Direkt zum Inhalt

Aso Zagrosi: Son aylarda Türkiye'de devletin bir kanatından “Kürd açılımından“, “Kürd sorunun barışçıl çözümümden“ ve “büyük bir projeden“ söz ediliyor. Kürdlerle Türklerin bu topraklarda buluşmasında bu yana yaklaşık olarak bin yıl geçti. Bazıları, “bin yıl kardeşçe bir arada yaşama“ diyor buna. Türk ırkçıların kendilerine sembol olarak aldıkları Alpaslan'ın Kürd Yusuf tarafından Malazgirt savaşından bir yıl sonra yani 1071 yılında öldürülmesi dahi (Urfalı Matieu'dan) bu buluşmanın kanlı bir zeminde yürüdüğünü gösteriyor. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan beri Kürdlere karşı hayatın tüm alanlarında jenosidler uygulandı, milyonlarca Kürd fiziki olarak imha edildi ve Kürdlere ait ne varsa inkar edildi. Şimdi Kürdleri muhatap almaksızın “bizim sizin için iyi bir projemiz var“ diyorlar. Bu söylem ne kadar inandırıcı olabilir? Halis Açar ; Sorunuza bir iki istatistiki bilgi ekleyerek başlamak isterim. Son Otuz yıllık savaşta TC devletinin “şehit“ olarak ifade ettiği kayıp sayısı . TSK mensubu :5821 Polis ,özel tim :775 Korucu: 350 (kaynak Tempo dergisi Türk Mılli Savunma Bakanlığı verileri ) 6946 kayba karşın 17.000 faili devlet olmak üzere bu savaşta yaşamını yitiren Kürd sayısı ise 50.000 lerin üstündedir. Şimdi adı Kimi çevrelerce Kürd Açılımı olarak nitelenen bu süreçte Devlet adına Koordinatör olarak atanan Türk içişleri bakanı kimlerle görüştü/görüşüyor.? 22 Sivil Toplum Kuruluşu , 11 Meslek örgütü , DTP , DSP , BBP , DP gibi partiler (DTP dışında Kürd orijinli partiler yok), Hasan Celal Güzel , Vamık Volkan ve Yaşar kemal gibi şahsiyetler , 12 gazeteci var. Ve tabii bu turlarda en önemsenen ve mutlak görüşülmesi gereken ve hatta duyarlılığı en öne çıkarılan Şehit Aileleri dernekleri (24 Şehit Aileleri Derneği) . Bu açılımın ana öğesi olan Kürdlerle görüşme söz konusu olmamıştır..? Yani Kürd halkının TC sınırları içinde Geleceği üzerinde Türk “şehit “ ailelerinin söz hakkı vardır ancak yüzbinlerce kaybı olan Kürdlerin yoktur. Eğer samimi bir cözüm ve açılım söz konusu olacaksa bu açılımın tarafı elbette Kürdlerdir. 100 yıllık imha inkar . asimilasyon ve katliamlara maaruz bırakılmış Kürd`lerin insiyatifinin olmadığı bir sürece nasıl açılım denilebilir.? Son otuz yıllık savaşta 50.000 canı yiten , Toprakları kanla yıkanan , sürgünler , göçler , zındanlar yaşayan Kürdler bir kez daha onların insiyatifi dışında bir sürece itilmek isteniyor. Yukarıdaki veriler ve söz konusu olan somut duruma bakıldığında Kürdler lehine bir açılım saçılımın söz konusu olmadığı gibi tam tersine Sömürgeci TC`nin 100 yıllık imha ve inkarının modernize edilip sürdürülmesi çalışmaları vardır. Bu Açılım 40 yıllık bir politik sürecin TC lehine sonuçlandırlması çabalarından başka bir şey değildir diye düsünüyorum. Kamuoyu karşısında Düsman kardeşler oyununu oynayan AKP , MHP , CHP ve Ordu özünde ortak bir tutum sergilemektedir. İçişleri bakanı başta olmak üzere Devlet sözcülerinin mutabakatı nettir. Son başın açıklamasında içişleri bakanının vurgusu nettir.“Devletin birliği , Milletin bütünlügü, dilin tekliği.“peki bunun neresinde Kürd var..? Yine “bin yıl kardeşçe bir arada yaşama“ masalı karşılığında söyleyebileceğim tek şey yukarıda boşaltılan binlerce köy , yakılan yıkılan ocaklar , inkar edilen bir dil , karnındaki çocuğuyla katleden gencecik Kürd kadınları , Seyx Said, Seyit Rıza ve daha yüzbinlerce Şehid. Bu nemenem binyıllık kardeşliktir. Özet olarak TC bir yenilenme süreci yaşıyor ve statüsünü modernize etmeye çalışıyor bundada en diri ve politik güç olan Kürdleri kullanmak istiyor. Aso Zagrosi: Türk devletinin Kürdlere ve Kürdlerin haklarına ilişkin son dönemlerde kopardığı gürültünün asıl nedeni sizce ne olabilir? Halis Açar ; Yukarıdada kısmen vurguladığım gibi TC mevcut statüyle yaşamını idame edemeyeceğini biliyor gelişen dünye , teknolojik büyüme uluslararası konjoktür artık mevcut statünün sürmesine olanak tanımıyor.Ergenekon davasındada görüleceği gibi TC safralarını atıp yeni bir inşa süreci yaşamak durumundadır.Derin Devlet yenilenmek zorundadır . Kirliliği ayyuka çıkmış mevcut devlet organları yerine yenilerini idame ediyor.bu yenilenme süreci kimilerinin vurguladığı gibi Ezilenlerin ve özellikle Kürd halkının lehine olmayacaktır kuşkusuz. Sürecin en politik ve aktif muhalefeti olan Kürd`leri kontrol altında tutmak ve sürece entegre etme çabaları elzemdir TC için. Kürd`ler bu gün uluslarası konjoktürde oldukça önemli bir konumdadır ve bu süreç Kürd`lerin özgürleşmesini dayatabilir kaygısı sözkonusudur TC için.özellikle ortadoğuda dengelerin kilidi durumuna gelen bir Kürd dünyası söz konusudur. Uluslarası enerji projeleri devletlerarası çıkarlar bazı şeyleri dayatmaktadır. İşte tamda bu noktada Kürd`ler süreci iyi okumalı ve uyanık olmalı diye düsünüyorum. Aso Zagrosi: Bazılarına göre aslında bu açılım “Kuzey Kürdlerine değil, çeşitli uluslararası güçlerin baskısı altında Güney Kürdlerine , petrol ve doğal gaz gibi zenginliklere yönelik bir açılımdır“ söylemine dair yaklaşımız ne? Halis Açar ; Açılım diye ortaya atılan şeyin Kürd`leri çok sevdikleri için gündeme gelmediği açık.kuşkusuz uluslarası koşular bunda etkendir , ortadoğu daki dengeler , dünya kamuoyunun baskısı ve Avrupa ile Amerikanın bölgede güvenlik ve istikrar istemeleri etkendir.TC`nın emperyal güçlerin bekçiliği noktasında istikrarlı olması isteği söz konusudur.ve burada en önemli öge olan Kürd`lerin kontrol altına alınması sözkonusudur. Aso Zagrosi: Son dönemlerde yoğun bir şekilde Öcalan'ın 15 Ağustos'da sunacağı “Yol haritası“ndan söz ediliyor. Öcalan yakalandığından beri Kürdlere sayısız “yol haritaları“ sundu. Kürdlerin ulusal taleplerini “Bağımsız ,Birleşik Kürdistan“dan “kültürel haklar“ derekesine indirdi. Hatta “Anayasa'da Kürdlerden sözedilmesi dahi gerekmiyor“ diyor/diyorlar. İmrali'den Kürdlere yol haritası olabilir mi? Halis Açar ; Öcalan`in bir yol haritasi vardır kuskusuz ancak bunun Kürd halkinin cikarlari ve gelecegi dikkate alinarak hazirlanmis bir harita oldugu söz konusu degildir.Devletin güdümüne girmis ve iradi olarak tamamen devletle esgüdüm icinde olan Öcalan TC nin cikarlari ve Kemalizmin restorasyon cabasi icindedir.160 sayfa oldugu iddia edilen harita olsa olsa imraliya gidecek kosterin nasil daha kolay gidecegi yönünde bir yol haritasi olabilir. Öcalanin bu güne kadar yaptigi aciklamalar dikkate alinirsa haritanin niteligi zaten ortadadir. Aso Zagrosi :Kuzey Kürdistan'da tüm Kürd siyasal yapıları yıllar boyunca “Bağımsız, Birleşik ve hatta sosyalist Kürdistanı“ savundular. Şimdi hiç kimseden bir ses yok. Herkesin Kürdleri yeniden devlete entegre çalışmaları içine girdiği bu ortamda neden Kürdistan'ın bağımsızlığını, özgürlüğünü ve hatta Türklerle eşit haklar temelinde birliği savunan örgütler, kurumlar ve bireyler bir Kürd Konferansını toplimiyorlar? Var olan sorunlarını tartışmıyorlar? Halis Açar ; Kuzey Kürd hareketleri ne yazıkki henüz eski alışkanlıkları , örgütlenme anlayışlarını aşamadılar.ne yazıkki Kuzey Kürd Hareketleri sürece ayak uyduramadılar tabii bunun çeşitli nedenleri var PKK bu nedenlerden biri ve en güclü olanı .12 eylül gibi ağır bir buldozerin gadrine uğramanın yanısıra PKK`nin çıkışı gelişimi güç olması ve güç oldukça kendisi dışındaki hareketlere yönelimi , engellemesi baskılar ve tabii eski örgütlenme alışkanlıklarında ısrar edilmesi gibi faktörler . Kuşkusuz yeniye yönelik arayışlar söz konusu Kürd Konferansı bunun için önemli bir çabadir ve oluşmalıdır. Esas olarak ben bu sürecin yaşanacağına inanıyorum Açılım meselesine karşı hazırlanan imza metni bence önemli bir çıkıştır ve bu çıkış desteklenmelidir. Aso Zagrosi: Yüzyıllardan beri Kürdlerin bir özgürlük ve bağımsızlık savaşı var. Bu kadar savaş ve kandan sonra Kürdlerin millet olarak üzerinde anlaştıkları bir ulusal projeleri var mı? Eğer böyle bir projeleri yoksa ne yapabilirler? Sizin bu konuda bir öneriniz var mı? Halis Açar ; Yazıkki Kürdlerin üzerinde anlaşabildikleri bir projeleri yok,bu güney dışındaki parçalar içinde geçerlidir , üzerinde anlaşabilecek ulusal bir proje olabilmesi için bu projeyi yaratacak politik unsurların var olması gerekir.Kuşku yokkı PKK dışında özellikle Kuzey Kürdlerinin parti , grup , çeşitli insiyatifleri vardır ancak bunlar henüz kendi toparlanma ve politik güç olma süreçlerini tamamlamamış durumdalar.sorunda tamda buradadır. PKK malum gelişimi noktasında bir proje ile ortadadır ancak bilindiği üzere bu proje Kürd özgürleşmesinden ziyade Kürdü Kemalizme ve Devlete entegre projesidir.buna karşın PKK dışındaki Kürd grupları yukarıdada vurguladığım gibi kendi varlıklarını ilan etme ve siyasal ve stratejik duruşlarını netleştirme arayışı içindeler. Toplanması elzem olan Konferans bunun önünü açacak diye düsünüyorum ayrıca öcalan ve PKK nin Kürd lehine olmayan teslimiyet projesi bu netleşmenin önemli dayanaklarından biri olacak . Temel olarak her üç parçada federal kürdistan projesi öne çıkmasına rağmen bu birbiriyle örtüşen bir talep olmamaktadır. Güney için ise belki biraz farklı olarak daha güclü ve oturmuş parti ve hareketlerin varlığı ve tabii sınırlıda olsa devlet geleneğinin gün geçtikçe oturmaya başlaması önemlidir. Uluslarası dengeler ve stratejilerin baskısı ve güneyin öznel (feodalizm ve fedarasyon eğilimi) durumuda dikkate alınmalıdır ancak somut olarak güneydede görülen ulusal bir proje eksiliğidir. Kürdistanın değişik parçalarındaki bu farklılık birlik ve ulusal proje oluşturamamanın karşısındaki temel handikaplardan biridir ve tabii altını bir kez daha çizmekt ihtiyacı duyduğum en büyük parça olan kuzeydeki siyasal aktörlerin henüz tam anlamıyla net olmaması önemlidir. Aso Zagrosi: Sizin konuya ilişkin özel olarak söylemek istediğiniz başka bir söyleyeceğiniz var mı? Halis Açar ; Kuşkusuz konu ile ilgili söylenebilecek çok şey var , şahsınızın dikkatle izlediğim ve bir çok Kürd şahsiyetinin bakış açılarını kapsayan çalışması takdire değerdir.ciddi bir beyin fırtınası yaratttınız sevindirici olan budur ve şahsen çok faydalandim.geleceğe yönelik umutlarım arttı. Son olarak özellikle vurgulamak istediğim iki şey var . 1-Kürd muhatab alınmadan Kürd açılımı olmaz ..Muhatab Kürd halkıdır . Neokemalist teslimiyet çizgisi değildir. ulusların kaderini tayin hakkı ilkesi işletilmeden Kürd meselesinin cözümü söz konusu olamaz 2-Öcalan`ın yol haritası yine Öcalan ve onun takipçilerinin özellikle on yıllık duruşları göz önüne alındığında Kürdleri Kemalist Türk devletine entegre haritasıdır. Aso Zagrosi: Bize zamanınızı ayırdığınız için teşekkür ediyoruz. Halis Açar ;ben teşekkür ederim , güncel ve temel konuda yaptığınız bu çalışma takdir edilecek bir çabadir umuyor ve diliyorumki bu çaba ve çabalarımız Halkımızın kendi kadeerini tayin hakkı noktasında asıl açılım sahibinin kendisi olduğu bilincini geliştirecektir. Benide bu çalışmanıza kattığınız için ben size teşekkür ederim. Saygılar.
CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.