Direkt zum Inhalt

NEWROZ ULUSAL BIRLIK VE BAGIMSIZLIGIN SEMBOLÜDÜR!

Kürdistan’da binlerce yıldan bu yana zulme ve köleliğe karşı direnişin, özgürlük talebinin sembolü sayılan yeni bir Newroz’u daha karşılıyoruz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da halkımız, Kürdistan’da ve yaşadığı her coğrafyada Newroz’u tarihsel ve siyasal anlamına, geleneklerine başlı bir şekilde kutlayacaktır.
Geçtiğimiz Ocak ayında hem Kürdistan Parlamentosu, hem de “Irak Ulusal Meclisi” için yapılan seçimlerin ardından ülkemizin özgür güney parçasında, Kürdistan’ın siyasal statüsü ve geleceği açısından da son derece kritik yeni bir aşamaya girilmiştir.

1992’den bu yana ikinci kez yapılan Kürdistan Parlamentosu seçimleri, hem üzerinde uzlaşmaya varılan tek hükümete geçişin sağlanmasını, esas olarak da Güney Kürdistan’ın fiili statüsünün meşruiyet temellerini güçlendirmiştir. “Irak seçimleri”nde ise Güney Kürdistanlı güçlerin ortak listesi Kerkük ve Musul gibi henüz Kürdistan hükümetine bağlanmamış Kürd kentlerinin yerel meclislerinde çoğunluğu alırken, “Irak Ulusal Meclisi”nde de önemli bir temsil oranına erişmiştir. Diğer yandan seçimlerle birlikte Güney Kürdistan’da düzenlenen gayrıresmi “referandum oylaması”na katılan yaklaşık iki milyon Kürdistanlı seçmenin % 99’unun “bağımsız bir Kürdistan”dan yana oy kullanması da, Kürdistan Kurtuluş Mücadelesi’nde bağımsızlıkçı çizginin üzerinde yükseldiği toplumsal temeller bakımından oldukça anlamlıdır. Bütün bunlar, Irak’ın ve Kürdistan’ın siyasal geleceği ve statüsünün şekillenme sürecinde ve yapılacak görüşme ve pazarlıklarda Kürd halkının lehine sonuçlar elde edilmesi umudunu güçlendirmektedir.

Güney Kürdistan’daki bu gelişmeler sömürgeci lran, Suriye ve Türkiye yönetimlerini derinden sarsıp paniğe sevkederken, Kürdistan’ın diğer parçalarına ise olumlu bir şekilde yansımaktadır. Kürdistan’ın doğusu ve güney-batısında uzun süredir devam eden sessizliğin ardından geçen yıldan bu yana giderek artan bir hareketlilik yaşanmakta, Kürd halkı ulusal-demokratik talepleriyle yeniden mücadeleyi yükseltmektedir.

Bir süredir Kuzey Kürdistan’da hüküm sürmekte olan siyasal gericilik rüzgarları da artık yavaş yavaş dağılmaya bağlamaktadır. PKK /KADEK/Kongra-Gel üzerinden Kürdistan Kurtuluş Mücadelesi’ne dayatılan teslimiyet ve ihanet programı her geçen gün kitleler nezdinden teşhir olup parçalanmaktadır. ldeolojik, siyasal ve kültürel boyutlarıyla bir asimilasyon ve entegrasyon programı olan “lmralı konsepti“nin üzerinde dikkatle durulması gereken yanı; Kürdün, yine kendini „Kürdi“ olarak tanımlayan bir “parti” kullanılarak Türk devleti tarafından teslim alınmaya çalışılmasıdır. Bu planın temel stratejisi Kürdün ulus ve ülke bilincini kırmaktır. Kürd için jenosid, işgal, ilhak, asimilasyon ve sürgünden başka bir anlamı olmayan Kemalizmin kutsanması, mazlum bir ulusun en doğal talebi olan kendi kaderini belirleme hakkının „gerici“ ve „çağdışı“ ilan edilmesi, bu stratejinin geregidir. Özgür Kürdistan’ın varlığı bu uğursuz stratejinin uygulanma olanaklarını ortadan kaldırmıştır. Genel Kurmay’ın yönlendirdiği lmrali patentli ideolojik saldırıda Özgür Kürdistan’a adeta savaş açılmış olması, ülkemizin bu parçasının tüm parçalardaki Kürtlerin özgürlük ve bağımsızlık talebinin somut ve canlı simgesi olmasındandır.

Bugün artık ülkemizin kuzeyinde de, geçmiş süreçte içine girilmiş olan ataletin, siyasal ve örgütsel krizin aşılması yönünde olumlu kıpırdanmalardan sözedebilmek mümkündür. Her şeyden önce kuzeydeki ulusal demokratik muhalefetin siyasi taleplerinde gözle görülür bir ilerleme sözkonusudur; daha düne kadar “otonomi”den ötesini düşünemeyen bazı çevreler bile bugün asgari olarak “federasyon” talebini dile getirmektedirler. Kuzey Kürdistan’da mücadelenin araç ve yöntemlerinin geliştirilmesi yönünde kimi arayış ve çabalar gündeme gelirken, siyasal anlayışlara ve programatik taleplere bağlı olarak yeni bazı ilişki ve ittifaklara da zemin hazırlamaktadır.

Tüm Kürdistani partilerin bu sürecin gereklerine uygun bir sorumluluk içinde hareket etmeleri gerektiğine inanan partimiz PRK/rizgarî bütün bunlardan hareketle;
* öncelikle bu süreçte bağımsızlıkçı çizgiyi savunan ulusal sol güçlerin çoğulcu ve demokratik bir anlayışla ortak projeler, programatik düzeyler geliştirmek, siyasal birlikteliklere dönük adımlar atmak üzere biraraya gelmeleri çağrısında bulunur;
* ülkemizin kuzey parçasında ulusal mutabakatın temel araçlarının bir an once yaratılması, bunun önkoşulu olarak da kendi kaderimizi özgürce belirleme ekseninde ortak siyasal ve hukuksal ilkelerin geliştirilmesinin, bu temelde güçlü bir ulusal cephe birliğinin oluşturulmasının önem ve aciliyetine işaret eder;
* Kuzey Kürdistan’da bir an önce, sivil itaatsizliği esas alan, bütün Kürdistanlıların demokratik bir tarzda içinde çalışabileceği, Kürd ve Kürdistan kimlikli açık parti ve örgütlenmeler kurulması gerektiğinin dikkat çeker.

Kürdistanlı hareketlerin ortak proje ve programlar etrafında biraraya gelmelerinin ortaya çıkaracağı imkan ve potansiyeller, Kürdistan Kurtuluş Mücadelesi’ne önemli değerler katıp ivme kazandiracaktır.
Partimiz PRK-rizgarî tüm Kürdistanlıların Newroz’unu coşku ve umutla kutlarken, Newroz´un KUKM´nin yeni atılım ve zaferleri için bir bağlangıç takvimi olmasını temenni eder.

YAĞASIN NEWROZ

YAĞASIN KÜRDISTAN KURTULUş MÜCADELESI GÜÇLERının BıRLIK VE BERABERLğı?!

YAĞASIN KÜRDISTAN!

21 Mart 2005
Partîya Rizgarîya Kurdistanê
PRK/rizgarî

Neuen Kommentar schreiben

Der Inhalt dieses Feldes wird nicht öffentlich zugänglich angezeigt.
CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.