İnsanlık tarihinin kenarında ve köşesinde dolaşmadan
tarihinin içine/ruhuna ve direniklerine bakıldığı zaman
en hassas dönemlerde gruptan/alışkanlıklardan/aileden/sınıftan/devletten kopan
bireyler ve kesimler motor olup süürecin önüne geçiyorlar.
Bu biraz babasına/geleneklerine/törelerine/içine hapsedimiş dünyasına bir isyan
ve ihanettir.
Bu ihanet/ler olmadan yeni bir süreç başlamazdı.
İhanetler tarihsel süreçlerin dönüşümünde/değişmesinde önemli rol aldılar.
Laik bir statüyü oluşturmak için mutlaka kiliseye, camiye ve sinegoga karşı cepheden tavır alan insanlara ihtiyaç vardı.
Bu insanlarda bu yapılanmaların bünyesinde çıktılar.
Bu yapılara her gün giden insanların evlatlarının saflarında çıktılar.
Bu ise birincisinde kiliseye ve onun şahsinda tanrıya ihanetti.
İkincisinde ailesin ihanet..
İkisince ilk dönemler bu insan afaroz edildiler..
Bizim toplumda ise ne ihanet ihanettir, ne devrimcilik devrimciliktir.
Hepsi kuyrukcu ve populist.
Halk ne düşünüyor diye kendilerine soru sormadan
gözlerini dahi kapatamazlar..
İyi geceler. iyi yarınlar!!
Hainler Tarih yapar!!!