Eger PKK mevcut sorunlari cözüp a$mak istiyorsa, eger ba$arili olmak ve kazanmak istiyorsa ne yapmasi gerektigi bellidir. Sorumlu yönetim, yani Murat Karayilan giller, Kürt özgürlük hareketinin geli$imini yava$latan ve durduran tüm etkenleri sinirlandirmali ve giderek ortadan kaldirmalidir. Ayni zamanda örgütlenmenin geli$imini ve güclenmesini hizlandiran etkenleri daha fazla öne cikarmali, daha fazla agirlik vermeli ve bu temelde mücadeleyi geli$tirip derinle$tirmelidir. Önce PKK'de geli$meyi yava$latan ve durduran etkenler tespit edilmeli; ilkel komunizm veya Türk-solu cizgisi. Komunist lümpenlik hareketin geli$mesini ve güclenmesini yava$latan zararli bir etkendir. Ve geli$meyi hizlandiran, güclendiren etkenler en ba$ta Kürt ulusalciligidir. Cok aciktir ki eger bu sürecte bir geli$me saglanmak isteniyorsa PKK Kürt ulusalciligini geli$tirmeli ve ayni zamanda zararli komunist-Türk-sol söylemlerini ve politikalarini sinirlandirmalidir, hatta giderek tümden ortadan kaldirmalidir. Bu gerici komunist politikalari israrla sürdüren a$agilik tipler hareketin ba$indan uzakla$tirilmalidir. Cemil Bayik-Duran Kalkangillerin ilkel Türk solculugu sinirlandirilmali, hatta tümden, birdaha dirilmemecesine ortadan kaldirilmali, yok edilmelidir.
Bir örgüt yönetimi neden kendi kendisini zayiflatir? Neden ilkel komunizmde israr ederek geli$imini bilerek yava$latir? Bu politikalar örgütlenmenin dogasina aykiridir, terstir ve ajanliga i$aret etmektedir. Bir örgüt yönetimi bilerek örgüte zararli olan politikalar yapiyorsa orda bir terslik var demektir. Bunun icin özellikle Cemil Bayik ve Duran Kalkan'a dikkat cekiyorum. $u an bütün kapilar PKKye acilmi$ken bunlar marjinal gerici solculukta israr ederek tüm kapilari kapatmaktadirlar.
Amac nedir önce net bir tanim yapilmalidir, Kürdistan devrimi denildi mi Kürdistan ülkesi ve Kürt halki temel alinir. Amac Türkiye devrimiyse Kürtlük acisindan me$ru olmayan mevcut TC sinirlari ve Türk gercekligi temel alinir. Kürdistan Devrimini amaclayan Kürt halkinin cikarini daha fazla gözetir ve Kürt halkina hitap eder, Kürtlerin sorunlariyla ilgilenir ve cözüm bulmaya cali$ir, Kürtlerin destegini kazanmaya cali$ir ve bunun icin Kürtcülük yapma gerekliligini hisseder. Cok acik ki Kürt halkinin cikarlari ile Türklügün cikarlari farklidir, caki$miyor, cünkü durumlari farklidir, sorunlari farklidir, amaclari farklidir. Dolayisiyla Türkiye Devrimi ile Kürdistan Devrimi ayni degil, Türk özgürlük hareketi ile Kürt Özgürlük Hareketi ayni degildir, farklidir, hatta birbirine zittir. Her acidan farklidir, o halde neden bu acik ve basit bilimsel gerceklik ters yüz ediliyor ve ikisi aynila$tiriliyor? Türk özgürlük hareketi tarihsel, kültürel, sinifsal ve her acidan Kürt Özgürlük hareketinden farkli ve zit oldugu halde aynidir deniliyor, ortaktir deniliyor. PKK ya Kürt ve Kürdistan demeli, ya da Türkiye demeli ama ayni zamanda Kürt ve Kürdistan meselesini de ba$kalarina birakmalidir. Ikisi birlikte olmaz. Hem Türkiyecilik yapmak, hem de sahte Kürtcülük yaparak Kürt Gücünü TCnin cikarlari dogrultusunda kontrol etmek en büyük alcakliktir ve daha fazla kabul edilemez.
Türk solculugu ve Türk özgürlük hareketi, Türkiye Devrimi dü$üncesi me$ru bir hareket degildir, cünkü mevcut Türkiye gercekligi me$ru degildir, anti-Kürdistanidir ve anti-devrimcidir. TCnin ömrünün uzatilmasi amaciyla yürütülen her türlü mücadele dogru ve ilerici bir mücadele degildir. Kürdistan özgürlük hareketi ise sonuna kadar me$rudur, dogrudur, adalet ve hak yolundadir. O halde ikisi ayni degil ve bir arada olmaz. Türk Özgürlük hareketinin oldugu yerde Kürt Özgürlük hareketi olmaz, ayri$ma ve netle$me kesin gereklidir.
Eger PKK bazi temel noktalarda bazi düzeltmeler yaparsa daha fazla kazanabilir. Örnegin zararli oldugu acik olan Türk solculugunu sinirlandirir ve Kürt milliyetciligine daha fazla agirlik verirse, ayni zamanda buna paralel olarak Islam dinine bagli olan Kürtlerin destegini kazanmak icin Islami bir politika geli$tirebilirse, hizla geli$ebilir, büyüyebilir ve güclenebilir. Ama bunun icin dogru ve ciddi ki$ilikler lazim, ilkel komunistler beceremez. Saglam Kürt milliyetcileri ve Kürt Müslümanlari lazim. Ba$ka türlü geli$emez. Türk solculugu mevcut durumda her türlü geli$meye engeldir ve sinirlandirilmali, giderek ortadan kaldirilmalidir.
Saygilar
pkk nin ic demokrasisinden yanayim ama aradan cekilmesinden yana degilim.isteklerine pes dogrusu harpagos.
pkk yanlisi ile dogrusu ile kurdlerin bir gercekligidir.bu gercekligi inkar edemeyiz ama degisiminden yanayiz.
pkk nin kukten degisimi su olmali.kominist ideolojiden tamamen arinmali.milliyetci bir cizgiye cekilmeli.bunu yapamiyorsada mutlak icinden bir birimin milliyetci cizgide hareket etmesine zemin acmalidir.duran kalkanin merkezi komiteden derhal alinmasi.
gerila hareketini tamami olmasada k kurdistana cekmeli.
ben suna inananlardanim.tc ile barisin olacagindan hic umutlu degilim.tc ile kuklu bir savasin bu savasa diger kurd partilerinide yanina alarak savasa devam etmeli.
ABD Karadeniz'e kadar al dese!
ABD Karadeniz'e kadar al dese şerefsizim almam, "hayır" derim.
"Bokunu yiyim, al ne olur" diye yalvarsa bile almam!
Hatta "Gel sana şuraları da verelim" diyerekten Egeyi, Akdenizi, Istanbulla birlikte Italya ve Hırvatistanı bile verse istemem, "hassiktir" derim!
Emperylizmin kalesi New-York la birlikte Texas, California, Floridayanına, da Cin'i Maçin'i koyup verseler yine "hayır" derim.
Ustüne "Gel Jüpiterden de birkaç bin dönüm arsa verelim ilerde buralar değerlenir, bina çıkarsın" deseler bile "ohhhaa" yani "hayır" derim.
Eşantiyon olarak Angelina Jolie ile birlikte Paris Hilton ve sahne arkadaşlarını verseler dahi "hayır" derim.
Söz vermişim.
Hizmet sözü vermişim.
Verilen sözün yerine getirilmemesi delikanlı adamı bozar!
Tam dörtbin kitabı boşuna okumadım, ki bu kitapların en küçüğü 800 sayfadan oluşur, bana da mı!
Okuduğum tüm kitapları sayarim 3992, 3993, 3994,... diye gider.
Dörtbinincinin kapağını aha yeni kapattım ki altıbininciye başlayabileyim.
Dört günde bir tane okusam 44 sene yapar. Varın siz hesap edin artık bende ki enerjiyi, bilgiyi!
Benim devlet tanımım şudur; devlet siyasi tecrübenin ve uzmanlığın en üst düzeydeki organizasyonudur.
Benim devlet tanımım ne etnik, ne de dinidir. Başka referanslara yer yoktur, modern devlet tanımıdır.
Mesela Kıbrıs Türkleri, Azeriler, Türkmenistanlılar, Doğu Timur, Sierra Leone ve Ugandalılar siyasi tecrübenin ve uzmanlığın en üst düzeyini yaşıyorlar, bu yüzden devletleri var. Kürdlerin tecrübe ve uzmanlıkları olamayacağı için devletleride olmamalıdır. Irakta ABD eliyle kurulan Kürd devleti ise "sözde devlet" tir.
Herkes kabul etsin, sözde olduğunu.
Sözde Kürdistan devleti kurulacağına kurulmasın daha iyi. Bu yüzden her konuşmamda devlete karşı olduğumu özellikle belirtiyorum ki Kürdler anlasın. Bu sözüm Türk devletine karşı olduğum biçiminde anlaşılmasın sakın. Elmalarla armutlar karışmasın, bu dar yerde başım ağrımasın!
Türkler öncelikle (Çinlilerin) Uygur Türklerini rahat bırakmalarını sağlasınlar, Kürdlerde Türklere yardım etsin.
Kürtlerin bir eli yağda bir eli balda oysa Uygur Türkleri baskı ve zulüm altında, devlet kurmak onların hakkı!
Eğer PKK kötü niyetliyse, Türkiye'yi bölüp parçalamak istiyorsa devlet başta beni de olmak üzere PKK'yi imha etsin.
Orduda PKK'nin şu anda kontrol edilebilir bir durumda olduğunu ve benim ölümüm halinde büyük bir belirsizliğin ve kontrol edilemez bir PKK'nin ortaya çıkacağını da görüyor.
Ordu büyüktür, görür.
PKK'nin kontrolden çıkmaması için benim ölümümü istemiyor.
Kontrolden çıkmış bir PKK'yi ordu ne yapsın?
Ordumuza ve devletimize zeval gelmesin diye ölmemek için direndim, meyveleri ortada...
Bu söyleyeceklerim Ermeniler tarafından yanlış anlaşılmasın. Ben hiçbir halka ve haklarına karşı değilim. Ermeniler o zamanki Emperyalistlere güvenerek onların oyununa gelmişlerdir ve kaybetmişlerdir. Eh doğal olarak soykırıma uğramışlardır. Kendi kendilerini soykırıma uğratmışlardır. Devletin ve Mustafa Kemal'in bunda bir suçu yok. Osmanlı 'sen beni öldüreceğine ben seni öldüreceğim' mantığıyla hareket etmiş. Yani meşru müdafaa yaparak kendini savunmuş. Modern hukuka göre "kendini savunmak" suç değildir.
Eşbaşkanlık konusu önemlidir.
Eşbaşkanlardan kadın olanı kalsa diğeri gitse fena olmaz.
Kadın konusundaki hassasiyetimi biliyorsunuz.
Beşbin senedir eziliyorlar.
Fırsat vermek lazım.
Kadınlar gardiyan olsa diyorum,
tayinleride Imralı'ya çıksa ne güzel olurdu.
Ozgürleşirlerdi!
Elim değmişken, şu "alevilik" ve "türban" meselesini de çözeyim:
Şimdi bu aleviler Türkiye'de önemli bir topluluktur.
Aralarında söyle bir toplantı düzenleyip kendi sorunlarını TBMM'ne götürseler,
TBMM'inden çözüm talebinde bulunsalar ne güzel olur diyorum.
Yani öyle devlete sorun çıkararak olmuyor.
"Demokratik Eylem Planı" çerçevesinde TBMM'ne sunsalar dertlerini,
TBMM'de onlara çözüm bulsa, herkes mesut ve bahtiyar olsa...
Mesela türbancılar cemaati de önemli ve büyük bir topluluktur.
Türban sorunu da Türkiye'nin önemli bir sorunudur.
Onlar da eşşekliği bırakıp kendi sorunlarını bu şekilde TBMM'ne iletebilirler çözüm isteyebilirler.
TBMM'de "yahu hiç aklımıza gelmemişti. Bu önemli meseleye bunca senedir öküz gibi bakmışız, çözememişiz.
Allahtan bir sayın büyük zat arkadaş taaa Imralı'dan bize yol gösterdi de meseleyi hallettik" dese fena mı olur?
Fıstık gibi olur.
Kürdlerin yaşadığı diğer ülkelerde de aynısı yapılsa.
Onlarda, mesela Irandakiler de "türban" meselelerini TBMM'ne yani Iran'ın TBMM'ne götürseler,
çözüm isteseler,
Ahmedi Fesat, pardon Ahmedi Necat'ta "aklıma sıçayım, niye daha önce düşünmemiştim" deyip "türban" meselesini çözse diyorum.
Herşey TBMM'lerinde halledilse,
yani yasadışına çıkılmasa,
bir de yasadışı işlerden insanlar nefret etse,
kaçakçılar ve devlet kurmak isteyenler teslim olsa,
mesela Barzani ölse, Talabani de ölse,
onların yerine gelenler de ölse,
kitap okuma odaları kurulsa,
bu odalarda sedirler olsa,
Kürdler bu sedirlerde oturup lak-lak etse,
Saidi Kürdi'nin cenazesi Akdeniz'de kalsa,
Topal Osman'ın heykelleri dikilse,
19 Mayıs bayramlarında herkes jimnastik yapsa,
sporcular zeki, çevik ve dopingli olsa,
ofsayt kuralı kaldırılsa,
herkes, özellikle Kürdler Türk olsa,
Türk olmayanların anası Türk olsa,
bir Türk dünyaya bedel olsa,
Atatürk'ün "Türk şoförleri en güzel duyguların sahibidir" gibi eşsiz vecizeleri heryere asılsa,
"Atatürk yaşasaydı..." geyikleri yapılsa,
Imralı'ya bir heykeli dikilse, hasret giderilse,
Büyükanıt paşamız Genelkurmay Başkanı olsa,
Hilmi paşa güzel ve kıyak bir emeklilik geçirse,
Sibel Can tanga giyip Kenan Paşa'ya bir kere poz verse,
Sibel Can'ın kocası "birkereden bişşeycik olmaz" dese,
Urfa Balıklıgöl'de bahçeler yapılsa,
marul, maydanoz, acur yetiştirilse,
Urfalı erkeklere "anay-babay öle ömer, yetim kalasan ömer, benim olasan ömer" türküsü yasaklansa,
Sıra gecelerinde "pastime paradise" eşliğinde çiğköfte yoğrulup, kafalar sallansa,
Çiğköfteden sonra "shine on you crazy diamond" hoyrat havasında okunarak Syd'ın kaderine ağlansa,
Kına gecelerinde tango tutulup, japon selamı verilse,
Nuri Alço, Tecavüzcü Coşkun görüldükleri yerde dövülse,
Bilal İnci ve Erol Taş'ın cenazeleri denize atılsa,
beyaz kadın ticareti yapanlar yakalansa,
siyah kadın ticareti yapanların önü açılsa,
erkeklere prezervatif, kadınlara orkid dağıtılsa,
Formula 1'in Brezilya ayağını Alonso kazansa,
Hakkinen'de onu yakinen takip edip ikinci olsa,
bu sonuçlar Schumacher'e kapak olsa,
Aziz Yıldırım FB'ye başkan, FBI'ya çaycı olsa,
Galatasaray'da yeniden şampiyon olsa,
Büyüklerin eli öpülse,
küçüklere "nassılsan qeşmer" diye sevgi gösterilip, makas alınsa,
kavga edenler araya girilip ayırılınsa,
ayrılmayan kavgacılarla kavga edilse,
cenaze geçerken fatiha okunsa ama irticacı olunmasa,
yolda karşılaşanlar birbirlerine "iyi günler" "sabahı şerifleriniz hayrola, ordu-millet varola" dese,
dilenciye sadaka verilse,
bayramlarda kurban kesip, güvercin kafası koparılsa,
derisi-tüyü Genelkurmaya bağlı KKK'ye verılse,
niyetler temiz olsa,
niyeti kötü olanları devlet imha etse,
emperyalizmin oyununa gelinmese,
oyuna gelenler soykırıma uğrasa,
Ermeniler alınıp-darılmasa,
özel ve kapsamlı bir af çıkarılsa ve taaaa "Karadenize kadar verilen toprakları istemeyen" vatanseverler serbest bırakılsa,
Bütün bunları, komutanlar "walla helal ossun, devleti için ne güzel konuşuyor, bakın neleri verdilerde, ne doktorlar avukatlar istedi de 'hayır' dedi, taktik-takiyye yapmıyor! Salıverelim gitsin!" desinler diye söylemediğim bilinse.
Dalgacı Mahmut
Damperli BMC sürücüsü,
Kaptan pilot,
En güzel duyguların sahibi.
ilginc bir tartisma. Katkilar icin teekkürler. Ne yazik ki KCK aciklama yapmis ve lümpenligi sürdüreceklerini aciklamislar. Durum nettir, yapilmasi gerekenler de bellidir ama geri kalmis yasli adamlar -önümüzdeki haftalarda gelişmelere göre durum değerlendirmesini yapıp sonuçlarını kamuoyuna açıklayacağız'demisler. Her zamanki lümpenlik, pasiflik, korkaklik degismeden sürüyor. Basarisiz olduklari halde basariliyiz diyorlar. birsey elde edemediler ama cok gelisme var diyor, kendilerini ve herkesi kandirmaya calisiyorlar.
Lanet olsun bu beceriksiz hainlere...
PKKye yeni bir yönetim gereklidir, yeni bir siyaset ve yeni bir savascilik gereklidir.
Kürt gencligi inisiyatif almali ve bunlari ciddiye almamalidir.
Saygilar
Re: PKK yanli$ cizgisini düzeltmeli