Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 29 July 2011

PKK’nin sembolleri üzerine
Bu yazida PKK tarihindeki bazi gerceklere dikkat cekmek istiyorum. PKK'nin bazi gerçekleri çok önemlidir bana göre. PKK hakkinda bazi sözlerin söylenmesi gerekir. PKK tarihinde bazi önemli dönüm noktalari ve sembolleşmeler vardir. Ilk sembolleşme ve ilk büyük tarihi direniş Diyarbakir zindaninda Mazlum Dogan ile gercekleşmiştir. Orada Türk Devleti eşi benzeri görülmemiş bir vahşet sergiliyordu. Cezaevindeki direnişin zayifladigi, teslimiyetin ve ihanetin çogaldigi, umudun ve insanligin yok olmakla karşi karşiya oldugu, direnişin bitme noktasina geldigi bir vakit ve ortamda, Mazlum Dogan büyük bir fedakarlik yaparak intihar etmiş ve direni$i yeniden alevlendirmi$ti. Mazlum'un büyük tarihi eylemi, düşmanin zafer hayallerini bir anda bozmuş, direnişin tekrar alevlenmesine, gelişmesine ve bugünlere gelebilmesine yol açmiştir. Mazlum, şehadetiyle birlikte sembolleşen ve ölümsüzleşen bir PKK önderlik gerçegidir. Onun büyük fedakarligi karşisinda, herkes kendisini yeniden gözden geçirmeye zorlanmiştir. Mazlum'un kararliligi, derin inanci ve umudu, partiye ve halka güç vermiş, morel vermiş, yeni bir umut ve ruh vermiş, düşmani bozguna ugratmiş ve boşa çikarmiştir. Kendisini ulusuna ve ülkesine feda etmiştir. Mazlum Dogan'in tarihi gerçegi kesin ve nettir, çarpitilip kullanilamaz, dogru anlaşilip örnek alinmasi gerekir. Kürtlük Davasinda bu güzel insanin anisina bagli olanlar, onun takip ettigi deger, ilke ve amaçlari takip etmeli, onun duruşunu, kişiligini ve yaşam tarzini, savaş tarzini örnek almali ve kendi düşüncesinde, eyleminde ve yaşam biçiminde yaşatmalidir. Mazlum önderligi kesin bir ideolojik ve siyasi çizginin ölümüne bagli olunup savunulmasini ifade ediyor. Büyük imkansizliklara ve yokluga ragmen, düşmana „ruhumu asla teslim alamazsin“ dercesine ölümüne direnmek, böylece ruhun özgürleşmesine, yayilmasina ve kitleselleşmesine yol açmak! Işte gercek PKK devrimciligi budur.
Mazlum'un verdigi güç ve sorumlulukla, partili yoldaşlari, 15 Agustos 1984 atilimini gerçekleştirmiştir ve başta Mazlum olmak üzere yüce şehitlere en dogru karşiligi vermişlerdir. Bu 15 Agustos atilimi PKK tarihinde ikinci büyük dönüm noktasini teşkil etmektedir, ve Agit Mahsum Korkmaz kişiliginde sembolleşmiştir. Komutan Agit'in önderlik gerçegi, kesin ve net bir askeri önderligi ifade ediyor. Agitler, dünyanin en karanlik ve umutsuz cezaevi hücresinden kendilerine ulaşan mesaja, özgür koşullarda nasil en dogru karşiligin verilecegini gerilla savaşimiyla göstermiştir. Işte gerçek PKK devrimciligi budur! Komutan Agit'le sembolleşmiş, ölümsüzleşmiştir ve asla çarpitilip saptirilamaz, halkin aleyhine kullanilamaz. Dogru anlaşilmasi ve örnek alinmasi gerekir. Yeni nesil Kürt gençligi Mazlum ve Agit'in anisini mutlaka her ne pahasina olursa olsun yaşatmali ve zafere ulaştirmalidir.
PKK tarihinde, Mazlum ve Agit'in yaninda tabi birde Abdullah Öcalan ile sembolleşen önderlik gerçegi vardir. Bu noktada Öcalan‘in „Nasil yaşamali“ kitabinin ikinci ciltinden bir kaç alinti yapmak istiyorum:
“Kan yerde birakildi mi, bu kişiden her alçaklik beklenir, namussuzun en büyügü olur.“ „Biraz gerçekci olalim... Çok iyi biliniyorki, mevcut toplumsal koşullarda hiç bir yaşam şansi yok. Bu durum kimseyi inkara, karamsarliga, tikanmaya degil, tam tersine büyük özgürlük savaşimina götürmelidir.“
„Özgür yaşami isteyenler, bunu çok yönlü eylemiyle, düşünce ve tartişma gücüyle göstermek zorundadirlar...Yaşamin onurunu, gönencini, tutkusunu, güzelligini felsefesini, giderek bunun örgüt eylemini bulmak zorundasiniz. Yaşam ancak bu hususlarla ifade edilebilir. Yaşamak için bir vatan, bir toplum, topluluk, öncü ideoloji ve örgüt şarttir. Ekmek-su kadar bunlara ihtiyac duymamak, bunlari hissetmemek ne demektir?“
„Senin her türlü hakkini, hukukunu elinden alan suçlular var. Onlarla çarpişacaksin ki ancak, hak, hukuk elde edebilesin. Biz buna ulusal kurtuluş savaşimi, özgürlük savaşimi diyoruz. Bu savaşla, örgütle, örgüt hukukuyla, örgüt olma hakkiyla mümkündür. Dolayisiyla örgüt olmak bir haktir, bir görev degildir. Kutsal yaşam hakki için örgütlenme hakkinizi kullanacaksiniz...Hirsizi, caniyi durdurmak için gizli veya açik örgütlenme hakkini kullanmaniz gerekiyor. Bunlari görmemek mümkün degil. O zaman neden örgütlenmeye, egitime, propagandaya ilgisizsiniz? Bu durum sizlerin canilerin, hirsizlarin kol gezdigi bir toplumda suç ortagi onlarin işbirlikcisi oldugunuzu ortaya çikarir. Örgütlenmeye gelememek, örgütlü yaşamin hemen her hususuna cevap vermemek objektif suç işbirlikciligidir. Yetmez örgütlenme hukukunu kullanmak eylem hakkini, isyan hakkini savaş hakkini kullanmaktir. Çünkü karşi taraf size elemansiz bir özel savaşimi uyguluyor. Özel savaş normal zaten savaşin yasalarini çignemektedir. Savaş yasalarinda esirlere, köylere, halka, siradan sivil insanlara birşey yapmak yoktur. Ama Türk özel savaşinda her gün katliam, işkence, her türlü köy boşaltma var, hatta yeşile bile düşmanlik var. Böyle bir özel savaşa karşi sen de savaş hukukunu, devrimci savaş hukukunu dayatmak zorundasin. “Savaşamiyorum“ demek düşmanin özel savaşiminin işbirlikcisi olmaktir. Savaş hukukunu geliştiremezsen, savaşta hakkini kullanamazsan gerçekten suçlusundur. Savaş hakki görev degil, bir haktir. Bu hakla sen, yaşamini garantiye aliyorsun. Yaşama hakkini kurtarmak, onu işkencecinin, katliamcinin elinden almak için, sarilmaniz gereken davranişinizdir. Çünkü “ben yaşamak istiyorum. Savaş hakkimi kullanmak da mümkündür“ diyeceksiniz. Örgüt hakkini, örgütle birlikte eylem hakkinizi da kullanacaksiniz. Bu özel savaşim karşisinda çok müthiş örgütcü ve eylemci olmaniz gerekir. Başka türlü size vatan, özgürlük, güç olmak yoktur. Dolayisiyla ne ekonominiz, ne kültürünüz, ne aileniz, ne de birey olarak herhangi bir yaşama hakkiniz yoktur.“
“Samimiyseniz bazi haklarinizi kullanmaniz gerekiyor. Bunlarin en başinda gelen savaş hakkidir. Islam dini veya herhangi bir din, savaşla hitap ettigi için topluma birşeyler vermiştir.“
„Düşünün, muazzam bir sömürgeci hukuk var. Bizi her türlü insani hakka, ulus hakkina, örgüt toplum hakkina, ekonomik hakka, kültürel hakka sahip olmaktan kisacasi insani ilgilendiren ne kadar hak varsa hepsinden alikoymuş. Hem de azgin bir terörle. Geriye kendi hukukun ugruna savaşima girmen kaliyor...Iyi savaşan kendi hakkini-hukukunu iyi elde eder. Savaşamayan, onur bilincini ve eylemini az çok yakalamayan biri köle olmaya mahkumdur. Sömürgecinin mahkumudur, yada kurtuluş örgütünün mahkumudur. Haktan hukuktan bahsedemez. Savaşabildigi oranda haktan bahsedebilir.“
„Biz bu gençlikten yenilmez ve her derde çözüm olabilen, her alana hakkini verebilen, bütün görevlerine hükmedecek militan çikarmak istiyoruz“
„Yine yaşayin, ama önce güvenligi saglayin, güvenlik için savaşi geliştirin“
Görüldügü gibi burda çok radikal bir savaş olayi vardir ve fazla söze gerek yoktur.
Daha sonra Murat Karayilan ve Duran Kalkan'in öncülügünde geli$enler PKK'yi tümden başkalaştirmaya, düşmanin hizmetine sokup Kürtlere zarar verdirmeye yönelik bir kontra hareketidir. Bu grubun tüm pratigi TC'nin hizmetinde Kürt hareketini boşa çikarmak, başarisiz, işlevsiz kilmaktir. Başka hiç ne bir başarilari, ne bir fedakarliklari vardir. Mirasyediciligin böylesi yoktur.
Apo'dan sonra, PKK'de bir başka sembolleşme gerçegi daha vardir; şehit Zilan! Zilan Apo'nun „Nasil Yaşamali“ sorusuna getirdigi perspektiflerden etkilenip kendini ulusu ve ülkesi ugruna feda etmeye karar vermiş, gerilla saflarina katilmiş. Tabi saflardaki umutsuzlugu, kişiliksizligi görmüş, yetersiz savaş tarzini, inançsizligi görmüş. Ardindan imkanlari dahilinde yapabilecegi en mükemmel eylemi, bir fedai eylemi gerçekleştirmiş; hem kendi ordusuna ve halkina morel, cesaret, güç vermiş, ayni zamanda düşmani korkutmuş, morelini bozmuş ve verebilecegi en büyük zarari vermiş. Işte bu, PKK'nin gerçekten en dogru temsilciligidir. Şehit Zilan'in önderlik gerçegi Apo'nun radikal söylemlerinin sonucu dogmuştur, Apocu ideolojinin pratige yansimasidir. Mazlum'larin zindanda, Agitlerin daglarda gerçekleştirdigi kutsal savaş gerçegi, Zilan ile düşmanin kalbine taşinmiş ve patlamiştir. Mazlum'un kendi bedeniyle yaktigi özgürlük ateşi, Agit'ler tarafindan özgür daglara taşinmiş, Zilan ile düşmanin beynine sokulup zirveye ulaşmiştir. Ortada kutsal bir savaş vardir ve bu insanlar bu savaşin kahramanlari, sembolleridir.
Zilan pratigi aslinda PKK'nin şimdilik son aşamasidir. Ankara grubunun bariş ve ateşkes politikalari karşiliksiz kalmasi durumunda, gerekli bir kopmadan sonra, artik gelişecek olan, Zilan'in önderlik gerçeginin Kürt gençligi tarafindan yaşatilmasi, kitlesel halde gençligin Zilan'laşmasidir. Bundan sonra, TAK olsun, HPG olsun, kim olursa olsun, PKK adina bir eylemsellik en az Zilan pratigi kadar güçlü, o düzeyde yada daha da güçlü olmak zorundadir, yoksa PKK gelenegi dogru devam ettirilmiş olunmaz. PKK tarihi aşamalidir. PKK adina tarihe adini yazmak isteyen, Mazlum'la başlatilan, Agit ve Apo'yla devam ettirilip Zilan ile zirveleşen gelenege bagli olarak, PKK direnişciligini daha fazla geliştirerek sembolleştirmelidir. Bu mükemmel direniş ruhunun zindanda umudun ve imkanlarin olmadigi koşullarda yeniden yaşatildigi, Agit'lerin en büyük güçlüklere, ihanetlere ragmen, dünyanin en vahşi insanlik dişi düşmanlarina karşi ayakta tutuldugu asla unutulmamali.
PKK direnişinin Kürtlere getirdigi en önemli kazanim, binyillardan beri Kürtlerin kişiliginde ve yaşam biçiminde şekillenip kökleşmiş yigitligi ve direniş ruhunu yeniden canlandirmasidir. Bu direniş ruhunu bir partide, orduda ve halkta gerçekleştirmesi, bunu bir ideolojiye, yaşam tarzina ve sisteme dönüştürmesi, militan tipinde ve önderlik gerçeginde yok denilen Kürtlügü daha güçlü, daha bilinçli ve yenilmez kilmasidir. PKK'nin önderlik gerçegi düşmanlarimizin en büyük korkusudur. Bu kişilik ve yaşam biçimi Kürt gençligine taşinir ve yaşatilirsa önünde durulamaz bir güç ortaya çikar. Zilan'in mükemmel önderlik gerçeginden sonra, sira artik bu eylemin yayilmasina, kitleselleşmesine gelmiş, fakat Murat Karayilan Duran Kalkan grubu, Kürt gençliginin Zilan tarzi intikam yürüyüşünü engellemiştir, ve düşmani yok olmaktan korumuştur.
Eger PKK ulusal devrimci çizgiye, yani gerçek PKK çizgisine geri döner, diger Kürdistani güçlerle ulusal bir cephe oluşturabilirse, Kürt halkinin yurtsever çogunlugu, tarihte oldugu gibi yine destekler öncülerini. 40 milyon Kürdün karşisinda hiç bir güç duramaz. Tarihi bir süreçten geçiyoruz, ve tarihe adini yazdiracak tarihi kişiliklere ihtiyac var. Zilan çizgisi Kürt gencligi tarafindan Türk Metropollerine taşinacagi sirada, Ankara grubu savaşin gelişmesini ve PKK'nin zaferini engellemiş, düşmanin hizmetine girmeyi tercih etmiştir. Ciddi bir güvenlik sorunu vardir. Kimse savaş olsun istemez, ama karşi taraf insan olmamakta israr ediyorsa cezalandirilmalidir. Inkar ve imha siyaseti devam ediyor, uluslararasi böl-yönet-yok et politikalari sürüyor. Artik yaşamak istiyorsan, kurbanlik koyun, yada aşagilik bir köle, ajan olmak istemiyorsan, savaşi kazanmak için gerekeni yapmalisin.
Savaşin kazanilabilinmesi için ilk önce başarisiz ve PKK devrimciligine tamamen ters düşmüş yöneticilerin yönetimden uzaklaştirilmasi gerekir. Yapilanlar çözüm için yetersiz olduguna göre, 21. yüzyilda Kürtlerin yapacagi artik daha güçlü, daha şiddetli savaşmasidir, düşmana daha sert ve acimasiz yönelmesidir. Bu işin başka çaresi yoktur, ve başka türlüsü Kürtlüge ve PKK devrimciligine yakişmaz.
Devir, globalizm ve El-Kaide'nin devridir. Küçülen dünyada çaga uygun bir mücadele gereklidir, savaş ve gerilla taktikleri degişti, yenilendi. Tam PKK'nin dagilip yok olacagi, yada teslim olacaginin düşünüldügü bir anda, bir bakarsin, tam tersine, Kürt Milleti bagrindan yeni Zilan'lar, Mazlum'lar ve Agitler ortaya çikarir. Bir bakarsin bunlar yeni bir hamleyle, tarihi bir çikişla düşmanina hiç beklemedigi, ummadigi, hayal bile etmedigi sert bir darbe indirir ve düşmanlarimizin zafer hayallerini tersine çevirip yok eder. PKK'yi tanimadilar henüz, anlamadilar, bilmiyorlar. Boşuna sevinmesinler, PKK'nin devrimci gerçegi mutlaka ve mutlaka ayakta tutulacak, yaşatilacak ve zafere ulaştirilacaktir.
Selam ve Saygilar

Zilan'larin, Alkan'larin ve daha nice adsiz Zilan ve Alkan'larimizin umutsuzluklari ortadab kaldiran fedakar ve kahraman eylemlere imza attiklari cok dogrudur. Ama onlarin bu asil amaclarina EN BÜYÜK ENGEL Öcalan ídi/dir. Cünkü Öcalan hep sol gösterdi ama sag vurdu! Gerillamizi savastirmayan, kahramanlarimizi (potansiyelimizi) heba eden iste bu KUKM ve devrimin önündeki en büyük engeldir. Dediginiz gibi kahramanlarimiz cok dogru görmüsler: "saflardaki umutsuzlugu, kişiliksizligi görmüş, yetersiz savaş tarzini, inançsizligi görmüş. Ardindan imkanlari dahilinde yapabilecegi en mükemmel eylemi, bir fedai eylemi gerçekleştirmiş" ler. Öcalan gerillayi savastirmadi. Öcalan'dan sonra da onun ihtiyati olan Ankara gurubu bu pasiflestirme ve TASFIYE ETME Öcalan politikasini bal gibi uygulamiyor mu? Sen neden bahsediyorsun birader? Önümüzdeki en büyük engeli görebilecek kadar gözümüz acik.. yutmayiz bir daha.. Kürt halki uyandi artik.

Cevaplariniz icin te$ekkürler. Haklisin Öcalan, Karayilan ve Ankara grubu tasfiyeci ve pasifle$tirici bir rol oynadilar. Bunlar hainler, $ehitlere ihanet etmi$lerdir, vatana ve millete ihanet etmi$lerdir. Bunlardan kurtulmak gerek. Saygilar

Ankara Gurubu (hayin PKK), AMED-BOTAN-SERHAT-BERFIRAT-XERZAN, kisacasi KURDISTANÎ GURUP (yurtsever PKK) un biribirinden ayrilmalarinin zamani coktan gelip gecmistir. Siz meclise secilenlere bakmayin.. Cogu AKPden de secilebilirlerdi. Bunlarin cogu icin meclislere secilmek Kurdistan davasindan daha evladir. Bunlara ipler kimin elindeyse istenilen sey söyletilir. Önemli olan KURDISTANÎ PKK potansiyelinin iplerini eliunde bulunduran hayin Ankara PKKsinin tasfiyesidir. Sehitlerin pak-î revani üzerine yemin ediyorum o zaman TC ayni gün Öcalani saliverir ve PKKyi tekrar ele gecirmesi icin yardimci olur. Simdi Öcalanin icerde olmasi Genelkurmayin (devletin) isine cok gelmektedir. Ikili, hatta üc basli bir anti.Kürdistan siyaseti uygulamaktadir Öcalanin icerde tutulmasi sayesinde. Oynanan oyun cok sinsi ve cok büyüktür ama kitlelerimize bunu götürdügümüz vakit TCnin ve bu hayin isbirlikcilerinin suyu isinmis demektir artik. Selam ve saygilarimla Welocan

ben şimdi sizlere bir soru sormak istiyorum... siz hangi kürdistandan bahsediyorsunuz ?...şu anda türkiyenin , ırakın ve iranın sınırlarına dahil olan ve hiç bir zamanda onlardan alamayacağınız sadece hayalini kurduğunuz bölgedenmi bahsediyorsunuz?... siz bu kürdistan lafını sadece ve sadece üzerinde çoğunlukla kürtlerin yaşadığı bölge anlamında kullanıyorsanız o zaman bencede bir mesele yok ama hayalinizde bir kürt devleti kurup buna kendinizi ve çevrenizdeki diğer kürtleri inandırıp sözüm ona kürdistanı kurmaya kalkmanız sadece bir hayal, hemde hiç bir zaman gerçekleşmeyecek bir hayal... allah aşkına söyleyin bana ; esrar eroin beyaz kadın, kopyalanan ürünler kaçakçılık vs. vs. ile devletmi kurulur?...hadi kurdunuz diyelim öyle bir devlet ayakta kalırmı öyle bir devletten hayır gelirmi?...efendim neymiş kürtlere baskı varmış , eşitsizlik varmış kürt bir vatandaşın daha önce başbakanlık ve cumhurbaşkanlığına yükseldiğini sizler gayet iyi bilirsiniz...ve kürtlerin çoğu bir başkasının yanında çalışmıyor hemen hepsi bağkur ve yeşilkart sahibi çünkü genellkike kendilerine ait işyerleri var biz yıllarca çalışıp kıt kanaat geçinirken buralara sonradan kamyon kasalarında gelen kürtler birde bakmışsınızki ev dükkan araba sahibi oluvermiş... siz daha hangi ayrımcılıktan hangi baskıdan söz ediyorsunuz?...sizlerin ödemediği elektrik ve su faturalarınızı ben ödüyorum biz türkler ödüyoruz siz daha neden bahsediyorsunuz...

Kürtlerin iki temel/evrensel hukuktan dolayi devlet kurmalari gerceklesecek: 1. Türkler/TC, Kürt Ulusunun üzerinde yasadigi anavatan Kürdistani cebren ilhak ve isgal ettiginden dolayi ve türklerin ilhakci ordusunun geri puskurtulmesi gerektigi HUKUKU.. 2. Kürtlerin ulus olmalarindan dolayi VAROLAN ULUS DEVLET kurma evrensel HUKUKU Bunu hirsiz ve kalin kafaniza dank edin bir kere.

ya aslında siz cevap yazmaya bile değmeyecek karakterde bir milletsiniz ( pkk' ya gerilla diyen ve bizi sırtımızdan hançerleyenleredir lafım )   kızgınlığım sizlerden daha çok; sizlere böylesine müsamaha gösteren ve deyim yerindeyse tepemize sıçmanıza izin veren akp hükümetinedir....yemin ederim sadece kısa bir süreliğine bile olsa bir yetkim olsaydı şayet; askerimize , polisimize kurşun sıkan her hain pkk'lı için 1' cana en az 10 can alırdım...sizlere sözde mitinglerinizde su sıkmaz, gözyaşartıcı atmaz ,tepenize bomba atardım...dağlarda köpek gibi yaşayanlar ancak köpek gibi bir ölümü hak ederler...her gün 3-5 tane askerimizi öldürüyorsunuz sizler ne biçim insanlarsınız 20 yaşlarındaki acemi askerleri öldürerek sözde savaşınızı kazanacağınızımı sanıyorsunuz?...ben sizin artık müslümanlığınızdan bile şüphe ediyorum, hatta insanlığınızdan , çünkü inanışı her ne olursa olsun her insanda bir vicdan vardır ama görüyorumki sizde oda yok...çünkü bu insana has bir olgudur... son sözüm şudur bizi 3-5    3-5 öldürerek bitiremezsiniz ve dünya döndükçe bizden 1 karış bile toprak alamayacaksınız hainler...buna kafanızdaki kürdistana giren diğer ülke topraklarıda dahil...

Bu Türklerin bu forumda ne i$leri var? Ne yapiyorlar burada? Burasi bir Kürt forumudur. Yazimdan rahatsiz olmu$lar anla$ilan. Birde hakaret etmi$ler. Yazinin hakaret icerdigi icin silinmesi iyi olur. Ne diyeceksin $imdi bunlara? Küfür mü edeceksin yoksa insanca nasihatta mi bulunacaksin? Bilmiyorum vallah. Bunlara $imdi bir cevap yazayim mi yazmayayim mi? Kürdistan Kürtlerindir...Türk ordusu Kürdistandan geri cekilmelidir. Kürdistan bagimsiz ve özgür olmalidir. NOKTA!

host dedik asene yani köpek suyu nerden mi anladim? agzindaki salyadan topluluk olarak kuduzsunuz bu kadar can almaya hevesli oldugunuza göre dünya milletleri nezdindeki imajiniza bakin künyenize BARBAR yazilidir sergiledigin ruh halide bunun örnegi bir karis toprak vermeyiz mi dediniz? sizden toprak isteyen mi oldu itoglu it topraginiz mi var ki sizden toprak talebi olsun isgal ettiginiz topraklarimiz icin mücadele ediliyor bu da birer birer mi, ikiser ikiser mi o soysuz mehmetcileri telef ederek alinacak bunu kafaniza sokun geldiginiz o orta asya steplerine esek sirtinda postalanacaksiniz bekle enik ogün yakin

türkiyedeki etnik grupların nüfusu :  türkler : 61.000.000  kürtler :7.500.000 araplar : 550.000  zazalar : 520.000 lazlar:  220.000 çerkezler :350.000 gürcüler :70.000 boşnaklar :70.000 arnavutlar : 300.000 romanlar :300.000 makedon: 32.000 hemşinli: 20.000 pomak: 352.000 süryani :23.000 ermeni :76.000  keldani : 300  nasturi :5200   yani söylemek istediğim şudur ; karşılıklı küfürleşme restleşme bizi bir noktaya ulaştırmaz, yola mayın döşeyip patlatmak, uzaktan karakola ateş açmakta bir noktaya ulaştırmaz yukarıdaki tablodada gördüğünüz gibi ne güzel ülkemizde yaşayıp gidiyoruz yukarıda saydığım halklar osmanlı zamanındada vardı, 1923 yılında kurulan türkiye cumhuriyetindede  vardı hala var hala beraber yaşıyoruz...aramıza pkk denilen nifakı sokmayın bu eylemleri desteklemeyin kardeşi kardeşe kırdırmayın....zamanında kurtuluş savaşında atalarımız aynı siperde yan yana savaşmadımı beraber şehit düşmedimi bizler onların evlatları olarak şimdi neyi paylaşamıyoruz?...

  Önce meseleyi hele bir aciga kavusturalim Sen buraya asip kesmeye mi geldin, yoksa tartismaya mi? Ha tartismaya gelmisen sorun yok Önce sana biraz tarih dersi verelim Bu dersi iyi bele Sonra sana bir baska ev ödevi verelim Bu fasil sürer gider Sene sonu genel imtihan var Ona göre calista gel  Anlayacagin tarihinizide biz size ögretecegiz Sana anlatilanin nasil hurafe oldugunu sana gösterecegiz Sonrada bize duaci olacaksin Hala sakin korkma Para-pul istemiyoruz Neyse kafani fazla karistirmayayim Zaten sana su an verdigimiz ev ödevi yeteri kadar kafani karistirir "Haydi bere gazan mübarek ola"                                                                                       Gercek Tarih Ögretir   Ders 1: Anadoluda Türkler azinlik bir topluluk Cumhuriyet döneminde Anadoludaki halklara dayatılan: • Türk ismi 90 yıllıktır • Türk Milleti ismi 90 yıllıktır • Türkçe 90 yıllıktır (1915’de azınlık bir dildi) • Türkiye ismi 90 yıllıktır • Türk kültürü Anadoluda çok azdır • 1.TÜRKLÜK NERDEN ÇIKTI Uludağ Üniversitesi'nde sosyoloji profesörü Hüsamettin Arslan: Biz, Osmanlı'dan bize miras kalmış bir halkın mensuplarıyız. Bu bir imparatorluk halkıdır. İmparatorluk halkı ne kadar farklıysa, bugün de Türkiye'de o kadar farklılık kesinlikle vardır. Ermeni, Rum, Çerkez, Türk, Kürt herkes var. Cumhuriyet'in kurucuları böyle bir halk devraldılar ve bu halka “Türk halkı” dediler. Acaba onların Türk halkı dedikleri halk kendisini nasıl görüyordu? Nasıl görüyordu sizce? [b]O zaman Türkiye'de yaşayan bir halk vardı ama bu halk kendisini “Türk milleti” olarak görmüyordu.[/b] Onlar için iki şey önemliydi: “Devlet ve Müslümanlık.” Cumhuriyet'te, işte bu [b] Müslüman halka “Türk” denildi.[/b] Cumhuriyet'in kurulduğu dönemde Avrupa ulus-devlet çağındaydı. Her ulus-devlet kendini bir etnik kimlikle adlandırıyordu. Bizimkiler de o günün dünyasında yaşamak için konjonktüre uydu. * Yani 90 yıl önce Anadoludaki halk kendine “Türk” demiyordu. Türk Milleti ismi ise sonradan Atatürk tarafından halka empoze edilmiştir. * Osmanlı Devleti dönemindede kimse kendine “Türk” demiyordu. Aleviler birisinin kim olduğunu öğrenmek isterse Sunni mi, Alevi mi diye sorardı 90 yıl önce, zaten Türklük son 90 yılda çıktı. Halkta tarihsel olarak Şafi, Sünni ve Alevi olma bilinci vardır. Etnisite, ırk, ulus kavramıyla düşünmek modernlerin bakış açısıdır. 90 yıl önce bu halkın kendine Şafi, Sünni ve Alevi demesinin sebebide o dönemde insanlar dinine göre ayrılırdı, ırkına göre değil. Cumhuriyet döneminde her ulus-devlet kendini bir etnik kimlikle adlandırıyordu, dolayısıylada Atatürk bu müslüman halka konjonktüre uyup bir etnik kimliği temsil eden “Türk Milleti” ismini verdi. Atatürk, Sümerlerin, Etilerin (Hititler) ve eski Anadolu halklarının Türk olduğunu sanıyordu, dolayısıylada bu halka bu ismi verdi ve Anadolu dilleri yerine Türkçeyi dayattı halka. Atatürk bundan dolayıda Sümerbank ve Etibankı açtırmıştır. Tabiki Sümerler ve Etiler aslen Türk değildir. Sümerler Irakın güneyinde eskiden yaşamış bir halk olup genetik araştırmalarda Kuveytli oldukları saptanmıştır. Hititlerin bir kısmı şu an Anadoludaki insanların ataları olabilir. Bilimadamları tarafındanda genellikle Gürcü ve Ermeni kökenli oldukları söyleniyor. Yani Anadolunun eski halkları müslüman (sunniler) olanlar kendilerine sonradan verilen “Türk” ismini benimsemişler çünkü sünnilik Türklükle bütünleştirilmiş durumdadır. Orta Asyadan Anadoluya gelmiş etnik Türkler ise azınlıktadır. Van, Erzurum, Erzincan, Bayburt, Mersin, Antalya, Konya civarlarında bir kısım etnik Türk vardır sadece, diğerleri kesinlikle etnik Türk değildir. Diğer bölgelerde etnik Türkler %1-5 arasında olabilir. Şu an Anadoludaki halkın en az 65 milyonu etnik olarak Türk değildir. Orta Asyadan gelmiş nüfus şu an 7 milyon falandır (sadece baba tarafından Türkmen) ve 1000 yıldan beri bunlar çok karıştığı için artık bunlarda Türk sayılamaz dolayısıylada Anadoludaki 70 milyon insan Türk değildir. Bugün ise Anadoludaki halklar kendilerini etnik olarak Türk sanmaya başlamıştır halbuki Türk ismi müslüman olanlara Atatürk tarafından verilan bir addır çünkü Atatürk bütün Anadolu halkların Türk kökenli olduğunu sanıyordu dolayısıylada bu inanış Anadoludaki halka empoze edilmiştir ve halk Orta Asyadan geldiğini sanıyor. 90 yıl önce Anadoluda birine “Siz Orta Asyadan geldiniz” deseydiniz o kişi şaşıp kalırdı çünkü böyle birşeyi ilk defa duymuş olurdu. Şu an Anadoluda yaşayan halklar aslında Orta Asyadan gelmedi. Türkiyede etnik Türk yok denecek kadar azdır. * Notlar Orhun Yazıtları 1890’larda tercüme edilmiştir. Bu yazılarda geçen “Türk” ismide 1890’larda öğrenilmiştir. Bundan önce Türk ismi bilinmiyordu Anadoluda. Orhun yazıtlarında yer alan “Türk” ismi 1890’larda tercüme edildiğine göre Anadoludaki halk son 85-90 senedir Atatürk tarafından Türkleştirilmiş ve Türkçe dayatılmıştır çünkü Orhun yazılarındaki “Türk” ismi 1890’lara kadar yoktu. - "Türkiye" ismini Avrupalılar vermiştir. "TURCUS" Latincede Bizans veya Byzantine demektir. Bu coğrafyaya "Türkiye" isminin ilk olarak Roma-Germen İmparatoru Frederick Barbarossa (1123-1190) tarafından verildiği ifade edilmektedir. Bu "TURCHİA"(Turkiya) ismide Latincedir yani bu demek oluyor ki Türkiye ismi Latince olan “Turcus” kelimesinden türemiştir. Turcus kelimesinin çoğul eki ise “Turci” dir. Bu isim 11. yüzyıldan beri biliniyor. Türkmenler Anadoluya geldiğinde kendilerine Türkmen bile demiyorlardı, sonradan Araplar vermiştir bu ismi. Kısaca eski Türkiye isminin Türkmenlerle ilgisi yok. 2.NÜFUS Anadolu, Orta Asyaya binlerce kilometre uzak olmasına rağmen nasıl oluyorda Anadoluda 55-58 milyon Türk var (?) ama Orta Asyadaki 6-7 ülkenin Türk nüfusunun toplamı 60 milyon etmiyor? Orta Asyada en son yapılan nüfus sayımlarına göre Türklerin nüfusu Kazakistanda 11 milyon Türk var (Kazaklar Çinlilere genetik olarak daha yakındır) Kırgızistanda 3.7 milyon Türk var Türkmenistanda 4.2 milyon Türk Uygur otonomi bölgesinde 12 milyon Türk Afganistanda 3.5 milyon Türk Tacikistanda 1-1.5 milyon Türk Özbekistan 21 milyon Türk Toplam = 58 milyon Türk Bu yukarıda saydığım Türklerin nüfusu bile 58 milyon zar zor ediyor. Bu nasıl iş? Orta Asyaya binlerce km uzaklıkta olan Anadoluda 55-58 milyon milyon Türk nüfusu varmış. :) ANADOLULULARIN TÜRK OLMASI MÜMKÜN DEĞİL GÖRDÜĞÜNÜZ GİBİ ÇÜNKÜ ORTA ASYADAKİ ÜLKELERİN TÜRK NÜFUSUNUN TOPLAMI BiLE 60 MİLYON DEĞİL. Hem Orta Asyadan o kadar insan nasıl gelsin? O dönemlerde araba, uçak, tren mi vardı? Orta Asyayla Anadolu arasında binlerce kilometre mesafe var zaten. Mantığa uymuyor. Anadoludaki çoğunluk olan halk Orta Asyadan falan gelmedi. 900 yıl önce Anadolunun % 60-70inde çoğunlukla Rumlar ve diğer Anadolu toplumları yaşıyordu. Bir kısım Türkmen Orta Asya’dan geldi diye hiçbiri kalkıp bir yere gitmedi! ******** Eğer Anadoludaki sözde Türkler Orta Asyadan gelselerdi şu tarihi Ermenistan ve Kurdistanda daha fazla nüfusa sahip olmaları gerekir ama tamtersine Anadolunun Batısında nüfusları çok ve Doğuda az. Orta Asyadan gelme Tezine çok ters. Orta Asyadan gelenler demek ki Ermenistan ve Kürdistanın öbür tarafına hop diye zıplayıp geçmişler. Bu zaten mantık dışı bir olaydır. Buradanda anlaşılacağı gibi şu an Anadoluda yaşayan halk Türk değil, Anadolunun eski halklarıdır ve çoğunlukla RUM ve Anadolunun eski halklarıdır. NOT: Eski Anadolu halkları derken Bithinya, Paflagonya, İonya, Kapadokya, Misya, Kilikya, Likya, Karya, Pisidya, Pamfilya, Lidya ve Frigya halkları kastediliyor. Hepsi ayrı bir ırk değil fakat Anadolunun eski halklaını kapsıyor. Bu Anadolu halkları eskiden çoğunlukla hristiyandı ve eski Anadolu dilleri konuşuyorlardı, Türk değildirler. Yani Orta Asyayla alakaları yok. Biraz doğu, Mersin, Adana, Antalya ve Konyada Selçukluylan gelmiş azınlık Türk nüfusu var. Diğerleri büyük olasılıkla Türk değil.   ... [color=red][b]3.GENETİK BİLİMİ[/b][/color] GENETİK ARAŞTIRMALARDADA TÜRKLERİN ASLINDA ANADOLUDA AZINLIK OLDUĞUNU VE TÜRK SAYILAMAYACAK KADAR KARIŞMIŞ OLDUKLARI ISPATLANMIŞTIR. TÜRKLERIN TÜRKİYEDE %9 OLDUĞU DÜNYANIN EN BÜYÜK GENETİK PROJESİ OLAN GENOM PROJESİYLE KANITLANMIŞTIR. Bu araştırmada üç tanede sözde Türk(?) bilim adamı yer almıştır. Bu araştırmanın gerçeklik payı %99.86 dır. Bu açıklamalara Türkiyedeki Türk(?) genetikçilerde katılıyor. İnanmıyorsanız gidin Türkiyedeki genetik uzmanlardan birine sorun. Bilim adamlarının dediği altdaki yazıyı koyuyorum buraya. The Turkish and Azeri populations are atypical among Altaic speakers (Table 1) in having low frequencies of M130, M48, M45, and M17 haplotypes. Rather, these two Turkic-speaking groups seem to be closer to populations from the Middle East and Caucasus, characterized by high frequencies of M96- and/or M89-related haplotypes. This finding is consistent with a model in which the Turkic languages, originating in the Altai-Sayan region of Central Asia and northwestern Mongolia (31), were imposed on the Caucasian and Anatolian peoples with relatively little genetic admixture---------------- [b] ANOTHER POSSIBLE EXAMPLE OF ELITE DOMINANCE-DRIVEN LINGUISTIC REPLACEMENT. [/b] Yukardaki yazıda Anadoluların ve Azerilerin elit hakim güçler tarafından dillerinin değiştirildiğini yazıyor. Anadoluluların ve Azerilerin genetik yapısı aslında Orta Doğu ve Kafkaslıların genetik yapısına yakın. ******** [color=red][b]4.AZERİLER TÜRK DEĞİLDİR[/b][/color] Azerbaycan ismi 2000 yıllıktır bir isimdir. Azeriler kendilerine son 90 yıla kadar hiç bir zaman Türk dememişlerdir. Azerbaycanlı sözde Türkler Orta asyaya cok yakın ama fiziksel olarak hiç onlara benzemiyorlar. Tip olarak Azeriler daha gür saç ve sakala sahiptir Anadoludaki sözde Türklere nazaran. Azeriler daha çok etrafındaki Fars, Ermeni, Kürt ve Kafkas halklarına benziyor. Yani tipleride yerleşik bir halk olduğunu gösteriyor. Bu arada Türkmenler cok küçük bir rakamla Azebaycan taraflarına geldi ve Azerbaycanda büyük bir halk nüfusu vardı. Bu halk nerde peki? Azeri nüfusu Orta Asya tarafına gittikçe azalır. Türkmenistan sınırında Azeriler hiç yoktur. DİL Azerilerin şivesine bakarsanız irani bir dilin şivesidir. Yani bu şive Azerbaycanlıların eskiden irani bir konuştuğunu gösterir. Pehlevi dilinde Azerbaycan kaynaklı o kadar çok kayıt ve döküman var ki Türkler Azerbaycana gelmeden önce orada pehlevice konuşulduğuna dair şüphe bile yok. Üstelik Azeri sözlüğünde birçok kelimede pehlevi kökenlidir. Tebriz Üniversitesi Nesriyeh edebiyat bölümü öğretim üyesi Dr. Mahir Navabin’in araştırmalarına bakabilirsiniz. 10’uncu yüzyıldan başlayarak Azeri pehlevicesi 1500’lere gelene kadar zamanla Türkçe tarafından değiştirilmiştir. Bazı tarihçiler Azeri pehlevicesinin Tebrizde 17. yüzyılda bile konuşulduğunu bildirmektedir. (Bakınız- Rowdhat ul-Jinan - Hafız Hüseyin Tebrizi [d997 A.H.] Gezgin Evliya Çelebi (1611–1682) yazdığı Seyahatnamesinde Nahçıvan ve Marageh bölgesini gezmiş ve orada elit sınıf tarafından Pehlevice konuşulduğunu yazmıştır. Orta Asyadan Azerbaycan tarafına Türk göçleri üçüncü asırdan beri başladığı için Azerbaycandaki yerleşik halkın dili degiştirilmiş ve Türkçe dayatılmış zamanlada pehlevice yok olmuş. Azerbaycan taraflarına Türkler genellikle ordu olarak gelmişler, dolayısıylada, Türkler Azerbaycandaki yerleşik Azeri halkına oranla çok ufak bir nüfustu ve genetik olarak bir etki olmamış, ama militer güçleri olduğu için yerleşik halkın dillerini değiştirebilmişler. Yapılan linguistik araştırmalarda Azericede bir çok Pehlevice kelimeler tespit edilmiştir. Yani dilleri değiştirilmiş olmasına rağmen halen Azeri Türkçelerinde Pehlevice binlerce kelime mevcut. 7 & 8 yüzyılları arası yaşamış Azerbaycanın şairi Humam Tebrizi’nin bir çok şiirlerini Azeri pehlevicesinde yazmıştır. 8 & 9 Yüzyılları arası yaşamış Ziauddin Yusuf Tebrizi’de Azeri pehlevicesinde şiirler yazmıştır. Türkçe şiir yazıldığına dair hiçbir işaret yok ne hikmetse. KİMLİK Azerilerde kendilerinin Türk olup olmadıklarını halen tartışıyorlar aslında. Kendi aralarındada kesin bir kanı yok. Bazıları Kafkas Albanı, Med ve Türk olduklarını sanıyor. İrandaki Azerilerin çoğu kendilerini Türk olarak görmüyor ve iranlı oldukları düşünüyor. Tarihçilerin bir bölümüde zaten Azerilerin İrani bir halk olduğunu söylüyor. Hayat tarzları bakımındanda iranik halklara benziyorlar. Not: İrani demek Fars demek değildir. İran bir coğrafya adıdır sadece. DİN Azerilerin dini İslamdır. Mezhepleride Şiiliktir. Anadoludaki sözde Türkler ise Sunnidir. Şu an İrandaki nüfusun %90ı Şiidir. Bu mezhep aynılığıda Azerilerin Türk değil, İran kökenli olduğunu gösteriyor. Azerilerin içinde şu an bir kısım Zerdüst dinine mensup insanlarda var. Zerdüstlük halbuki İrani halkların eski dinidir. Buradan şu sonuca varabiliriz: Azerilerin İslamiyetten önceki dini Zerdüstlüktü. Bu da Azeriler yerleşik bir olduğunu gösterir. Azeriler Türk olmadığına göre Orta Asya ve Anadolu arasında boşluk var. Anadoluda kendini Türk olarak bilen halklarda dolayısıyla Türk olmuyor. Buda şunu işaret ediyor: Türkler Anadoluda azınlık ve o kadar karışmış ki bunlarda artık Türk değil. Azeriler sadece Türkçe konuşuyor. Bunun dışında Türklükle alakaları yok. Azerilerin Türk olmadığını ıspatlayan Genetik araştırma: http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Abstract&list_uids=12596050 Azerilerin genetik yapısı Orta Asyaya değil, Ermeni ve Kafkas, İran halklarına çok daha yakın. İlk sayfanın son paragrafında bilimadamları 11. yüzyılda Azerilerin dillerinin değiştirilmiş olduğunu söylüyor. Azerilerin Türk olmadığını ıspatlayan başka bir Genetik araştırma daha: http://www.eva.mpg.de/genetics/pdf/Y-paper.pdf Azerbaycanlılar başlı başına bağımsız bir halkdır. AZERBAYCANDA TÜRK YOK. ************ Professor of Faculty of Molecular Biology and Genetics of Istanbul Bogazici University Aslıhan Tolun reported that research held 5-6 years ago along with foreign scholars showed Turks were multi-elemental. [size=18][b]Prof. Dr. Aslıhan Tolun, “Anadoludaki Türkler (kendini Türk bilenler), genetik bakımdan Avrupa'nın en karışık toplumu. Türklerin gen yapısı Asya'daki Türkçe konuşan toplumlardan çok, Anadolulu çıkıyor. Genetik yapı olarak, Orta Asya'dan çok Yunanistan, Bulgaristan gibi komşularımıza benziyoruz” diyor.[/b][/size] NOT: “Anadoludaki Türkler” derken Orta Asyadan gelmemiş ama Anadoludaki Türkleşmiş veya Türkleştirilmiş çoğunluk olan toplumu kastediyor. Bunun üstüne söylencek söz var mı? Aşağıdaki resimlerde sözde Türk, Yunan ve Bulgar Milli futbol takımlarının posterleri var. [URL=http://img120.imagevenue.com/img.php?loc=loc156&image=9ab41_Turkiye_team.jpg][img]http://img120.imagevenue.com/loc156/th_9ab41_Turkiye_team.jpg[/img][/URL] [URL=http://img20.imagevenue.com/img.php?loc=loc246&image=8c0dc_greece_team.jpg][img]http://img20.imagevenue.com/loc246/th_8c0dc_greece_team.jpg[/img][/URL] [URL=http://img125.imagevenue.com/img.php?loc=loc140&image=f2cf1_Bulgarian_Team.jpg][img]http://img125.imagevenue.com/loc140/th_f2cf1_Bulgarian_Team.jpg[/img][/URL] Anadoludaki sözde Türklerle, Yunanlılar arasında görünen pek fark yok. Sözde Türklerle Bulgarlarda birbirlerine benziyor; demek ki genetik olarak onlarla akrabasınız. ---------------------------------- [b] BAKINIZ, ORTA ASYA’DAN ANADOLU’YA GELMİŞ TÜRK GENİ %9 Bu araştırma dünyanın en büyük 3. Üniversitesi olan Stanford Üniversitesi tarafından yayımlanmıştır.[/b] Son iki cümleyi okuyun. http://med.stanford.edu/profiles/frdActionServlet?choiceId=showPublication&pubid=14897&fid=3792 Daha detaylı versiyonu: %9 Türk http://hpgl.stanford.edu/publications/HG_2004_v114_p127-148.pdf -------------------------------- [b]Türkiyedeki Genetik uzmanlarıda Anadoluda Orta Asya kökenli gen taşıyanların çok az olduğunu söylüyor.[/b] http://www.milliyet.com.tr/2005/05/17/guncel/agun.html Dr. Wells: “Anadolu'da Türk dili ve kültürünün yayıldığını biliyoruz. Ancak genetik veriler, Selçuklu ile Orta Asya'dan Anadolu'ya gelen Türk geninin burada fazla yayılmadığını gösteriyor. Kendinizi “Türk” sayabilirsiniz, ama kökleriniz başka yere uzanabilir”. [b]Genetik Harita. Anadoluda kendini Türk bilenlerin genetik yapısı Orta Asya Türklerinden çok farklı. Anadoludaki sözde Türklerin Orta Asyadan gelmediği ve Genetik olarak onlarla hiç bir bağı olmadığı kanıtlandı. [/b][color=red][b]GENETİK HARİTA[/b][/color] [URL=http://depo.fotodak.com/foto/h/54/16/6/pq1713050002genetikyapilarinyapragi.jpg.htm][img]http://thb.fotodak.com/54/16/6/pq1713050002genetikyapilarinyapragi.jpg[/img][/URL] http://www.pnas.org/content/vol98/issue18/images/large/pq1713050002.jpeg Haritada “Turkish” ismi var. “Turkish” ismi Anadoludaki sözde Türkleri temsil ediyor ve bu isim yeşil bölgededir fakat Orta Asyadaki gerçek Türkler ise kırmızı renkdekilerdir. Yani Anadoluda kendine Türk diyenlerle Orta Asyadaki gerçek Türklerin alakası yok, hatta genetik olarak Anadoludaki halklar en çok Orta Asyalılara uzak. GÖRDÜĞÜNÜZ GİBİ SELÇUKLU TÜRKLERİ ANADOLUYU FETH ETTİKTEN SONRA TÜRK GÖÇÜ PEK OLMAMIŞ ANADOLUYADA. Anadoluya sadece Türkmen askerleri gelmiş ve bu askerler Anadoludaki büyük hristiyan nüfusu kontrol etmiş. Selçuklu Rum Devleti zaten kurulduktan 150 sonra yok olmuştur. Türkmen nüfusuda bu büyük Anadolu nüfusu içinde erimiş. Bugün Anadoluda Türkmen geni taşıyanlarda sadece baba tarafından Türkmendir çünkü Türkmen askerler yerleştikleri yerlerde Anadoludaki kadınlarla evlenmişler. Selçuklu Rum devleti denmesinin nedenide Türkmenlerin Rumlara hükmetmesinden dolayıdır. Türkmenler ise azınlıktı fakar militer güçleriyle büyük hristiyan nüfusa hakim oldular, sonrada bu nüfus içinde eridiler. (Azerbaycanlılar zaten iran kökenlidir). Yapılan genetik araştırmalar Selçukludan sonra Anadoluya göçen nüfusun 800 yıl içinde 600-700 bin civarında olduğu söyleniyor bilim adamlarınca. Gördügünüz gibi Anadoluda aslında Orta Asya kökenli Türkler azınlık. Bu %9 da baba tarafından Türkmendir ve çok karıştıkları için bunlarda artık Türk sayılamaz Anadoluda çoğunluk olan Türkleşmiş veya Türkleştirilmiş nüfus genetik olarak Türk değildir. Türk denen karışık millet eskiden beridir Anadoluda yaşayan halklardan oluşuyor. Yani Türkler aslında Bizans Rumlarıdır ve diğer Anadolu halklarıdır. Osmanlıca zaten Arapça ve Farsça karışımı bir dildi. Türkçe, Atatürk tarafından herkesi Türkleştirmek için halka sonradan dayatılmıştır. [b]Osmanlı döneminden bu yanada Balkanlardan, Kafkaslardan, Orta Doğudan milyonlarca insan Anadoluya göç etmiştir. Bugün Anadoluda milyonlarca insan Türklüğü kabul etmiştir ama genetik olarak Türk değildirler. CUMHURİYET DÖNEMİNDE ANADOLUDAKİ NÜFUSUN 15-20%’Sİ MUHACIR STATÜSÜNDEYDİ YANİ ANADOLUYA SONRADAN GÖÇMÜŞLER. EGE’DEKİ HALKLAR ÖZELLİKLE BALKAN GÖÇMENİDİR. Yani bugünkü Anadolunun demografik yapısı Balkanlılardan, Kafkaslılardan, Orta Doğululardan, Rumlardan, Pontuslulardan, Yunanlılardan, Ermenilerden, Kürtlerden, Azerilerden, Perslerden, azınlık Türkmenlerden, Çingenelerden, Lazlardan, Anadolunun eski halklarıdan ve birçok etnik unsurlardan oluşuyor. Bu insanlar 11. yüzyıldan itibaren başlayan de-hellenize olma yani Müslümanlaşma sürecinden başlayarak 1920’lere kadarda müslüman kimlikleriyle yaşamışlar, sonrada Türkleşmiş, Türkleştirilmişler ve bununla birlikte Türkçeyi benimsemiş veya benimsemek zorunda kalmışlar. Zaten Türkçe 90 yıl önce azınlık tarafından konuşulan bir dildi. Atatürk tarafından Türkçe halka sonradan dayatılmıştır. Bugün hala Anadolunun Kuzeyinden Güneyine, Doğusundan Batısına kadar Yunancanın değişik diyalektleriyle, Rumca, Bulgarca, Ermenice, Lazca, Kürtçe, Süryanice, Arapça…. kısaca Anadolu dillerine ait kelimeler kullanıpta farkında olmayan milyonlarca Türkleştirilmiş halk var. 9% Orta Asya geni taşıyan Türkmenlerde çok karışmış olduğu için bunlar daha çok Rumlaşmış, Ermenileşmiş, Süryanileşmiş, Kürtleşmişler….kısaca Anadolululaşmış ve artık Türk sayılamazlar çünkü Orta Asya geninin Kırıntısı kalmış.[/b] _______________________________________________________________________________ [color=red][b]5.ŞEHİR İSİMLERİ[/b][/color] İŞTE TÜRKLERİN ASLINDA ÇOĞUNLUKLA BİZANSLI RUM VE ANADOLUDAKİ ESKİ HALKLAR OLDUĞUNU GÖSTEREN TÜRKÇELEŞMİŞ AMA KÖKEN OLARAK ÇOĞUNLUKLA YUNANCA OLAN ŞEHİR İSİMLERİ: Adana: Hititçe; Uru Adania, Afyon: Yunanca; Opion-Opium (Haşhaş şehri), Aksaray: Kapadokya Kralı Archelaos’un adı, Amasya: Hititçe; Amaseia - şehri kuran Amazon kraliçesi Amesis’in adı, Ankara: Galatça-Hititçe; Angora (Çapa anlamında), Antalya: Lidyaca; Attaleia - şehri kuran Kral Attalos’un adı, Antakya: Yunanca; Antiohia, Bakırköy: Yun; Makri Hori (Uzun köy), Balıkesir: Yunanca; Paleo Kastro (Eski Hisar), Bartın: Yunanca; Parthenios (Bakire), Bolu: Yunanca; Poli (Şehir anlamında), Bursa: Bitince: Prussa - şehri kuran Bitinya Kralı Prusias’ın adı, Çanakkale: Yunanca; Dardanos, Çankırı: Galatça; Gangrea, (Keçisi bol memleket anlamında), Çorum: Hattice; Hattuşa, Denizli: Laodikeia, Suriye Kralı II. Antiokhosun karısı Laodike'nin adı, Edirne: Yunanca; Adrianus - Roma İmparatoru Hadrianus’un adı, Efes: Yunanca; Efesos, Eskişehir Yunanca; Dorlion, Giresun: Yunanca; Kerasunda (Kirazlık), Gümüşhane: Yunanca; Argyropolis (Argyros: gümüş, Polis: kent), İskenderun: Yunanca; Alexandretta, İzmir: Yunanca; Smirni, İzmit: Bitince, Nikomidia, Kastamonu: Yunanca; Kastromoni (Keşişler kalesi), Kayseri: Yunanca; Kaisareia (Sezarın yeri), Hititce; Mazaka, Konya: Frigce; Kavania, Yunanca; İkonion, (İkonalar şehri), Kütahya: Yunanca; Kotiaeon, Manisa: Yunanca; Magnisia (Magnezyum alanı anlamında), Mersin: Yunanca; Mirthos, Mirsini, Malatya: Hititçe; Maldia (Bal diyarı anlamında), Maraş: Ermenice; Marash; (Yeşillik anlamında), Muğla: Yunanca; Mugla, Nevşehir: Farsça, Niğde: Hititçe; Nakita, Ordu: Yunanca; Kotioro, Rize: Yunanca; Riza, Rizi (Kök veya Pirinç anlamında), Sakarya: Frigce; Sangari, (Sangari ırmağından adını almış, Frig tanrısının adı), Samsun: Yunanca; Sampsountas, Silifke: Yunanca; Silifkis, Sinop: Hititçe; Sinova isimli Amazon kraliçesinin adı Sivas: Yunanca; Sebastia (Sebastopolis saygın şehir manasında), orijinali Hattice, Tarsus: Luvice; Tarsa (Kilikya tanrısı Tarhon’un adı), Tokat: Togayitlerin kurduğu sanılıyor. (Tok-Kat=Surlu şehir) Trabzon: Yunanca; Trapezus (Yamuk, trapez biçiminde olan), Trakya: Yunanca; Thraki (Trakların yaşadığı yer) “ANADOLU” ismi bile Yunancadır. Anatole/Anatoli Yunancada "DOĞU" yönü ve “Güneşin doğuşu” demektir. Müslüman kayıtlarında Anadolu’nun eski isimleri “Diyar al-Rum” veya “Bilad al-Rum” diye geçiyor. RUM TAKIMLARI: Fenerbahçe: Fener: Yunanca; Fanari Galatasaray: Galata: Yunanca; Galatas (Sütçü), Trabzonspor: Yunanca; Trapezus (Yamuk, trapez biçiminde olan), Ayrıntı: Öz Ankaralılar “Ankara” demez “Angara” der. Yani eski Galatça söyleniş tarzıyla söylerler. NOT: Şu an Anadoludaki eski şehir, ilçe, kasaba vs isimlerinin çoğu Cumhuriyetin ardından değiştirilip Türkçeleştirilmiştir. Yani şehir isimleride 90 yıllıktır. BU ŞEHİRLERDE YAŞAYAN VE ESKİDEN YUNANCA, RUMCA, LUVİCE, GALATÇA, FRİGCE, ERMENİCE VE DİĞER ANADOLU DİLLERİ KONUŞAN İNSANLAR NERDE? BU ŞEHİRLERE BAKARAK BURADAKİ BÜYÜK ANADOLU NÜFUSUNUN NEREDE OLDUĞUNU SORGULAMAK LAZIM. BU NÜFUS YUNANİSTANIN EN AZ 3-4 KATIYDI. YANİ ŞU AN, TÜRK OLMAYAN, ESKİ ANADOLU HALKLARININ NÜFUSU 30-35 MİLYON OLMASI LAZIM. NERDE BU YERLEŞİK ESKİ ANADOLU HALKI?????????????????????????? 1924’de Yunanistan’a yollanan nüfus sadece 1.5 milyondu. DİĞERLERİ NERDE????????????????????????????????????????? ******** [color=red][b]6.EN ESKİ ANADOLU HALKLARI[/b][/color] AŞAĞIDAKİ HARİTADA ESKİ ANADOLU HALKLARININ YAŞADIĞI BÖLGELER GÖSTERİLİYOR. [URL=http://img135.imagevenue.com/img.php?loc=loc273&image=84242_Eski_Anadolu_Haritasi.jpg][img]http://img135.imagevenue.com/loc273/th_84242_Eski_Anadolu_Haritasi.jpg[/img][/URL] GENETİK BİLİMCİLER ŞU AN ANADOLUDA YAŞAYAN VE KENDİNİ TÜRK BİLEN HALKLARIN GEN YAPISI BİNLERCE YIL ÖNCE ANADOLUDA YAŞAYAN İNSANLARINKİYLE AYNI OLDUĞUNU VURGULUYOR. Bu Anadolu halkları havaya uçup yok olmadılar herhalde. Bu halklar halen Anadoluda yaşıyor ama kimlik değiştirmişler müslüman olduklarında sonrada Türkleştirilmişler ve Türkleşmişler. Daha eskilere gidersek Anadolu veya Asya Minor'un antik eyalet isimleri şunlardı: Bithinya, Paflagonya, İonya, Kapadokya, Misya, Kilikya, Likya, Karya, Pisidya, Pamfilya, Lidya, Frigya. ___________________________________________________________________________________ [color=red][b]7.KÜLTÜR[/b][/color] Bugün Türkiyedeki Efe oyunları, Zeybek, Horon tepme, Çiftetelli, Halay v.s gibi halk oyunları Orta Asyada yok. Bu oyunlar Anadoluya has oyunlar. Biraz Selçukludan kalma Türkmen kültürü var sadece. [b] Türk kültürü sandıkları aslında Rum-Yunan-Arap kültürüdür. [/b] [b] Bazı Türkçeleştirilmiş ama aslında Yunanca olan kelimeler [/b] [b]Zeybek=Zeibekikos Horon Horos Hora Horos Efe Ephesus İskambil Skambili Kuka Kuka Tavla Tavli Kalpak Kalpaki [/b] MÜZİK, GİYİM, YEMEK, OYUN VE YAŞAM TARZILARI • Türk musikisi, sanat müziği denilen şey bizans müziğidir. Kullanılan enstrümanlar hemen hemen aynıdır. Hatta “Musiki” kelimesi bile Yunancadır. Herşey eskisi gibi yerinde ama ismi Türk olmuş sadece. • Anadolu halklarının elbiseleri bile Orta Asyadaki halkların elbiselerine benzemiyor. Anadolunun ve Orta Asyanın giyim tarzları birbirinden çok farklı. Egedeki köylülerin giyim tarzları Yunanlı köylülerinkiyle birebir aynıdır. Köylerin görünüşleride aynıdır. Yunan restoranına girseniz kendinizi Türk restoranına girmiş hissedersiniz. • Aynı şekilde yemek kültürüde değişmedi. Osmanlıda zeytinyağlı yemeklerin neredeyse tamamı bizans mutfağıdır. Türkçedeki yemek, içecek, meyve, sebze ve balık isimlerini nerdeyse hepsi Yunanca kelimelerden oluşuyor. Ege, Akdeniz ve Karadeniz yemekleri çoğunlukla eski Anadolu yemekleridir. • Orta Asyaya bakarsanız at binme kültürü vardır, fakat Anadoluda böyle birşey nerdeyse yok. • Bugün Anadolunun doğu, güney, kuzey ve batısında halk oyunları var bu oyunlar Anadoluya has oyunlar. Bu oyunların çoğu Orta Asyada yok bile. • Kültür olarakta Anadolulular Türk değil çünkü Orta Asyadada bu geleneklerin/ oyunların olması gerekir ama YOK. [color=red][b]8.DİL[/b][/color] Türkçedeki Yunanca kelimeler çok fazla. Hatta günlük kullanılan kelimelerin önemli kısmı Yunanca kelimelerden oluşuyor. Köken olarak çoğunlukla Yunanca olan kelimeler Yiyecek ve içecek isimleri Ahtapot Htapodi Bulgur Bligouri Cacık Tzatziki Çiroz Tsiros Çipura Tsipura Çinokop Tsanokopi Çörek Tsoureki Ihlamur Flamouri Izgara Skara Hamsi Hamsini İskorpit Skorpios İspari Stavridis İspendik Standiki İspinoz Spinos İstakoz Astakos İstavrit Stavritis İstridye Stridi Janbon Zambon Kokoreç Kokoretsi Karides Garides Kaymak Kaimaki Kaygana Kagkanos Kaşar Kaseri Kurabiye Kurambies Levrek Lavraki Midye Mydi Orfoz Rofos Palamut Palamida Pasta Pasta Pastırma Pastourmas Pide Pita Pirzola Brizola Sardalya Sardela Sazan Sazani Sucuk Soutzouki Şeker Zachari Uskumru Skumbri Çoğu Yunanca olan Bitki isimleri Açelya Azalea Ananas Ananas Anemon Anemonis Bamya Bamia Barbunya Barbunia Biber Piperi Bulgur Bligouri Fasulye Fasoulia Fulya Fulia Ispanak Spanaki Karanfil Karafilli Kayısı Kaisi Kestane Kastano Kiraz Kerasi Krizantem Krisantemi Köknar Kukunari Lahana Lahano Limon Lemoni Mandalina Mandarini Manolya Manolia Mantar Manitari Marul Maruli Maydanoz Maidanos Muşmula Mousmoula Ökaliptus Ev-Kalips Papatya Papadia Patates Patates Patlıcan Patlatzani Pırasa Praso Portakal Portokali Sümbül Zoumbouli Vişne Visine Yasemin Yasemi En Sık Günlük kullanılan Malzeme, Eşya ve Alet isimleri: Anahtar Anahtari Balyoz Balios Cımbız Tsimpida Çengel Tsingeli Çember Tsemperi Fener Fanari Fırın Fournos Fincan flitzani Fıçı Foutsi Fırça Fırtsas Halat Halati İskemle İskemle Istaka Steka Izgara Skara Kavanoz Kavanos Kiler Kelari Kilit Klidi Kiremit Keramidi Kundak Kontaki Kova Kouvas Kümes Koumesi Kutu Kouti Lamba Lampa Makara Makaras Masa Maso Mangal Mangali Pabuç Papoutsi Patik Patiki Sünger Sfungari Semer Samari Teneke Tenekes Tepsi Tapsi Vernik Verniki Ve binlerce böyle kelimeler…….. Yunanca isimler Melisa (Yunanca: Bal arısı anlamında), Fulya (Yunanca-bir çiçek), Demet Demati, Filiz Filizi, Açelya Azalea, Manolya Manolia, Karanfil Karafilli, Papatya Papadia, Yasemin Yasemi, Sibel Kibele, Sümbül Zoumbouli, ve daha onlarca Hiristiyan isimleri.......... Bugün Akdeniz, Karadeniz ve Egeliler örneğin lahana ve kiraz kelimelerini ve diğer birçok kelimeyi Yunanca söyleniş tarzıyla söylerler. Yani hala kendi dillerinde söylerler ama bazı insanlar bu yörenin halkına sitem eder neden kelimeleri düzgün telaffuz edemiyorlar diye fakat bu insanlar aslında gerçek söyleniş tarzıyla o kelimeleri telaffuz ediyorlar. ÖZELLİKLE BUGÜN KARADENİZDE VE EGEDE YAŞLI KÖYLÜLER ESKİ YUNANCA ŞİVESİYLE KONUŞURLAR; GELDUK, CİTTUK, CEZDUK, KAÇDUK GİBİ. Bugün Türkçe denilen dilde sadece Ermenice, Yunanca 7000-8000 kelime olduğu tahmin ediliyor ve bu kelimeler Yöre halkı tarafından Türkçe kelimeler olduğu sanılıyor. Bugün Anadolunun heryerinde yöresel kelimeler vardır bunların çoğu Yunanca, Rumca, Ermenice kelimelerdir. Bu kelimeler diğer dillere geçmiş olsada çoğunlukla Yunancadır. 1920’lerde kelime kökenlerini araştıran Etimoloji bilimide yasaklanmıştır ki Anadoludaki insanlar hangi kökenli sözcükler kullandıklarını öğrenemesin. 9. ANADOLUDAKİ HALKLARIN TÜRKLEŞTİRİLMESİNİN PERDE ARKASI 1920’lerde Atatürk tarafından müslüman olan herkese verilen “Türk” ismi millete göre “Müslüman = Türk” manasına gelmekteydi. Millet kelimesinin manasıda Arapçada “din topluluğu” demektir. Nitekim şu anda Arnavutluk gibi Balkan Müslümanları, “Hangi dindensin?” sorusuna, “Elhamdülillah Türk’üm” cevabını vermektedirler. Yani bugün Yunanistan, Bulgaristan ve diğer Balkan ülkelerindeki müslümanların önemli bir kısmı kendilerine Türk demektedir. Ama etnik Türk değiller, sadece müslüman oldukları için Türk oluyorlar. Nitekim 1924’de Yunanistanla Türkiye arasında nüfus değişimi ırk değil, din göre yapılmıştır. Anadoludaki 1.5 milyon hristiyan Yunanistana yollanmış, ordaki 500 bin müslümanda Türk sayılıp (Türk olmadıkları halde) Türkiyeye yollanmıştır. Bugün ise Yunanistan, Bulgaristan ve balkan ülkelerindeki müslümanlar kendilerini Türk ırkından sanmaya başlamıştır. Halbuki o müslümanlar etnik Türk değildir çünkü O ÇAĞLARDA BİR İNSANIN MİLLETİNİ DİNİ BELİRLİYORDU. Müslüman olan Türkdür anlamına geldiği için; balkanlılarda müslüman olmalarından dolayı kendilerine Türk demişler. Hatta Balkanlardaki müslümanlar “Bizim anayurdumuz Türkiye demektedir”. Bir Yunanın ve Bulgarın müslüman olunca “Ben Türküm” demesinin nedenide budur. ATATÜRK VE TÜRK TARİH TEZİ Anadoludaki halkların Türkleştirilmesinin nedeni Atatürk ve kendisinin Türk Tarih Tezine dayanır. Atatürk’ün 1930’larda çıkarttırdığı Türk Tarih Tezi’nin temel maddeleri: -medeniyetin beşiği Orta Asya'dır. (Aslında Orta Asyada medeniyet kurulmamıştır) -brekisefal ve beyaz ırkın ilk yurdu burasıdır. (Yok daha neler?) -göçler sonucu Türkler bir çok yere yayılmış ve uygarlaşmayı tetiklemiştir. (Yok ya) -Anadolunun ilk yerli halkı olan Hititler, Orta Asyadan gelmiş olup Türklerin atasıdırlar. (Vay be) Bu teze göre Hititler, Sümerler, Frigler, Rumlar, Yunanlılar vs. Türk sayılıyor. Yani bu teze göre Avrupa’dan Çin’e kadar uzanan coğrafyadakilerin çoğu Türkdür. Atatürk’ün bir sözüde böylede düşündüğünü tastikliyor: “Bu memleket tarihte Türk’tü, o halde Türk’tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır.” Bu sözüyle Anadoludaki bütün halkların Türk olduğunu söylüyor. Bu gerçekliği Atatürkün kendi yazdığı şiirdede görebiliriz: “Gafil, hangi üç asır, hangi on asır / Tuna ezelden Türk diyarıdır. / Bilinen tarihler söylememiş bunu / Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak, / Dinleyin sesini doğan tarihin, / Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak / Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin. / Asya'nın ortasında Oğuz oğulları, / Avrupa'nın Alpleri'nde Oğuz torunları / Doğudan çıkan biz / Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz / Türk sadece bir milletin adı değil, / Türk bütün adamların birliğidir. / Ey birbirine diş bileyen yığınlar, / Ey yığın yığın insan gafletleri / Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde, / Hakikat nerede?” Atatürke göre Alp dağlarına kadar uzanan yerdekiler Türktür. Atatürk aslen Makedondur ve Makedonlarıda Türk sayıyor bu tezine göre. Atatürk, hatta, dahada ileri gitmiş ve araştırmacılar yollamış Güney Amerika’ya ki “Kayıp Mu Kıtası” efsanesi araştırsınlar. Bu efsaneye göre 70 bin yıl önce, Pasifik'te batan bu kıta Pasifik Okyanusu'nda, Asya ve Amerika kıtaları arasındaydı ve Avustralya'nın iki katı büyüklüğündeydi. Atatürk düşüncesi şu olmalıydı ki araştırmacıları bu efsaneyi araştırmak için yollasın: “Türkler 70 bin yıl önce bu kıtadan dünyaya yayıldı” Bu efsane gerçek olabilir ama Anadoludaki ve Azerbaycandaki halklar zaten Türk değil. [color=red][b] 10.SORU-CEVAPLAR[/b][/color] 1. Soru : Bu ülkenin adı Türkiye, Dili Türkçe, Halkının ismi Türk Milleti. Biz nasıl müslümanlaşmış Rum ve diğer eski Anadolu halkları olalım? 1. Cevap: Türkiye ismi eskiden Avrupalılar tarafından verilmiştir çünkü eski çağ Latincesinde “Turcus” Bizans demektir. İtalyancada ise Turchia derler. Bu ismin Türklerle ilgisi yok. O dönemlerde Anadoluya Orta Asyadan gelmiş Türkmenler kendilerine Türk bile demiyordu. Türklerin yaşadığı yer manasında olan “Türkiye” ismi ise Atatürk döneminde kullanılmaya başlanmıştır. Yani Türkiye ismi 1920’lerde Anadoluya verilmiş yeni bir isimdir. Türkçe ise 90 yıl önce Anadoluda sadece azınlık bir kısım tarafından konuşuluyordu. Atatürk tarafından Türkçe sonradan dayatılmıştır Anadolu halklarına. O dönemlerde Anadoluda çoğunlukla Yunanca, Rumca, Ermenice, Kürtçe ve Arapça konuşuluyordu. Türk Milleti ismi ise 1920’lerde Anadoludaki bütün müslüman olan halklara verilmiş bir addır. Daha önce Anadoludaki halklar bir kısım üst sınıf şehirliler hariç kendilerine Türk demiyordu. ------------------------ 2. Soru: Biz Orta Asyadan geldik biz Rum, Yunan, Ermeni ve diğer eski Anadolu halkları değiliz. Biz Sapına kadar Türkoğlu Türküz, 100% Türküz hemde. 2. Cevap: Orta Asyadan Türkmenler Anadoluya geldiğinde Anadolunun ufak bir nüfusunu oluşturuyorlardı. Yani sadece Türkmen askerler gelmiş. Daha sonra ise Anadoluya söylendiği gibi göçler genetik araştırmalarda çıkmadı. Son 800 yılda Orta Asyadan Anadoluya gelen Türk nüfusu 600-700 bin civarında olduğu söyleniyor. Orta Asyadan gelseydiniz Türkiyenin doğusunda en az 20-30 milyon Türkün yaşaması gerekirdi. Tamtersine Doğudaki Türk nüfusu azdır. Biraz Erzurum ve Van cıvarlarında var. Buda Türkmenlerin azınlık olduğunu gösterir. 1071de Türkmenler Anadoluya geldiğinde Anadoludaki yerleşik büyük nüfus nerede peki? Kendinizi kesin %100 Türk sanabilirsiniz ama siz Türk değilsiniz. ------------------------ 3. Soru: Biz Orta Asyadan geldik ve Oğuz boyunun Çepni boyundanız ve kesin Türküz. 3. Cevap : Bu boy isimleri sonradan öğrenilmiştir. 90 yıl önce insanlar boy nedir bilmezlerdi bile. Bir yerde bu boy isimleri kolayca duyulup öğrenilebilir. Örneğin Karadenizin Trabzon veya Rize kentine falanca Çepni boyu yerleşmiş eskiden dendiği zaman Karadenizin o kentinden olanların hepsi “Biz Çepni boyundanız” deyip kendilerini Türk yapıyor anında. Çepni boyu yerleşmiş olsa bile oraya çok küçük bir kısmı teşkil ederler. Yaşlı bir köylüye “boy nedir” diye sorsanız bilmez bile onun ne olduğunu. Sonradan uydurulmuş ve öğrenilmiştir bu boy isimleri. ------------------------ 4.Soru: Biz Rum veya eski Anadolu halkları değiliz. Bizim Rumlukla veya diğer halklarla alakamız yok. 4. Cevap: Bugün Karadenize giderseniz orada Rumca konuşan halka rastlarsınız. Bakınız bu cümleye: “Annemin dediğine göre küçükken köylerinde Türkçe bilmeyen müslüman neneler varmış.” Bu cümleyi kendisini Türk sanan bir Karadenizli söyledi. Bu şunu gösteriyor. Eskiden Anadoluda halk Türkçe bilmiyordu, Türkçeyi sonradan öğrendiler. Egede, Karadenizde, Akdenizin batısında eskiden yaşlı neneler Rumca-Yunanca konuşurdu ve bu bölgelerin şiveside eskiden Yunanca-Rumca şivesidir. Doğu ve Doğu Karadeniz taraflarında ise Ermenice şivesiyle konuşanlarda var. Türkmenler azınlık olduğu içinde Azeri siveside kısmen yayılmış çünkü Türkmenler Azerbaycan taraflarında azınlıkken Azerilerin sivesine alışmışlar. Azeri şiveside İrani bir dillerin şivesidir. Çok önemli bir noktayı vurgulamakta yarar var. O ÇAĞLARDA BİR İNSANIN MİLLETİNİ DİNİ BELİRLİYORDU. Şu an Karadenizli birisine “Sen Rumsun” deseniz özellikle yaşlılar “Hayır ben müslümanım” der ve size kızar çünkü Rum denilince hristiyanlık akla geliyordu eski dönemlerde. Yani Rumluk eskiden hristiyanlıkla eşanlamlıydı; Rum=Hristiyan. Müslüman olan birisi dolayısıyla Rum olamazdı. Hristiyan bir Rum, müslüman olduğu zaman ona artık Rum denilmezdi. Karadeniz halkı müslüman olduğunda etnik kimliğini terk etti yüzyıllar evvel. Yüzyıllarcada 1920lere gelene dek kendilerini DİNİ kimlikleriyle tanıttılar. İnsanlar kendilerine “Sunni” veya “Müslüman” dediler 1920’lere kadar. Ta ki Atatatürk Anadoluda müslüman olan herkese Türk ismini verene dek. O dönemde kimse kendine Türk demiyordu. Kısaca Anadoludaki halk sadece müslümanlaşmış, Orta Asyadan gelmemiştir ve Türk değiller. ------------------------ 5. Soru: Biz Yunanlıysak neden Yunanlıları denize döktük peki? 5. Cevap: Ben sizin hepinizin Yunanlı olduğunuzu söylemedim. Rum ve Anadolunun eski halkları olduğunuzuda söyledim. Anadolu halkları Yunanılara karşı savaş vermişti. Bu doğrudur. Yunanlıar sizin toprağınızı (Aslında hepinizin toprağı) alıyor diye sessiz mi kalacaktınız? İzin mi verecektiniz? Anadolunun tümü ve Yunanistan genetik olarak aynı değildir fakat genetik olarak onlara yakınsınız. Özellikle, Egedeki ve Karadenizdeki sözde Türklerle Yunanlılar genetik olarak çok yakın. Aralarındaki tek fark Yunanlıların hristiyan, Egelilerinde müslüman olması. Anadoluda müslüman olanlar kendilerine Rum, Yunan vs demedi çünkü bu isimler hristiyanlıkla eşanlamlıydı ve sadece dini kimliklerini kullandılar asırlarca. Aradan yıllar geçincede eski etnik kökenlerini terk ettiler çünkü din değiştirmek millet değiştirmek manasına geliyordu. Hristiyan olmadıkları içinde Rumluğu, Yunanlılığı, Ermeniliği kabul etmeyip aşağıladılar. Örneğin, Karadenizde birisine hakaret etmek için “Rum dölü” kelimesini kullanırlar. Eskiden müslüman-hristiyan diye bakırılırdı insanlara. Müslümanlaşmış halklarla hristiyanlar arasında aynı ırkdan olmalarına rağman çatışmalar, kavgalar olmuştur. Prof. Dr. Aslıhan Tolun, “Anadoludaki Türklerin gen yapısı Asya'daki Türkçe konuşan toplumlardan çok, Anadolulu çıkıyor. Genetik yapı olarak, Orta Asya'dan çok Yunanistan, Bulgaristan gibi komşularımıza benziyoruz. Bu arada şu çok önemli; o çağlarda önemli olan ırk değil, DİNDİ. O döneme müslüman-hiristiyan savaşı diye bakmak lazım. Irk bilinci yoktu insanlarda o dönemlerde. Nitekim 1924’de Yunanistanla Türkiye arasında nüfus değişimi ırk’a değil, din’e göre yapılmıştır. Anadoludaki 1.5 milyon hristiyan Yunanistana yollanmış, ordaki 500 bin müslümanda Türk sayılıp (Türk olmadıkları halde) Türkiyeye yollanmıştır. Yani o dönemlerde din farkı gözetilmiştir. İnsanlar için önemli olan sadece İslamdı. Atatürk Anadoluyu’da sonradan Türkleştirebildiği kadar Türkleştirdi çünkü ona göre Anadoludaki herkes Türkdü. ------------------------ 6. Soru: Tarih kitaplarında Türklerden bahsediliyor. Biz Türküz. Üç kıtada at koşturduk. İbn Batuta 1330-1331 yıllarında Alanya ve Antalyaya gitmiş ve orda Türkmenleri gördüğünü yazmış kitabında. 6. Cevap: a) Ünlü gezgin İbn Batuta Alanya ve Antalyayı gezmiş ama Türkmenlerin orada çoğunluk olduğunu söylememiş ki, sadece müslüman Türkmenler tarafından feth edilmiş olduğunu söylemiş. Türkmenlerin korumasında büyük rakamlı hristiyanların olduğunuda yazmış kitabında. Bu da Türkmenlerin azınlık olduğunu doğruluyor. Türkmenler az olmalarına rağmen militer güçleri olduğu için büyük hristiyan nüfusu kontrol edebilmişler. Türkmenler birçok yeri feth etmiş olabilir ama nüfusları azdı, sadece militer güçleri olduğu için bunları yapabilmişler. Söyle yazıyor kitabında: “We set out for the country of the Turks. ... It was conquered by the Muslims, but there are still large numbers of Christians there under the protection of the Turkmen Muslims”. Dediğim gibi bir kısım Türkmen doğuda ve birazda güneyde var. b) Türk tarihini anlatan kitapların %90ı yalandır çünkü o kitapları yazan tarihçiler Anadoluda Türklerin çoğunluk olduğunu sanarak yazmıştır. Yazılan Türk Tarih kitaplarının çoğuda son 90 yılda yazılmıştır. Tarihçilerde kendilerini Türk sanarak tarih yazmışlardır. Eskiden insanlar dinine göre ayrılırdı. Tarihi belgelerde müslüman ismi geçer, Türk ismi geçmez. Örneğin bir şehrin nüfus sayımı yapılıyor. Bu nüfus sayımında insanlar müslüman, ortodoks, gergoryan, protestan diye sınıflandırılıyor. Türk ismi geçmiyor yani. Bu müslümanları tarihçiler Türk tarihi olarak gösteriyor. Müslüman olmuş halkları hesaba katmıyorlar. Müslüman olan herkes Türk sayılıyor yani ve bu bilgiler insanlara Türk tarihi diye yansıtılıyor. Ki bu büyük bir tarihi hatadır. ------------------------- 7. Soru: Mogolistan’da 2000 yaşındaki mezarlıklardan alınan iskeletlerin DNA örnekleri Türkiyedeki insanlarınkiyle benzediği tespit edilmiş. Bak işte. http://www.genomenewsnetwork.org/articles/07_03/ancient.shtml 8.Cevap: Bu genetik araştırma aslında benim dediklerimi destekliyor. Kendi kazdığın kuyuya düştün. Bak bu araştırmada şöyle diyor: They also found DNA sequences similar to those in present-day Turks, supporting the idea that some of the Turkish people originated in Mongolia. Bak burada “Some” kelimesi kullanılıyor. Yani bir kısım diyor. Bende zaten Türklerin Anadoluda bir kısım olduklarını, yani %9 olduklarını, söylüyorum. Bunlarda çok karışmış ve baba tarafından Türk sadece dolayısıyla bunlarda artık Türk sayılamaz. 8.Soru: Eğer biz Türkleşmiş Rum vs. Anadolu halkları isek Türkiyede hala yaşayan Rumlar kim? 8.Cevap: 90 yıl önce din degiştirmek millet değiştirmekdi. Müslümanlaşmış Rumlar bundan dolayıda o dönemde çıkan Türk adını kullanmaya başladı çünkü Sunnilik Türklükle bütünleşmişti. Bu Türk adı zaten Anadoludaki halklara verilmiş bir addır. Hiristiyan Rumlar ise Rum olarak kaldı çünkü onlar din değiştirmedi, din değiştirmedikleri içinde Rum olarak kalmaya devam ettiler. Müslüman halklarda Türk adını aldı. ________________________________________________________________________ [color=red][b][size=18]11. SONUÇ[/size][/b][/color] Anadoludaki halka dayatılan: • Türk ismi 90 yıllık • Türk Milleti ismi 90 yıllık • Türkçe 90 yıllık (1915’de azınlık bir dildi) • Türkiye ismi 90 yıllık • Orta Asya ve Anadolu nüfusu birbirinle bağdaşmıyor. Orta Asyadakı 6-7 ülkenin Türk nüfusları Türkiyedeki nüfusa zar zor denk düşüyor. Genetik olarakda bakınca Türk geni Anadoluda az ve çok karışık. Kültür olarakda Anadoluda Türk kültürü yok denecek kadar az. ________________________________________________________________________ Türk yok denecek kadar az ve karışık Anadoluda. Türk hissetmek gibi kelimeler cok saçma, mantıkdışı ve komik çünkü Türklerin yaşamadığı yerde neden Türk hissedilsin ki. Kaldı ki Anadoludaki sözde Türk kültürünün Orta Asyayla pek alakası yok. Doğuda ve güneyde bir kısım Türkmen var. Diğerleri Orta Asyadan gelmemiştir ve Türk degil. İnanmayan ya psikologa gitsin, yada Türkiyedeki üniversitelerden birindeki Genetik bilimcilere gidip sorsun. Şu an Anadoluda yaşayan halklar (sözde Türkler) binlerce yıldır Anadoluda yaşayan halklardır ve Orta Asyayla genetik bağlantıları yok. [color=red][b]TÜRKİYEDE TÜRK YOK[/b][/color] Bu yazıyı okuyan Tarihçilerin eminim ağzı açık kalacak. [b]Kaynakca[/b] Türklük nerden çıktı http://www.internethaber.com/mays/article_view.php?aid=330775 Buradan nüfusları araştırabilirsiniz http://en.wikipedia.org/wiki/Central_Asia Tourkos ve Turc kelimelerine bakınız http://www.etymonline.com/index.php?l=t&p=22 Orta Asya kökenli Türk geni %9 Anadoluda http://hpgl.stanford.edu/publications/HG_2004_v114_p127-148.pdf Eski Azeri Pehlevicesi http://en.wikipedia.org/wiki/Ancient_Azari_language Genetik araştırma: Azeriler Türk değil (I) http://www.ncbi.nlm.nih.gov/entrez/query.fcgi?cmd=Retrieve&db=pubmed&dopt=Abstract&list_uids=12596050 Genetik araştırma: Azeriler Türk değil (II) http://www.eva.mpg.de/genetics/pdf/Y-paper.pdf Genetik Harita http://www.pnas.org/content/vol98/issue18/images/large/pq1713050002.jpeg Şehir isimleri http://www.hafif.org/taxonomy/term/71?from=282

öncelikle bu ince araştırma için emeği geçenlere teşekkür etmek lazım, eğer bu araştırma doğru ise ben kendimi azalan yada tükenmek üzere olan nadir türklerden biri olarak atfedip kendimi şanslı bulduğumu söylemek isterim...ben ise size bu kadar döküman sunmak yerine size şu ana kadar gözlerimle gördüğüm, bizzat şahit olduğum farklılıklarımızı ve hislerimi iletmek isterim...bir kere kusura bakmayınız alınmaca gücenmece yok...ben henüz küçük bir çocuk iken mahallemize kamyon kasasında gelen ve hemen kapı karşı komşumuz olan bir kaç kürt aileden size bahsetmekle başlayayım...eğer onlar hakikaten insan idiyse bizler her halde başka birşey oluruz...bizler akşam olupta babamız eve gelecek diye sevinç ve heyecan ile beklerken, onlar tam tersi korku ile beklerlerdi baba geliyor diye içlerinden biri bir bağırırdıki birde bakmışsınız mahallede tek bir kürt çocuğu kalmamış, her türlü arsızlıklarını babana söyliyeceğim diyerek bastırmak mümkündü...daha taşındıkları ilk gün bahçemizdeki gülleri birbirine gösterip ben şimdi o gülü koparıp gelecem diyerek bahçe duvarımıza yeltendikleri anda benden ilk dayaklarını yediler...neyse bunların babaları elinde bir çanta ile gezerdi hatta sabahtan çıkıp yine sabaha karşı eve döndüğünede şahit olmuşumdur o kişiye sorsanız çantasında saat taşıdığını saat sattığını söylerdi ama o çantayı gizli saklı bir başka kürtle değiştirdiğinide duyduk...neyse efendim fazla uzatmıyalım bu adam ve onun sefalet içindeki binada sefalet içinde yaşayan ailesi bir kaç sene sonra bir ev satın aldı , 2 tane dükkan satın aldı hemde güzel yerlerde...çocuklarını evlendirdi düğün yaptı falan filan tabi onunla aynı jenerasyona sahip olan diğer kürtlerde aynı şeyleri yaptı bizlerse doğma büyüme buralı olduğumuz halde kıt kanaat yaşamaya devam ettik...ailelerine tek hisstettirdikleri korkuydu sevgiden eser yok...büyüdük başka kürtlerden başka şeyler görmeyede başladık mesela basit bir trafikte yolverme tartışmasında birde bakmışsınız kürtler hemen ellerine sopa ve taşlar alarak sayıca çok daha kalabalık bir şekilde bir türk'e saldırıyor... zaten ben gazeteyi elime alıpta taşlı sopalı kavga sözünü okurken bunların kürtler olduğunu hemen anlıyorum sağolsunlar bunları bize öğrettiler sevgisizliği, saygısızlığı , kabalığı, bir kişiye on kişi saldırmayı vs.vs.... neden bu kadar insanlıktan nasibini almamış ve ilkel olduğunuzu bilmiyorum sizi allah ıslah etsin diyorum....   hadi yukarıda saydığınız gerekçeleri anladık ve kabul ettik diyelim peki bana şunları açıklayabilirmisiniz mesela 1993 yılında bingölde 33 tane sivil ve silahsız askeri kurşuna dizmenizi ?... savunmasız gencecik bu insanları neden kurşuna dizdiniz ?... bana bu vahşiliği açıklayabilirmisiniz ?...yarın allah katında bunun hesabını nasıl vereceksiniz ?...siz bana bunun açıklamasını yapın beni bu konuda tatmin edin bende size diyeyimki ya kusura bakmayın kürt kardeşler bizler size haksızlık etmişiz sizi asimile etmeye çalışmışız vs vs... diyeyim  ama bunu başarabileceğinizi hiç zannetmiyorum....        bu ülkede askerlik çağı gelen her türk genci askerliğini yapmak zorundadır istesede istemesede annesinin ellini öper ve askere gider kendi seçimi olmayan, ve kendisi ile alakası olmayan bir konuda hiç bir suçu olmadığı halde bu genç neden vurulsun ?... neden evine cenazesi gelsin neden ailesi , sevgilisi, eşi, çocuğu yetim kalsın?... sizlerin bunu yapmaya ne hakkı var?...bu sözde savaş o çocuğun savaşı değil o sadece yapmak zorunda olduğu için askerlik yapıyor hepsi bu!... tabi vergi vermeyeniniz, elektrik , su vs.vs. kaçak kullanananız, gece kondu dikeniniz , uyuşturucu satanınız ve daha neler neler heralde sizde benim kadar iyi biliyorsunuz bunları gerisini saymaya gerek yok.... son sözüm şudur dedim ya alınmaca gücenmece yok eğriye eğri doğruya doğru; bence herşeyden hatta bir vatandan önce İNSAN olmaya ihtiyacınız var

    Bak kumşu darılmaca, küsmece ne oluyor bende sinir yok, aldım gitti insanlık mı? Türkün sisteminde ne arar yok kumşum kürd şunu, bunu yapmış hikayesi çok basit o dediklerini her toplumda yapan insan var merak mı ediyorsun hürriyet gazetesini aç bak o dediğin haltları işleyen sayısız türk bulursun bunu da geçtik ATA bildiğimiz düşkünün ne halt işlediğini biliyor musun? Biraz sonra sana ikinci ders olarak vereceğim ATA nızın ne halt ettiğini öğrenirsin buradan senin mantığınla harekeket edersem tüm türkleri İBNE ilan eder dururum ama ben bunu yapmıyorum çünkü şunu biliyorum her toplumda pislik heriflerin olduğu gibi insan gibi insanlarda var bunu anla eğer anlama diye bir derdin varsa o zaman ne yapman gerektiğini kumşuma söyleyeyim önce kafandaki o pis kültürü bir kenara bırakman gerekecek nereden mi başlayacaksın? Sakin ol. Hoce yiz dedik ya. Yardımcı olurum haydi bakayım önce tam teşkilatlı bir hastahaneye git. DNA testini yap. Eğer türk olarak tapunu aldınsa şu an başkasının ülkesine nereden ve ne zaman geldiğinizi araştır. Bugüne kadar kaç milleti soykımlardan geçirdiniz onu araştır. Ha birde Osmanlı sultanlarının ne kadar Ortaasyadan gelen türkmeni katlettiğini öğren nedenini kavrayabilirsen şu an izlediği politikayı ve bir ayrıntı olarak 33 askerin öldürülmesinide kavrayabilirsin ve o olayı öğrenmek istiyorsan google de öğrenebilirsin inanki öğreneceğin şey seni şoke eder olayın perde arkasında türk savaş kurmayının olduğu şokunu yaşarsın veleyki onları kürdler bile öldürse kendine soracağın soru şu olmalı onların kürdistanda işi ne? Sahi siz türklerin ülkemizde işiniz ne? İstemiyoruz sizi bunu size kavratmak için ne yapmamız lazım kaç 33 sivil mi, asker mi ölmesi gerekir yok sivilermiş, siviller öldürülmezmiş sahi hangi dünyada yaşıyorsun ayda mı, merihte mi? Sahi ergenekon davasını takip etmiyor musun? Türk devleti asit kuyularında, kalorifer kazanlarında 17 bin kürd eritmiş ve yakmış, hepside sivil bunu devletinin mahkemeleri bile söylüyor sen kalkmışsın 33 askerin hesabı peşindesin bak kumşu ölenlerin sayısal hesabını yaparsan borçlu çıkarsın neyse uzun hikaye türklerin pisliğini ortaya dökme ne zamanım var, ne de isternet sayfaları yeterli olur dünyadaki imajınızı biliyorsun künyenize BARBAR yazılmış bunu bilmiyor olamazsın bilmiyorsan cahilsin, biliyorsan görmemezlikten geliyorsan pis bir pişkinsin en iyisi cahil ol cahil olmak ne ayıp, ne de günah ama istersen aşabilirsin, bizlere kulak vererek, sana verdiğim derslere çalışarak ve ders çıkararak aşabilirsin fakat pişkinliğin çaresi yok, allah yardımcın olsun demenin dışında sana önereceğim bir şey yok çok uzun oldu en iyisi sana ikinci dersini vereyim onun üzerine yoğunlaş ama sakın birinci ders te yaptığın gibi pişkinlik yapma sana vereceğim ikinci ders ATA nızın düşkünlüğü yanlış anlama bu iddia sahipleri Kürd değil, hepsi türk ayrıca türk mahkeme belgeleri “haydi bre gazan mübarek ola”(!)     Ders 2 : Türklerin ATA'sını Nasıl Bilirsiniz? GENELEVDE DÜNYAYA GELMiS BiR GAYRi MESRU "ULUSAL ÖNDER" : M.Kemal´in babasinin belirsiz oldugunu gösteren Selanik Mahkemesi'nin kararinin asli. SELANiK ASLiYE HUKUK MAHKEMESi Ilâm karar numarasi: Adet/451 Abdus'un ölümünden sonra Zübeyde Abdus'un karisi oldugunu ve oglunun da Abdus'un oglu oldugu iddiasi ile açmis oldugu miras davasinda Abdus'un kardesleri, mahkemeye vermis olduklari iddianâmede Zübeyde'nin Abdus'un karisi olmadigini ve umumhâneden (genelevinden) odalik alindigini ve oglu Mustafa'nin iki yasinda kucaginda oldugunu ve Abdus'un bilaveled (çocuksuz) öldügünü iddialari ile keyfiyetin umumhâneden sorulmasini talepleri üzerine umumhâneye yazilan tezkerenin cevabinda, "Zübeyde'nin oglu ile beraber 19 Haziran 1297'de umumhânemize dühul edip, Yenisehir'li Abdus isminde bir kabadayi ile anlasip 11 Nisan 1298'de umumhânemizden hüruc etmistir (çikmistir)!". Bu yaziya istinaden Zübeyde'nin davasinin reddine karar verilmistir. 22 Kanunî-Evvel 1298, 20 kurusluk pul,Hakim Aza Aza, Selanik Asliye Hukuk Mahkemesi, Mühür Mühür Mühür "iFTiRA iSE AKSiNi iSPAT EDiN" Bu belge, Türkiye´de çesitli kitap ve gazetelerde yerini aldi: "Deccaliyet ve Kemalizm" (Hüseyin Demirel, s.147): "ABDOS" HiKAYESi: ilk defa Yakin Tarih Ansiklopedisinde Mustafa Kaplan imzasiyla nesredilen "Abdos Aga" ile ilgili yazilar mahkemelerde dava konusu oldu. Bu belgelerde Atatürk´ün annesinin genelevden çiktigi ve Atatürk´ün gayrimesru oldugu ileri sürülüyordu. Hürriyet 21 Ocak 1990´da "Atatürk´ün gayrimesru dogdugunu iddia eden.. çirkin tezgahin belgeleri" basligi altinda bu meseleyi kamuoyuna duyurdu. Selanik´te bir mahkemenin verdigi kararin metni Osmanlica olarak gazetenin haberinde basildi. Bu metni bir memur Milli Egitim Bakanliginda fotokopi ile çogaltirken yakalanmisti. Mesele sonradan örtbas edildi. Burhan Bozgyik´in "Türkiye üzerine oynanan oyunlar" kitabinda da bu belge tam metin Türkçe olarak basildi. (Yeni Asya Gazetesi nesriyati,1990, s.105)" Yazar´in Ümmet-i Muhammed gazetesinin 8. sayisinda (1988 senesinde) bu belgenin yayinlandigini aktarmamasinin iki sebebi olabilir: 1- Bu belgenin yayina sunuldugundan haberdar olmamasi; 2- Türkiye´de Ümmet-i Muhammed gazetesinin yasak olmasi. Bizim için oldukça önemli olan, bu belgenin artik -yayin hayatinda- tartisilmaz bir yerinin olmasidir. MUSTAFA KEMAL'iN BABASI KiM ?.. Yukarida metnini koydugumuz ve latin harfleriyle de yazdigimiz "Selanik Asliye Hukuk Mahkemesi" basligini tasiyan yazi ile Dr. Riza Nur'un "Hayat ve Hatiratim" adli eserinin üçüncü cildinin 561. sayfasindaki yazi ana hatlariyla birbirini tutmakta ve teyid eder mahiyettedir. Ilaveten sunu da söylemek gerekir: Fransiz bakanlarindan Hedyo Paris'te Türkiye üzerine verdigi ve "Conferencio" dergisinde yayinlanan konusmasinda Mustafa Kemal'in babasinin meçhul oldugunu söylemistir. Ayrica, Mustafa Kemal'in gayr-i mesru olarak dünyaya geldigi ve bu hususta Yunanistan'da bir mahkeme karari bulundugu, güvenilir kisiler tarafindan kulaktan kulaga söylenmekte ve dolasmaktadir. Bütün bunlara ragmen; arastirma ve incelemeciler, tarihçiler, ilgililer arastirmalarini yapsinlar, sorsunlar, sorustursunlar; sahte ve yanlis bilgi ve belgeler varsa kanitli bir sekilde ortaya koysunlar. Çünkü gaye ve maksat, sahis ve sahsiyet degil, gerçeklerin ortaya çikmasidir, tarihî gerçeklerin tam ve aslina uygun olarak yeni nesillere ulastirilmasidir. Ayrica su husus da gözardi edilemez: 5816 sayili "Atatürk'ü Koruma Kanunu"nun arkasinda yatan sebep nedir? Bu kanunla neler getirilmek isteniyor? Dünyanin neresinde görülmüs böyle bir kanun?!. Gerçekleri gizlemek mümkün mü? "Mizrak çuvala sigmaz!" demis atalar! Kemalistlerin gücü yetiyorsa mizragi çuvalda saklasinlar!.. Gösterdikleri hassasiyet çok yanlistir ve çok tehlikelidir. Onlarin yapacagi bir is var o da sudur; kaldirsinlar koruma kanunlarini, lagvetsinler Devlet Güvenlik Mahkemeleri'ni!.. Mustafa Kemal hakkinda söylenenler ve yazilanlar yanlis ise çatir çatir cevap verirler! Yok eger dogru ise; o zaman kizmasinlar; gerçekler yazilsin da "Ata"larinin kimligi, kim oldugu ve ne mal oldugu ortaya çiksin!.. Bir Stalin'in, bir Hitler'in akibetinden ibret alsinlar da akillansinlar!.. Bir gün gelecek, o çesit kanunlari delinecektir. Hak ve hakikat bunlari dile getirecektir. Tarih, geçici bir zaman susarsa da bir gün gelir ortaya çikar, susturmak isteyenleri bir silindir gibi ezer geçer; kendilerini de, korumak istedikleri adami da rezil ve kepaze eder. Hem de dünyanin gözleri önünde!.. Kur'an öyle demiyor mu? "... Yoksa siz, Kitab'in bir kismina inanip bir kismini inkâr mi ediyorsunuz? Sizden bunu yapanin cezasi dünya hayatinda rezil olmaktan baska nedir? Kiyamet gününde (onlar) azabin en siddetlisine atilirlar. Allah yaptiklarinizi bilmez degildir." (Bakara, 85) Bu, degismez ilahî bir kanundur; her yerde ve her zaman hükmünü icra eder; Kemalist ordular, kemalist savcilar, kemalist Prof.'lar, kemalist ajan ve dezinformatörler, kemalist hocalar da bu ilahî kanun elinden Mustafa Kemal'i kurtaramazlar. Buna imkân ve ihtimal yoktur! Nitekim kurtaramiyorlar; adamin sahsiyetsiz bir vatan haini, din, namus ve millet düsmani oldugu ortaya çikmakta, yazilmakta ve çizilmektedir. Türkiye sinirlari içinde olmasa bile dünya nesriyatinda kendini göstermektedir. Avrupa memleketlerinde Mustafa Kemal'in bir ingiliz casusu oldugu, Türk-Yunan savasinin sadece bir muvazaadan(anlasmali dögüsten) ibaret oldugu, Yunan askerlerinin Izmir'e çikislarinin, ingilizler'e Mustafa Kemal tarafindan telkin ve ilham edildigi, bütün bunlarin da Türkiye'yi kesin sekilde islam dünyasinin liderliginden indirmek amacina yönelik olarak planladigi anlatilmakta, hatta bu kabil kitaplari okuyanlar Türkiye'ye geldiklerinde es ve dostlarina gizlice aktarmaktadirlar. Aradan 70-80 senelik bir zaman geçmistir. Insaf ile kabul etmek gerekir ki, gerçegin ortaya çikmasina, ne sekilde olursa olsun engel olmak sonsuza kadar sürüp gidemez. Keza yukarida da görüldügü gibi, dün korkunç bir diktatör olan Stalin'i bugün Rusya'da agzina alabilecek bir kabadayi yoktur. Almanya'da Hitler övücülügü yasal kovusturma nedenidir. Zorlamalarla, yalanlarla, yasaklarla kirli kisiliklerin sonsuza kadar ayakta tutulmasina imkân ve ihtimal yoktur. "Selanik'te Riza Efendi adinda gümrük kolcusu birinin üvey oglu Mustafa Kemal Harbiye Mektebi'ne geliyor. Mustafa Kemal'in babasi hakkinda çok rivayet var; Kimi bir Sirp, kimi bir Bulgar'dir diyor. Güya anasi bunlarin metresi imis". Yeni çikan "20. Asir Larousse" Pomak'tir diyor. Ihtiyar Tesalya'larin rivayeti sudur: Mustafa Kemal'in anasi Selanik'te kerhanede imis. Yenisehir Tirnova'sindan ve oranin ileri gelen kabadayilarindan Abdos Aga Selanik'e gelir, bu kadini görür, alir götürür. Orada piç olarak Mustafa Kemal dogar. Mustafa bes yaslarinda iken Abdos ölmüs, anasi oglu ile Selanik'e gelmis. 12 yasinda iken Mustafa, Tirnova'ya gidip miras istemis ise de piçligini söylemisler, geri göndermisler. Mustafa, askeri okula girmis. Anasi gümrük kolcusu Ali Riza ile evlenmis. Çok tuhaftir; Mustafa Kemal anasindan bahseder, fakat babasindan bir defa bile bahsetmemistir. Hasili rivayetler çok. Hangisi dogru? Bir seydeki rivayet çoktur; o sey belli degildir. Nitekim bilimde, teknikte, tarihte hangi konu hakkinda çok varsayim veya rivayet varsa o konu mâlum degildir. Demek Mustafa Kemal piç degilse bile babasi mâlum degildir. Benim arastirmama göre onun Riza adinda gümrük kolcusu bir üvey babasi oldugu kesindir. Mustafa Kemal babasindan kendisi bahsetmedigi gibi diger birinin bahsettigini isitirse ona düsman olur. Buna dair bir sürü olay vardir. Nihayet Fransiz bakanlarindan Hedyo, Paris'te Türkiye üzerine iki konferans verdi. Bunlar "Conferencio" dergisinde yayinlandi. Hedyo da orada "Mustafa Kemal'in babasi meçhuldür!" diyor." (Riza Nur, Hayat ve Hatiratim, III. cild, s. 561-562) yorum ekle Karacaahmetin ibnetör rehberi hakkinda gönderen: KIZIL-ORDU Monday October 10, 2005 at 10:01 AM [email protected] X X ALKOLiK BiR AHLAK DÜSKÜNÜ : M. Kemal sarhostur. Genç yastan beri içki içmektedir. Bu sarhoslugunu birçok yabanci devlet adamlari ve gazeteciler de kaleme almislardir. Bunlardan birisi Armstrong adinda bir gazetecidir. Armstrong'un Atatürk'ün içki sofralarini anlatan bir kitabi memlekete sokulmuyor. Atatürk kitabi okuttuktan sonra kendi agziyla sunlari söylüyor: "Bunun ithalini men etmekle hükümet hataya düsmüs. Adamcagiz yaptigimiz sefahati eksik edeyim de kitaba ilave edilsin ve memlekette de okunsun buyurdular." (1) Müslüman milletin gözü önünde içkinin kötülügünü ve haramligini bir kenara iterek büyük bir ii yapiyormus gibi kadeh kaldiran bir lideri tarih ender kaydeder. Çünkü bir baba bile çocugunun gözü önünde içki içmekten haya eder. Ama bu sarhos, bunu zevkle yapmistir. Mahmud Esad Bozkurt anlatiyor: "Bir aksam, birden Saray'dan kalkarak Gülhane Parki'nda Halk Parti'sinin verdigi bir açik hava toplantisina gittigimiz zaman orada toplanan onbinlerce insana harf inkîlabini müjdelemis ve bu esnada ayaga kalkarak millete hitaben: "Arkadaslarim! Bu elimdeki rakiyi evvelce padisahlar da halifeler de içerlerdi. Fakat onlar saraylarinda, dört duvar arasinda içiyorlardi. Ben ise aziz milletimin önünde ve onun serefine içiyorum!' diye kadehini kaldirdigi zaman, halkin alkis tufani arasinda Sarayburnu dakikalarca çinlamisti." (2) Buna alkis tutan zavallilara yaziklar olsun! M. Kemal Atatürk, gece hayatini çok seven, devamli alkol kullanan biriydi. Bu hususta S. S. Aydemir sunlari söyler: "Atatürk normal zamanlarda, geceleri yasardi. Sofrayi, sohbeti, içmeyi elbetteki severdi. Etrafindakilerin içmelerini de isterdi. Içkiye çok genç yaslarinda alismisti. Suriye'deki sürgün yillarinda ise içki hemen hemen tek tesellisi gibiydi." Aydemir devamla: "Ama Selanik'te rihtim gazinolarinda, sokak meyhanelerine gidilemeyen, gelecek maaslari yahudi sarraflara kirdirmak suretiyle para tedarik edilemeyen, meyhanenin veresiyeyi kestigi günler de olmustur." (3) Içkiyi çok kullanip parasiz kaldigi da oldugunu da Aydemir söylemektedir. Dr. Riza Nur da bu hususta sunlari söyler: "Müthis bir ayyastir. Her gece sabaha kadar içer, körkütük olur. Bütün ömrü öyledir. Gençligi de böyle içki ve fuhus ile geçmistir. Reculiyeti yoktur, fakat sehvete pek düskündür. Fuhusun kadin, erkek, fail (eden-aktif), mef'ul (edilgen-pasif) her çesidini yapar. Bu sebepten veya anasi fahise olduğundan olacak ki, bütün milletten namus ve iffeti kaldirmaya çalisir." (4) (1) Bir Baska Açidan Kemalizm, A. Dilipak, sf. 290 (2) Mahmud Esad Bozkurt'dan Kemal Ariburnu, Atatürk'ten Anekdotlar, Anilar (3) Tek Adam, Sevket Süreyya Aydemir, c. 3, sf. 504-505 (4) Dr. Riza Nur, Hayat ve Hatiratim, c. 4, sf. 1517 ESi TARAFINDAN SUÇÜSTÜ YAKALANAN EDiLGEN BiR HOMOSEKSÜEL : "Deccaliyet ve Kemalizm" adli kitap (s.129): ... Bir Agustos gecesinde yemek dönüsü, Çankaya´nin kapisinda genç askerlerle konusurken Latife, üst katin balkonunda göründü. Ates püskürüyordu: "Kemal! Buraya gel! Mahalle arkadaslarinla yarenlik bitti, simdi askerlerle mi içli disli oluyorsun? Buraya gel diyorum! Gazi sustu, Latife sustu. Hersey sustu. Pasa öfkesinden mosmor kesilmisti....." Hayat ve Hatiralarim, Riza Nur 4. Cilt s.1357 : “...Anlasildigina göre bosanma vak´asindan iki-üç gün evvel, Latife, kardesi Ismail ile haremi Süreyya Pasanin kizi Melahat Ankara´ya gitmislerdi. Çankaya´da misafir olmuslar. O vakit Mustafa Kemal´in yaninda katip sifatiyla Halit Ziya´nin oglu Vedad vardi. Güzel tüysüz bir çocuk. Bir aksam üzeri karanlik çökerken Ismail, Melahat balkona çikmislar. Bakmislar Vedad Mustafa Kemal´i agacin dibinde yapiyor. Latife´yi çagirmislar. O da görmüs. Bir kiyamettir kopmus. Latife, Mustafa Kemal´e “Herseyini gördüm, hepsine tahammül ettim. Artik buna edemem“ demis. Gazi (!) susmus, Ismet´in evine gitmis. “Bu kariyi simdi bosayacagim“ demis. Ismet, sabahleyin erken Heyet-i Vekile´yi toplamis. Taalaka karar vermisler (!) Latife´yi Ismet alip, trene koymus. Trende teselli etmek istemis. Latife ona „Sus, sus!“ Ismet Pasa! Ismet Pasa! Sen ona bir gün dalkavukluk etme seni benden daha rezil eder. Her pisligine aleti sensin“ demis“. Yorumun devamini (buna yer kaldi ise) okuyucuya birakiyoruz: M. Kemal yoksa escinselmiydi ?!..            

türklerin atasının soyu hakkında bazı iddialarınız var ben ne bunu nede aksini iddia edecek değilim ne o tarihte yaşadım nede bunu merak ettim benim önem verdiğim şey başkadır, bir zanaatkarın , bir sanatçının, yada bir askerin ortaya koyduğu ürüne , esere ve kalitesine bakarım sadece bu yönüyle ilgilenirim, atatürkün kişisel tercihleri yada özel zevkleri ne beni ne sizi nede bir başkasını bağlar... ona bakarsak( bebek katili , ermeni asıllı ) abdullah öcalan hakkındada çeşitli iddialar var ama dedim ya beni insanların icraatları yaptıkları iyilikler yada kötülükler kısmı ilgilendirir sizede önerim budur....her şeyden önce türkiye hatları sınırları belli olan bir üllkedir sizin sözde kuzey kürdistan dediğiniz bölge türkiyenin doğu anadolu ve güneydoğu anadolu bölgesidir , bir ülkenin sınırlarına dahildir ve bunu değiştiremeyeceğinizi sizlerde gayet iyi biliyorsunuz ama işinize gelmiyor, bi umut işte diyorsunuz belki bir gün kurmak istediğiniz kürdistana dahil olmasının hayalini kuruyorsunuz nede olsa umut fakirin ekmeği değilmi?... çapulcu takımlarından oluşan sözüm ona gerillalarınız var adam dağda perişan, sözüm ona gerillanız ( terörist ) diyorki 2 aydır et yemedim genelde kurufasulye pilav gibi şeyler yeriz, çok az eti pilavın üstüne bırakılmış olarak yedim diyor ve ekliyor yöneticilerimizle aynı yemeği yemiyoruz onlar başka şeyler yiyiyor diyor... tiplerine bakıyorum insan demeye şahit lazım daha çok yırtıcı vahşi bir hayvanı andırıyorlar....örgütten kaçmanın yada bunu denemenin cezasının çok ağır olduğunu hatta infaz edilme ihtimalleri olduğundan buna teşebbüs etme cesaretini bile gösteremiyorlar... örgüte nasıl katıldıklarını az çok zaten biliyoruz ; daha çocuk yaşlardayken kaçırılma, kandırılma tehdit, yada tam tersi gençlik ve cahilliklerinden faydalanarak sözüm ona kürt halkının temsilcisiyiz yok efendim koruyucusuyuz, ilerde kürdistanı kurucaz o zaman hepinize önemli görevler, mevkiler statüler şu, bu verilecek vs vs....sözleriyle mahvedilen yaşamlar...ben size söyliyeyim siz hepiniz olmayacak bir şeyin hayaliyle ömrünüzü heba ediyorsunuz.....ne türkiye ne ırak ne suriye ne iran ne azerbaycan nede ermenistan size toprak falan vermez hiç bir ülke vermez ...buna ne hukukunuz yeter ne askeri gücünüz pardon gerillanız :) yeter...dünya kuruldu kurulalı kendinize ait bir ülke inşa edemediğiniz için diğer ülkeleri özelliklede türkleri suçlamanız işin kolayına kaçmaktır ... tükler sayısız devlet kurup yıkmıştır...bu bizim genlerimizde vardır...ama bu sizin eksik bir yönünüzdür bu yüzden başkalarını suçlamadan önce kendi eksik yönünüze dikkatinizi verin...ve birde diyorsunuzki sizi kürdistanda istemiyoruz iyide kardeşim kürdistan diye bir ülke varmı bana haritada gösterebilirmisiniz?..ispat edin o zaman...o zaman bende size derimki peki sözüm ona kürdistandaki nüfusunuzdan fazlası türkiyenin batısında yaşıyor o halde bizde sizi türkistanda istemiyoruz geri dönün kayalıklardan ve çorak topraklardan oluşan bölgenize...

cahile ögretilir bilge insandan ögrenilir ama piskinden ne ögrenilir, ne ögretilir piskinlik pis bir kültürdür müzmin bir hataliktir tedavisi mümkün degildir seninki o hesap seninle ugrasmaya degmez bir yardimimda olmaz keske olsaydi sana yardimci olabilseydim komsuluk görevimi yerine getirebilseydim insanlik düsmani pis kültürle kafasi esir alinmis birini insanlik alemine kazanabilseydim na mümkün seni inaniyorsan allaha havale ediyorum belki akil fikir verir ha unutmadan hani nerde diye sormussun ya o dediklerini GOOGLE dedeye yaz o sana tüm ögrenmek istedigi bilgileri önüne koyar bilmedigin KÜRDISTAN ÜLKESININ HARITASINI da benden bu kadar aslinda seni egitmek istemistim ücüncü dersinide hazirlamistim bakiyorum kaytarmaci bir ögrencisin buna degmez bu cocuk adam olmaz dedim her seye ragmen allah yardimci olsun bunu da komsuluk hakkina say  

inadına türkiye... (nicht überprüft)

Fr, 08/12/2011 - 23:02

google' a yazılan kürdistan kelimesi karşılığında ekrana gelen haritanın sen ve senin gibi hayalperest kekolar tarafından oraya konulduğunu anlayabilecek kadar tecrübeli ve akıllı biriyim...daha öncede söyledim gene söylüyorum kürdistan diye bir ülke yok en azından henüz yok...üzerinde neredeyse tamamı kürt olan bir milletin yaşadığı bölgeye sizler kendi aranızda kürdistan diyebilirsiniz, ama bu sıfatın bağlayıcılığı olmadığını sizde gayet iyi bilirsiniz...sözde verdiğin tarih derslerine gelince; nedense tamamı türk'ü ve türklüğü yok sayıyor, tamamen yanlı bir araştırma...tamamen türk karşıtı bir makale...hoşuna gitsede gitmesede sizin kuzey kürdistan diye tabir ettiğiniz bölge türkiye topraklarının içinde yer alıyor, güney kürdistan dediğiniz yer ise ırak toprakları içinde yer alıyor... bu gerçeğin ta kendisi ve bu ülkelerin size ; oraları al kardeşim deyip vereceğini hiç zannetmiyorum...belkide siz davanızda haklısınızdır belkide oraları gerçekten sizin olmalıdır ama hak arayış biçiminiz yanlış böyle olmaz, böyle bir yere varamazsınız daha uygar yollar denemelisiniz...zaten 30 küsür yıldır bunu başaramamış olmanız bu gerçeği göstermiyormu?...

türk ordusu geliyor sikecek ananızı Orospu çocukları !... ananızın amına bacağımızı sokucaz...sizin ölünüzde dirinizde para etmez nasılsa

TÜRK İNADINA TÜRK (nicht überprüft)

Do, 08/18/2011 - 17:10

NE OLDU SESINIZIMI KESTILERRR  ??  DAHA COK SİKİP,SIZIN SESINIZI DAHA COK KESECEKLER..SADECE SESINIZI KALSA IYI,TÜMDEN KURUYUP GIDECEKSINIZ KAYA SURATLI,TAŞ KALPLİ PEZEVENKLERRR !!!

kürt olarak doğmak bir lanet olmalı... düşünsenize bir sabah uyanıp aynaya bakıyorsunuz ve kürt olduğunuzu görüyorsunuz....aman şeytana bismillah bu olsa olsa kabus olmalı...kokunuz bile leş gibi burnumuzun direği kırılıyor...

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.