Direkt zum Inhalt

KÜRTÇE HAYVAN İSİMLERİ DE TÜRKiYE'Yİ RAHATSIZ ETTİ!

Türkiye'nin Kürde hangi pencereden baktığının bir örneği daha dün yaşandı. Yalçın Doğan, Hürriyet gazetesindeki köşesinde Kürtçe ve Ermenice hayvan isimlerini konu alan bir yazı yazınca Çevre ve Orman Bakanlığı hemen harekete geçti. Bakanlık, Kürtçe ve Ermenice olan hayvan isimlerini, "Türkiye’nin üniter yapısını bozucu, kasıtlı adlandırma yapıldığı" gerekçesiyle literatürden çıkarma kararı aldı.

Herkes buna bir komplo teorisi üretebilir; "Nasıl oldu, ne oldu, ne gerek vardı, tabi gerek vardı, tabi gerek yoktu" gibi.

Yeni değil, Türkiye'de Kürde dönük işlemler hep böyle oldu. Dün köy ve sokak isimleri, çocuklarının isimleri yasaklanan Kürtlerin şimdi de dergi sayfalarına giren hayvan isimleri yasaklanıyor. Bu memlekette hayvanlara bile geçit yok.

Kürtleri bölücü olmakla suçlayan Türkiye, hayvanların isimlerinde bile bölücülüğe gidiyor, Türkçe isimli hayvanlarla Kürtçe isimli hayvanlar gibi ayrımlar yapıyor.

Bu ne anlama geliyor diyorsanız, şu anlama geliyor; Türkiye'de Kürtlere geçit yok. Türkiye halklar mezarlığı olmaya devam edecek.

Peki, tüm bunlar AB, ABD ve bizim örgütlerin gözü önünde olmuyor mu, evet oluyor?

Kim önlem alacak derseniz, yine biz, yine biz, yine biz..

Biz kimiz peki, tabiki köleliğine oy vermeyenler; Atatürk'e uzak duranlar, sürgün yaşayıp da "ben mutlu ve özgürüm" demeyenler, köylerinden kovulduktan sonra bir partinin güdümüne bilinçsizce girmeyenler, iki gün içinde kaderine boyun eğmeyenler, lider ise liderliğini, yazar ise yazarlığını, aydın ise aydınlığını bilenler. Yani biz çoğunlukta olanlar..

Nasıl olacak peki?

Kürde yapılan haksızlıklara karşı AB'yi de, ABD'yi de, dünyayı da harekete geçirecek tek güç olmanın bilinciyle hareket edilirse, aynı kuyuya birlikte taş atılırsa olacak bu iş.

Türk Çevre ve Orman Bakanlığı'nın hem hayvanlara, hem de insanlara, hem de doğaya bir kıyım uyguladığını vurgulamak gerekir.

Sayısız yolu var bunun. Basın açıklaması, köşe yazısı, protesto faksları, e-mailler, Avrupa basınına yansıtılması (Kürtçe konuşmayı seven ama Kürtlerin ulusal savunmasını yapamayan Feleknas Uca yapabilir mesela) gibi bir çok yöntem geliştirilebilir.

Kürdün hayvan isminden korkan Türkiye'nin AB'ye hangi iyi yanıyla gireceğinin birilerine hatırlatılması lazım. Kürtler lütfen bunu yapsın. Elinden hiç bir iş gelmeyen benim gibi oturup iki satır yazı yazsın..

O da bir katkıdır..

5 Mart 2005

Neuen Kommentar schreiben

Der Inhalt dieses Feldes wird nicht öffentlich zugänglich angezeigt.
CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.