Direkt zum Inhalt
Submitted by Rêvebir_D on 20 Juni 2014

38 Dersim katliamın da, düşmanla işbirliği yaparak, ihanetin dibine vuran ve kendi halkının katliama uğramasını sağlayan Rayber de, aynı akıbete uğramaktan kurtulamadı...

Dersim’in tekrar katliama uğramasını ister haldeki Kemal Kılıçdaroğlu’nun ne yapmak istediğini sormayacağım...

Belli ki, Kemal Kılıçdaroğlu, Alevi Kürdleri asimile etmek ve onu İslam’ın içine çekmek isteyenlerle işbirliği yapıyor, bu uğurda adımlarını sıklaştırmış bulunuyor...

Türklerin Cumhurbaşkanlığı seçimlerini bölge halkları için önemsiyorum ama kendime dertte etmiyorum. Lakin Türk Devleti’nin kurucu öğesi olan CHP’nin ilk işi, Kürdleri katliamlarla ortadan kaldırmak olmuş, belli noktaya kadarda başarılı olmuş, bir noktadan sonra başarı şansı azalınca Kürdler arası mezhep kavgaları çıkarmaya çalışmış ancak, Kürdler mezhep üzerinden çıkarılmak istenen kavgalardan uzak duruncada kendi göbeğini kendisi kesmeye kalkarak, Alevi bölgesi olan Dersim’i ortadan kaldırmak, yani haritadan silmek isteyerek katliam planları yapmış ve hayata geçirmiştir.
Bir bütün olmasa da belli bir yere kadar başarılı olmuştur.

Dersim’in büyük çoğunluğunu katliamla ortadan kaldıran sömürgeci Türk Devleti geriye kalan Dersim Alevilerini, gerek din üzerinden gerekse de çeşitli politik manevralarla Kemalist düşünceyi Alevilerin bütün hücrelerine şırınga edilerek iğdiş edilmiştir...

Kendi yaşımım itibarıyla bu asimilasyon ve talim terbiyeyi bir zat yasamış biri olarak, Türklerden daha çok Türk, Müslümanlardan daha çok Müslüman olduğumuzu ve hatta Kemalistlerden daha çok Kemalist olduğumuzu, Devrimcilik hayatimizde tartışmaların en hararetli yerlerinde belirterek hayat buluyorduk...

Bizim gibi Sömürge bile olmayan bir ülkede devrimciliği egemenlerin kurgulayıp sundukları yalan ve dolanlarla yorumlayıp sunan egemenlerden öğrendik ve bizi sömürge dahi kabul etmeyen Türkiye solunun bütün madrabazlıklarını yurtdışına cikciğimizde öğrendik. Bu vaka aslında başlı başına bir yazının konusu olmalıdır.

Tekrar konuma dönersem, sömürgeci Irkçı Devletin Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Türk Devletinin kurucu öğesi CHP, batan bir gemiye dönüştüğü andan itibaren onun dümenine kurtarıcı olarak getirilen Dersimli bir unsur olan Kemal Kılıçdaroğlu üzerinden kurtarmaya çalıştılar... Başarılı oldular mı bir yere kadar evet ancak, sonradan gelişen ve gelişmekte olan toplumsal olaylarda belli bir yerden sonra tıkanan sömürgeci irkici devlet, bu seferde Kemal Kılışdaroğlu’nu son bir koz olarak kullanıp Alevileri, devletle aynı çatı altında MHP, İslamistler ve diğer Alevi düşmanlarıyla bir çatı altında buluşturmak istiyorlar..

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığına aday gösterdiği isim ise Aleviliği ret eden ve ona her türlü karsı duruş sergileyen islamist kökten dinci ve aleviler için çok tehlikeli biri olan Ekmeleddin İhsanoğlu olmuş...

Aslında Kemal Kılıçdaroğlu Türk devletinin ne kadar laik olduğu konusunda acık bir resim çizerek, dünyaya gösterdiği için yaptığı takdire sayan olsa da, kendi köklerine bir o kadarda ihanet içerisinde olduğu da aşikârdır..

Coğrafyamızda laikliğin önemli olduğu bir dönemde, dinler ve inançlar konusunda hassas olması gerekenlerin başında Kemal Kılıçdaroğlu lazım gelirken, dinamitleyici olan olmuştur.

Kemal Ekmeleddinoğlu desek daha iyi olacak veya Ekmelledin Kılıçdaroğlu’da yakışır.

Olacak katliamlarda Kemalledin Ekmelledin sanırki kendisini ve ailesini kurtarmış olacak, hâlbuki kendisini kullanıp Rayber gibi bir sonun beklediğinin farkında değildir.

Yesinler Kemalledin Ekmelledinoğlu’nu.

20 Nisan 2014

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.