Direkt zum Inhalt
Submitted by Aso Zagrosi on 14 July 2012

Gawani Aşireti Nereden Hilla’ya geliyor?

Tarihçi Mesudi 10.yüzyılda belli başlı Kürd aşiretlerinden söz ederken, yerleşim yerleri olarak „Biladi Cebel“ yada „Iraqi Ecem“ diye bir tespitte bulunuyor. Aslında Mesudi yalnız başına böyle bir belirlemede bulunmuyor, Orta Çağ boyunca Kürd aşiretlerinden söz eden tüm İslami tarihçiler Kürdlerin yerleşim yerlerini bu şekilde tespit ediyorlar.

„Biladi Cebel“ İsfahan, eski Rey, Tahran’dan Kerkük ve Bağdat’ın tüm Kuzey kesimlerini de kapsayan geniş bir çoğrafya’nın ismi olarak biliniyordu.

Bilindiği gibi Hilla şehri 100 km Bağdat’ın güneyinde bulunuyor. Aktüel durumda Babil eyaletinin başkentidir. Gawani Kürdlerinin Hilla’ya gitmeden önce yerleşik olduklar alan konusunda Dr. Mustafa Cewad „ilk olarak bu Kürd aşiretine Diyala vilayetinde Xorasan yolu çevrelerinde rastlanıldığını“ yazıyor.

Bu arada kısmen başka bir kaynağa baş vurmak istiyorum. 2001 yılında Kerkük’te Irak Baas rejimi tarafından şehid edilen değerli Kürd tarihçilerinden Mella M. Cemil Rojbeyani İran’da Kürdçe yayın yapan radiyo’da „Ükemizi Tanıyalım“ adı altında bir program yapıyordı. Şehid Cemil Rojbeyani bir kaç gün peş peşe „Cawani“ olarak adlandırdığı bu Kürd aşiretini programında tanıtıyor. Şehid Cemil Rojbeyani yukarıda alıntısını verdiğim Dr. Mustafa Cewad’ın „Xorasan yolu“ denilen yer hakkında „Xresan yani Baquba, Diyala ve Sirwan kenarlarından Arabistan’a gidiş“ gibi bir tespit yapıyor.( M. Cemil Rojbeyani, Wulateket Baştir Benase, Dezgahi Çap w Belawkirdinewey Aras, Hewler, 2005, sayfa 146)

Başka kaynaklarda Diyala, Baquba ve Mendeli mıntıkasında „Nahr Xhurasan“ adlı bir nehirden söz ediyorlar.

Kuzey Kürdlerinin saflarında yüzyıllara dayanan „Xorasan’dan geldik“, yada başka Kürd çevreleri de „bizim atalarımız eskide Xorasandaymış sonradan buralara göç etmişler“ yönünde bir hayli tespitler var. Xorasan Kürdlerinin durumu kısmen de biliniyor ve çeşitli bölgelere göç edende olmuş.. Acaba Diyala, Baquba ve Mendeli mıntıkasında Xorasan diye adlandırılan bir bölge yada yerleşim yeri varmıydı? Şimdilik bu konu hakkında sadece bir soru işareti bırakarak geçiyorum.

Cizreli Kürdlerinden tarihçi İbni el Esiri (1160-1233) „El Kamil fi el Tarikh“ adlı eserinde Hicri takviminin 398 yılında (Miladi 1007/1008) Weram adlı bir Gawani liderinden söz ediyor.

Sözü burada İbni El Esiri’ye dayanan Dr. Mustafa Cewad’a bırakalım: „397(H) yılında bir Gawani Emiri vardı. İsmi Mehemed’in oğlu Weramdı. Weram yakın akrabalarıyla ve başka Kürd emirleriyle, Beni Asad Araplarından Mezid’in oğlu Emir Ebu Hasan Ali ile birlikte Hesnewi Berzikani’nin oğlu Bedir’in komutasında(Bedir bir Kürd Emiriydi) Bağdat’ı kuşatılar. Deylemli Ebu Cafer’in oğlu Ebu Hasan’a karşı savaşıyorlardı.“( İbni El Esiri, El Kamil fi el Tarikh)

Deylemli Ebu Hasan Büveyhili Ezedu Dewli’nin oğlu Bahudewle ile birlikte hareket ediyordu.

Burada Dr. Mustafa Cewad tarihte ilk defa Gawanilerle Beni Asadilerin ittifak halinde birlikte savaştıklarına tanık oluyoruz diyor.

Hicri takviminin 420 yılında (1029/1030) Selçuklu Türkler İran ve Müslüman memleketlerine karşı genel bir saldırıya geçtiler.

Dr. Cewad’i Türklerin saldırılarına karşı Kürdler ve Araplar ittifak halinde toplandıklarını ve karşı koymaya çalıştıklarını yazıyor.

Dr. Cewad’ın verdiği bilgilere göre „ Arap liderlerinden Musul ve çevresinin emiri Muqelidi Eqeli’nin oğlu Qerwaş, Mezidi Asad’ın oğlu Debesi ve Orta Fırat’ın Arap liderleri Araplara kumandanlık yapıyordu.

Kürdler de ise Emir Fethi Gawani ve Şazincani Enazi Kurdi’nin oğlu Mehemed’in oğlu Husam Dewle Ebu El Şok komutanlık ediyordu. Kürd ve Arap ortak güçleriyle Selçuklu Türk güçleri Musul’un kuzeyinde karşı karşıya gelerek çatışmaya başladılar. Bu savaşta Selçuklular yenilgi alarak ve birlikte getirdiklerini servetlerini bırakarak kaçtılar. Nuseybin’e kadar Qerwaş tarafından kovuldular“( İbni El Esiri, El Kamil fi el Tarikh)

431(H) yılında(M. 1039/1040) Büveyhili Ezedu Dewli’nin oğlu Bahudewle’nin oğlu Celalwdewle’nin hizmetinde bulunan Türk askeri kendisine karşı isyan ettiklerinde , Bağdat’ın savunması tehlikeye düşmüştü.

Celalwdewle, Gawani Weram’ın oğlu Ebu Fethi ve Mezidi Ali’nin torunu olan Ebu Fewarsi’den(Beni Asadi) yardıma çağırdığı biliniyor.

432(H) yılında (M.1040/1041) Husamdewle Ebu Şok Duqaq Tawqi’yi kardeşi Mehemed Enazi’nin oğlu Ebu Macid Muhelhel’in elinden çıkardığı zaman Şazincani Kürdlerinden Mehemed Enazi’nin oğlu Surxab(Ebu Macid’in kardeşi) Husam Dewle Ebu Şok’a karşı koydu ve Gawani Weram’ın oğlu Ebu Fetih ile anlaştı. İkisi birlikte Bendinicin yani Mendeli ve Helwan’ın bazı bölgelerine karşı saldırılarda bulundular. O dönem söz konusu bölgeler Husamdewle Ebu Şok’un hükümdarlığı altındaydı. Husamdewle bu gelişmeleri duyduğu zaman Büveyhili Celaldewle’den yardım istedi ve gelen kuvvetlerle düşmanlarını geri püskürtü.( İbni El Esiri, El Kamil fi el Tarikh)

Yukarıda izah ettiklerim çatışma ve sürtüşmeler Şazincani Kürdlerinin kendi aralarındaki iktidar savaşıydı.. Kardeşler ve yeğenler arasındaki çatışmalara Gawani’lerde bir tarafı destekleyerek sahne de yerlerini alıyorlar.

Görüldüğü gibi Gawani Kürdleri bazen Beni Asad Araplarıyla ve bazen de Berzikan Kürdleriyle ve bazende Şazincani Kürdleriyle yaptıkları ittifaklarla gündeme geliyorlar ve tarihçilerin eserlerine konu oluyorlar.

438(H) yılında (M. 1046/1047) Ebu Şok’un oğlu Said Selçuklu Sultanı Ertuğrul Bey’in anadan kardeşi olan İbrahim İnal(Yenal)ın taraftarı oluyor. Said Ebu Şok’un İbrahim Yenal ile girdiği bu ittifak neticesinden Şazincani Kürdlerinden ve Oğuz Türklerinden topladıkları bir ordu ile Irak ve İran arasında bulunan bazı şehir ve yerleşim alanlarına saldırdılar ve ele geçirdiler.(Burada yazarın sözünü ettiği Irak ve İran arası Kürdistandır) Bu saldırılar neticesinde hakim oldukları Bendincin ve Mendeli mıntıkasını Weram Gawani’nin oğlu Ebu Fethi’ye bağışladılar. Sözkonusu bölgeleri Enazi Kurdi’nin oğlu Mehemed’in oğlu Surxab’e karşı savaşma şartıyle Ebu Fethi’ye vermişlerdi. Surxab , Said’in amcasıydı. Yani kısacası Kürdler arasındaki bir kavgaydı. Yapılan savaşta Gawani Weram’ın oğlu Ebu Fethi ile Said esir düştüler. Onlarla birlikte olan Kürd ve Oğuz güçleri dağıldı.( İbni El Esiri, El Kamil fi el Tarikh)
Daha sonra Ebu Fethi serbest bırakıldı. Ondan sonra Ebu Fethi Gawani’den bir ara ses çıkmıyor. Ebu Fethi Gawani’nin esir düşmesinden bir yıl sonra 439(H) yılında (M. 1047/1048) başka bir Gawani lideri Mehemed Gawani’nin oğlu Ebu Delef Qasim gündeme geliyor, ismi Ebu Fethi Gawani ile birlikte anılmaya başlıyor.

Devam edecek

Aso Zagrosi

Sayin Zagrosi, Yazinizi ilgil ile okuyorum. Yalniz Gawesti konusunda daha aydinlanamadim. Gawesti=Gawan demek istiyorsaniz,bu konuyu biraz daha acmaniz gerekecek. Bu hali ile konu muglak kaliyor. ama Gawanlar hakkindaki yazi gayet acik ve bilgilendirici. Saygilarimla Remo Zani

  newÜlkemiz de   Gawestiler  var, hala  bir yerlere  oturtulamıyor. Bir de   tarihte   izini kaybettiğimiz   Gawaniler  var.  Benim  amacım   kısmen de Gawanileri  tanıtmak ve   Gawestilere    yönelik   soru  işaretleriyle  dolu da olsa  bir pencere  açmaktır. Yüzyıllarca    tarih  eserlerine    kaynaklık eden  Gawaniler  aniden   kayboldular?      Yazı serisinin sonlarına doğru farklı  kaynaklardan     Gawanilerin   devamı  olabilecek aşiretler  için de   çeşitli kaynaklara  dayalı hipotezleri getireceğim. Eğer  zaman bulursam...   Belki    8. ayda    kısmen zaman bulurum. Selamlar Aso

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.