Diyarbakır’ın ortasına Fethullahçılık postu seren ve Kürt halkına yönelik devletin “oyuncak bebek” projeleriyle geçinen Bejan Matur, PKK’yi “Hain ilan etme merkezi” ilan etti. Alevi ve Kürt kökenli bu şahıs, benim tereddütsüz “sağcı Erkenekon” olarak nitelendirdiğim güçlerin yayın organı Zaman gazetesinin yazarıdır. Kendileri AKP’li belediyelerden alınan proje paralarıyla bir miktar servet edinmişti. Diyarbakır’da maaşla Fethullahçılık örgütlenmesi yürüttüğünü bilmeyen yok. Bir insan kuyumculuktan, işçilikten, manavcılıktan, bakkalcılıktan geçinebilir. Dönercilik ve pizzacılık da yapabilir… Kitap satabilir, cincik, boncuk satar… Benim gibi Paris kaldırımlarında kimliklere plastik de kaplayabilir… Ama bir insan, tarfsız olmak isteyen bir yazar, misyon hareketlerinden geçimini sağlayamaz. Sağlarsa, onların paralı çalışanı olur… Bir yazar PKK’den de maaş alamaz… Bu benim görüşümdür… Yazar veya şair insan aç kalabilir, ancak düşünsel özgürlüğünden taviz vermez… Düşünsel özgürlüğünü ipotek altına alacak ekonomik ilişkilere girmez… Bejan Matur, Ilımlı İslam tarfından Kürt ve Alevi dünyasına karşı kullanmak için derlenmiş bir proje kadınıdır…
Kendisi Zaman Gazetesindeki son yazısında PKK’yi “Hain ilan etme merkezi” ilan etmiş. PKK’nin çoğu geçmişte kalmış bu özelliklerini biliyoruz. Fakat hiç kimse, örgüt ve devlet, şu anda hizmetkarlığını yaptığı Türk devleti kadar yuttaşlarını “vatan haini” ilan etmememiştir. Kendisinin yazarlık yaptığı ve maaşıyla geçindiği Ilımlı İslam yüz yıldır Alevilere “mum söndü” oyunu oynatıyor. İnsanda biraz kişilik olsa, yıllardır iftiraları altında yaşadığı bu güruhun semtine uğramaz.
Beni en çok üzen, bu tür kişiliklerin Diyarbakır merkezini mekan eylemeleri ve Diyarbakır’ın da bu tür kirli ilişkileri cesaretlendirmesidir.
Sadece mekan eyleseler ne ise, bir de bu kişiler BDP ve DTK için de makbul kişilerdir. DTK toplantılarına baş konuk olarak çağrılırlar.
Canları sıkıldığında, bir kitap yazacaklarsa bir yol Kandil’e uğrarlar. Omuzlarındaki kırmızı şallarıyla dağları teftiş eden komutanlar gibidirler. Orada, birkaç gün içinde alacaklarını alır, aşağı iner, kitabını yazar, ardından orasını “Hain ilan etme merkezi” ilan ederler.
Ne tezgah ama! Acılarını ve varlıklarını kullandığın insanlara karşı onların düşmanlarıyla ittifak yap ve daha sonra aydın ve şair kimliğiyle ortalıkta dolaş.
Yukarıdaki resimde Bejan Matur’un Kandil teftişini görüyorsunuz. Yanında KCK’nin her basın toplantısından tanıdığımız komutanları var. Kandil’i turistik sit alanına çevirdiler. Görüştükleri kişilerde ciddi bir özellik aradıkları yok. Yeter ki, herhangi bir Türk gazetesinden gitmiş olsun…
PKK mücadelesine ilgi duyduğu için binlerce insan öldürüldü, milyonlarcası sürüldü, hapishaneler tıklım tıklım onlarla dolu, televizyonlar ve gazeteler sabahtan akşama kadar PKK sorumlularına küfür ediyor, fakat PKK sorumluları dört gözle Kandil’e bekledikleri Bejan Matur gibi Türk gazetecilerine izzet ikramda kusur etmişler mi diye daha sonra karar kara düşünüyorlar…
PKK isim vererek kendisine en acımasız basın savaşını sürdürenin Zaman gazetesi olduğunu söylüyor, fakat daha sonra onun Alevi ve Kürt kökenli devşirmesini yüksek sözcüleriyle karşılıyor. Ne garip çelişki!
Bejan Matur PKK için ne diyor:
“Hain ilan etme merkezi!”
Fakat PKK’liler yukarıdaki resimde gördüğünüz gibi Bejan Matur’a ne kadar “iyi ve günahsız” olduklarını hararetle anlatmaya çalışıyorlar…
Öte yandan 10-20 sene dağlarda kalmış, fakat bir şekilde ayrılmış nice Kürt kızı var ki, Güney Kürdistan’da, Kafkaslarda, Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde kıstırılmış birer yavru kuş gibi ürkek yaşıyorlar…
Onlara güzel bir söz söyleyen de yok… Sürgündeki Newroz kutlamalarını bile dağların sert rüzgarlarıyla kavrulmuş dudaklarına dişlerini gömerek uzaktan izliyorlar…
Bakışları hüzün, keder ve acı dolu… Saçları dağ ve kekik kokuyor. Bıraksalar bir solukta birer yıldız gibi Kürdistan’a kayacak ve yarım bıraktıkları özgürlük düşünü tırnaklarıyla söküp alacaklar.
Ama kayamazlar; çünkü zaman, bir isyanı baştan çıkartıp, diz çökertmeye çalışan Bejan Maturların zamanıdır…
Kandil istediği kadar bunları izzet ikramla karşılasın… Kendi acılarıyla kıvranan veya yakın mücadele arkadaşlarından tek güzel söz duymamış hüzünlü dağ kızlarının ahı bir gün yapışır herkesin yakasına…
Kürdün insanlık mücadelesi bu kadar ucuz olmamalıdır.
mistifikasyon; Bejan Matur "Kandil’de,Türkiye saatini kullanıyor