Direkt zum Inhalt

Genelkurmay`a Suç Üstü

Genelkurmay sağ olsun, bize zaman zaman "tarihin sayfaları"na bakmamızı salık verir. Bu aralar Çanakkale'deki naralardan sonra iyice kontrolden çıkmış generallerin o marifetleri Gazete sayfalarında bol miktarda var, hem de kanla yazılmış. Bu sayfalarda Kürdistan coğrafyası üzerinde katledilmiş sayısız insanın ruhu ve toplu mezarlarda var. Genelkurmay eğer "tarihin sayfaları"na bu kadar Bakmamızı istiyorsa, o zaman hep beraber tarih sayfalarinda bir gezintiye çıkacağız çok gerilere gitmeye gerek yok YIl 1914 Ermeni soykırımı 1,5 milyon ermeni katledildi.

YIl 1919 Koçgiri Katliamı 10 bin Kürt katledildi.YIl 1925 şex Sait Katliamı 120 bin kürt katledildi.YIl 1930 ağrı-zilan Katliamı 10 bin kürt katledildi. YIl 1938 Dersim Katlıamı 90 bin kürt katledildi.1968-1978 YIlları arası 10 bin kürt katledıldi.ve YIl 1980-2005 arası 50 bin kürt katledildi.bu katliamların çoğunda kimyasal silahlarda kulanılmış.

Ve tarih sayfalarında daha bilerce Köyün yakıldığını,milyonlarca insanın sürgün edildiğini,
Yüzbinlerce hayvanın telef edildiğini,ülkenin kürtlere zindan edildiğini rahatlıkla görebiliriz.
Ama tarih sayfalarına baktığımız zaman bir şey daha görüyoruz.Kürtlerin yaşadıkları bu katliamları dünyaya anlatamadıklarını’da görüyoruz.

Yaptıkları katliamlar hep yanlarına kar kalmış.

şimdi anladınızmı Genelkurmay neden ikide bir bize tarih sayfalarını hatırlatıyor.nasıl olsa Kürtlerin gücü yetmiyor ve dünya’da ses çıkarmıyor. Halbuk’ki bu aynızamanda bir itiraftır.bu katliamları yaptıklarının kabülüdür, yani açıkçası Genelkurmay suç üstü yakalanmıştır, kürtlere diyorki biz terihte sizleri defalarca katlettik. ıstesek bir daha yaparız nasılsa gücümüz sıze yetiyor.

Sizi katletmek için yeterli nedenlerimiz her zaman vardır.
Başka halkların unursal değerleriyle çok rahatlıkla oyniyabiliyorlar. Ancak 12 yaşındaki bir çocuğun bayrağı yerevurmasını neredeyse bir katliam gerekçesi yapacaklar.

O zaman Amerika'dan getirilmiş kiralık Prof'un dün gazete manıetlerini süsleyen sözlerini de tekzip edip tarihi aydınlatsın. Geçmişini kahramanca üstlenmek buna denir. Bizce de şık olur Dünkü Genelkurmay açıklaması, abartısız olarak her tür Kürt düşmanlığını ihtiva etti.

Kendisini ülkenin tek bekçisi ilan eden apoletli takım, Kürt halkını Türkiye'nin "sözde vatandaşı" diye tanımlama bölücülüğüne girmekle yetinmeyip, şöyle devam ediyor: "Hem bir ülkenin vatandaşı olmak, havasını teneffüs etmek, suyunu içmek, karnını doyurmak hem de o ülkenin en kutsal ortak değeri olan bayrağına el kaldırmaya yeltenmek, gaflet, dalalet ve hıyanetten başka bir şekilde tarif edilemez."

Her türlü cinayeti,işkenceyi,talan ve zülmü hoş gören devlet bir kutlama sırasında bir çocuğun elindeki bayrağı yere çarpmasını önemsemese olmazmıydı? Olurdu elbette.
Fakat türk devleti Kürtler söz konusu olduğunda hiçbir şeyi gözden kaçırmaz...
Bu,Kürtlerle Türklerin nasıl kırılgan bir noktada durduklarını ve devletin kendi faşist ve ırkçı abartılarının aksıne Kürtleri hiçbir zaman bağışlamayacağının ve ilk fırsatta Kürt defteri dürmek isteyeceğinin önemli bir işaretidir.

Devletin abartıp bir tehdit aracına dönüştürdüğü bayrak olayı ile Kürtlerle Türkler arasında kalmış bir kaç insancıl başdan biri daha kopup gitmiştir.

Neuen Kommentar schreiben

Der Inhalt dieses Feldes wird nicht öffentlich zugänglich angezeigt.
CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.