Kamuran Melikendi
Dün akşam Almanya Yeşiller Partisi Münih’de Claudia Roth’ın katıldığı Kürdistan’ın farklı parçalarında yaşanan son gelişmeleri konu alan bir toplantı gerçekleştirdi.
Alman Yeşiller Partisi Milletvekilli ve Parlamento Başkan Yardımcısı Claudia Roth, Şengal’da yaşanan Êzîdî Kürdlerin trajedisi sırasında Güney Kürdistan’daydı.... Daha sonra Claudia Roth Kobanê gelişmeleri sırasında Kuzey ve Batı Kürdistan’ın sınır bölgelerini gezdi, Kürdistan’ın Serxet ve Binxet bölgelerinde yaşanan gelişmeleri yakından tanıklık etmiş ve bir dizi çevre ile görüşmüştü.. Bu arada sayın Roth Türk devletinin Kürdlere karşı düşmanca tutumuna ve İŞİD’a karşı hoşgörüsüne sert eleştirilerle gündeme gelmişti. http://www.deutschlandfunk.de/tuerkei-und-is-es-braucht-massiven-druck-auf-ankara.694.de.html?dram:article_id=300310
22 Ekim’de Münih’in meşhur Hofbräuhaus’da yapılan toplantıya konuşmacı olarak Claudia Roth ve Yeşiller Belediye Meclisi Fraksiyonu Başkanı Gülseren Demirel katılmıştı... Toplantının moderasyonunu Yeşiller Partisinin Bayern Eyalet Meclisi üyesi, Fraksiyon Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda Yeşiller Partisinin Münih il başkanı olan Katharina Schulze yapıyordu..
Toplantıya Münih’te bulunan Kürdistan’ın farklı parçalarından tüm Kürd dernekleri ve farklı yelpazelerden gelen Kürd aydınlarının yanında yoğun bir Alman dinleyici katılmıştı. Yani normal yaşamda ateş ve benzin gibi birbirinden uzak duran Kürdler hep bir aradaydı.
Katharina Schulze toplantının açılış konuşmasında “ Fraksiyon Başkanı Gülseren Demirel’in önerisi üzerine Claudia Roth’u davet ettiklerini” ve ayrıca Theresa Schopper, ,Jutta Koller Ulrike Gote ve Gülseren Demirel ile birlikte Irak Kürdistan’ına yaptıkları bir kaç günlük informasyon gezisinden dolayı kendisinin de orada yaşanan gelişmelere yakın ilgi duyduğunu ifade etti.
http://www.theresaschopper.de/veranstaltungen/irak/kurdistan_irak_arbil.html
Gülseren Demir de yaptığı kısa bir konuşmada Şengal ve Kobane’de yaşanan Kürd trajedisine dikkat çekerek Türk devletinin Kürdlere karşı ve İŞİD ile girdiği ilişkileri eleştirdi... Olayları yakından yaşayan/gözlemleyen Claudia Roth’u Münih’te yaşayan Kürd topluluğuna izlenimlerini aktarmak için Münih’e davet ettiklerini söyledi.
Claudia Roth Güney ve Kuzey Kürdistan’da yaptığı gezilere ilişkin gözlemlerini dinleyicilere aktardı. Daha önce basına verdiği demeçlerde “Erdoğan Hükümetinin kirli ve boktan politikalarını” diye adlandırdığı yaklaşımlarını detaylarına kadar açmaya çalıştı ve genel olarak Ortadoğu’da özel olarak Güney ve Kürdistan’a yığılan milyonlarca ilticacının sorunlarını gündeme getirdi... Roth konuşmasına Almanya’nın farklı şehirlerinin Kürdistan’daki bazı şehirlerle destek amaçlı “Kardeş Şehir” olmaları gerektiğini de gündeme getirdi.
Claudia Roth’un detaylarla dolu konuşmasından sonra Gülseren Demirel söz alarak Kurdistan’da yaşanan gelişmeleri/trajedileri özetleyerek “ Kürdler kendilerine has ve kendilerini koruyacak uluslararası güvencelere sahip olan bir yapıya sahip olmadıkları sürece bu tip katliamlarla karşı karşıya kalacaklar” dedi..
Daha sonra toplantıya dinleyici olarak katılan Kürdler ve Almanlar söz alarak sorular sordular ve yaşanan trajedilere ilişkin düşüncelerini aktardılar. Toplantı iyi bir hava içinde geçti ve son buldu..
Aslında benim burada üzerine durmak istediğim başka bir husus var. Diaspora da bir çok Kürd aydını ve politikacısı sessiz ve sedasız Kürdistan’a ve Kürdlere ilişkin çok ciddi ve kurumsal diyebileceğimiz çabalarına rağmen, her hangi bir Kürd partisine üye olmadıklarından dolayı pekte partilere bağlı basın tarafından gündeme getirilmiyorlar...
İmkanlarım olursa Avrupa’da hem kaldıkları ülkelere ilişkin ve hem de geldikleri ülke olan Kürdistan’a dair çaba içinde olan bu Kürdlerden bazılarının çabalarını gündeme getireceğim..
Bunlardan bir örnek Malatya’nın Kürecik Kürdlerinden olan ve çocuk yaşlarında ailesi Almanya’ya yerleşen Gülseren Demireldir..
Gülseren Demirel 2008 yılından beri Münih Belediye Meclisi üyesi ve 3 yada 4 yıldan beri bu partinin Fraksiyon eş Başkanlığını yürütüyor..
Bu son dönemlerde İŞİD Kürdistan’a ve özellikle Şengal’a karşı saldırıya geçtiği, Êzîdî Kürdlerine yönelik jenoside giriştiği zaman yüzbinlerce Kürd yollara düştüler ve binlerce Kürd kadını esir alınarak Halep ve Musul pazarlarında köle olarak satıldılar..
Gülseren Demirel, Yeşiller Partisi’nin Münih Belediye Meclisi Fraksiyon Başkanı olarak, Kürdlere karşı girişilen kıyımı gündeme getirmek amacıyla katliamlardan kurtulan ve Güney Kürdistan’nın büyük şehirlerine bin bir zorlukla göç eden ilticacılara sembolik bir yardım içinde olsa Münih Belediye Başkanlığına bir öneri de bulundu..
G. Demirel, SPD’li Birinci Belediye Başkanı Dieter Reiter ve CSU’lu İkinci Belediye Başkanı Josef Schmid ile yaptığı görüşmeden sonra Şengal göçmenlerine sembolik olarak 100.000 Euro gönderme konusunda görüş birliğine vardılar. Münih Belediye Meclisi oybirliği ile bu öneriyi onayladı..( http://www.muenchen.de/rathaus/Stadtpolitik/Internationales/Kommunale_Entwicklungszusammenarbeit/Projekte/Irak--Syrien-und-Libanon.html
http://rudaw.net/library/Assets/rudaw267-075900.pdf )
Bu yardım büyük bir şey değil, semboliktir. Fakat, eğer dünyanın bir çok ülkesinde büyük şehir belediyeleri böyle örnek girişimlerde bulunurlarsa bu küçük yardımlar toplandığında milyonları bulur ve bir dizi ilticacının düzenli bir yaşama geçmelerini sağlayacaktır.
Yine Kürdistan’da yaşanan son gelişmelerden hareket ile Münih’te yaşayan Kürdleri basın ile buluşturmak amacıyla Gülseren Demirel bir toplantı örgütledi.... Bu toplantıda farklı yelpazelerden gelen Münih Kürd kurumları ve şahsiyetleri Alman basını ile bir araya geldi.. Kürdler İŞİD saldırıları Şengal’de yaşanan trajediyi, Kobanê kuşatması ve Münih’te Türkler ve İslamistlerle yaşadıkları sorunları gündeme getirdiler ve basın mensuplarıyla görüş alış verişinde bulundular. Kürdlerin bu toplantısı basında geniş yer aldı ve açılan yardım kampanyası da bu vesile ile basında geniş yer aldı... Dün bir arkadaşta duyduğum kadarıyla yoğun bir elbise vs yardımı yapılıyor. http://gruene-fraktion-muenchen.de/runder-tisch-mit-vertreterinnen-kurdischen-gemeinde-spendenaufruf/
Abendzeitung “Münchens Draht nach Kobane” başlığı altında tam bir sayfa ile gelişmelere yer verdi)
Gülseren Demirel’in Kürdlere ilişkin faaliyetleri sadece bunun ile sınırlı değildir... 2008’de Belediye Meclisine seçildiği zaman başka Meclis üyeleriyle birlikte Belediye Meclisi’ne bir önerge vererek Belediye’nin düzenli olarak her yıl “Newroz Bayramı Resepsiyonunu” yapmasını önerdiler. Belediye Meclisi söz konusu öneriyi onayladı.. 6 yıldan beri Münih Belediye’si Belediye Başkanı’nın davetiyesiyle her yıl resmi olarak “Newroz Resepsiyonu”nu kokteyli yapıyor.. Farklı yelpazelerden tüm Kürd çevreleri katılıyor..
https://newroz.com/tr/forum/339155/m-nih-newrozu-nereden-nereye
Sanıyorum diasporada ilk defa Münih gibi bir buçuk milyon nüfusa sahip bir şehir her yıl düzenli olarak “Newroz Resepsiyonu” yapıyor.. Kürdler çeşitli ülkelerde farklı dönemlerde Belediye ve çeşitli Parlamentoların salonlarını kullanıyorlar.... Ama, Belediye’nin doğrudan resmi olarak ve kendi salonunda yemekli resepsiyon yaptığı tek şehir Münihtir...
Gülseren Demirel’in faaliyetlerinin bir bilançosunu çıkarmak çok zordur... Sadece ana başlıklar halinde bazılarını gündeme getirdim. Eğer detaylarına girilirse ilticacıların konulduğu barakaların yıkılması ve normal evlere taşınmaları, Irkçılığa karşı dokümantasyon merkezine iki kişinin maaşlı olarak çalışması, zorla evlendirilen kadınların sorunlarıyla ilgilenmesi için belediye bünyesinde iki kişi için iş alanı açılması, Sindi ve Romalıların geceleri dışarda kalmalarını gündeme getirerek evlere yerleştirmeleri, Münih’de sosyal alanda çalışan tüm kurumların gereken Belediye yardımlarını almaları için çabalanması ve küçük yaşlarda Münih’e gelen ilticacıların İlticacı Yurtlarına değil, Gençlik Dairesinin yardımlarını almalarını sağlaması kadar çok geniş bir alanda Gülseren Demirel bir dizi çevrenin sözcüsü durumuna geldi.
Gülseren Demirel’in yürüttüğü bu faaliyetler sadece yaptığı işlerin küçük bir parçasıdır.. O aynı zamanda Fraksiyon Başkanı olduğundan Belediye Meclisi bünyesinde bir dizi komisyonda çalışıyor.. Sonuç ta Alman vatandaşı
Tüm bunları anlatmamın esas nedeni kendi köşelerinde sessiz bir şekilde bir dizi faaliyeti yürüten meçhul Kürdlerden birini kısmen de olsa getirmektir..
Diaspora’da dünyaya gelen Kürd genç kuşakları farklı bilim dallarına olduğu gibi kaldıkları ülkelerde de siyasete angaje olmalılar..
Fazla boş gürültülere kulak asmaksızın somut ve geleceğe yönelik işlerle uğraşmalılar...
