YOL HARİTASI 2?
Kalender ŞAHİN
Daha önceki yazımda bazı konulara değinmiştim ama süreç öyle ilerliyorki sanki çok büyük gelişmeler var, sanki barış gelip kapıya dayanmışta kapıyı açacak birisi bulunmuyor ve bu kapının açılması görevide sanki öcalana verilmiş gibi geçen haftaki basın açıklamasında okuduk güyah başbakan Erdoğan ve cumhurbaşkanı Abdullah gül barış için ricacı olmuşlar işte bu barışı getirecekseniz siz getirirsiniz ve siz bir yol haritası hazırlayın ki bizlerde uygulayalım türünde, önce o söylemleri aktarmak istiyorum.
Hürriyet gazetesinin Kürt sorunundaki yaklaşımını değerlendiren Öcalan, “Evet ben de eski ben değilim. Hürriyet gazetesi de eski Hürriyet değildir. Geçmiş geçmişte kaldı. Devlet de eski devlet olamayacak“ dedi.
11YILDIR ÇATIŞMASIZLIĞI SAĞLIYORUM
“Çatışmasızlık ortamı devam etmeli deniliyor. Ben zaten 11 yıldır bunu burada yapmaya çalışıyorum. Hatta Özal'dan beri yapıyorum.
Ve tek başıma yapıyorum.
Çağrılar üzerine ben bunları yapıyorum.
Özal Talabani üzerinden çağrı yapmıştı.
Ben önce Talabani'ye ’Sen ne diyorsun' demiştim ve şaşırmıştım.
Daha sonra Sayın Erbakan başbakanken Suriye devlet başkanı üzerinden çağrısı oldu.
Askeriye, Brüksel üzerinden çağrı yapmıştı.
En son da buradan da rica ettiler.
Sayın Erdoğan ve Gül'ün dolaylı da olsa, basın yoluyla da olsa çağrıları oldu, ricaları oldu.
Ben de bunlara cevap verdim.
Eğer çözüm olacaksa biz bunu da kabul ederiz.
Siz de ne dediğimizi dinleyin.
Siz bunları söylediniz, bu söylediklerinize sahip çıkın.
Demokratik siyasetin gereği olarak cesur olmak gerekiyor.
Çözümü istemeyenler Erdoğan ve Gül'ün gitmesini isteyenlerdir.
Burada anlaşılan şudur devletin bu konuda Öcalana özel bir görev verdiğidir bu gerek dolaylı olsun gerekse en direk olsun böyle bir görev verildiği kesin ama devletin bekası bu konudaki gizli görüşmeler yada dolaylı temasların kamuoyuna açıklanmasını istemiyor, bundan dolayıda Öcalanın açıklamalarından sonra rahatsız olan Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık hemen bir açıklama yaptı o açıklamayada bakalım.
CUMHURBAŞKANLIĞI'NDAN YAPILAN AÇIKLAMA
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün terör örgütü PKK'nın elebaşısı Abdullah Öcalan'a dolaylı mesaj gönderdiği yolundaki haberlerin gerçekle hiçbir şekilde bağdaşmadığı bildirildi.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada, “Bugün bazı basın yayın organlarında yer alan ve Sayın Cumhurbaşkanımızın terör örgütü elebaşısına dolaylı olarak mesaj gönderip, ricada bulunduğu yolundaki haberler, gerçekle hiçbir şekilde bağdaşmamaktadır“ denildi. Açıklamada, terör örgütü elebaşısının avukatlarının dile getirdiği iddiaların tümüyle asılsız olduğuna dikkat çekildi.
BAŞBAKANLIK'TAN YAPILAN AÇIKLAMA
“Bugün bazı basın yayın organlarında, terör örgütü elebaşısının avukatlarına atfen, ’Sayın Başbakanın kendisine dolaylı mesaj gönderdiği ve ricada bulunduğuna' dair bazı asılsız iddialar yer almıştır. Sayın Başbakan, başta PKK olmak üzere hiçbir terör örgütüne ne dolaylı, ne de basın aracılığı ile hiçbir mesaj göndermemiş, hiçbir ricada bulunmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na yönelik bu sözler tümüyle yalan ve iftiradır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.“
Bu açıklamalardanda anlaşılacağı gibi evet biz sana söylediysekte bunları açıklamadan yap yapacaklarını çünkü kamuoyu buna hazır değil? T.C devleti şunu artık kabul etmiştir kürt sorunu bu coğrafyanın ve bu ülkenin en acil ve çözülmesi gereken sorunudur, bu sorun çözülmeden ne gerçek bir demokrasiden nede AB üyeliğinden bahs etmesi mümkün değil? kürt sorunu çözülmeden insan haklarında bahs etmeninde mümkün olmadığını anlamış durumdadır? kürt sorunu çözülmeden çeteleşmenin önüne geçmenin olanaklı olmadığını anlamış durumda?
Anlamaya anlamışta bu işi nasıl ucuza kapatabilirimin hesaplarını yapmaktadır, bu işi nasıl olurda kelepir fiyatına kapatırımın hesabını yapmaktadır. Birde dünyada giderek yaygınlaşan ekonomik krizin faturasını işçi emekçilere yüklemek için mutlaka başka gündemlerin yaratılması gerek, bununda en başında kürt sorununu tekrar tekrar gündemleştirilmesi gerekmektedir? dünyanın en büyük sermayenin tekelleri ekonomik çanlarını çalarken Türkiyenin sermaye sınıfında pek bir ses gelmemektedir çünkü bu gündemle onlar için tüm vanalar açılmış durumda her gün yeni yeni zamlarla inim inim inleyen işçi emekçi kesimi, dar gelirli kesim gün be gün çoğalırken ve ülkede açlık çanları çalarken sermayenin sahipleri kärlarına kär katmaktadırlar. kısacası T.C Devleti bir taşla iki kuş vurmanın peşinde hem kürt sorununu ucuz yollu kapatmayı düşünürken diğer yandan emperyalis kapitalist sistemin krizinin yükünüde Türkiyeli işçi emekçilere yükleyerek sermaye sahiplerinin palazlanmalarını sağlamaktadır.
PKK nin KCK nin Öcalanın ve DTP nin yol haritasıda tamda bunlara hizmet etmekten başka bir anlama gelmemektedir?
Sosyalist solun çatı partisi yada kürt sorununda demokratik çözüm adı altındaki yaşanan sürece ortak olmasıda burjuva devletinin tamda istediği bir durumdur, bu karmaşık süreç karşısında netleşmeyen sosyalist solu anlamakta güçlük çekiyor insan?
PKK, KCK yada DTP dışında kalan kürt hareketlerinin durumuda sosyalist solun düştüğü durumdan farklı değildir yer yer bazı değerlendirmeler ve eleştiriler olsada yaşanan sürece altarnatif olmaktan uzaklar?
kitlelere güven verememektedirler,durum böyle olunca egemenler deyim yerindeyse muhatap almaz çünkü bu gün ciddi bir oranda kürtleri temsil ettiklerini söyleyen gerek ilegal gereksede legalda olsun PKK, KCK ve DTP dir, ama bu şu anlamada gelmez ilerleyen süreç içerisinde yeni güçlerin çıkacağı ve altarnatifler oluşturacağı kaçınılmazdır bu kolay olmamakla beraber mutlakada olacaktır.
Devletin ikileme düştüğü bir konuda burasıdır bu nedenledirki muhatap alma konusunda ikileme düşmektedir bu gün kendisini kürt halk önderi olarak ilan edenlerin yarın ne olacakları belli değildir?
Kürt sorununun asıl muhatabı kürt halkının kendisidir, kürt sorunun asıl muhatabı yaklaşık 30 yıldır süren kirli savaşta toprağa düşen şehitlerdir, kürt sorunun asıl muhatapları 30 yıllık kirli savaşta bendenlerinin bir kısmını yetiren gazilerdir? kürt sorunun asıl muhatapları yaşanan kirli savaşta evlatlarını yetiren ve yıllardır acılarla sürgünlerde yaşayan kürtlerdir? kürt sorununun asıl muhatapları yıllardır dağlarda savaşarak her türlü zorluk içerisinde yaşayan gerillalardır?
Şu söylemin kendisi bile korkunç derecede rahatsız edici bir söylemdir. ben yaptım, ben bilirim, muhatap benim, savaş devam edeceksede ben karar veririm, çatışmasızlık süreci devam edeceksede ben karar veririm bu söylemleri ve benzerlerini Öcalanın her haftaki basın açıklamalarında görebiliriz, geçmiş yaşamındanda zaten bunlar mevcuttu?
11YILDIR ÇATIŞMASIZLIĞI SAĞLIYORUMVe tek başıma yapıyorum. görüşme notlarında?
“Çatışmasızlık ortamı devam etmeli deniliyor. Ben zaten 11 yıldır bunu burada yapmaya çalışıyorum. Hatta Özal'dan beri yapıyorum.
Bu savaşıda tek başına yürüttü öcalan barışıda tek başına getirecek diğerleri bostan korkuluğu?
DEVAM EDECEK?
Kalender Şahin
bayatlamis.