Çağın koşullarına göre mücadele
21 yüzyılda Kürtler orta doğunun en önemli sorunu olarak ,dünyanın önünde duruyor.Bu dünyada hiçbir sorun çözülmeden huzur sağlandığı görülmemiştir.
Sorunlar ertelenebilir,bastırılabilir,zamanında çözülmeyebilir.Sonuçta sorun çözümü dayatır ve çözülür.
Fakat sorunun çözümü,sorunlu halkın bulunduğu çağın koşularına göre kendini örgütlemesi ile yakından ilişkilidir.Bugün kurdistandaki tüm kurum ve kuruluşlar çağımızın şartlarına göre örgütlene biliyormu?
Buraya bakmak en akılıca yoldur.Eğer yeterince donanımlı değilsek,başkasına avuç açmaktan başka yolumuz kalmaz.Dilencilikte çok kötüdür.Her zaman bir hayırsever çıkmayabilir.Çıksa bile onurunuzu onun yanında koruyamazsınız.O sizi tutsak alır.Kurum ve kuruluşlarımızı çağa göre yenilemek zorundayız.
Buradaki yenilenme, bütün insanlık ailesine kendi dilinde “merhaba“ diyebilme becerisini yakalamadır.Kurumlarımızdan şikayetçiyiz ama onu değiştirmek için ,hiçbir şey yapmadan,başarı nasıl gelecek.
Bu başarının ilk koşulu, onurlu ve özgür bir yaşamı sonuna kadar isteme arzusudur.Biz bunun neresindeyiz?Gelin bunu tartışalım. İnsanlık ailesi içinde layık olduğumuz yere gelebilme iradesini ortaya koymamız,sizce çok gecikmedimi?
Kurdistanın en ucra köyünde bile bir derneğimiz olması gerekir.Kürt tarih bilincini geliştirme,her bireye militanca ulaşmadan ,kimse birlikten bahsetmesin.
İşte görüyorsunuz,önüne bağımsızlık koymuş bir sitede,Zazalar kürtmüdür?Aleviler hangi ulustan,Bunlar kürtmüdür?Falan aşiret kürtmüdür? değilmidir? Tartışması sürüp gidiyor.
Her hangi bir yazarı eleştirmek için bunları yazmıyorum.Eğer bir eleştirim olacaksa ,direk şahsısa yaparım.
Bizdeki tarih bilinci zayıf olduğundan,birisi işgalci ideolojinin bitmez tükenmez yalanını dinledikten sonra,merak edip, öğrenmek için ortaya bir fikir atıyor.Hura, havga başlıyor.Zaten düşmanında istediği budur.Yani merak edende,onu aydınlatmaya çalışanda haklı.Birisi bilmiyor,diğeri yarım yamalak,bir diğeri doğruları söylüyor.Bu bir ulusal eğitim sorunudur.
İşte bu düşmanın tuzağına düşmektir.Eğer biz ulusal tarihimizi kitlelere ulaştırabilseydik,bugün bu tartışma burada olmazdı.Olmaya da devam edecek.
Ta ki ulusumuzun büyük bölümünü tarih bilincine sahip yapana kadar. Uzun yılları içine alan esaret altındaki bir hayat kuşkusuz ki, kolay değildir. Kürtler, tarihi akışı ve süreci iyi takip edebilmelidirler.
Tum kurumlarımızı çağın koşullarına uygun ,ulusal bilinçle donatıp,en ucara köşelere taşıyalım.
Kolları sıvama zamanı