Sayın Çalışlar, bu meclisiniz mi sorunu çözecek?
Radikal gazetesi yazarı Oral Çalışlar, “Kürt meselesi Kürtlerle çözülür” şaşaalı başlığıyla kaleme aldığı makalesinde, kaş yapayım derken göz çıkarmış.”Kürt sorunu” ve devletin uyguladığı terör konusunda Türk hükümetine ve devletine bazı haklı eleştirilerde bulunan Çalışlar, ne gariptir ki en büyük hakareti ise Kürdlere yapmış…
Kürd ve Kürdistan sorununun çözümünde Kürdler ebetteki taraflardan biri. Eğer sorun diyalog ve barışçıl yaklaşımla, siyaset masasında çözülecekse Kürdler siyasi muhatap olarak tanınmak ve masaya çağrılmak durumundadır.
Ancak Çalışlar´ın öne sürdüğünün aksine Öcalan-KCK ve BDP Kürd ulusunun tümünü temsil etmemektedir.
Çalışlar, beğensin beğenmesin, programları ve örgütlenmeleri itibarıyla Kürd ulusunun özgürlüğü için mücadele eden pek çok hareket, parti ve inisiyatif mevcuttur.
Bu yapılarda yer almış olanlar da, Türk devletinin zulmüne uğrayarak pek çok bedel ödemişlerdir. Hapisleri, ölümleri, işkenceleri onlar da yaşamıştır.
Onların da evi barkı yıkılmış, sürgünlere, gurbetlere düşmüşlerdir...
BDP Türk meclisinde yer alıyor diye, sırtını silaha dayamış diye, Çalışlar´ın diğer Kürdistanlıların iradesini yok sayması mı gerekiyor?
Çalışlar´ın gerçekten Kürdlerden yana insani ya da siyasi bir “duyarlılığı” varsa, Kürdlerin içişlerine, kaderlerini tayin tercihlerine karışmaması gerekir.
Sayın Çalışlar, bir kaç noktaya dikkatinizi çekmek isterim:
-Kürd ve Kürdistan sorunu ulusal bir sorundur. Devletlerarası sömürge bir ülke konumundaki Kürdistan´ ın bir parçası da Türk devletince sömürgeleştirilmiştir.
Çözümden, sorunu konuşmaktan bahsedeceksek, bu realiteyi atlamamalıyız.
Yazılarınızı izleyebildiğim kadarıyla siz ne Kürdistan´ın ayrı ve sömürge bir ülke olduğunu, ne de Kürd ulusunun kendi ülkesinde kendi özgür iradesiyle yaşaması gerektiğini dile getirmemektesiniz.
Sorunun çözüm yeri “meclistir” tir demektesiniz. Sizin gibi meclisiniz de Kürdistan gerçeğine gözlerini kapatmış durumdadır.
Meclisinizdeki en “liberal-demokrat” partiniz bile “Türk milleti, Misak- ı Milli, tek devlet, tek bayrak, tek millet” demektedir de başka bir şey dememektedir.
Bu meclisiniz mi Kürd ve Kürdistan sorununu çözecek?
Ondan sonra da diyorsunuz ki. Ne Obama, ne Barzani ne de Talabani bu sorunun çözümü için asıl adresler olamaz.
Nedenmiş o, Talebani, Barzani Kürd değiller mi? Yoksa gerçekten Kürd ve Kürdistani bir siyaset izledikleri için mi onları “adres” görmemektesiniz. Bu iki Kürd liderinin ismini Obama ile birlikte anmış olmanız da aslında Kürd ve Kürdistan´a ne kadar “yabancı” olduğunuzu gösterir.
Talebani ve Barzani sanki Kürd değiller de herhangi bir millettenmişler gibi söz etmektesiniz
Obama´ya gelince: Obama´nin Kürdler´lere bakışta sizin meclisinizde yer alan Türk milletvekillerinizden çok daha olumlu düşüncelere sahip olduğuna inanıyorum.
Obama hiç değilse resmi devlet ideolojinizin esiri durumunda biri değildir.
Yoksa Talebani, Barzani ve Obama meclisinizdekilerden daha olumlu düşüncelere sahip olduğu için mi onları hariçte tutmaktasınız?
Evet ne yazık ki aklıma bu geliyor.
-BDP´nin İmralı´yı ve Qandil´i muhatap gösterdiğini de kabul etmemektesiniz. Ama neyleyelim ki bu bir gerçek…
BDP yetkililerinin bunu teyit eden sayısız açıklamaları var…
Kendinizi fazla zorlamayın derim…
Sayın Çalışlar,
-Kürdler´e "akıl" vermek, yön vermek, içişlerine karışmak yerine, ona yakın ve dost olmaya bakın.
Fazla bir şey değil, Türklere hak olarak gördüklerinizin Kürdlerin de hakkı olduğunu hatırlayın yeter…
Sedat Günçekti
12 Ağustos 2010-Rizgarî Online/