Basına ve Kamuyona
Kuruluş felsefesi ve amacı, tüm temel ulusal haklarından yoksun olan Kürt ulusunu, federal bir sistemle özgürlüğüne kavuşturmak olan HAK-PAR, bu amaçla farklı ideolojik, politik görüşleri ve toplumsal grupları bünyesinde barındıran açık, katılımcı, çoğulcu demokratik bir legal Kürt kitle partisi olmayı hedeflemişti.
Kürt ulusal hareketinin, Türk egemenlik sistemi içindeki mevcut koşulları nedeniyle HAK-PAR, zorunlu olarak hâlen değişik mücadele alanlarında örgütlü kesimlerin legal bir platformudur da. Bu, farklı alanlarda örgütlenmelere ve dolayısıyla disiplinleresahip olan bazı kesimlerin, HAK-PAR’ın içinde yer alabilmeleri /almaları anlamındadır. Partinin bu niteliği, Parti’de farklı görüşlerin rekabetinin yanısıra, zaman zaman farklı disiplinlerin, hem kendi aralarında hem de Parti disipliniyle rekabet ve çatışmalara neden olmuş ve bu durum partiyi kemiregelmiş; görece büyüyüp etkinleşmesini engellemiştir.
Bu süreç, zamanla HAK-PAR içinde, farklı alanlarda örgütlü bulunduğu için farklı bir disiplini de olan ideolojik bir grubun HAK-PAR üzerinde hegemonik bir vesayet oluşturmasına neden olmuştur. Bu nedenledir ki Kürt kamuoyunda HAK-PAR , söz konusu grupla özdeşleştirilmekte ve bu grubun partisi olarak bilinmektedir. Bu vesayete dayalı anılan algı, Parti’yi büyütmek bir yana, her geçen gün daha da küçültmüştür, küçültmektedir.
Bunun nedeni, söz konusu grubun lider kültüne dayalı dar grupçu ideolojik bir hareket olarak oluşması ve halen de önemli oranda muhafaza ettiği bu nitelikleriyle HAK-PAR’ı hegemonyasında tutmaya çalışmasıdır.
Son yıllarda bu grubun bir kesimi dahil, Parti’de bu vesayeti aşma yönünde ciddi bir irade ve çaba belirmiş ve bu yolda önemli bir mesafe katedilmişti. Ancak bu süreç, Kemal Burkay’ın Türkiye’ye dönüşüyle birlikte tersine döndü. Söz konusu vesayetçi grubun eski lideri olmak dışında hiçbir tüzüksel görev ve statüsü olmayan Kemal Burkay’ın çaba ve müdahaleleri sonucu Parti, örgütsel nitelikleri ve siyasal amaçlarıyla bağdaşmayan, ulusal birliğe ve çıkarlara hizmet etmeyen bir yola sokuldu. Grup vesayeti, mensuplarının tümüyle bu müdahaleye biat etmesiyle Parti’deki vesayet lider kültüne dayalı koyu kişisel bir vesayete dönüşerek pekişti.
Oysa tam tersine, HAK-PAR’ın bir lider partisine dönüşerek, liderin mutlak otoriter sultasına girme yolundan özellikle kaçınması gerekiyordu. Zira günümüzde devasa geniş, derin ve canlı dinamizmine rağme, Kürt ulusal hareketinin çözümsüzleklerle boğuşmasının en önemli nedenlerinden bir tanesi mutlak otoriter liderliklerle yönetilmesidir. Kürt hareketinin çoğulculaşmasının, demokratikleşmesinin, tabanını daha da genişletmesinin, ulusal birliğini sağlamasının, bölgeyi ve dünyayı politik olarak daha iyi okumasının önündeki en büyük engellerden birisi bu durumdur.
Tüm bunlar, HAK-PAR’ı kuruluş felesesi ve amaçlarına uygun bir partiye dönüştürme ile ilgili umutlarımızı yok ettiğinden Parti’den İstifa ediyor; kalanlara başarılar diliyoruz.
01 Mart 2012/Diyarbakır
Mehmet Vural (Gn. Bşk. Yrd ve Parti Kurucu Üyesi)
Sait Aydoğmuş (Gn. Bşk. Yrd.)
M. Nuri Erdoğan (Gn. Bşk. Yrd.)
Şeref Yalçın (Meclisi üyesi, Parti kurucusu)
Suphi Orak (Parti Meclisi üyesi)
Vahit Aba (Parti Meclisi üyesi)
Abdullah Saydın (Parti Meclisi üyesi)
Hak-Par Kürtlerin en önemli partisidir.Zarar vermeyin.