Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 14 March 2010

Kek Aso merhaba
Güney seçimleri üzerine gerçekten emek ürünü röportajlarını okuduk.
Sonra Türklerin duyarlılığı ve Kürdlerin duyarsızlığınıda yerinde bir
şekilde eleştirdin.
Lakin yinede yaranamadın !....
Hatta Goran hayranıda oldun gittin (!)
Senin bu hayranlığını yüzünden koskoca ittifağa karşı Goran patlama yaptı.

Bak Bra , lafı dolandırmam ve direkt söylerim.
Sadece röportaj ve sitem ettin diye, Güneyin kemikçisi hırlayıp durmaya
başladı.Eğer baldırın çıplak olsaydı kesin ısırmıştıda...

Ben ise Güneyin seçimi artık Güneylileri ilgilendirir diyorum.
Beni artık dirhem ilgilendirmiyor.
Çünkü Kuzeyde güneylileri ilgilendirmiyor.
Hatta kuzeyli olupta Güneyde kemikçilik yapanlarıda ilgilendirmiyor kuzey !!!

Nasılmı ?
Bakın son mebus cetveline göre Kuzey Kürdistan ın 120 milletvekil kotası var.
Artık Türkiye metropollerinde de göç Kürdleri sayesinde rahat 120 mebus
kotası daha var.Bu eder 240 mebus !

Kürdler kaç ten çıakrıyor ?
sadece 20 taneyi BDP çıkarıyor.
Onlarada Kemalist veya hain denildiğine bakarsak o zaman tek bir tanede
çıkaramıyoruz.
Yani demokratik (!) tarzda sıfır, dağda sıfır gücümüz var.
O nedenle biz acı halimize baksak daha yerinde olur.
Tek tük sefiller ise işte Güneyde önlerine atılan kemiklere bakıp
İşte benim abem beni çok seviyor demeye devam etsin.
Buda beni ilgilendirmiyor ama boylarından fazla konuşmadıkça !...

Yinede benden sana tavsiye ;
Sen kemiğe tekme vurmak istemesen bile kemikçi öyle zanediyor.
Hırlayan köpek saldırmaz derler ama yinede sen dikkatli ol.

Ama mutlaka sizde Güney üzerine yorum yapın derseniz,
Sadece Héwlerde oy oranına baktığımda Goran ve iki İslami parti
İttifaksız kendi başlarına seçimlere girdiklerine rağmen epey bir oy almışlar.
Yani herkes ittifakszı girse demek herkeste boyunun ölçüsünü alacak !....

Neden acaba ?
Hırsızlıkmı ?
İrtikapmı ?
Rüşvetmi ?
Basiretsizlikmi ?
Neden acaba ?

İşte ben nedenlerini bilmiyorum ama seçim oyları ve Goran a gelen oyların
mıntıkalarına baktığımda sorularıma yanıt istiyorum sadece, başkada bir şey
değil.Gerçi yanıt olmasada olur, Çünkü benim derdim Kuzeydir ve Güney artık
beni bağlamıyor.Herkesin Kürdistanı kendisine olsun !!!

نەناسراو (not verified)

Sun, 03/14/2010 - 16:58

ve herkesin kurdistani sadece kendisine olsa amma degil nicin degil aslinda bunlari senin kesinlikle icinden bilimis olman gerekir deneyim yetenek sudur budur buna musait ama gel gorki yazdigin son yazi gormemek bilmemek icin direndigini gosteriyor ben sadece hizla yazacagim daha dogru dursut yorumu mutlaka bir kurd evladi yapacaktir 1-guney kuzeyin gelecegini fazlasiyla etkileyecek bir guce sahip bunun sadec siyasi kulturel acilardan degil dupe duz benim en fazla onemsedigim ekonomik acidan boyle oldugunu farketmek zorundayiz 2-parasi olmayan malasef fazla bir sey yapamaz. iman gucu irade ile bir yere gelirsin daha oteye gitmek icin arkanda ekonomik bir destek olmasi gerekir. guney bu isi kuzey icin yapmazsa bile kendi icin yaptiklari bile bize buyuk etkileri olacaktir 3-kadro olusturulmasinda, yuzlerce yetenekli gencin sanatci, muhendis, bilimci, siyaset bilimci su bu olmasina yol acacak zenginliklerin ustunde oturmaktalar. bunlari orta karar bir akililikla kullandiklari anda bizim uzerimize atilmis caresizlik agi yirtilacak demektir. sadece orta karar bir akilla bu kaynaklarin kullanilmasi yeter de artar bile 4-bu acidan kuzey guneyi basi bosh birakmamak zorundadir. orasi simdilik turk esnaf girisimci su bu kayniyor-kurdlerin de en uckagitci asalak kesimi belkide orda-ama azimsanymayacak duzeyde yetenekli ve sagallm girisimciler de orda. ulus arasindaki hharc bu tur islerle CIKAR ilisiksinin kurd ekseni etrafinda buyumesi ile gelisir. yarin bir gun bu adamlarin biriktirdiikleri para, ilk yillarindaki zevksiz villaarina simarik cocuklarina ucuz bar pavyonlara gittigi gibi gitmez. varsilligin yarattigi para yavas yavas kalite arar kokunu arara sudur budur derken bize de turklere dusmus eczacibasi gibi adamlar duser. kaldirin eczacibasini yilmaz guney de icinde olmak uzere bir suru bildik sanatic desteksiz uretim imkansiz kalir. arayin bakin o cok sevdiginiz sanat eserlerinin ardinda bir kapital destegi gorebilirsiniz. ya devletiniz olacak bu nesru nemayi destekleyecek gelistirecek yada ekonomik konsantrasyonu saglamis zenginleriniz. baska bir yol var mi? fakirden fukaradan PKK gibi para toplarsin tamam-ancak adamlar yavas ve emniyetli bicimde fettulahcilara kayinca ne yapacaksin? guney kurdler icin altin bir tramplendir siyasi acidan da oyle guney in kazanabilecegi her hangi bir uluslarrasi statu kurd meselesini onlar ne kadar yeteneksiz veya isteksiz olsa bile uluslarrasi arenalara tasiyacaktir guneyin hukuki statusu de hakeza kurdler artik saddamin kendi halkina kimyasal silah atarak oldurdugu-saddamin halki olarak degil kendi basina kendi adiyla anilir olcak bunun hukuki cercevesi cizilmis olacak (vaktiyle norvec hukumeti filistinliler icin gizliden gizliye baslatigi Oslo surecinin cok cok kucuk bir modelini kurdler icin de baslatmayi denedi. bu amacla turk tarafindan bir suru siyasetci hatta generaller (adamlar kimin gercek ikdidarda oldugunu elbet bilyordu) davet ettiler, kurd tarafindan da siki durun ERNK temsilcileri (uc ayri ERNK) de dahil olmak uzere, yasar kaya, mahmud kilic, kendal nezan, kemal burkay, merhum Firat, eski urfa bld baskni neydi adi su eski dehapli sonradan yollarini ayiran vs neyse bir suru kurd sahsiyetini de davet ettigi toplantiya, bu meselenin uzmani akademisyen hukukculari da davet etmisti. hic unutmamm hukukcularin siyaset bilimcilerin hepsi kurdlere sizin toplu hic bir hukukunuz yok.yoksunuz- boyme bir statunuz yok-tek tek bireyler olarak hukuki taleplerde bulunabilirsiniz vs yollu aci gercegi kurdlere defalarca soylediler. mesaj algilandi mi bilmem. ama gercek kabak gibi ortadadir. eline silah alip, kim takar sizin bana sormadan cattiginiz uluslarrasi hukuku -ben burdayim ve varim ve sizin bana sormadan duzdugunuz butun sistemi altust ederim, ya bana da bir statu verisiniz yada burda sizin sistemlere rahat yok! diyebilirsin PKK de bunu dedi vaktiyle KDP PUK da bunu dedi. bunu diyerek belli bir caydiricilik yaratip bu adamlari bu hukuku gozden gecirmeye zorlamak bir yoldur bu yolda KDP PUK epey mesafe kateeti ve bugune geldiler PKK ise hep beraber gordugumuz gibi CUVALLADI cuvallamasindan temel sorumlu muthis bir mucadele veren kurd halki ve onun pkk ye emanet ettigi evlatlari degil dupeduz APO tiyniyetsidir (bu aamda bu tarihi firsati -muhtesem korkakligi ve sapkin ruhuyla heder ettigi icin bu kadar kizginiz, yoksa despotmus suymus buymus-bunlara takilma luksumuz keske olsaydi-yok) ee simdi pkk ancak kuyrugu tutabildigi kadar dik tutmakla mesgul ordan uc zaman kadar hayir mayir beklemeyin-apo baslarinda serok oldugu surece geride kaldi GK GK nin her adami bizim gelecegimizi bicimleyen dev adimlardir hic kucumsemeye hele hele kusmeye gelmez hatta hazir olda kuzeyi bazi ekonomik faydalar icin hafif derecede -bazi acilardan sadece- kurban etmelerine bile alistirmak zorundayiz kendimizi. bundan gocunacak bir sey yok TC ile iyi iliskiler gelsitirmeleri MECBURIdir bu iliskiler icinde bizim bazi seylerden taviz vermek zorunlugumuz dogacaktir. bu biz istesek de olacak istemesek de olacak cunku orasi dunyayi allak bullak edecek ekonomik dengelerin adina enerji dedigi kaynagin uzerinde bu isi bireysel iliskilerdeki ahalki kodlarla izlersek cok hayali sukuta ugrariz. guney guneylilere birakilmayacak kadar kuzey icin onemlidir cok cok onemlidir ben acul tabiatliyim ama yazmadan edemeyecegim sabirli olmak lazim hurmetler HeK

Anonymous (not verified)

Sun, 03/14/2010 - 17:02

Evet, işin aslı Paloyé'nin dediğidir!. Cesaret edemediğimizi, içten hissettiklerimizi bir kaç kelime ile özetini çıkarmış. Bir deneyimimden bahsetmek istiyorum. Güney Kürdistanın [i]Kürdistani ruhunu[/i] salt Zagros zirvelerindeki zom çadırlarını baharda kuran Kürdlerin kadınlarından hissettim. O kadınların davranışları, yaşamları, konuşmaları, sıcaklıkları... bana eski ait olduğum Kürd toplumundaki annemi, nenemi, ablamı, dedemi.. hatırlatıyorlardı. Kürdlüğün evrensel dilli tek kadın sınıfında vardı Güney Kürdistanda. Erkekleriyle yan yana oturunca sanki bir Ürdünlü, Yemenli..ile yani kısacası sanki bir Arapla oturuyormuşum hissi ve yabancılığını yaşatıyordu bana. Bu onların bize bakışları içinde geçerlidir. Hewler'de bir kaç defa evlerine misafir oldum ve sanki dünyanın öbür ucunda gelen bir yabancı muamelesi görüyordum. Evlerine astıkları Sibel Can, İ.Tatlıses..fotoları onlara daha yakın geliyordu. Güney Kürdistan toplumunun durumu çok grifit. Görece bizden daha fazla Kürdçe konuşuyor, eğitim görüyor, etnik elemanlarını daha özgürce ifade ediyor ama bunlara rağmen sanki Kuzey Kurdünden daha fazla asimile ve desoforme olmuş gibime geliyor. Derin bir sosyolojik olgu ve ironi var Kürdistan parçalarındaki halkımızda. Aso isyan ediyor Kuzey Kürd basınına. Ama en azından az bir ilgi var seçimlere. Kuzey Kürdlerin TC seçim sürecini Kuzeylerin o az ilginin kırıntısı bile onlarda yok.

ibrahim ben de guneyde hastalik duzeyinde ibrahim hayranligi gozledim hattta suryani ve kurd dusmani bir taxici bile ibrahim yuzunde kurdleri sevdigini tek kelime anlamasa bile sarkilarina galadigini uzun uzun anlatti bize burda bir sey daha yazayim ben de ibrahim tatlisesin sesine ve o uyduruk sarkilari icra edis yetenegine hayranlardan biriyim senelerce once bulastigim islerden ve kisiligime kulturume bakarak ibrahime olan bu derin hayranligimi ifade ettigimde sasiran kemelist.elitist turk universite ogrencisi arkadaslarimi hatirliyorum. ilave edeyim muslum gursesi de ibrahim icin ifade ettigim ayni sebeplerden ilgiyle izerim. bunlar kurdistanin icinden kopartilmis ahali jazinin yanlis yerlerde kullanilan yetenekleridir. halkin uzerindeki etkileri bu derin ve anlatilmasi zor tinidadir. gelelim neydi o kadinin adi tombul sevim can a bu da kurdistan da sexuel cekicilgin hala et orani ile baglantili oldugu ve kentli zevkinin bir sembolu olan zayif sprotif kadinlardan sa tombul yagli kadinlarin sexi geldigi gercegidir. ne yapacagiz? cuklerini mi kesecegiz? sema can olmazsa ajda olsa daha mi iyi olacaklar tevbe tevbe leya kasima mi yonlendirecekler bu ilgilerini? simdi bir de kurdistanin sakirasi diye bir hatun cikmis o da bir alem a sema can ha kurdi kiz cok da farketmiyor bunlar pastoral zevklerdir benim anneme de sorsaydiniz bana layik gelin olarak soyle tombul bingil bingil bir gelin secerdi nihayetinde. guney oldugu kadar oldugu bicimde kurddur ben erbil kalasi eteklerinde dizlerinin dibine oturacagim bir bilgi geleneginin heykeleini orda bulyor muyum? bulyorum ben orda kurdistan icin siiir edebiyat su bu yapmis munnevrelerin yuzlerce yil gecmesine ragmen adina konferans verildigine tanik oluyor muyum oluyorum bunlari kuzeyde yavas yavas yapiyoruz-gayet iyi amam guneyde her dakika yapma imkani var sokaklara adlarini kondurma imkani dort hatta bes universite kurup universitlerde dili kurdce yapma imkani kurdlerin duzenledigi bilimsel konferansa katilma imkani cogunun hosuna gitmeyecek ama onca petrolu satip zengin olma imkani bu imkanlar dolayisiyla kadro olusturmak icin guney bize muthis bir imkan surunyor ve henuz isin basindayiz duvardaki resimler ibrahimden garbarek e(olmaz ya haydi oluversin) serpil can dan raquel welche (ihtiyar demeyin, benim gozdemdir!) donse ne olur? fazla bir sey olmaz bize ekonomik zenginlik lazim komsudan piser bizede duser. guney kuzeye bakip ne gorecek? turkce konusan bir suru kurd bir de zir deli apo ibrahimi tercih etmelerini anlamak lazim aynuru da dinliyorlar ee asiversinler can in resimlerini zarari yok. arap etkisi bizdeki turk etkisi duzeyinde bu da normal dillerini korumuslar az buz degil ben de kizginim guneylilere ama muhtaciz muhtac oldugumuz kudert te kerkukde yer altinda yatmakta haa damarlarda dolsan mi o turklerin ekspertiz alani! hurmetler HeK

Bence boyle onyargin oldugu icin Guenyli ilen samimi olamamissin. Mesela bende Guneyliler ilen cok cabuk samimi olurum. Ama bir cok Kuzeylide bana cok yabanci geliyor, bir Turke daha cok dger verebilitorlar. Mesela Alevi kesimi icin Ateist olsam bile Shafii gozu ile bakiliyorum. unanistanda iken Guenyliler ilen siki bir arkadaslik kurdugum icin PKK tarafindan uyarildim. Belkide PKK nin Guenye olan dusmanca tutumundanda olacak Guenyin sizlere soguk bakmasi. Ustundeki PKK yi silkele bak nasil sicak olurlar. Ibrahime gelince, her seyden once Kurdu de siradan insandan sayacaksin ondan sonra fark edersin. Mesela bir cok Yunanli yada Iranlida Ibrahime hayran. Hatta ve hatta Zeki Murene hayran bir cok Yunanli gordum. Ama hic bir yunanli bunlari hain gormedi. Biraz dikkat et onlarin tercihi sana ters geldigi icinde once sen sogumus olabilirsin ondan sonrada onlar senden sogumusda olabilir. Insanoglu nin hisleri cok gucludur. Ne zamanki bir insanin tercihi sana normal gelmeye basladi iste o zaman insan ile iyi iliski kurarsin. Mesela bir cok Turkde yabanci sanatciya hayran. Simdi sen tum Kurdun militan olmasini mi bekliyorsun, hemde kafana gore militan.

Seçim sonuçlarına ilişkin net bir şeyler söylemek çok zor. Ortada bir dizi rakamlar dolaşıyor, aktarmak istemiyorum. Ama, belli bir dönem sonra kısmi açıklamalar geldikten sonra daha sağlıklı bir değerlendirme yapabiliriz. Şimdiden açık olan bazı gerçekler var. KDP ve YNK'nin içinde olduğu 13 partinin oluşturduğu Kürdistan İttifakı Listesinde iki büyük güçten başka kimse milletvekili çıkarmadı. Yani İttifak içinde olan 11 partinin tek bir bir milletvekilleri olmayacak!! Ama, bu 11 parti birlikte ayrı bir liste olarak seçimlere katılmış olsaydılar hiç olmasa bir milletvekili çıarabilirlerdi. Belkide iki... KDP ve YNK kendi adaylarına tercih oyları verdiklerinden dolayı, diğer partilerin hiç bir şansı kalmadı. Her halde bu seçim yasasıyla birlikte önümüzdeki seçimlerde kimse seçim öncesinden ittifaka gitmiyecek... Çünkü anlamsızlaşmış. Awene gazetesinin verdiği bir habere göre YNK adayları Hewler'de 100 000 cıvarında oy almış ve tek bir milletvekili çıkarmamıştır.(sadece bir bilgidir. Doğruluk payı nedir bilmiyorum) Bu seçim yasasının doğuracağı sonuçlar açısından önemlidir. Kürdistan İslami Güçleri, Hewler, Suleymaniye, Duhok ve Kerkük'te milletvekili çıkaracaklar. Eğer, Kürdistan Listesi içindeki İslami Hareket gibi oluşumlarıda alırsan, Kürdistani İslami Güçler hiç olmasa 300 yada 400 000 cıvarında oy toplama kabiliyetine sahipler. Birde bunların ailelerini katarsak ortaya çıkacak tablo gözle görülüyor... Birde bu oylar bir anlamda kemik oylar haline gelmeye başlamış.. Bu hareketleri ciddi bir şekilde irdelemek lazım. Ben 1992 yılında bugün Norveç'te yaşıyan El Qaide ile yakın ilişkiler içinde olan Mela Karker'in Ranya camisinde verdiği cuma hütbesini dinlemiştim. Ben değil,binlerce Ranyalı halkı şehir meydanında toplamış onu dinliyordu. Camide yer kalmamıştı, açık havada dinliyorladı. Adam ciddi bir demagog.... Bugün Komelay İslami'nin başında bulunan Ali Bapir kardeşi Baasçılarla ilişkiye geçtiğinden dolayı kendi eliyle öldürüyor. Yekgirtuyi İslami Kurdistan'ın başından bululan Mamoste Selahadin'de faklı değildir. Birde Mevlana Xalid!ın ailesinden gelen bir çok insan İslami Hareket içinde etkililer. Bir ara Şêx Osman tekiliydi. Bu hareketlerin tarihsel gelişimi ciddi bir irdelemeyi gerektiriyor. Miyonlarca Kuzey Kürd AK Parti vb lerine oy vereceklerine İslami bir Kürdistani hareketin saflarında toplansalar daha mı kötü olur? Goran hareketi hakkında net bir şey söylemek çok zor. Suleymaniye'de ciddi bir oy topladıkları biliniyor. Hewler'de yüz bin oy cıvarında topladıkları söyleniyor. Musul'da belli bir etkinlik gösterdikleri iddia ediliyor. Kerkük'te pek başarılı olmadıkları ifade ediliyor. Seçim sonuçlarını beklemek en doğrusu.. Benim merak ettiğim hususlardan biri çeşitli Kürd oluşumlarının şehir, kaza ve köylerde elde ettikleri oylar. Kek Paloyê, Kuzey Kürdlerinden bazı kesimleri ile Güney Kürdistan yönetimi arasındaki ilişki sorunu konusunda kaygılarını anlıyorum. Ama, sonuçta orasıda bizim ülkemiz. biz parçacı anlayıştan çok çektik. Hala yurtdışında dahi dünya Kürdlerinin ortak bir kurumu yok. Orada yaşanan tarih benim ve senin tarihindir. Orada yaşanan kazımlar ve trajedilerde.. Birbirimize kızarak parçalara kendimizi hapsedemeyiz!! silav Aso

Aslında Kuzey Kürd basını, aydını ve ulusalcı güçleri diğer parçalara yönelik ciddi bir açmaz ve handikaplar içindeler. Bir kere Kürdistan'ın diğer parçaları ile edebiyat ve kültür alanında ciddi bir kopukluk var. Biz bu kopukluğu giderebiliriz. Son yıllarda Güneyli yüzlerce Kürd şairi şiir divanlarını yayınladılar. Bir tanesi Kuzey Kürdleri tarafından bilinmiyor. Yüzlerce roman, tiyatro piyesi yayınlandı. Tek bir tanesi çevrilmedi. Mesela son yıllarda Baxtiyar Ali'nin romanları ciddi bir okuyucu kitesini yakaladı. Bu romanlardan bir tanesini dahi aktaramadık. Kürd tarihi ve edebiyat tarihi hakkında çok önemli çalışmalar var, aktaramıyoruz. Bunların hepsi bizim handikaplarımız. Aslında bu son seçimlerin değerlendirmesini Kürd kadınlarına bırakmak istiyordum. Bunun için 20 cıvarında Güney Kürdistanlı şair, yazar ve siyasetçi kadının ismini not ettim. Fakat, bu arada başka röportajlar içinde boğuldum kaldım. Aslında Kuzey ve Güney arasında daha derin bir ilişki sağlamak için kültür, tarih ve edebiyat alanını zorlamak lazım. Eğer her bölge kendi yazdıklarını tüketirse ve diğer parçaların bu tüketim malından haberi yoksa uzaklaşma orada başlar. Eğer Amedli bir Kürd Letif Helmetin Kerkük şiirini yada " ben gülmesini bilmezdim, fakirlerden öğrendim; ben kızmasını bilmezdim, zalimlerden öğrendim" gibi rubailerini okursa gönül ve ulusal köprüler kurulur. Bunların yapılması için çaba gerekiyor, kadro lazım... Belki önümüzdeki süreçte yeni yapılacak newroz.com'da edebiyata yoğunlaşan bir sayfa açarız. Tanınmayan bir çok kişiyi Kuzeyli Kürdlere taşırız.. Silav

Hocam Kek Paloye'ye ne olmuş bilmiyorum ama benim için Güney Kürdistan artık büyük Kürdistan'ın kalbidir. Orada olan her şey artık bundan sonra bütün Kürdistan'ı etkileyecektir. Bu kesin. Bu nedenle senin son aylarda yaptığın çalışmalar gerçekten çok, çok değerliydi. Bunun için sana ne kadar teşekkür etsekte azdır ama bir birey olarak bütün yükü kendimize yükleyip kendimizi harcamamak gerekir diye de düşünüyorum. Bilindiği gibi Hanife uzun süredir bize çok önemli ingilizce belgeleri tercüme ederek sağ olsun bilgimize sunuyor. O da maalesef senin gibi bu işi yalnız başına yapıyor. Hanife'nin çevresi nasıl bilmiyorum ama sanırım senin çevren geniştir. Örneğin sen, Rojhat Badiki, Goran Koçgiri gibi burada ismini saymakla biteremiyeceğim bunlar gibi 5-6 arkadaş internet üzeri buluşur bu işi daha profesyonel yaparlarsa daha makule geçer sanırım. Örneğin bu 5-6 kişinin her biri bir çeviri yapsa, ya da okuduğunu özetlese o zaman haftada en azından altı değerli yazı olur. Ve kimin hangi yazıyı çevireceği önceden gurup içerisin de tartışılır vs. Tabii size akıl vermek olmasın ama bazı işlerin sadece bireylerin üstlenmesi yıpratıcı olur. Belki bireyi geliştirdiği için iyidir ama bir site için kötüdür. Fazla uzatmak istemiyorum ama Hanife ve senin verdiğin emeğin karşılığı eminimki veriliyor, çünkü bu yazılar gerçekten okunuyor. Örneğin ben bu yazılardan çok, çok şey öğrendim. Bu yazılar ve genelde Güney ile ilgili bilgiler benim beynimde parçaları yok etmiştir. Keşke bir kaç arkadaş çıksa da bize aynen böyle Doğu ve Güney Batı hakkında da bilgilendirsinler. Benim için senin ve Hanife'nin yaptığı tercümeler bu Kuzey Kürd sitelerinde okuduğum en değerli yazılardı. Ayrıca Newroz.com'un anasayfasında Türk medyasında yazılara yer vermemesi, sözkonusu yazıların hemen hepsi Kürdler tarafından yazılmış olmaları da gerçekten takdire değer. Kanımca artık uzmalaşmanın zamanı gelmiştir. Eğer buğün belli bir kitle Newroz.com'u okuyorsa bu da sanırım tüm bu nedenlerden dolayıdır. Kendimizi yıpratmadan, harcamadan nasıl iyi bir iş görürüz? Keşke benim de iyi Kürdçem veya ingilizcem olsaydı da sizlere yardımcı olabilseydim. İleride belki ingilizceyi daha da geliştirme imkanlarım var ama Kürdçem maalesef çok kötü. Ez kurmanci de zanım ema pır nezanım :-)) Bazı arkadaşların sana Gorancı demeleride çok haksız bir eleştiridir. Biliyoruzki sen her partiye de gereken önemi verdin ve yazılarını görüşlerini aktardın. Bu tavır Newroz.com'un gerçekten bağımsız bir site olduğunun ispatıdır. Ben kendim particilik yapmıyorum. Eğer buğün gecerli bir oyum olsaydı üçe böler bir parçasını KDP'ye, bir parçasını Goran Listesi'ne, diğer parçasınıda YNK'ye verirdim, çünkü hepsinin de doğru ve yanlışları var. Bu seçimlerde esas olan tekrar Cumhurbaşkanlığının Kürdlerin eline geçmesidir. Ayrı Listeler olarak seçimlere girmenin yanlış olduğunu düşündüm ve bu düşüncemi de halen koruyorum. Genel seçimlerde bir Liste, yerel secimler de ayrı ayrı olsun isterdim. Ama olmadı. Bakalım kim karlı çıkacak? Selam ve saygılar

Ben Paloyê'nin "Güney Kürdistan beni ilgilendirmiyor" yönünde söylediklerini bir bir böyle düşündüğü şeklinde anlamadım. Çünkü, Paloyê'yi yıllardan beri tanıyoruz. Güney Kazanımlarına karşı hassas tutumunu da biliyoruz. Belli olmaz bazı arkadaşlar "Paloyê'yi Güney düşmanı" da ilan edebilir. Şunu görmek gerek. İnsanlarımızın Güney Kürdistan'dan beklentileri var. Madame Mitterand dahi Kürdistan Parlamanetosunda yaptığı bir konuşmada şöyle diyordu: [url=http://www.newroz.com/forum/read.php?1,31337]"Ayrıca, benim görüşüme göre sizin Kürdistan'ın diğer parçalarındaki Kürdlere aktif destek verme göreviniz vardır. Türkiye Kürd aydınları ve sanatçıları bir çok defa sizin sorunlarınızı dünya kamuoyuna mal etmeye sebep oldular. Türkiye ve İran Kürdlerinin Irak Kürd ilticacılarına gösterdikleri sıcak, coşkulu ve kardeşce ev sahipliğine tanık olanlardan biriyim. Enfal operasyonlarından kaçan ve Türkiye'de kamplarda bulunan insanlara nasıl birlikte yardım ettiklerini biliyoruz. Onlardan bir kısmını Fransa'ya götürebildik.[/url] Paloyê'nin ve başka bir çok arkadaşın Güney'e ilişkin Kuzey Kürdistan'a dair beklentileri var. İnsanlarımzın kızgın lıklarını da ifade etmeleri gerekir. Bunları tartışabiliriz. Çeşitli Kürd yöneticilerinin Türkiye'ye ve AKP'ye yönelik bazı açıklamaları bir Kuzey Kürdü olarak beni de rahatsız ediyor. Ama, bu rahatsızlık ve bazende karın ağrısı dereceye varan pozisyon, Güney Kürdistan'da var olan Kürd kazanımlarına karşı yaklaşımımızı değiştiremez. Çünkü o kazanımlar hepimizin, tüm dünya Kürdlerinin kazanımlarıdır. Yanlışlar varsa eleştiririz, doğruları da yüceltiriz. Oradaki tecrübenin zarar görmesi tüm Kürd milletinin zararınadır. Bunun için bir yanlışlık görüldüğünde mutlaka söylemek lazım, eleştirmek lazım. Bir anımı anlatmak istiyorum. 1991 ayaklaması sonrasında Güney'deydim. 1992-1994 yılları arasında KDP-YNK Fifty-Fifty hükümetleri vardı. Her bakanlıkta iki bakan vardı. Bakan KDP'li ise yardımcısı YNK'li yada tersi. Aynı hükümet içinde iki hükümet vardı. Eğer o dönemler Kürd aydınları ve politikacıları o yanlışlıklar üzerine gitseydiler, belki 1994 iç savaşının önünüde kesebilirdik. Fakat herkes "durumun hassaslığı" bahanesine sarılıyordu. O dönemler Kürd basınında tek bir eleştiri yoktu. Fakat çatışmalar başladığı zaman bu sefer herkes bir tarafı tutarak diğer tarafa küfür etmeye başladı. Şimdi dahi bu son seçimlerde Kürdistan'da seçimlerde yapılan usulsüzlükler hakkında bir dizi şikayetler komisyona yapıldı. Seçim boyunca bir dizi gazeteci saldırıya uğradı. Bazı örgütlerin adaylarının evlerine saldırılar oldu. Bu konulara ilişkin Kürdistan Gazeteciler Birliğinin açıklamaları var. Uluslararası Basın Kuruluşlarının açıklamaları var. Kürd aydınlarının açıklamaları var. Fakat, Kuzey Kürdistan Basınında bu konularda tek bir haber dahi çıkmadı.. Biz böyle Güneye yardımcı olamayız. Bugün kazara Güney Kürdistan kazanımlarının başına bir şey gelirse yağcı tayfası herkesten önce saldırıya geçerler. Yazı uzadı... Kurumlaşmak şart... Görev bölümü gerekli.. Profesyonelleşmek gerekir. Silav Aso Not.Bu Hafta sonu tam bir tatil geçirdim. Yarın işbaşı Silav

Kek palo´ye aslinda gecenlerde bir bas sagligi mesajiyla ilgili bir seylere dikkat cekerken bir hayal kirikligini dis vurdu sanirim. Dogramaci nin ölumu sonrasi yayinlanan mesajlarda sahsen Pale yinin böyle bir hayal kirikligini okudum. Lakin her kesin Kurdistani kendine gibi bir yere savrulmasina anlam veremedigim gibi böyle bir yaklasimin dogu olmadigini kendiside en az bizler kadar bilecek durumdadir. Diye dusunuyorum. Kurdistani dusuncenin egemenligi Kurdun tek ulke tek ulus gerceginin bilince cikartilmasiyla mumkunken böyle bir cabanin her gecen gun bir yandan guclenmesi bir yandanda savrulmalar yasamasi aslinda dogal karsilanmalidir. Yani Kurdun uluslasma sureci butun hiziyla devam ederken her kes uzerine duseni yapmasi durumunda sonuca ulasacaktir. Kurdistanin her parcasinda farkli seyler yasanirken her parcanin sorunu özgurlesme eksenli olmasi ve özgurlesmenin nerden kopus ve nereyle butunlesme isteginin icinin doldurulmasiyla aciklanabilir bir seydir. Bizlerin ve diger parcalarin gucluk cektikleri sey dusmanin örgutlulugu karsisinda istenilen bir örgutlulukten yoksun olmamizdir. Kuskusuz yuzlerce Kurd örgutu vardir. Ama bu örgutler Kurdistani bir örgut degiller. Kurdistani tek ulus tek ulke mantigindan hareketle örgutleyemeyen Kurdler bu sorunu hep yasiyacaklar. Guneyin mevcutyeti hic bir bicimde yadsinamaz ve kucumsenemez. Elbette elestirilmelidir. Bu elestiriler yapilirken Kurdistanin tek ulus tek ulke oldugu gercegi göz ardi edilirse orda ciddi yanlislar yapmis oluruz. Guney gelecegin insasinda bir mihenk tasidir. Bu tasin dogrusu egrisi yarinlarin artisi eksisidir. Guneydeki bir basarisizlik Mustakbel Kurdistanin ebediyen olmayacagi anlamina geldigi bir an bile olsa akildan cikartilmamalidir. Yukarda Harpagos Guney Kurdleriyle ilgili bir takim tespitler yapmis. Gerek asimilasyon gerekse Kurden cok Araplar benzetme gibi okunan yaklasimi gercektan ciddiyetten yoksun bir yaklasimidir. Ben kendi tecrubelerimden hareketle Guneyde dört yil yasamis biri olarak bu tarz seyleri birer yakistirma demekten baska bir sey demeyecegim. Harpagos hangi örgutun adami olarak oraya gittigini dusunup ve neye nekadar zarar verdiklerini bir anlamaya calisirsa edinmis oldugu izlenimleri daha iyi anlar. Kaderin cilvesi diyelim Hek´in birinci yazisi bir cok yönuyle sorunu ortaya koymus yani kimsenin bos bir luksu yok. Sevgi ve Saygilar

Kamuran Melikendi Ben bugün Güney Kürdistan'da çıkan Kurdistanî Niwê gazetesini karıştırırken, Ankara'da Prof Doğramacı'yla yapılan bir söyleşi dikkatimi çekti.. Ben daha önce Güney Kürdistanlı Kerküklü Doğramacı soy ismini taşıyan Kürdlerle ilgili bir yazıyı Newroz Com'a yazmıştım.. Doğramacıların yetiştirdikleri büyük Kürd şairlerinden bazılarından söz etmiştim.. Yine bu aileden Kerkük'ü bırakıp, Hewlêr'e yerleşen Doğramacılardan da söz etmiştim.. Bu yapılan söyleşide Prof. Doğramacı 1914 yılında Kürdistan'ın başkenti Hewlêr'de doğmuş, 1929 yılında Türkçe yasaklandığından, eğitim dili Kürdçe ve Arapça haline gelmiş.. Bundan dolayı Beyrut'ta gitmiş ve orada eğitimini yapmış... “Eğer Irak'ta kalmış olsaydı Kürdçeyi daha iyi“ öğrenecekmiş... Daha sonra Bağdat, İstabul ve Amerika'da yaptığı eğitimine ilişkin Prof. Dr. Doğramacı bilgi veriyor.. İhsan Doğramacı, Hikmet Silêman'ın kızı ile evleniyor ve doğan kızına Şermid ismini veriyor. Yine İhsan Doğramacı konuşmasında kendi geleceği ve bilimsel çalışmaları için Türkiye'yi daha uygun gördüğünü, çünkü o dönem bir çok Alman bilim adamının Türkiye'de Üniversitelerde ders verdiğini söylür. Ayrıca tanınmış bir çocuk doktoru olarak Türkiye'deki devlet yöneticileriyle çok sıkı ilişkiler geliştirdiğini söylüyor. Doğramacı, 1946 ve 1948 yılarında Türkiye'nin çok partili döneme geçtiğini, kendisine Ankara milletvekilliği önerildiğini ve daha sonra Türk Dışişler Bakanlığı görevi önerildiğini, ama kendisi tüm bu görevleri reddettiğini söylüyor. Prof. Doğramacı'ya sorulan bir soruya cevapla: “Türkmenlerin siyasal partilerinin olduğuna inanmıyorum. Eğer olsa da ilişkim yoktur“ diyor. “ Ayrıca Doğramacı “Kürd ve Türkmen arasında ayırım yapılmaması gerektiğini, çünkü ikisinin kardeş olduğunu ve kardeşliği güçlendirilmesi gerektiğini“ söylüyor.. Kürdistani Niwê gazetesinin bir sorusu üzerinede Prof. Doğramacı: “ Şimdi Kürdçe okumaya çalışıyorum. Bir kaç Kürdçe kitab yanımda var. Ama hepsi Kürdmanci lehçesiyle yazılmış“ diyor ve ezberlediği büyük Kürd şairi Mehemed Saleh Dîlan'in Soranca bir şiirini okuyor.. Ama biz Prof. Doğramacı'yı YOK döneminden beri tanıyoruz.. Üniversiteleri nasıl doğradığını çok yakından biliyoruz.. Ayrıca İhsan Doğramacı “Türkmen partilerinin olmadığını ve olsa dahi ilişkisi yoktur“ söylemi kuyruklu bir yalandır.. Güney Kürdistan'da 1991 yılında gerçekleşen büyük Raperin'den sonra, Ankara'da kurulan “Türkmen Cephesinin“ mimarlarından, en önde gelen yerüstü önderi İhsan Doğramacıyd. “Derin“ kurucularıda Doğramacı bilir.. 1992'den günümüze kadar, “Türkmen Cephesi“ adlı Truva Atı, Kürdistan Hükümetine, Kürdistan Parlamentosuna ve kısacası Kürdistani olan tüm kurumlara karşı Baasçılardan daha saldırgan ve yıkıcı davranıyor.. Kerkük'te TC(Türkmen cephesi), TC(Türkiye Cumhuriyeti)nin anti Kürd politikalarını bire bir uyguluyor.. Bu kirli işlerin başında olanlardan biride İhsan Doğramacıdır.. Belki bir süreden beri ortaya çıkan Kerkük ve Hewlêr Türkmenleri arasındaki sorunlar Doğramacıyada yansımış olabilir. Ben İhsan Doğramacı'nın Kurdistani Niwê'deki resmine baktığım zaman, hiçte Hz. Muhamed'in Yecüc ve Mecüc sülalası olarak tarif ettiği, “yayvan yüzlü, çekik gözlülere“ benzemiyor.. Büyük burnu bana biraz Ecevit'ti hatırlatı verdi. Eğer İhsan Doğramacı'da yarın kalkarsa “ ben Kürdüm“ diye ortaya çıkarsa şaşmamak gerekir. İhsan Doğramacı Kürdçe öğreniyor, okuyor... Mamoste Dîlan'ın şiirini ezbere okuyor.. İyi okumalar sayın Doğramacı!!!! Akrabalarınız olan Kürd şairlerinden de dörtlükler okuyunuz! [email protected]

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.