Basligi bilerek biraz provokatif sectim ki daha cok kisi okusun.
Wallaha xinzirkebabci yuzume gulumseme getirmedi desem yalan olur. Bir kebabcidan cevap bekliyordum ama senin ki kadar kibarca degil. Ayrica xinzirkebabci mahlasini cok sevdigimi ekleyeyim. Kendisinie selamlar bir gun kismet olur kensiyle tanisir bir kebabin yerim insallah!
Bir yanlisi var ki oda kebabcilik (veya restorancilik, vs) meslegine hakaret ettigimi sanmasi. Durum kesinlikle bu degil. Hatirlatmakta fayda var, esas konu anti-entellektuelizmdi. Yani entellektuel birikime sahip insanlarimizin azligi veya entellektuel birikim yoksulugu idi. Eger konumuz sermaye birikmi veya sermaye yoksullugu olsaydi iste o zaman girisimci karakterlerinden dolayi ve sayilari cok olduklarindan dolayi kebabcilarimiz ovunebilecegimiz ornek bir pozisyonda olurlardi.
Bir kebabci dukkanina sahip olabilmek az basari degildir. Ne kadar zor bir meslek oldugunu da kesinlikle kucumsemiyorum. Haftanin yedi gunu gunde 12 saat 14 saat calisacaksin. Surekli uyanik olacaksin, tetikte olacaksin. Hesabini kitabini en ince ayrintisina kadar tutacaksin. Malzemen zamaninda gelmez bir dert. Sana calisanlar hazir nazir degildir baska dert. Bir de musteriyi her zaman memnun etmek zorundasin ki para kazanasin bu da en buyuk dert. Neticede sermaye biriktirip ailen icin cocuk-colugun icin mutevazi bir hayata kavusmakla, iflas etmek arasindaki mesafe o kadar uzun da degil. Bir kebabci dukkani sahibi olmayi az bir basari olarak gormedigim icindir ki bunu bir doktora sahibi olmakla es tuttum. Dikkatini cektiyse eger bir kebabci dukkaninda calismakla bir universitede ogrenci olmayi birbirine esit seviyede tutum. Bir univeriste ogrencisi akademik hayati sevdiyse doktora sahibi olmayi ister. Bir kebabci dukkanidna calisan da eger mesleginde yetenekliyse bir dukkan sahibi olmayi dusler.
Benim burada elestirdigim sermaye birikimi sahibi olmaya gosterdigimiz kadar ozeni entellektuel birikim sahibi olmaya gostermedigimizdir. Entellektuel birikim isteyen meslek dallari hangileridir? Bunlar doktorluk, avukatlik, muhendislik, mimarlik, sanatci, degisik akademik alanlar, ekonomisyenlik, ogretmenlik, ve tabii ki fizik, kimya, biyolji, vs, vs. Bizim anti-entellektuelligimizin kaynaklarinda entellektuel alanlara yeteri kadar ozen gostermemis olmamiz yatmaktadir.
Kuzey Kurdistanda (ve tirk metropollerinde) hem sermaye ve hem de entellektuel birikim gelistirmek hem cok zor ve hem de masrafli bir istir. Buna ragmen Tirk sistreminin izin verdigi olcude her ikisine de ayni oranda yaklastigini, bu olmasa bile Istanbulda bir universite okumayi istanbulda bir kebabci olmaya tercih ettigini soylemeye gerek yok sanirsam.
Oysa halkimiz Avrupa diyasporasina cikinca hem kebabcilik ve hem de ogrencilik daha kolay olmasina ragmen tercihleri muazzam olcude kebabciliktan yana kaymaktadir. Bu sadece ilk nesiller icin oyle degildir sanirsam. Avrupada dogan veya cocuk yasta oraya gittigi icin dil ogrenme sorunu az olan Kuzey Kurdistanlilar icin de gecerlidir. Yani diyasporaya cikmadan once genel tercih az bir farkla entellektuel birikim iken, diyasporaya ciktiktan sonra genel tercih muthis bir sekilde sermaye birikimine kaymaktadir. Buna isaret eden bir kac misal de verdim yukarida. PKK hem Kuzeydeki ve hem de diyasporadaki en orgutlu Kurd kurumudur. Oysa tirkiye ve Kurdistanda bir murit gibi taptiklari onderlerini temsil edebilecek yuzlerce ve hatta binlerce avukata sahipken Avrupada yabanci avukatlar kiralamak zorunda kaliyorlar. Para basip tercuman kiraliyorlar. Her orgut yoneticisi sakri sakir tirkce konusmasini/anlamasini bilirken dunya dillerini konusabilen/anlayan orgut yoneticilerine shaip degiller.
BB dostumla (Babed mahlasina alisabilecegimi hic sanmiyorum) cok eskilere giden ozel bir hukukumuz vardir. Birbirimizle sahsen hic tanismis degiliz ve internet uzeri 9-10 yillik tanisikligimiza ragmen e-maillede pek az yazisiriz. Ancak birbirimizin aklindan, kalbinden geceni cok iyi okuruz. Kendisi yukarida bu mesaj zincirine hem uzun ve hem de yillardir kendisinden okumus oldugum en muthis makalelerinden birini asti. Benim kisitli verilerle varmis oldugum daha cok "a priori" sonuclari kendi bagimsiz gozlemleriyle dogruladi. Dahasi Kuzey Kurdistan diyasporasinin tercihleriyle, Dogu ve Guney Kurdistan diyasporasinin tercihlerini de yine kendi gozlemlerine dayanarak karsilastirdi. Bu tartismalarimizda hic beklenemeyecek kadar buyuk bir mesafe kazndirdi bu meseleye. Bu super katkisindan dolayi kendisine minnet borcluyum.
Gonul isterdi ki Avrupada diyasporasinda yasayan bir gencimiz bu forumdaki tartismalari izlesin ve ekonomisyen veya sosyolog olmaya karar versin. Diyaspora Kurdlerinin mesleki tercihleri hakkinda bir doktora arastirmasi yapsin, istatiski veriler sunsun bize. Gercektende insanlarimiz bir kebab dukkani sahibi olmayi bir doktora sahibi olmaya tercih mi ediyor, ne oranda yapiyor bunu? Nedenleri nedir bunun? Bu sorularin cevaplarini tabii ki bilmek isteriz. Kimbilir bunu yapabilecek bir yetenegimiz su anda bir kebabci dukkaninda calistigi icin bu tartismalarin farkinda bile degil. Kendisi bir dukkan sahibi olmanin hayalini kuruyordur belki.
Selamlar ve hurmetler,
Shexmus Amed
Kucuk not 1: Ben ne doktora sahibiyim ve ne de doktora ogrencisiyim. Bu yonde hic bir iddiam olmamistir ve bu yondeki spekulasyonlari ya da soylentileri dogru bulmuyorum. Simdilik durum bu... Simdilik...!
Kucuk not2: Kebabi da cok severim... kimbilir belki de bir kebab dukkaninda calisiyorum... olur veya olmaz. bu konuda spekulasyon yapmakta serbestsiniz;)
doktora sahibi olmak kebabci dukkani sahibi olmaktan iyidir arka