Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 4 Juni 2008

Ali Yaver Kaya anlatıyor... -14- “Ferid'i vurdum“
03 Jun, 2008 05:41:00 Nasname :
Gülmüş : ...Bir de, başkabir şey daha var: Bana Emin'in bu işi nasıl bitirdiğini daha önce anlatmıştın. Siz onu takip ederken Ferid de durumu sezinlemiş, evini yükleyip gidiyormuş. Yani orayı terkedecekmiş.
Ali Yaver Kaya : Ben bir hafta on gün oyaladım. Yaptırmadım...
Gülmüş : Yani bir nevi “anlasın, kaçsın, biz bu eylemi yapmış olmayalım.“
Ali Yaver Kaya : Tabi tabi, ben on gün oyaladım. Şu veya bu bahaneyle. Her zaman bir gerekçe buldum. “Bu insan vurulmasın“ diye düşündüm. Vurulduğu gün zannedersem Siverek'ten gidecekmiş.
Gülmüş : Evet, evini yüklemekle meşgulmüş...
Ali Yaver Kaya : Biz çarşıdaydık. O sırada Emin beni sıkıştırmaya başladı. “Haydi o tarafa (Ferid'in evine) gidelim.“ diye. Ben “Emin hele dur ya, ne acelen var?“ dedim. “Yarın gideriz, öbür gün gideriz. Gün mü bitmiş?“
Hatta bir ara birbirimizi kaybettik, daha doğrusu kaybetmiş gibi yaptım. Bir şey sebep oldu, kaybettik birbirimizi. Ben şöyle düşündüm: “Eğer ben yanında olmazsam herhalde bu işi yapmaz, tek başına oraya gitmez. Beni arayıp bulması lazım.“
Ben de çarşıda oyalandım bir süre. Mahsus onu kaybetmiş numarası yaptım ki tek başına gitmesin. Bir süre Emin görünmedi. Görnmeyince aramaya başladım, yarım saat bir saat aradım. Ben de bağlara doğru geldim, oaradan Esmerçay Mahallesine gitmek istedim.
Benim bulunduğum yerden Ferid'in evi bir-iki kilometre var. Oraya gidip orada bekleyecektim. Baktım Emin koşa koşa geliyor. “Emin sen neredesin? Sabahtan beri seni arıyorum“ dedim.
“Ben eylemi yaptım“ dedi.
“Ne eylemi yaptın?Nasıl Yaptın? Tek başına nereye gittin?“
Dedi “Ferid'i vurdum.“
Ben bir daha şok oldum.
Gülmüş : Bu kadar basit!?...
Ali Yaver Kaya : Dedim “Sen manyak mısın, aptal mısın? Tek başına nasıl gittin, nasıl yaptın?“ Dedi “Yaptım işte...“
Artık yapacak bir şey yok.
Gülmüş : ’Baktım elimizden kaçacak... Vurdum geldim.' Sanki peynir ekmek...
Ali Yaver Kaya : “O tarafa gidiyordum O da tam evden çıkıyordu, gittim vurdum“ dedi. Ben bir daha kahroldum. Ama yapacak bir şey yok.
Gülmüş : Ne yaptınız ondan sonra?
Ali Yaver Kaya : Esmerçay Mahallesine geldik. Orda silahı fırlattım attım oraya. Sinir küpü olmuştum. Olayı engelleyememenin ızdırabını yaşadım.
Gülmüş : Ama artık iş işten geçmişti.
Ali Yaver Kaya : İş işten geçmişti tabi. Çektim Diyarbakır'a gittim oradan. Hilvan'a gitmedim. Sinirlerim bozuldu, artık kimseyi görmek istemiyordum. Diyarbakır'da beş-on gün kaldım, sonraları Hilvan'a döndüm.
Gülmüş : Diyarbakır'da nerede kaldın?
Ali Yaver Kaya : Tanıdıklar vardı.
Gülmüş : Peki, eylemden sonra neler oldu?
Ali Yaver Kaya : O hengemede kaybolup gitti.
Gülmüş : Ama bilinçli ve planlı olarak “Bucaklar vurdu“ propagandası yapıldı?..
Ali Yaver Kaya : Tabi canım!.. Onlar yapıldı.
Gülmüş : İnandırıcı geldi mi acaba?
Kamera : Peki, cenazesine katılındı...
Ali Yaver Kaya : Onların hiç birini bilmiyorum.
Kamera : ...'PKK liler cenazesine gitti' diyorlar, bütün Kürdistan'da propagandası yapılmış... “Ferid Uzun'u sosyal şovenler vurdu, Bucaklar vurdu, şu vurdu bu vurdu gibi bir propaganda Kürdistan'ın her yanına yayılmış.
Gülmüş : Ali bilmiyorum diyor da... PKK liler bunu yaparken, -az önce de söylemiştim-, bunu Karasungur veya Mazlum söylesin, kim söylerse söylesin. Bu işin ceremesinin Celal Bucak'a çıkarılacağı kesin. Senin de tanık olduğun, bizim yazdığımız bir yazı var. Bu olaydan bir kaç gün sonra Karakoçan'da Ferid uzundan daha kıdemli bir Kürd daha var: Osman Aydın. Bilmem sen bu ismi hiç duydun mu?
Ali Yaver Kaya : Bilmiyorum.
Gülmüş : Kesire ile yanında bir iki adam var. Buna gidiyorlar, diyorlar ki Ferid'i DDKD vurdu, senden hesap soracağız. Osman Aydın da o sıralar DDKD içerisinde.
O durumu Sayın Aydın'a sorabiliriz. Çünkü o hala o olayların travmasını yaşıyor. Bu tehditlerden sonra evi bombalanıyor. Kesire bizzat gidiyor Ferid olayının hesabını soruyor. Bir yandan Karakoçan'da DDKD zan altında bırakılıyor, Siverek'te de Bucaklar suçlanıyor.
Hatta birisinin bir yorumu var: “Ferid Uzun olayı PKK ye bir taşla bir kaç kuş vurma“ fırsatı vermiş.
Buna benzer Ağrı'da Mustafa Çamlıbel olayı da var. Diğer bazı bölgelerde sistemli ve planlı olarak yapılmış. Bu söylediğim şeyler görüşmemizin dışında bir yorumlamadır. Bunu dizayn edenlerin belli ki belli bazı hedefleri var. Dikkat edersen... Sen kaçta yakalandın?
Ali Yaver Kaya : Seksende.
Gülmüş : Ben seksen şubatında yakalandım. Ben bir noludayken sen...
Ali Yaver Kaya : Temmuzda falandı.
Gülmüş : Temmuzda falan geldin. Zaten belli bir müddet sonra 12 eylül geliyor. !2 eylül gelince her şey kesiliyor. Otuz yıl sonra anlıyoruz bunu. Sana söz veriyorum. Daha sonra Paşa ile konuşmaya çalışacağız. “Dayım Ferid“ kitabını da getiririz.
Bizim seninle söyleşimizde bir de şu var: PSK, Rizgari, DDKD; PKK güçlenme aşamasındayken karşı durdular, ama tam güçlendikten sonra dirsek temasına başladılar. Şimdi de Abdullah Öcalan'ın ’Ankara rolü'ne dokunmaksızın tek tek kişilere dokunuyor. Diyelim ki “Abdulkadir falanı öldürmüş“, “Ali Ferid'in tetikçisidir“, bilmem falan falanı vurmuş.
Ama bütün bunları dizayn eden sisteme karşı tavırları yok. İşte sorun orda. Bu anlamda biz bu söyleşiyle genel manzarayı insanlara sunuyoruz.
Kamera : Bir defa bölük pörçük bilgilerle o dönemde henüz 17-18 yaşındaki insanı suçlamak doğru değil.
Ali Yaver Kaya : Bu açıdan benim gönlüm rahat. Ferid'e ben şahsen hiç bir zaman silah çekmedim. Bu olayı engelleyemediğimden dolayı da müthiş eziklik hissettim. Her zaman söylüyorum bunu: Keşke engelleyebilseydim. Tabi o günkü koşullarda, o yaşımla, o bilincimle bunu engellemem mümkün değildi.
Ben olmasam başka birini gönderirlerdi. Yaparlardı bunu!..
Gülmüş : Mutlaka yapacaklardı.
Ali Yaver Kaya : Fakat bu konuda kim ne saçmalamış, öbürü şunu zırvalamış hiç umurumda değil. Önemli olan benim vicdanım. Benim vicdanım rahat olmadıktan sonra kim ne söylerse söylesin boştur. Bu açıdan ben kesinlikle çok rahatım. O konuda kim ne derse desin.
Gülmüş : OK, ben sana inanıyorum. Bana anlattığın zaman da sana dedim ki “Önemli olan insanın kendi vicdanını kendisinin aklamasıdır. Biz de o dönemlerde, -ben galiba sizden daha avantajlıydım, çünkü 26 yaşındaydım-, 16 yaşındaki insan farklı, 26 sında farklı, 40 ında daha farklıdır. Bugün 52 yaşındayım ve olaylara daha farklı bakıyorum. Yani bugünün bilgileriyle kendi bölgemde olsaydım belki de çok daha farklı şeyler yapardım.
Bunu geçelim ve kapatalım. Biz gerçekleri hakka ve halka götürmek için bunu üçüncü yol olarak koyduk. bir yanda devlet, bir yanda Ankara PKK si var, Apo var, bir de biz varız ve halka anlatmaya çalışıyoruz. Bunu gördülerse gördüler, göremezse bizim yapacağımız ne olur ki?

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.