Türkiye ve Öcalan bütün hesaplarını, Güney'de ve Güneybatı'da bir Kürd oluşumuna engel olmak üzerine kurmuşlardı. Amaçları, Güneybatı ve Kuzey Kürdistan sınırında bir tampon bölge oluşturmaktı. Apo / Salih Müslim, Güneybatı Kürdistan'daki Kürd yoğunluğunu dağıtarak Apo/ Müslüm/Erdodoğan üçlüsünün Misakı Milli hayalı gerçekleştirilmeye çalışılacaktı.
Ama öyle görünüyor ki, bu plan tutmadı. Uluslararası güçler,Türkiye'nin bu sinsi planını bozdu. Türkiye bu plan çerçevesinde rehin vermiş olduğu adamlarını hemen iki gün içinde geri alıverdi.
Salih Müslüm, postu Finlandıya'ya attı. Sözde pasaport sorunu ve uluslararası diplomasi ilişkiler geliştirmek nedeniyle çıkmış. Düne kadar Avrupa'yı turlayan S. Müslüm kimin pasaportuyla dolaşıp diplomatik ilişkiler kuruyordu?
Kürd Halkı Kobani'de boğazlanıyorken, bu kaçışı da ne oluyor?
Bu, Kobani'de bir danışıklı döğüşün koku yayıdığını gösteriyor. İSİD'in ele geçirdiği batılı gazetecileri nasıl boğazladıklarını hatırlayalım!!! Ama öyle görünyorki S. Müslüm'e tanınan bir ayrıcalık var ortada.
Şu anda Türkiye, Güney ve Güneybatı Kürdistan'a girmek için tezkere çıkartıyor kendi meclisinden. TBMM'inde sahte Kürd partisi DHP'nin de bu meclisin içinde bulunması ayrı bir rüsfalıktır.
Fakat Tütkiye bunu kendi kamuoyuna karşı yatığı bir gösterisi olarak düşünüyorum. Çünkü Birleşmiş Milletler Gücü'nün, bu duruma izin veye geçit vereceğini sanmıyorum.
Türkiye'nin tek umudu Saddam gibi ya bir çılgınlığa girişmek, ya da PKK vePYD maşalarını ateşe sürüp sobanın önünde Apo ile yeni planlar kurmak olacaktır. Bu durumda da başarısızlığa uğrarlarsa Apo ömür boyu postu kurtaramaz. Çünkü Evdo'nun bütün pisliklerini ortaya serecekler. Kendi mürütlerinin gözünde, Türk Devleti'ne postu kurtarmak için yalvaran Evdo'nun ittibarı yerle bir edilecektir.
Türk-Osmanlı geleneğinde pili biten veya işe yaramadığı için anında kesilmiş yığınla keleler vardır.
Apo'yu bekleyen bir süprizi de gözardı etmemek gerekir.
Süpriz de şudur: Gerdan kırarak, ''Türk Devleti'nden daha çok Kürd öldürdüm'' dediği bir ittirafı vardır. Sanırım bu, İnsan Hakları Mahkemesinin göz ardı yapamayacağı bir suçtur.
01. Ekim. 2014
Kürtçüler birleşmeli / Marif