DÜSMANIN DÜELO CAGRISINA GITMEMEZLIK OLMAZ!
DÜSMANIN DÜELO CAGRISINA GITMEMEZLIK OLMAZ!
Hasan H. YILDIRIM
Türk devleti, Lozan Kölelik Antlasmasini dünya kamuoyu nezdinde bir kez daha mesrulastirmak icin “Lozan 2005” adi altinda „ana“ ve „yavru“ kontra it kopuklariyla Isvicre´yi isgale hazirlanmaktadir. Aslinda bu, Kürdistan´in yeniden isgali anlamina gelmektedir. Bu haberin kamuoyuna sizdirilmasinin üzerinde bir aya yakin bir zaman gecmesine ragmen Kürd yurtsever hareketin suskunlugu ibret vericidir.
Kürdistan politikacilarinin, aydinlarinin bu suskunlugunu anlayamiyorum. Bunu neye yorumlayayim? Herkes isine bakiyor desem, birileri ne ise bakiyorlar derse haksizlar mi?
Lozan´da Kürd milletinin hilafina Kürd-Kürdistan Türk, Ingiliz, Fransiz, Italyan, Rus ve digerleri tarafindan bölündü ve paylasildi. Kürd milleti bu bölünme ve paylasimi hic bir zaman kabullenmedi. Kabullenmedigi icinde basina gelmedik kalmadi. Simdi Türk katil sürüsü bunun devamina onay almak icin tekrar Lozan´i isgal etmeye hazirlaniyorlar.
Kürd siyasetcileri, aydinlari bunu kabullenecekler mi? Sinelerine cekip üc maymunu oynamaya devam edecekler mi?
Katil, irz düsmani, uyusturucu tücari, karapara aklayicisi, kerhane bekcisi Türk ordusunun cizme yalayicisi kontra, „Lozan’?n inkâr?, asl?nda silahl? müdahaleyi göze almakt?r.“ deyip Kürd milleti ve dünya demokrasi güclerini silahli mücadele ile tehdit ederek meydan okumaktadir.
Kürd yurtsever hareketi, bu düelo cagrisini ciddiye almalidir. Türk´ün düelo cagrisina evet demelidir. 24 Temmuz´da kitlesel olarak Lozan´da olmalidir. Ve „Lozan antlasmasi anti-emperyalisttir.“, „Lozana dokunamasiniz!“ diyen Türk it kopuklarini beklemelidir. Eger göbeginde isemek isteyen varsa, sözünün eri olur gelirlerse gereken ders verilmelidir.
Kürd yurtsever hareketi, Türk it kopuklarinin meydan okuyuslarina karsi üc maymuna oynayamaz. Aslinda Türk it kopuklarinin bu meydan okumalari cok iyi bir firsattir. Bu firsat iyi degerlendirilirse Kürd milletinin kazanacagi cok sey olur. Bu nedenle Türk devletinin bu meydan okumasina Isvicre´ye kitleleri seferber ederek cevap verebilir, dahasi vermelidir. Köln ruhunu Lozan´a tasimalidir.
Kürt yurtsever hareketi, ayagina gelen bu firsati yerinde degerlendirebilirse Lozan Kölelik Antlasmasini yeniden gündemlestirip dünya kamuoyunun dikkatleri Kürd-Kürdistan sorununa cavrilebilir.
Dünya, Ortadogu ve Kürdistan´da bugün yasananlardan sonra Lozan Kölelik Antlasmasinin savunulacak bir yaninin kalmadigi ortadadir. Güney Kürdistan Federe devlet yapilanmasi ve Kürdistan´in diger üc parcasindaki Kürdistan ulusal mücadelesinin eristigi düzey Lozan Kölelik Antlasmasini asmayi gündemlestirmistir. Dahasi ABD´nin uygulamaya koydugu BOP, Lozan Kölelik Antlasmasini asmasina yöneliktir. Bunu iyi okumak gerekir.
Buna karsi direnen bölge sömürgeci devletleri, Avrasyaci gücler ve Avrupali devletlerdir. Bunlarin ABD karsisinda pek bir sanslarinin olmadigi bilinmektedir. Yanisira bugünden sonra eskide oldugu gibi Kürd-Kürdistan´in inkari temelindeki politikalarin Ortadogu´da hayat hakki bulmayacagi ayrica kanitlanmistir.
Lozan´da Kürd-Kürdistan´in inkari temelinde gerceklestirilen ve Kürd milletine dayatilan kölelik antlasmasi 82 yildir Kürd milletine katliam ve soykirim dayatti. Kürd-Kürdistan cografyasi siyasi, ekonomik, kültürel, ahlaki vs. büyük oranda tahrip edildi. Kürd milleti buna direnerek kendini yasatti. Bugüne tasitti.
Bugünden sonra Kürd-Kürdistan´in inkari temelinde politikalarla mevcut statükonun devaminin mümkün olmadigini bu kölelik antlasmasini gerceklestirenlerde görmektedir. Kimi Avrupali gücler degisimden bahsetmekle beraber, bölge sömürgeci gücleri öngörülen degisimede karsi durmaktadir. Terörist Türk devletinin tüm it kopuklariyla Isvicre´yi isgale hazirlanmalari bundan kaynaklanmaktadir.
Türk kontralarin bu cabalari son cirpinislaridir. Ortadogu´da esen degisim-dönüsüm rüzgarina karsi bir sanslari yoktur. Cünkü ülkemizi sömürgelestiren bölge devletleri tarihlerinin en zayif dönemlerini yasiyorlar. Eskide dünya süper güclerin – emperyalist ve sosyalist sistem - destegini alarak Kürd milletine dayatiklari inkar ve imha politikalari eskisi gibi, artik itibar ve destek görmüyor.
Dahasi ABD´nin Ortadogu´da baslattigi degisim-dönüsüm politikasina tosluyor. Bu da onlari giderek daha da hircinlasmasina, saldirganlasmasina ve dünya´da izole olmasina yol aciyor.
Son dönemlerde yasanan bu gelismeler Kürd milleti icin iyi bir firsattir. Bu firsat kacirilmamalidir. Bu firsatin kacirilmasi demek bir asir daha köleligi sineye cekmek olur. Kürd milletinin bunu kaldirmaya tahamülü yoktur. Ne yapilacaksa bugün yapilmalidir. Kürd milletini bagimsizliga tasimanin tüm kosullari bugün vardir.
Lozan kölelik antlasmasi artik tarihi sürecini bittirmistir. Dört ayak üzeri oturtulan bu kölelik antlasmasi Güney Kürdistan´in özgürlesmesiyle üc ayakli bir konuma girmistir. Diger ayaklarda cürümüs ve sökülüp atilmasi gereken birer ur halini almistir.
Ortadogu bir degisim sürecine girmistir. Daha evel dünya egemenlerin – emperyalist ve sosyalist sistem - ve bölge ceberut güclerin cikarina uygun olarak Kürdistan´a dayatilan statüko bügün statükocu güclerin disinda kimsenin cikarlarina cevap vermiyor. Yeniden bir düzenlenmeye gidiliyor. Buna Kürdistan´i egemenliginde bulunduran devletler ve onlarla birlikte ABD ile hegemonya mücadelesini veren gücler direniyor. Fakat degisim karsisinda zorlaniyorlar, dahasi bir sanslarida bulunmuyor.
AB mevcut yaklasimiyla Kürdistan´a dayatilan statükonun devaminda cikarini görüyor. Bu nedenle ABD´nin BOP´ne karsi direniyor. Kürd hareketinden uzak kaciyor. Kürdistan´i egemenliginde bulunduran devletleri desteklemeye devam ediyor. Hatta Saddam artiklarinin arkasinda olduklari söyleniliyor.
Mevcut gelismeler karsisinda burcalaniyorlar, zorlaniyorlar. Cünkü degisimi dayatan güc, su an dünyanin süper gücü. Bu güc karsisinda pek bir sanslarinin olmadigini görüyor, biliyorlar.
Kürdistan´i egemenliginde bulunduran sömürgeci devletler, tarihlerinin en zor dönemini yasiyorlar. Eskisi gibi dünya´daki tüm süper güclerin destegini arkalayarak Kürd milletine inkar ve imhayi dayatamiyorlar. Bu politikalarinda vaz gecmis degiller, ama eskisi gibi tüm dünya süper güclerin destegini alamadiklari gibi, bu süper güclerin politikanizi degistirin yaklasimiyla karsilasiyorlar. Bu da onlari cilgina dönmesine yettiyor. Kuduruyorlar. Kürd´e ait ne varsa saldirip yok ediyorlar. Son dönemlerde tirmandirilan terörizm bunun icindir. Gider ayak Kürd´e ne kadar zarar verirsek o kadar kardir hesabini yapiyorlar.
ABD tarafindan Ortadogu´ya yeniden bir düzen verilmeye calisilirken Kürd milleti´nede bir rol vermis durumdadir. Bu durum Kürd milleti icin cok iyi bir firsattir. Kürdistan´da yasanan gelismelere bakildiginda Kürd milletinin devletlesmeye gittigini ve parcali konumunu asma sürecini yakaladigini söyleyebiliriz.
Ortadogu´nun eski statükosunu degistirmek isteyen ABD ve müttefikleri, Ortadogu´da da kendine en yakin müttefik olarak Kürdleri görüyor. Kürdler, artik eski Kürdler degil. Ortadogu´nun en atik siyasal akrörüdürler. Ortadogu´daki degisimin en temel ögesi konumundalar.
Tüm gelismeler Kürd milletinin lehindedir. Yeter ki, Kürd siyasal önderligi bu degisimi görsün ve bütünlüklü bir Kürdistan politikasi olustursun ve bunu dayatsin. Kazanmamasi icin hic bir neden yoktur.
Kürd milleti, Güney Kürdistan´da önemli bir mevzi kazanmistir. Bu mevzinin süreklilesmesi, kalicilasmasi bir yaniyla Kürdistan´in her parcasinda ve Kürdlerin bulundugu her alan da yükseltilecek mücadeleye baglidir. Eger Kürd millet politikasi her alan da yükseltilmese Güney Kürdistan´daki kazanimlarda tehlikeye girme riskiyle karsi karsiya kalir. Güneyi korumanin yolu diger parcalarda ve Kürd´ün oldugu her alan da yükseltilicek mücadeleye baglidir.
Mücadelenin en önemli bir cephesi Lozan´dir.
Kürd milleti, tarih boyunca düsmanin düelo cagrisina kayitsiz kalmamis, gitmemezlik etmemistir.
Düsman bizi Lozan´da düeloya davet etmistir. Gitmemezlik olmaz.
Haydi Kürdler Lozan´a!
28 Haziran 2005