Direkt zum Inhalt
Submitted by Anonymous (nicht überprüft) on 12 April 2008

nasname okuyucu kosesinden aktarma

Lawekurd .. 31 Mar, 2008 01:43:35

Lice ve Kulp arasına düşen Darakole isminde bir köy vardı. Şeyh Fahri (seyhe kubar) bu köydendi. Şeyh Fahri'nin yaşamını, orayı bilen herkes bilir. Şeyh Said isyanından sonrada teslim olmamış ve isyan Lice ve Kulp bölgelerinde sürüdürmüş tek kişidir. Geliye Hesika dedikleri vadide bir çatışmada şehid olmuş.

bizim bölgede çok sevilen ve sayılan biridir. Şeyh Fahri'den dolayı, herkes çocuklarını ve akrabalarını da sever ve sayardı. Ancak, bazıları bunu çok aşırı bir şekilde yan,, müritçe yaparlardı.

Şeyh Fahri'nin bir de Şeyh Eşref isminde bir oğlu vardı. Şeyh Eşref çok rakı içerdi ve bunu da hiç ama hiç gizlemezdi. Babam şeyhti ama, ben değilim derdi. Elini ayağını öpmeye çalışan mürütlerine kızardı, etmeyin yapmayın derdi. Ama nafile!...

Bakın ben rakı içiyorum, artık bu müritlik ayaklarını bırakın derdi, ama kim dinler. Fakat, aldığı cevap çok ilginçti. ( Kemal Sunal feyzo filminde ağam benimle eğleni derdi ya) aynen bunun müritleri de Şeyh bizimle dalga geçiyor, zemzem suyu içiyor, ama bizi denemek için sakadan rakıdır diyor, derlermiş. Yani kendilerince, şeyhimiz bizim bağlılığımızı ülçüyor derlermiş.

Her nedense, Kürdlerde bağlılık çok ilginç ve ahmakça oluyor. Yani, kraldan çok kralcı mantığı, tam da Kürdler için söylenmiş desek, yerindedir.

A.Öcalan bir gürüşme notunda aynen şöyle diyor. Ben delirsem, Kürdler; başkan erdi derler!.. Iste bu cümle gerçektende Kürdlerin içine girdikleri trjik-komik ru hallerini çok açık bir şekilde ifade ediyor.

Öcalan açık bir şekilde Kemalist olduğunu ve bağımsız bir Kürdistan istemediğini deklere etmiş olmasına ve Şêx Saîd'i, açıkça İngiltere'nin işbirlikçisi olarak gürüdügnü söylemesine rağmen, hala müritleri şeyhimizin bir bildiği vardır diyerek, halkımızın değerlerini, Zübeyde'nin oğlu Kemal'e kurban ediyorlar. Yazık!..

Keza mahkeme ifadelerine bakıldığı zaman görülecek ki, Şeyh; Suriye'nin yanı sıra, bir çok ülke istihbaratı tarafından kullanıldığını ve halen de kullanılmak istenildiğini buyurmaktadır! Türk egemenlerine de, buyrun bundan böyle, siz; beni kullanın dediği artık bir sır değildir.

Şeyhin sözü, bugünlerde moda oldu. Kim ki, T.C nin kucağına oturmak istiyorsa, bahane belli: - imkan verin hizmet edeyim- ama, kimse sormuyor bu hizmet nedir, nasıl hizmet edeceksin, kime hizmet edeceksin?

Şeyten sonra, Şemdin! Şimdi de, osman birader bu imkandan yararlanmak istiyor. Bence, bu imkan da verilmiş. Yani, birisi size hizmet etmek için imkan isterse, siz ne yapardınız? Geri mi tepersiniz? Sanmiyorum.
Velhasil u kelam!... bu örnekleri uzatabiliriz. Ama, sonuç değişmez.

Şeyhimiz rakı değil, ava zemzeme içiyor. Başkan böyle diyorsa, mutlaka bir bildiği vardır der, müritliğin doğası gereği işin içinden çıkarız.

Bu sahtekarlık örneğini, namuslu Kürd evlatlarına Allah u taala nasip etmesin!
AMİN !...

Sayin BB, Bu örnek su anki durumu cok iyi acikliyor ,iste tamda burda bize görev düsüyor.Insanlarimiza gercekleri en sekilde anlatmamiz gerekiyor.Anlatmamiz gerekiyor ama bunu nasil yapacagiz??Cünkü Apo bazi insanlarimiz icin gercekten bir degerdir yani öyle görmektedirler.Bana sorarsaniz Aponun halkimiza yaptiklarini halkimizin gözünün önüne diplomatik,sorgulayici ve aciklayici bir sekilde serebiliriz.Mesela Aponun son söylemleri üzerinden bazi degerlendirmeler yapip halkimiza bunu kirici olmayan bir dille anlatirsak sanirim belirli bir süre sonra halkimizin büyük bir cogunlugu gercekleri görmeye baslayacaktir.Gerci biraz basit degerlendirmeler yaptim ama gerisi siz hocama ve diger arkadaslara kalmistir.

Neuen Kommentar schreiben

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.