Direkt zum Inhalt
Submitted by Aso Zagrosi on 13 Mai 2014

Ararat kadar büyük bir aşk : İhsan ve Yaşar Aşkı(6)
Aso Zagrosi

Dr. Ali Haydar Yaşar Hanım’ın ağlamasını durdurmak için bir hayli dil döküyor. Evinin Yaşar Hanım’ın evi de olduğu ve bir aile ve kardeş olduklarını durmadan tekrarlıyor..

Yaşar Hanım ise “evim ve hayatım Siirt’te kaldı” demeye devam ediyor.

Yaşar Hanım belli bir dönem eski elbiseler içinde ve odasına kapanıyor. Abisinin evine gelen insanlardan kaçıyor ve hiç kimse ile görüşmüyor..

Eğer birileriyle yan yana gelse “hemen İhsan’ını” anlatıyordu ve nerede olduğuna dair merakını açıyordu.

Yaşar Hanım’ın odasına çekilmesi ve kendini izole etmesi kardeşlerinin eleştirilerine de neden oluyordu.

Birgün Ali Haydar bacısını eski elbiseler içinde görüyor ve kendisini eleştiriyor ve hatta “seni bu elbiseler içinde gördüğüm zaman utanıyorum, kendine gel!! Eskide İhsan mı vardı? İhsan gitti ve sende evine geldin.” diyor.

Bu arada Dr. Ali Haydar Yaşar Hanım’a “bir gün sonra komutanın evinde Mevlut var, benim hatırım için annem ve eşimle oraya git” diyor.

Her ne kadar Yaşar Hanım gitmek istemiyorduysa da abisinin ısrarlarından dolayı ertesi günü yeni elbiselerini giyerek komutanın evine gittiler. Komutanın evindeki Mevlut’ta geniş bir katılım olmuştu. Yaşar Hanım’ın yakınında oturan bir kadın diğer bir kadına Yaşar Hanım’ı göstererek : “bu kadının kocası devlete ihanet etti ve kaçtı. Devlet onu idama mahkum etti.” diyor. Bu sözleri söyleyen Dr. Ali Haydar’ın ilaç imalat eden adamının eşiydi.

Albay’ın eşi bayana dönerek “Niçin böyle şeyler anlatıyorsunuz? Sabredin bakalım bizim eşlerimizin başına ne geliyor?” diyor.

Yaşar Hanım bu sözleri duyduğu zaman dünya başına yıkılıyor ve hemen annesine ve Sediqe Hanım’a dönerek “hemen gidelim” diyor. İffet Hanım tüm yaşananlardan habersiz olduğundan “biraz daha kalalım” diyor. Konuşmaları duyan komutanın eşi yeni bir oda hazırlamak istedi, fakat Yaşar Hanım kabul etmiyor ve eve dönüyorlar.

Yaşar Hanım tüm söylenenleri annesine de aktarıyor.
Ali Haydar eve geldiği zaman Yaşar’ın ağlamaklı durumunu görünce merak ediyor ve annesine durumu soruyor.
Annesi tüm yaşananları anlatıyor. Ali Haydar hemen ilaç imalatçısına giderek “ eşine ve bacılarına sahip çık” diyor. Ona eşinin söylediklerini aktarıyor. İlaç imalatçısının eşi Yaşar Hanım’a gelip özür diliyor. Fakat onun söyledikleri Yaşar’ın yaralarını deştiğinden dolayı sözde onun özrünü kabul etmesine rağmen, realite de ise ona kızgındı...

Bu olaydan sonra Yaşar Hanım yeniden odasına kapanarak kendini izole etmeye başladı.
Yaşar Hanım’ın tek dert ortağı Rasim Bey’in eşi ve bacısıydı. Rasim Bey’de İhsan Nuri ile birlikte direnişi örgütleyenlerden biriydi.

Yaşar Hanım bir önceki gece rüyasında İhsan Nuri’yi görmüş ve İhsan kendisine iki mendil hediye etmişti.

Yaşar Hanım bu rüyasını eve gelen Rasim Bey’in eşine ve bacısına açıyor. Rasim Bey’in bacısı “ başına sardığın mendil eşinle bir birinize kavuşacaksınız, cebine koyduğun ise yakından bir mektup alacaksın ondan” diyor.

Oda da bulunan Dr. Ali Haydar’ın eşi araya girerek “İhsan artık ölüdür!!! Nerede olduğu dahi kimse bilmiyor” diyerek odayı terk ediyor.

Sediqe Hanım’ın bu tutumu sohbet eden 3 bayanı da üzmüştü.

Bu arada hizmetçi geliyor ve Yaşar Hanım’a abisi Dr. Ali Haydar’ın kendisiyle konuşmak istediğini söylüyor.

Yaşar Hanım misafir odasında bulunan abisinin yanına gittiği zaman abisi cebinden bir mektup çıkarak “bak bu el yazısı İhsan’a mı ait” diye soruyor. Yaşar Hanım mektuba bir göz atıktan sonra hemen İhsan’ın el yazısını tanıyor ve mektubu bağrına basıyor.

Dr. Ali Haydar Yaşar Hanım’a “bu mektuptan kimseye söz etme, bakalım bu mektup nasıl geldi” diyor.

Yaşar hanım mektubu okuduktan sonra yeniden misafirlerinin yanına döndü. Onlara bir şey söyleyemiyordu. Her ne kadar İhsan Rasim Bey’den söz etmiyorsa da onun da durumu iyi olmalıydı. Mektup ‘tada anlaşıldığı kadar Musul’da yazılmış. İhsan sağlıklarının iyi olduğunu ve Yaşar Hanım’ı Dr. Ali Haydar’a emanet ediyor.

Yaşar Hanım’ın söylemiyle mektup “Karanlık dünyasına aniden parlayan bir yıldız gibi” gelmişti.

Bir gün gazete satıcısı bağırarak “isyandan” söz ediyordu.

Yaşar Hanım hemen Emine’yi gazete satın almaya gönderdi.
Kürd devrimi başlamıştı..

Şêx Saîd önderliğinde Kürdler direnişe geçmiş, devletin elindeki kurumlara saldırarak kanlı bir savaşı başlatmışlardı.

Yaşar Hanım anılarında devam ile annesinin Erzurum Kürdlerinden olduğunu ve kendisinin siyasetle bir alakasının olmadığını ve eşi İhsan ile mutlu bir yuva kurmak için evlendiklerini, eşinin yaşamını kendi halkının kurtuluşuna adadığını söyledikten sonra Şêx Saîd önderliğinden gelişen hareketin kendisini sevince boğduğunu yazıyor. Bu sefer acıdan değil, ama sevinç göz yaşlarını döktüğünü yazıyor. Abisine belli etmemek için uğraşmasına rağmen becermediğini söylüyor. Bu arada İffet Hanım’a kızının mutluluğundan pay aldığı görülüyor.

Yaşar Hanım her gün gazete aldığını Kürdlerin ilerlemesi onu sevindirdiğini, fakat kısa bir süre sonra Kürdler yenilgi aldılar, diyor. Kürdlerin yenilgisi Yaşar Hanım’ın yenilgisiydi. Yaşar Hanım yeniden içine kapanıyor.

Bir gün Dr. Ali Haydar Yaşar Hanım’a gelerek “İhsan Nuri’nin akrabası Yakup Bey seninle görüşmek istiyor” diyor.

Yaşar Hanım Yakup Bey’i çok içten karşılıyor. Fakat, kendisini şahsen tanımıyordu. Onun İhsan’dan bir haber getireceği umudunu taşıyordu. Hal ve hatır sorduktan sonra ailenin durumunu soruyor.

Yakup Efendi “çoktan evden ayrıldığını ve Bağdat’ta gittiğini” söylüyor.

Yaşar Hanım hemen “İhsan ile görüşüp görüşmediğini” sorar..

Yakup Bey : “İhsan ile görüştüğünü ve durumu çok iyidir. Irak Kralı’nın danışmanlığını yapıyor. Eğer istersen seni onun yanına götürürüm” diyor.

Yaşar Hanım: “Elbette İhsan’ın yanına gitmek istiyorum” diyor.

Yakup Efendi : “ siz İhsan yanına gitmek istiyorsunuz. Şimdi bazı işlerim var. Beni askeriye istiyor. Van’a gideceğim, annemi buraya getireceğim ve seni İhsan Nuri’nin yanına götüreceğim” diyor.

Yaşar Hanım sabırsızlıkla “Ne zaman döneceksiniz?” diye sorar.

Yakup Efendi: “Bir ay içinde döneceğim. Acaba Dr. Ali Haydar sizin eşinizin yanına gitmenize izin verir mi? diye bir soru sorar.

Yaşar Hanım: “Elbette abim istemiyor, fakat kimse benim eşimin yanına gitmemi engelleyemez” diyor.

Devam edecek

Aso Zagrosi

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.