Evet Hocam,
Siz katılmasanız da aptala varlık kanıtlamak durumundayız. Sadece dışımızdakilere değil içimizdeki aptallara da bunu anlatmak durumunda hatta zorundayız.
Her kürt görmüştür ve görmeye devam edecektir. Arapla, farsla, türkle kardeş olduğunu düşünen milyonla kürdün dışında kendini türk sayan milyonla kürt var. Kürtlük, arabın-farsın-türkün tarihi geçmişinden daha eski ve köklü. Bütün bu saydıklarımın hepsinin kendince paradigması var. Devletleri de var.
Daha sski olan kürtler askeri zor ve toplu kuşatmayla geri bıraktırıldılar. Kürtler cahil yada aptal olduklarından geri kalmış değil. Kürdistan, 3.-4. yüzyıllarda Sasani-Roma, daha sonraları Sasani-Bizans ve Arap-Bizans devletleri arasında saldırı ve paylaşıma konu oldu. Daha sonraları Osmanlı-İran arasında kaldı. Bu saydıklarım o günkü dünyanın dev ordularına sahipti. Bugünün Rusyası-Çini-Amerikasının aynı anda dört bir yandan Kürdistan'a saldırdığını düşünün.
Fazla geriye gitmeye gerek yok. 1. Dünya savaşı öncesi Alman-Osmanlı müşterek saldırılarına 80 yıldan fazla bir zaman karşı koyarak yorgun düşen kürtler bu kez Osmanlı-İngiliz-Fransız-Rus kuşatmasına alındı. Lozan, yani kürtlerin ebedi kölelik belgesi o şartlarda kotarıldı. Denebilirki bütün dünya o gün için kürtlere karşı pozisyondaydı.
Kürtler devlet kurmak istiyorlar. Kürtlerin Hiç değilse belirleyici olabileceğini direnmesiyle açığa vuran kesimi devlet istiyor. Kürtlere bir paradigmanın gerektiği açık. Tarih ne kadar geriye uzatılır ne kadar genişletilirse kürtlerin o ölçüde yararına. Zira kürtlerin tarihi sanılandan çok daha eski ve köklü. Kurdukları sayısız devlet var. Kürtlerin kendi geçmişlerine atıf yapmalarını niye sadece Nefertiti bahsine kapatıyorsunki?
Mitannni varolan, dili çözümlenmiş, Hititle, Mısırla ihtilaflar yaşamış, diplomatik ilişkiler kurmuş, antlaşmalar yapmış bir devlet değilmi?
Bu antlaşmaların kil tabletlere yazılı metinlerinin çözümlemeleri Hitit ve Mısır arşivlerinde bulunmamışmı?
Başkentinin Waşuganni olduğu bu şehrin bugünkü Ceylanpınar ilçesi sınırlarında bulunduğu bilgisi yanlışmı?
Ceylanpınar Kürdistan'da bulunmuyormu?
Mitanniler Zagroslu bir kavim değilmi?
Hurrilerin ülkesini gökten inerek işgal etmediler. Batıdan da gelmediler. İ.Ö. 2000'li yıllarda Batıdan-Doğuya hint avrupalı bir kavmin göçüne tarih tanıklık etmiyor.
Dikkatini çekerim, ortada tabletler var. Birçok ülkeden bir çok araştırmacı bu tabletlerin çözümlerini kendi dillerinde yayınlamış durumda. İçeriklerini birçok dilden takip etmek mümkün.
Dahası var. Waşuganni harabeleri, Mitanni sarayının bulunduğu mıntıka ve emlaki, TC tarafından üzerine Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliği kurularak kazıya ve araştırmaya kapatılmış. İzin alarak yine TC görevlilerinin nezaretinde burada inceleme yapmak isteyen pek az araştırmacı Mitanni Sarayı'nın harabelerinin Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliği içerisinde tahrib edilmekte olduğu alarmını defaatle vermişlerdir. Haberin olmadımı?
Türkiye Zirai Donatım Kurumunun traktörleri senin ülkenin tarihi zenginlikleri üzerinde pulluk sürerek tarih tahribatı yapıyorlar. Waşuganni ve Habur Kürdistan'dır. Şimdi biz Nefertiti'ye "Ceylanpınarlı Nefertiti"mi diyelim?
Nefertiti Mısır Sarayı'na gelin giden ilk Mitanni prenesesi değildir. Hititler de Mısır sarayına prenseslerini gelin vermişlerdir. Mısır Hanedanı, krallarının ölmesi üzerine Hitit sarayından kraliçe ile evlenip krallık yapacak damatta istemiştir. Hattuşaş bugünkü Kürdistan sınırları içinde yer almadığından, damatlığı gerçekleşememiş Hitit prensine ve evlilik gerçekleştirmiş prenseslerine Kürdistanlı diyemiyoruz. Nefertiti için durum farklı. Bizim toprağımızdan çıkmış bir prenses. Prensesler başkentte yaşadığına ve yaşayacağına göre Waşuganni prensesesi olarak Nefertiti bal gibi Kürdistanlı. Bunun neresi abartı?
Kürttür demek ayrı bir mesele. Kürdistanlı olması ayrı bir mesele.
Kleopatra Mısır kraliçesi değilmiydi?
Ptolemeus hanedanından bir grek olan Kleopatra'ya Yunanistanlı diyebilirmiyiz?
Diyemeyiz. O bir Mısırlıydı.
Nefertiti de Mitannili. Mitanni topraklarının bir milimetresi Kürdistan topraklarının dışında yer almaz.
Mitanni'nin dili biliniyor. Atarabası sürmek, savaş arabaları idare etmek, binicilik tekniği üzerine ders kitabı mahiyetinde kullanılan tabletler Hitit arşivinde duruyor. Bunların kıymetlendirmesi atı arabaya ilk koşanların Mitanniler olduğunu gösteriyor. Bu bahis önemli olmasa da hint avrupalı dillerinin çözümlenmiş olması önemli. Hitit prensleri Mitannilerden binicilik ve savaş arabası sürmeye dair dersler almışlar. Dünyanın ilk diplomatik belgesi sayılan antlaşma metni Hitit ve Mitanni arasında imzalanmış. Antlaşmada zikredilen tanrı isimleri Zagros kavimlerini gösteriyor.
Sen Zagros'un anlamını biliyormusun?
Yanlış nerede?
Modern tarih nazariyesinin itiraz edeceği nokta neresi?
Hasankeyf'te 4500 yıllık tarih tahrib ediliyor. Nevala Çole (Ergani), Çatalhöyük ve Jeriko'dan daha eski yerleşimleri barındırmış. Türklerin ısrarlı inkarı ve engellemeleri günışığına çıkmasını önlüyor. Şarabın ve testinin karbon 14'le yapılan tarihleme testleri şarabın bilinen tarihini 500 yıl geriye, Zagros eteklerindeki Jarmo'ya götürdü. Güney Kürdistan'a yani. Günümüzden 4500 yıl önce ilk şarap Kürdistan'da imal edilmiş.
Etrüskler italyan değil. Dilleri jafetik. Hint avrupalı Latince ve İtalyanca ile ilgisi yok. Etrüskleri italyanlar sahipleniyor.
Britanya adı Bret-Agna'nın bozmasıdır ama en eski adı değildir. Britanya'nın en eski Albion'dur. Alb'ler Anglo-Sakson değil ama ingilizler tarafıdan üstleniliyor. Aynı coğrafyada yaşamış oldukları gerçeği onlara bu hakkı veriyor. Alb'ler uçup yokolmadı ve Anglo-saksonlar gökten inmedi.
Mitanniler de öyle. Emri hak vaki olup huruc etmediler. Kürtler de bulundukları coğrafyaya gökten inmedi. İlgi sözkonusu, karışmışlık sözkonusu. Biz kürtler yumurtadanmı çıktık yoksa ğaç kovuğundanmı türedik? Yoksa cin taifesimiyiz? Kimin devamıyız? Millet kavramı genetik aidiyeten önce etnik ve kültürel bağları konu ediniyorsa biz kültürel olarak, etnografik olarak kimlerin ardılıyız? Bunu sorgulamak günahmı? Yoksa kürtler sözkonusu edildiğinde bilimdışımı?
Yerlilik meselesi, sahiplenme hakkı ve iddiasında önemli bir dayanaktır. Tarlalar ve sair emlak gibi ülkeler de veraseten intikal eder.
Niçin kürtlerin ülkelerini sahiplenmelerine izin verilmiyor sorusunun cevapları siyaset biliminin konusu iken bu siyasi kurgulamanın dayanakları benim kısaca değindiğim paradigmada hayat bulur. Geçmişi olmayana gelecek hakkı tanınmaz. Yahudiler esatiri evvelin Tevratını dayanak edinerek varlıklarını korudu ve devlet oldular. Kürtlerin dini bu işlevi tamamlamaktan uzak. Kürt paradigmasında tarihin önemli bir rolü olacaktır. Yakın tarihin anlaşılması daha çok iş görür, bu konuda hemfikiriz. Ancak köklere ilişkin araştırma yapılmayacak diye bir kural yok. Bugünden başlasınız, bugüne bir evveliyat tesbit etmek için yine gerilere gidersiniz. Tarih bir yanıyla da bulunduğumuz yerden geriye doğru gidebildiğimiz kadar ilerlemektir. Belli periodlarla sınırlayamayız.
Kürtlerin yaşadıkları şaşaalı coğrafyada abartıya ihtiyaçları yok. Varolanı kavramaları ve varolanla yetinmeleri bile kıskançklık yaratır. Kürtlerin düşünsel planda en önemli eksikliği tarih bilincinden yoksun olmalarıdır. Bende aşağılık kompleksi yok ama millet olarak kürtlerde var. Sömürgecilere karşı yaltaklanma tavrı, aşağılık kompleksi taşımayan direnişçi ruha çoğu kez ağır basar. Kürtlerin Talabani'den Öcalana'a kadar sömürgeciler önünde iki büklüm durmaları liderlerine yansımış kişilik erozyonunun ve tabiiki aşağılık kompleksinin yaşayan örnekleridir, dışavurmudur. Bu haleti ruhiye sadece bu iki liderdemi var? Saymaya kalkarsam arkası gelmez. Kendine güven yoksunluğu ile tarih bilincinin olmayışı arasında sıkı bir bağ vardır. Kürtlerin kendilerine güvenmeleri zamanıdır diyorum. Yaklaşımlarımızdaki farklılık bu.
Hürmetler.
Aptala varlık kanıtlamak durumundayız, çünki o varlık gerçek..