“Teknoloji modern dünyada arabalarımızdaki uzaktan kumandadan uçaklarımızdaki uçuş kontrollerine ve dünya ekonomisindeki hareketlerin tamamına kadar her şeyi kontrol etmektedir. Binlerce tekli ve otonom bilgisayar programı, yani hayaletler, yaşamlarımızın arka planında durmaksızın çalışarak ağ tabanlı dünyamızı yaşanır hale getirmektedir. Hayaletler e-posta akışını sağlar. Hayaletler para transferini gerçekleştirir. Hayaletler güç şebekelerini izler. Bu hayaletler yaygın olarak görülmekte olup, çoğunluğu iyicildir. Ama tasarımcıları için her zaman aynı sözleri söylemek mümkün değildir.
Matthew Sobol, efsanevi bir bilgisayar oyunu tasarımcısıydı. Yarım düzine popüler çevrimiçi oyunun arkasındaki milyarder oyun mimarının zamansız ölümü, dünyadaki milyonarca oyuncuyu derinden üzmüştü. Ancak ölümünden bahsedenler yalnızca Sobol'un hayranları değildi. Ölüm ilanı çevrimiçi ortamlarda yayınlandığında, daha önce uyku halinde olan bir hayalet etkinleşerek Sobol'un ardında bıraktığı birbirine bağlı, hiper etkin bir dünyanın varlığını ortaya çıkarabilecek olaylar zincirini başlattı.
Sobol'un sırları kendisiyle birlikte gömülürken ve hayaletin yeni katmanları her dönemeçte iplerini koparırken, Sobol'un karmaşık planlarının şifresini çözmek ve dünyayı isimsiz, bedensiz bir düşmanın gazabından korumak için eşi benzeri görülmemiş bir ittifak kurmak gerekliydi. Kontrolünü kaybettiğimiz bir toplumda yaşamayı öğrenmek mümkün müydü?“ (Tanıtım Bülteninden)
Doğrusu ben Daniel Suarez'in ilk romanı olan “Hayalet program Daemon“ı büyük bir zevkle okudum. Roman çok başit, açık, anlaşılır ve net bir dille yazılmıştır. İnternette okuduğum bazı eleştirilere bakılırsa romanda bilgisayar uzmanlarının dili kullanılmış olduğu ve bu nedenle herkesin romanı anlamasının zor olduğu yazılıyor. Romanın birçok yerinde bilgisayar dili kullanıldığı doğru ama romanda kullanılan bu kelimelerin açıklanmayan hiç bir tanesi bile yoktur. Bu nedenle bence hiç bilgisayar bigisi olmayan insanlarda romanı rahatlıkla okuyabilirler.
Roman günümüzdeki teknolojiyi ve onun doğurduğu problemleri anlatıyor. Gerçekten kapitalist toplumda işşiz olan binlerce bilgisayar ve elektrik mühendisleri elini kolunu sallayıp sokaklarda başıbiş mu dolaşacaklar yoksa bir şeyler yapacaklar mı? merak konusu.
Bilim ve teknolojinin gelişmesiyle insanlar maalesef fazla akıllanmadılar. Dünyadaki açlık ve susuzluk, fakir fukaralık giderilemedi, insanlar arası “eşitlik“ sağlanamadı, sosyal problemler çözülemedi. Global dünyada yukarıya doğru milyarları olanlar gittikçe zenginleşirken fakirlerin sayısı çoğalıyor. Bu durum ileride daha çok kargaşalıklara yol açabilir. Bir yandan kökten dincilerin terörizmi, diğer yandan cyber-teröristler gittikçe büyük bir problem olabilir. Birde bakarsınızki hayalet programları anarşistlerin eline geçiyor ve anarşistler bankalardaki paraları eşit bir şekilde halka dağatıyorlar. Hehehe! Herşey mümkün.
Ben bu yaklaşık 600 sayfalık romanı okuduğumda daha çok Kürd köylüsü ve çobanını düşündüm. Belki de onların yaşam biçimi en akıllı olanıdır. Kimseye zarar vermeden kendi halinde özgürce o dağların eteğinde tertemiz su, hava ve ekmeğiyle yaşamak. Ama ne var ki Kürdlerin ülkesinin zengin olması Kürd köylüsünün ve çobanın mutlu ve huzurlu bir yaşam sürdürmesini engelliyor ve sömürgeciler onlara bu güzel yaşamı zehir ediyor.
Tabii bilim ve teknolojinin gelişimi insanlık açısından durdurulmaz tarihin akışıdır. Bu gelişime ayak uydurmayan rekabetin olduğu bir dünyada yaşama şansıda olmaz. Bu nedenle globalleşen dünyada Kürdler de artık bilim ve teknolojiyi öğrenmek zorundadırlar. Okuduğum yüzlerce roman içerisinde bu tür bir romanın Kürdler tarafından okumasını istemem de yine bu nedenledir. Çağ bize uymuyor, yaşamak için bizim çağa uymamız gerektiğini düşünüyorum. Kürdistan'ın global dünyadan ayrı bir ülkeymiş gibi görmenin ve değerlendirmenin yanlış olduğunu düşünüyorum.
Şimdi ben bu notu yazdım diye birileri kalkıp Alan yine dünyayı kurtarma peşinde diyecekler ama Alan'ın Allah'ın o affedersiniz s.tir ettiği Dersim'in Beroç köyünde ilk okulu bitirmesine rağmen 16 yaşında Almanya'ya gelip Almanlar ile birlikte Teknik Üniversitesi'nde okuması sanırım istisna değildir. Elbetteki sıradan insanlar ile uğraşmak iyidir ama bir kaç zekalı yönetici oldu mu görün bakın işler nasıl yürüyor. Apo zındığının ve sapığın yerinde sivri ve modern zekalı bir Kürd olsaydı kim bilir belki Kürdistan bugün kurtulmuştu. Ama tahminime göre insanlar daha çok kendisine benzer kişilerin peşinde gider benim senin peşinde öyle herkes gitmez. Fetullah ve Apo gibi sapıklar insanın en zayıf yönlerini iyi tanıdıkları için duygu sömürüsü yaparak kullanmasını da iyi biliyorlar bilmesine ama onların sözde yetiştirdikleri insanların yaptıklarına baktığımda benim için bu çabaya hiç değmez. Çok yazdım bir daha yazayım: Kürdler de her çeşit insan da mevcuttur ama ne varki Kürdlerin %60 işşiz güçsüzdür. Bu insanlara okumak ve gerçek anlamda gelişmek için yol, okul, fabrika, öğretmen, kalem, defter lazım. Bunu yapmaya ne Fetullah'ın gücü yeter, ne de Apo'nun, çünkü bunu ancak ve ancak örgütlü devletler, vergi ve dolayısıyla paranın gücü yapar. Burada asl olan zeki insanların Kürdlerin önderliğine soyunmasıdır. Ama biliyoruz ki, Avrupa'da okuyan çoğu Kürdler aileye, çalak çocuğa karışıyor ve kendi küçük ailesi içerisin de kaybolup gidiyor. Bu insanların Kürdistan diye bir derdi veya amacı yoktur artık. Bu gerçeği ben çok kişilerde hatta benimle okuyanlarda gördüm ve şahidim. Diğer yandan baskı ve zulm altında inleyen bir halktan gelişmesini beklemek beyhudedir. Ben tabii bunu söylerken illede kurtuluş sağlansın Kürd devleti olsun ondan sonra her şey olsun demek istemiyorum, eğitim zaten mücadelemize parallel olarak gelişiyor ama Kürdlere en azından Avrupalıların sahip olduğu olanakların yarısına sahip olması gerektiğini düşünüyorum. A ha! Peşinen iddia ediyorum ki hem Fetullah hem de Apo yobaz ve gözü kör fanatik insan yetiştiriyorlar. Bu insanlar ile Kürdistan kalkınmaz. Artık Güney ne yapacak göreceğiz ama insana tapan odun kafalı insanlardan affedersiniz hiçbir bokta olmaz! Eğer olsaydı bu İran başka yerde olurdu ki İran'ın elin de her şeyde vardır. Eğer gelecekte 6 Milyon Güney insanı içerisin de değerli bir “önderlik“ çıkmazsa ne olacak? Hiçbir şey! Kürdler 50 yıl daha debelenip duracak. Hepsi o kadar!
Bu yazıyı ve romanı okuyan her Kürd akıllıysa zekasını kullanır ve kendisini ölesiye geliştirir. Benim örneğin tek tek kişiler ile uğraşmaya ne zamanım var ne de isteğim. Burada toplumsal bir sorun var ve bu sorunu çözmek için ben de buraya geliyorum. Ben örneğin bu forumlara koyun sürüsü gütmeye gelmiyorum.
Ayrıca Avrupa'da ya da ABD'de olan arkadaşlar oradaki bütün olanaklardan yararlanmıyor ve gerekeni yapmıyorlarsa insan onlara ne diyebilir ki? Bence zorla güzellik olmuyor. Zaten orada okuyanların çoğunda kaç kişinin ismi Hanife'dir? Ne yapalım bu da bizim lanet olası bir gerçekliğimiz.
Kitapyurdu.eu Avrupa:
http://www.kitapyurdu.eu/kitap/465872/hayaletprogramdaemon.htm&sa=46831570
Kitapyurdu.com Türkiye
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=465872&sa=55152535