Direkt zum Inhalt

bugun turk gazetesinde yer almis: raslanti degil bu tip orneklerin coklugundan. ornekteki kadin gercek duygularini soyleyemiyor denilebilir gercek duygularini soyleyememek ile yitirdigi evladina yanmak balansi da kaymis demektir bu da basli basina bir tebaalik isaretidir. kadina kizyor degilim-bunlar gercekler. bu gerceklerin birlesip biryerlere mesruyet verdigini unutrak politika yapilmaz buyrun ornegi okuyun: "Çankaya Köşkü'nde şehit yakınlarına iftar... Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, çaprazındaki kadına da soruyor, “Peki sizin bir isteğiniz var mı?“ Kadın başını kaldırıp öylece bakıyor. Gül tekrar soruyor. Kadın yine öylece bakıyor. Şehit yakınlarından biri Gül'ün kulağına eğiliyor; “Sayın Cumhurbaşkanım o Türkçe bilmez.“ Gül susuyor. Sonra da, “Peki o zaman tercüme edin söylediklerimi“ diyor. ÖNCEKİ akşam Cumhurbaşkanı Gül'ün şehit yakınlarına verdiği iftar yemeğinde çok duygusal bir olay yaşanıyor... Öylesine duygusal ki dinlerken tüylerim diken diken oldu... Şimdi bir an olsun kendinizi o masadaymış gibi düşünerek okuyun... Gül, iftara gelen şehit yakınlarının gruplar halinde masalara dağıtılmasını istiyor... Her masaya Cumhurbaşkanlığı'ndan bir görevli oturuyor... Görevlilerin elinde bir kart var, bu karta şehit yakınlarının düşünceleri ve talepleri yazılıyor... Cumhurbaşkanı da kendi masasına oturan şehit yakınlarıyla konuşup düşüncelerini ve isteklerini alıyor... Gül tek tek konuşurken bir ara hemen çaprazındaki kadına soruyor: “Peki sizin bir isteğiniz var mı?“ Kadın başını kaldırıyor, Cumhurbaşkanı'na dönüyor, öylece bakıyor... Gül bir kez daha soruyor: “Sizin benden bir isteğiniz var mı?“ Kadın yine öylece bakıyor... Masada bir sessizlik... Gül de şaşırıyor... Malum Türkiye şu anda sıcak ve gergin bir dönemden geçiyor... Şehit yakınları çok tepkili... Bu yüzden masadaki sessizlik giderek ağırlaşıyor... DUYGU PATLAMASI Cumhurbaşkanı bir kez daha sormak üzereyken, yanındaki bir başka şehit yakını Gül'ün kulağına eğilerek şöyle diyor: “Sayın Cumhurbaşkanım o Türkçe bilmez...“ İşte bu söz masada bir duygu patlamasına neden oluyor... Gül kısa bir süre susuyor, sonra şöyle diyor: “Peki o zaman tercüme edin söylediklerimi...“ Evet işte sözünü ettiğim o duygusal atmosfer budur... Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın iftar masasında, PKK'yla çatışırken şehit düşen bir Kürt evladımızın anası Cumhurbaşkanı'yla konuşuyor... O Kürtçe konuşuyor, Cumhurbaşkanı Türkçe dinliyor... DEVLETİMİZ SAĞ OLSUN Cumhurbaşkanı Gül: “Sizin adınız nedir? Nerelisiniz?“ Şehit Anası: Adım Sultan Gidiş. Gaziantepliyim. Şehit yakınınız kim? Oğlum Mehmet Gidiş. Jandarma erdi. PKK'yla çatışırken şehit düştü. Peki benden bir talebin var mı? Sağ olun. Devletimiz sağ olsun her şeyi yaptı... " bugunku hurriyet ten aktarma
CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.