzey Kürdistan basınında hep Mam Celal’ın aleyhine yazılan yazılar okudum. Ve hep kendi kendime sordum Mam Celal’ın biz Kuzey Kürdlerine ne zararı oldu? Aslına bakılırsa bir dizi Kuzeyli oluşuma yardımcıda oldular....

YNK ve Mam Celal İran devletiyle eskiden beri bir dizi ilişkileri olmasına rağmen, Doğu Kürdlerinin saflarında YNK’ye karşı böyle bir tepki yok. Tam tersine yaygın bir sempati var....

Kuzey Kürdlerinin YNK ve Mam Celal’a ilişkin bu negatif tutumlarının kaynağı kendi başına bir araştırma konusu olabilir....

Aslında Güney Kürdistan’da yurtsever, ulusal ve sol hareketin tarihine ilişkin ciddi ve bilimsel araştırmalar yapılmış olsaydı, YNK ve Mam Celal’ın tarihsel rollü hakkında daha net bilgilere sahip olabilirdik... Bu konuda genel olarak Kürdistan’da ve özel olarakta Kuzey Kürdistan’da ciddi bir boşluk vardır... Bilgi ve bilimsel araştırmaların yokluğundan kaynaklanan bu boşluk, beraberinde YNK ve Mam Celal’a ilişkinde sağlıklı olmayan tezlere kaynaklık etmektedir.

Kürdistan işgal eden sömürgeci Türkiye, İran, Irak ve Suriye devletlerinin yetkilileri bir çok defa yaptıkları açıklamalarda Mam Celal için “güvenilmez”, “yanar döner” vb..vb.. yapmışlardır...Kuzey Kürd çevreleri de aynı argumentlerle Mam Celal’a karşı çıkmışlardır..

Bu devletler, kendi çıkarları açısında olaylara yaklaşım gösterdiklerinden dolayı, Mam Celal’ı böyle değerlendirebilirler...!!!!

Dört tarafı düşman güçle sarılı Güney Kürdistan’da silahlı mücadele yürüten bir oluşum ister istemez, Kürd düşmanı devletlerle ilişki kurmak zorunda kalıyor... Bu ilişkiler ise karşılıksız değildir.. Türkiye ile yada İranla ilişkiye geçildiğinde, Kürdistan’ın bu parçalarındaki mücadele içinde olan güçlerin sorunuda gündeme geliyor ve çeşitli sözler alınıyor... Bu verilen sözleri tutmak yada tutmamak sömürgeciler için “güvenilir yada güvenilmez” olmanın kıstasıdır... Bu konuda YNK’in Iran ve Türkiye’ye “verdiği sözleri “ yerine getirmediği yada “ilgili Kürd çevreyi” bilgilendirdiği biliniyor... İran pasdaranlarının Hizbî Demokratî Kurdistan’ın Taqtak’deki kampını bastıkları zaman Kampta hiç kimsenin olmayışı bunun sadece bir örneği...

Mam Celal bugün 72 yaşında ,“Kürdistan İttifakı Listesinin” başı ve Irak Cumhurbaşkanlığına aday... Şiilerle Kürdler arasında siyasal bir antlaşmaya varıldığı andan itibaren Mam Celal bu koltuğa oturacak... Belki de Orta Doğu da en demokratik yollarla Cumhurbaşkanı olacak ilk kişi diyede tarihe geçebilir.

59 yıldan beri aktif politika içinde olan, Eylül Devriminin büyük önderi Molla Mustafa Barzanî’ye kafa tutan, 1966’da Irak devletiyle olan ilişkilerinden dolayı “hain” ilan edilen, 1975 yenilgisinden hemen bir yıl sonra Irak devletine karşı “Yeni Devrim” adı altında silahlı mücadeleyi başlatan, YNK’yi Güney Kürdistan’da en büyük güçlerden biri yapan kadronun başında bulunan ve Kürdistan tarihine yarım yüzyıl boyunca damgasını vuran ve hiç pes etmiyen Celal Talabanî kimdir?

Mam Celal, 1933 tarihinde Dukan kazasının Kelkan köyünde dünyaya geldi.

İlk ve orta dereceli eğitimini Koyî’de, Lise eğitiminide Hewlêr ve Kerkük’te tamamladı..
1946’da 13 yaşındayken öğretmenlerinin teşvik etmeleri sonucu Mam Celal bir grup arkadaşıyla “Komelay Pêşkewtînî Xwendewarî”(KPX) adlı illegal bir öğrenci derneğini kuruyor ve sekreteri oluyor..
Omer Mustafa Debabe’nin istemi üzerine, 1947’de “Partîya Demokrat a Kurd” e üye oluyor. 1948 tarihinde Bağdat’ta yapılan “Irak Öğrenci Birliği”nin kongresine Koyî öğrencilerinin temsilcisi olarak katılıyor. Bu kongrede, Mam Celal Irak Öğrenci Birliğinin merkez yönetiminin yedek üyesi olarak seçiliyor.
1950’de Hewlêr’de Mîrza Abdulkerim ve Avnî Yusuf’la beraber KDP’nin bölge örgütlenmesini oluşturuyor..

1951’de, 18 yaşındayken KDP ikinci Kongresinde merkez komitesine seçiliyor... Ve aynı yıl Agirewe ismiyle illegal olarak çıkan “Rizgar” dergisinde bir makale yayınlıyor.. Bir grup arkadaşıyla Musul’a sürgün ediliyor. Sürgün süresi tamamlandıktan sonra Kerkük’e dönüyor ve eğitimini devam ediyor. Kerkük’te KDP’nin faaliyetlerini yürütüyor ve basın işleriyle ilgileniyor... Yine tutuklanıyor..

1953 tarihinde Bağdat’ta Hukuk Fakultesine yazılıyor. Yine aynı yıl toplanan KDP’nin 3.cü Kongresinde yeniden merkez komiteye seçiliyor. Aynı yıl toplanan “Yekîtîya Xwendevanên Kurdistan”ın sekreteri oluyor. O dönem Mam Celal “Kürdistan Öğrenciler Birliği niçin gereklidir” adlı broşürünü kaleme alıyor.

1954 yılında KDP’nin politbüro üyeliğine seçiliyor.

1955 yılında yurt dışında yapılan Uluslararası gençlik Festivaline katıldı, Moskova ve Çin’i ziyaret etti..
1956 yılında yine bir Gençlik Festival’ine katılmak için Moskova’ya gitti ve orada sürgünde yaşamak zorunda kalan ölümsüz Molla Mustafa Barzanî’yi ve Dr. Aziz Şemzinî’yi ziyaret etti..
1956’da “Kürdistan Öğrenciler Birliği”nin genel sekreteri olduğu gerekçesiyle aranmaya başlanıyor.
1958 tarihinde Haşemit Monarşisinin yıkılmasından sonra, yeniden Üniversite’deki eğitimine dönüyor ve aynı zamanda “Xebat” ve “Kurdistan” gazetelerinin yayınlanmasında görev alıyor. 1959 tarihinde hukuk eğitimini tamamlıyor.
1960’da yine Politbüro üyesi olarak Suleymaniye sorumluluğuna atanıyor.
1961’de Abdulkerim Kasım yöetimine karşı başlatılan Eylül Devrimine Kerkük ve Suleymaniye alanında sorumluluk üstlendi ve Mawat, Rezan ve Karadax mıntıkasında dirinişi örgütledi..Mart 1962 tarihinde koordineli bir saldırıyla Şarbajeri Irak askeri güçlerinden temizliyerek özgürleştirdi..
1963 yılında Mısır Devlet Başkanı Cemal Abdulnasırla ve Cezayir Devlet Başkanı Ahmed bin Bela ile görüşmeye giden Kürd heyetinin başkanıydi. Aynı yıl Kürdistan Devriminin temsilcileri olarak, Fransa, Almanya, Rusya, Balkanlar ve Avusturya’yi ziyaret ediyor.

1964’de KDP’nin bölünmesinde Molla Mustafa’ya karşı Politbüro ekibinde yer aldı.. Molla Mustafa Peşmerge güçlerini Politbüro üzerine sürdüğünde İran’a kaçtılar. Daha sonra geri döndüklerinde Irak devletiyle ilişkiye geçtiler.. O dönemler Kürd hareketinin en zor günleriydi.. Mam Celal, Irak rejimi ile olan o ilişkileri yüzünden çok ciddi eleştirilere hedef oldu.. 1970’de KDP’nin iki kanatının birleşmesinde önemli rol aldı.
1972-1974 yılları arasında Mısır, Lubnan ve Libyada Kürd davasının tanınması için çalıştı.. Muhamer Kadafi’yle bir çok görüşmeleri oldu ve onun Kürdistan bağımsızlığı yönündeki tutumu üzerine büyük etkisi oldu.
1975 yenilgisinden sonra, daha önce ülke zemininde güçlü bir örgütlülüğü olan sol ve marksist olan Komelay Rençderanî Kurdistan’ı, Şoreşgeran ve Xeta giştî adlı örgütleri ve bağımsız şahsiyetleri tek blok olarak YNK adı altında toplanmasında belirleyici bir rol oynadı.. Yinilgiden hemen bir yıl sonra, yanı 1976’da “Yeni Devrim” adı altında YNK silahlı mücadeleyi başlattı..
1980 ve 1988 yılları arasında ülke topraklarında Baas rejimine karşı savaşıldı.. Enfal operasyonları ve Helebce’de kimyasal silahların kullanılması neticesinde Güney Kürdistan siyasal yapılanması büyük bir yenilgi aldı...

1991 Korfez savaşından hemen sonra Kürd halkının gerçekleştirdiği Newroz Raperinleri neticesinde Mam Celal, bir bütün olarak ülkeye yerleşti... 1992’de Güney Kürdistan’da federal bir yapının tesis edilmesinde önemli bir rol oynadı.. 1991’den Saddam’ın yıkıldığı Nisan 2003’e kadar Kürdistan’da YNK Genel sekreterliği dışında, Hükümet ve Parlamento da görev almadı.. Saddam’ın yıkılmasından sonra oluşan “Başkanlık Konseyi”nde görev aldı... Bu arada yine Mam Celal konseyin ilk başkanı olarak görev yaptı...
Başkanlık Konseyi üyeliği sürecinde Mam Celal’ın bir dizi tarihsel belgelerle “Kerkük’ün Kürdistan”ın bir şehri olduğuna dair yapmış olduğu “Kerkük Savunması” tarihsel önemdedir..

Sonuç olarak, 72 yaşındaki “ihtiyar genç” Talabanî, bu seferde Bağdat’daki Kürd Parlamenterlere başkanlık ediyor.. Geçmişte Kürdlere karşı soykırım, Enfal, Kimyasal silahlarla yok etme kararlarının alındığı Başkanlık sarayına yerleşmeye hazırlanıyor... Sarayın eski sahibi hapishanede yaptıklarının hesaplarını vermek için mahkemesini bekliyor... Saddam’ın kendi ajanlarına “her adımının gözetilmesi gereken tehlikeli adam” dediği Celal Talabanî Cumhurbaşkanı koltuğuna oturmaya hazırlanıyor...

Mam Celal yarım asırdan daha fazla bir zamandır, Kürdistan siyasal yaşamı içindedir. Bir çok yenilgi aldı. Ama o, hiç karamsarlığa kapılmadan hep yoluna devam etti.. Bugün dahi Mam Celal’ın sahip olduğu günlük tempo olağan üstüdür. Her gün onlarca toplantı ve görüşme yapıyor... Sabah erkenden akşam geç saatlere kadar, hiç durmadan çalışmak.. 59 yıllık siyasal yaşam ve enerjik, diri, kavgacı, kafasına koyduğunu sonuna kadar götüren ve hiç durmadan hedefe yürüyen bir Kürd önderi....
Kürdler kendi aralarında işbölümü yaptılar. Mam Celal Bağdat ve merkezi hükümet ilişkilerini ve Kek Mesud Kürdistan ilişkilerini yürütecek.. Kürdlerin bu birliğini her Kürd göz bebeği gibi korumalıdır. Geçmişte KDP ve YNK arasındaki çatışmalar Saddam tanklarının Hewlêr’e, İran pastarların Koyî’ye ve Türk subaylarını “Kürdler arasındaki barışı koruma” hakemliğine kadar getirdi. Bugün bu acı günler geride kaldı. Bunu en iyi özetleyen Kek Mesud:“ Çatışmalar, yalnızca Güney Kürdistanlıları ikiye bölmedi, aynı zamanda dünya Kürdlerinide ikiye böldü. Parti ve Yekiti arasındaki barış, aynı zamanda diğer parçalardaki Kürdlerinde barışıdır”.
Mam Celal, şimde Zagroslardan Bağdat Cumhurbaşkanlığı sarayına yürüyor..
Bu beni birazda M.Ö 2000’lerde Gutilerin Zagroslardan Sumerleri ele geçirme ve 110 yıl yönetme dönemini hatırlattı...
Mam Celal ve Bağdat’ta bulunan ve yeni Hükümette görev alacak tüm Kürd bakanlara başarılar dilerim....Dünya Kürdlerinin gözü üzerinizde olacak.....

Not: Mam Celal’ın kaleme aldığı bir çok kitap ve broşür var... isimlerini burada vermedigimden dolayı okuyucudan özür dilerim..

554 okuma 2005-08-03 13:50:17

Rojan (not verified)

Fri, 03/25/2005 - 17:41

Dest xwe?. hevalê hêja, bi rastî jî gelek ji me hîn jî agahîyên xwe yên li ser serok û ?exsîyetên Ba?ûrê Kurdistanê yan ji Tirkan disitînin, ku wan piçûk dixin, û rastîyên wan berovacî dikin, diqurmiçînin, yan jî ji Apocîyan û we?anên wan disitînin ku wan wek kes û kesayetîne îptîdaî û ne modern raber dikin û li pê? çavê nif?ên nuh piçûk û bêqîmet dikin. Ji lew re nivîsên te yên bi vî rengî têr-agahî û nirxandinên rasteqînî, bi bawerîya min wê pir bikêrî Kurdên Bakur bên. Sipas û bi hêvîya domandina nivîsên bi vî tewrî. Rojan

Add new comment

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.