Direkt zum Inhalt
Submitted by Rojhat Badikî on 17 January 2010

[url=http://www.newroz.com/modules.php?name=News&file=article&sid=6307]

2006 yılının baharında Kurdistanı ziyaret ettiğimde, ayrılışımın üzerinde yaklaşık 8 yıl geçmişti, Kurdistan' ın güneyini görmeyeli. 1998 yılında ayrıldığım Güney Kurdistan ile 2006 yılındaki Kurdistan arasında siyasi, ekonomik, politik, kültürel, sosyal ...vs alanda bir çok değişim olmuştu. Hatta bazı gelişmeler baş döndürücüydü. Bereketli topraklar üzerine yığılan beton gökdelenler, başdöndürücüydü. Gökdelenlerin yanısıra, halk zümreleri arasındaki korkunç mal mülk servet uçurumuda baş döndürüyordu. Kurdistan' ın güneyindeki dengesiz gelişmenin ilk işaretleri Raperinden bir yıl sonra ortaya çıkmıştı. 1992 yılında, ilk tanıştığım YNK Duhok kadrolarından Siyebend' le olan sohbetlerimizde, Siyabend' ın Kurdistan' ı terk etmek isteyişine bir anlam veremiyordum.

Uğruna herşeyimizi feda etttiğimiz Bağımsız Kurdistan ilk adımları atılıyor, yıllarca dağda Saddam güçlerine karşı savaşan yiğit Kurd evladı, vatanını halkını terk etmek istiyordu. Kurdistan' ı terk etmek istiorum lafı, kanımı dondurdu, biraz kızgın biraz öfke ile neden? diye sordum. Nedenini öğrenmek istiyordum, bir kaç ay tanışmışlığımızın bende bıraktığı intiba çok olumluydu. Yetenekli, dürüst, fedekar yıllarca dağda savaşmış, şimdi ülkesini terk etmek istiyordu. Kurdistanı terk etmek isteyişinin nedenlerini açıklayınca bana sadece susmak kaldı. Nasıl itiraz edebilirdim ki! Siyabend' ın ''biz Kurdistanı cahş ve müsteşarlara teslim etmek için mi yıllarca savaştık! Bu cahş ve müsteşarlar Saddam döneminde yöneticiydiler, şimdi özgür Kurdistan' da da yöneticidırler. Ben bunların beni yönetmesi için savaşmadım. Saddam' a karşı savaşırken yanlız değildim ama şimdi bunlara karşı savaşırsam yanlız kalacağım'' deyişi ta o dönemde Mam Celal ve Nawşirvan Mustafa arasındaki çelişkilerin ilk belirtileriydi.

YNK içersindeki yapılanmaların, Kurdistan sorununa farklı yaklaşımlarının yansıması olarak Nawşirvan Mustafa ve Mam Celal' ın yollarının ayrışması, YNK' nin bölünmesi kaçınılmazdı. PDK' nin böyle bir sorunu yoktu. PDK' de tartışan-eleştiren bir sistem anlayışı olmadığından liderin mutlak hakimiyetinden dolayı, PDK' de böyle bir sorunun yaşanması zemini olmaz. Nitekim PDK genel sekreteri ve 1. Kurdistan parlamento başkanı Cewher Namın Selimin PDK yönetim sistemini eleştirmesinden dolayı İsveç sürgünü oldu. Sayın Neçirvan Barzani' nin PDK' de reform yapma söylemleri haklı olarak bir çok soruları da beraberinde getirdi. Güney Kurdistan' lı aydınların Sayın Neçirvan Barzani' nin PDK de reform yapabilmesi için, PDK içersindeki ’'Barzani'' faktörünü eleştiriye açması mümkün mü sorusu N. Barzani' nin önündeki en büyük handikaptır. Yıllardır PDK içersinde sistemleştirilen ’'Barzani'' her şeydir, sistemini masaya yatırabilir mi?

Güney Kurdistan' da oluşturulmaya çalışılan ’'aile oligarşisi'' doğu bloku ülkelerini andıran kapalı sistemin sorgulanması, tartışılmaya açılması gerekirdi. Herşeyin iki liderin dudakları arasında çıkacak söze göre işlediği sistemin irdelenmesi, negatif ve pozitif yanlarının masaya yatırılması gerekir. Bu açıdan, Kurdistan' ın güneyinde oluşturulmaya çalışılan sistem gerçek demokratik sistem olmaktan oldukça uzak. Varolan partilerin, gerçek muhalefet rolünü oynamaları bir yana kendileri de var olan sistemin küçük aktörleriydiler. Kurdistan' ın güneyindeki gidişat sorgulanmalıydı. 1991 raperini, 2003 yılında Saddam rejiminin yıkılışı, 2005 genel seçimleri ve yapılan refendumunda, Kurdistan' ın tüm parçaları ve diasporada yaşanan Kürt çoşku ve heyeceni yerini ölümsesizliğine bırakması sindirilemez, kabul edilemez boyutta ulaşmıştı. 2005 yılındaki Kitlelerdeki Bağımsız Birleşik Kurdistan inanç ve coşkusunun yerini Irakçılık –Türkiyecilik-İrancılık Suriyeciliğin almasınin bilinç altındaki olgular açığa çıkarılmalıydı. Geleceğimiz açısında, Kurdistan halkının geleceği açısında bu yapılmalıydı.

Biz bir halkız, Kurdistan' ın en ucra köşesindeki en küçük bir olay, diğer tüm bölgeleri de etkilemeliydi. Ulus, halk, millet olmanın temel karekteristik özelliği de bunu gerektiriyor. Toplumsal hafiza, Kollektif bellek de budur. Iran' da idam edilen Kürt gençlerinin dramı karşısındaki toplumsal hafiza körlüğü, Mam Celal' ın 4 yıllık Irak Cumhurbaşkanlığına paralel Irakçılığın Güney Kurdistan topraklarında hortlamasınin nedenleri bilince çıkarılmalıydı. Bu noktada, Nawşirvan Mustafa ve arkadaşlarının YNK' den ayrılması 1991 yılındak raperin devrimi kadar önemli ve gerekliydi. 1991 Raperinin mimar ve örgütleyicisi Sayın Nawşirvan Mustafa' nın tarihsel bir role soyunması Güney Kurdistan' ın geleceği açısında olduğu kadar, Kurdistan' ın diğer parçaları açısında da belirleyicidır. Hawrê Aso' nun Mam Celal ve Nawşirvan Mustafa arasında yaşanan polemikleri türkçeye çevirmesi takdire şayandır. Kuzey Kürt çevrelerinin Mam Celal Nawşirvan Mustafa arasında yaşanan çelişki, çatışma ve polimiklere duyasız kalmaları 3 maymunları oynamaları anlaşılır değildir.

Bizm, Kürt halkının neden halen bir devlete sahip olamadığının nedenleri, Sayın Nawşirvan Mustafa ve Mam Celal arasında yaşanılan çatışmalarda gizlidir. Kuzey Kurdistani aydın. Örgüt ve partilerin ezici çoğunlukla bu gelişmelere duyarsız kalmalarının nedenleri, çıkar ve Türkiyecilik ile ilgilidır. Sayın Nawşirvan Mustafa, bu noktada Kurdistan geneline egemen kıldırılmaya çalışılan sisteme devrimci temelde karşı duruşu sözkonusudur. Burada iki farklı görüş, iki farklı anlayış sözkonusudur ve bu bizim geleceğimizi bağlamaktadır.....

Devam edecek.

[email protected][/url]

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.