Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 30 Mai 2012

………………………………………………………
Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme

Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme

Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme

Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun sen mavediyorsun etme

Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme

İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme
……………………………………………………………..

Mevlana`nin Sems`e yazdigi bir siir.

Kürt algi dünyasinda ibnelik cinsel bir tercihten öteye düsürülmüs erkek karekteridir.

Efendi köle iliskilerinde köle her nekadar efendiden nefret etsede kölenin efendiye hayranlikla bir ask-I muhabbeti vardir.
Hernekadar bu ask-I muhabbet mevlananin semse dösedigi siir tadinda olmasada ben buraya birkacini aktarmak istiyorum.

Ahmet Türk: 17bin faili mechulu unutmaya haziriz
Aysel tugluk: "Kurtarıcı motif, tarihsel imge Mustafa Kemal ve onun tarihsel eylemselliğinin büyüklüğü kendisini gösterdi ve gösterecek. O bir mucizedir, ölümsüzdür. Uluslaşmada temel direktir
Hasip kaplan: ``Partimiz olmasa ülkenin bir tarafında Türk bayrağı bu kadar özgürce dalgalanamaz. Bir tabur, bir binbaşı dağlarda bayrağı koruyamaz" "Bayrakla, resmi dille, sınırlarla ilgili hiç bir problemimiz yok"

kizip tansiyonunuz yükseldiyse
Bas parpaginizi iseret parmagiyla birlestirip yuvarlak bir hale getirin
Tuzlu ayran kivaminda iyi gelecektir.
Ama yazinin konusu bu degil su an

Size kisa hikayeler anlatacam:

Memo gel sana bir bira ismarlayayim.
Bir barin taburesine oturuyoruz.
Memo yan tabureden biriyle sohbete daliyor.
Birden hisimla basini cevirip
-bu bana aktivmisin, pasivmisin diye soruyor. O nedir ki?
-memo adam sana alicimisin vericimisin diyor.
- onuda anlamadim
- iste adam sana ibnemisin diyor. Yanlis mekana gelmisiz
Bir kürdün bir gayla ilk defa karsilasmasi belki bunun gibi bir hikayedir.

Devam ….

Bedenen ve ruhen kendini kadin gibi hisseden önde ki fazlaligi kesip atan(yoksa kestirmemismiydi herneyse), aslen mardinli daha sonra mersine göc eden, yasamini diyarbekirde sex isciligiyle gecindiren bir hanim beyimizin hevjin adli kürt escinsellerin cikardigi e-dergide ki ``Diyarbekirda transekssüel olmak“ adli bir ropartajdan orta uzun bir alintiyla sürdürüyoruz.

…………………
Diyarbakır’da transeksüel olarak yaşamak nasıl bir resim ortaya çıkarıyor?
Diyarbakır’da kendi kimliğimle yaşamak daha rahat.
İnsanlar benim durumuma çok fazla alışkın olmadıkları
için, fazla tepki vermiyorlar. İnsanlar, burada, bir travestinin yaşayabileceğini akıllarına getiremiyor, söylediğimde bile inanmıyorlar. Ama İstanbul’da, sokakta
hemen anlaşılıyor ve tepkiye maruz kalabiliyorum.
Hem Kürt, hem de transeksüel olmak nasıl bir karşılık buluyor yaşamında?
Ben Diyarbakır’da Kürt olduğumu gizliyorum, çünkü sen hem Kürt, hemde eşcinsel olamazsın diyerek saldırıya uğrayabiliyorum.
Bir keresinde, evden çıkıp, durağa gitmiş otobüs bekliyordum.
Yakındaki bir iş yerinin çalışanları, dükkânın önünde durmuş, bana
bakıyorlardı. Sonra içlerinden biri beni çağırdı ve nereli olduğumu sordu. Ben
de, nereli olduğumu gizlediğim için, “Mersin”dedim. Bana ‘Tamam, gidebilirsin.’dedi. “Neden?” diye
sorunca; ’Sen Diyarbakırlı olsaydın, ağzını burnunu da-
ğıtırdım.’ dedi.
……………………………………………………

Parelel bir yasam escinsellik ve kürdün normal hayati. Kürdün büyük bir bölümü bu duruma o kadar yabanciki marstan gelmis kisiler olarak biliyor.

Yada hijyenik hayatlara kesinle yakinlastirmamasi , karantinaye alinmasi gereken bir hastalik

Evet kürdten ne escinsel cikar nede transseksüeller cikar. Herkes sapina kadar hemi de tassakli ya erkektir yada kadindir.
Ama komsunun(efendinin) transeksüelline saygidada kusur edilmez ki?

Bilmiyenler icin özet verelim

N.C davasi olarak bilinen olay, 2002 yılında Mardin’de yaşanmaya başlamıştı. O tarihlerde 13 yaşında olan N.Ç, iki kadın tarafından para karşılığı erkeklere pazarlandı. Aralarında devlet memurlarının da bulunduğu 26 kişi N.Ç ile ilişkiye girdi. Olayın duyulması üzerine N.Ç ile ilişkiye girenler ve küçük kızı pazarlayan iki kadın hakkında dava açıldı.

Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 24 sanığa alt sınırdan 5 yıl ceza verdi ve iyi hal indirimiyle 4 yıl 2 ay-4 yıl 10 aya indirdi. 18 yaşından küçük bir sanığa da 3 yıl 2 ay ceza verildi. Mahkeme, sanıkları cezalandırırken eski TCK’nın “Her kim 15 yaşını bitirmeyen bir küçüğün ırzına geçerse 5 seneden aşağı olmamak üzere ağır hapse mahkûm olur” şeklindeki 414. maddesinin 1. fıkrasını uygulayarak N.Ç.’nin, kendi rızasıyla fuhuş yaptığı yorumuna imza atmış oldu. Dosya yargitaya gitti ve yargittayda alinan kararin hukuka uygun olduguna karar verdi.

N. C vakasi türk kamuoyu ve aydinlarinin gözünde türk adelet sisteminin adaletsizliginin vicdanlarini reahatlatma ayinin dönüsürken. Kürtlerde ise hep magdur olmanin sezsizligi var
Beyler N.C davasi ayni zamanda kürtlerin pädophil bir cinsel sapkinligi olarak gizlenmesi gereken aile ici enses bir bir vakaa olarak orta yerde duruyor. Yokmu bunu sorgulayan
Bu davanin magduru ve failleri belki sizin komsunuz, akrabaniz

Igrenc bir durum

Sonuc kismina geliyorum
```Yeni TÜRK ANAYASASI`` yazliminda esitlik ilkesine BDP`lilerin encinselleride katmak istemesenden dolayi görüsmeler tikanmis!!!
Büyük bir cogunlugunun Ilk cinsel deneyimini esseklerle yapan bir toplumun ve bunun siyasetcisinin namus anlayisi, cinsellik anlayisi, siyaset anlayisi bu kadar vahsi ve ilkelken türk anayasasini en ilerici maddeler ekleme istegi tüm bilim dallarini zorlayan, benimde bir türlü cevabini bulmadigim kocaman bir soru isereti olarak kaliyor bu yazinin orta yerinde

Bir urfa degimiyle bitireyim

Yorgansiz yatilir, oglansiz yatilmaz

EK VE NOT:
N.C davasiyla ilgili facbook`da 7.836 kere paylasilan bir yazi

SİZDEN RİCAM 5 DAKİKANIZI AYIRIN VE OKUYUN LÜTFEN!!!
<<< İNSAN OLMAKTAN UTANDIM ... YAZIKLAR OLSUN BE. >>> Midenize kramp girmeden asagidaki yaziyi okuyabilir misiniz bilmiyorum. Ama isimleri okuyun derim. Unutmamak icin.
Her meslekten, her yaştan, az önce hepsi başı bağlı, şişman bir kadına bir miktar para ödediler ve kadın onlara tembih etti:

- Kız 13 yaşında, bekaretini henüz kaybetmedi, kaybetmesi bizim başımızı belaya sokar, ona göre muamele edin.
Her meslekten, her yaştan erkek kalabalığı bu sözler üstüne başını sallıyor.
Onlar ne yapacaklarını bilirler. Onlar erkek!
Teker teker, birbirlerinin sırasını gözeterek odaya giriyorlar.
Ve odaya giren erkekler tekek teker küçük kız çocuğuna, bekareti zarar görmesin diye !

Bu korku filminin, çok gerçek erkek elemanları kimlerdir, ne iş yaparlar, kızın hikayesini çok sonraları öğrenen bir yazar, merak ediyor: İşte yazarın elindeki vicdansızların, ırz düşmanlarının listesi: :

Recep Sakız (Kızıltepe Kaymakamlık Yazı işleri Müdürü),
Ersun Erdemir (ordudan irtica nedeniyle ihraç edilen yüzbaşı),
Selman Aydın (devlet memuru),
Enver Adanç (zabıta memuru),
Şeyhdavut Dora (zabıta memuru),
Şeyhdavut Oruç (belediye memuru),
Cuma Uras (Mardin Vakıflar Şube Müdürü),
Mahmut Temelli (Ziraat Odası Başkanı),
Azat Aydın (astsubay),
Ümit Ergin (ilköğretim okulu UTANMAZ müdür yardımcısı),
Mehmet Seyitoğlu (veznedar),
Teyyar Salman (Orman İşletme Müdürlüğü şefi),
Hamit Aydın (veznedar),
Hamit Abdulsametoğlu (işyeri sahibi),
Ali Aksoy (serbest meslek),
Ahmet Günay (TEDAŞ işçisi),
Osman Çakır (üniversite öğrencisi),
Harun Uras (muhtar),
Selahattin Kuray (serbest meslek)

ve meslek belirtmeyen Şemsettin Aslan, Burhan Ertaş, Şeyhmus Cansin, Şeydavut Anuk, Nizam Denli, Sabri Ajak, Rıdvan Bayraktar, Rıdvan Abdulsemetoğlu, Süleyman Göka

Doktorlar daha sonraları küçük kız oturabilsin diye tam dört ameliyat yapmak zorunda kalıyorlar.
Mardinli küçük kızın hikayesini daha sonraları öğrenen yazar, en çok bir ifadede donup kalıyor:
Yukarıdaki adları ve meslekleri belli erkeklerden biri, bir işyeri sahibi, işini bitirdikten sonra kıza şöyle sesleniyor:

- Kızım, kusura bakma şeytana uydum; benim de senin kadar bir kızım var. Ramazanda bana gel de karnını doyurayım.

Bu çok erkek beyefendiler, işin kolayını da bulmuşlar, işte asıl korku filmi burada başlıyor:
Ramazanda bir kap yemek, cuma namazında bir rekat namaz ve işi şeytana havale ederek, pür-pak evlerine, işyerlerine ve kahvelerine dönecekler!
Öyle ki memurların haklarında işlem yapılmayacak, şube müdürleri, oda başkanları, zabıta memurları Mardin'in sokaklarında başları dik dolaşacaklar!
Çünkü bu ülke fazlasıyla erkek.

Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, 13 yaşında 26 erkeğe satılan küçük kızın, bu kişilerle kendi rızasıyla birlikte olduğu yorumu, anlı şanlı Yargıtay'ın 14. Ceza Dairesi'nde onay gördü. (Kararı veren Yargıtay 14.Ceza Dairesi'nin 11 üyesinden 8'ini AKP dönemindeki yeni HSYK atamıştı.)

Ey ağır ceza mahkemesi hakimleri, Yargıtay üyeleri, bu verdiğiniz kararla siz de bu korku filminin ana kahramanlarının yanında yer aldınız.
Kanunlar böyle diye kestirip atmayın, küçücük bir kız çocuğunu savunamayan hukuk ve sizlerin bunun arkasına sığınmanız, bu korku filminin en utanç verici bölümü.
KENDİ KIZINIZ, KARDEŞİNİZ, YEĞENİNİZ VAR MI? VAR İSE ONUN BAŞINA BÖYLE BİR ŞEY GELSE NE YAPARSINIZ?
Hukuk, yazılı kanunların, insan haklarına uygun uygulanmasından başka nedir ki? Hukuk fakültelerinin birinci dersinde bu öğretilir. .........
Avukat Ömer K A V İ L İ

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.