KİM KİMİN LEHÇESİ:ZAZACA ÜZERİNE
Piranlı
Son yıllarda Zazacanın (Dersimde Kırmancki,Bingöl vs de Dimilice) Kürtçe olmadığına dair makaleler yazılıyor, internette siteler açılıyor, dergiler yayınlanıyor, radyo kanalları açılıyor. Yanlış anlaşılmasın Zazaca bir tv veya hertürlü yayının yayınlanmasının yadırganacak bir yanı yok. Olmalıdır. Üniversiteside, diğer okulllarıda.
Zazacayı ayrı bir dil olarak tanımlayanlar Kurmanciyi temel olarak alarak "Zazacanın Kurmancinin bir lehçesi olarak adlandırılamayacağını" belirterek varlık nedenlerini temellendirmeye çalışıyorlar.
Elbette ki siz sorunu bu şekilde ele alırsanız varacağınız sonuç düşündüğünüz gibi olacaktır.
Ne Zazaca Kurmancinin bir lehçesidir nede Kurmanci Zazacanın. Bunun ispatlanması -yumurta civciv ilişkisi gibidir.
Zazaca Kurmanci ilişkisi gibi Kurmanci Soran ve diğerleri içinde geçerlidir. Hiçbiri birbirinin lehçesi değildir.
Batılı dil bilimcilerinin sorunu bu şekilde ele alanları büyük bir yanılgıya düştüler. Kurmanciye göre Zazaca ve diğerlerini kıyaslayarak lehçe olmadığını ileri sürerek ayrı bir dil olduğunu belirttiler. Tabiki bu şekilde değerlendirmeyerek Kurmancinin bir lehçesi olduğunu özelliklede sözcüklerin benzer söylem ve anlamlarından yola çıkarak lehçe olduğunu ispatlamaya çalışanların sayısı da oldukça kabarık.
Kurmanci, Zazaca, Goran, Soran, Hewramani neden Farsça olarak kabul görmedi? Çünkü Farslar ayrı bir ulusal hatta ilerlediler. İran da da tıpkı Kürdistan daki gibi farklılıklar vardı ve sayıları daha fazlaydı.
Farslılar devlet kurup egemen olunca aradaki farklılıkları bir çok ülkede de görüldüğü gibi merkezileştirmeye çalıştılar.
Bize benzer durumlar İskandinavya, İngiltere ve İspanyada çok çarpıcı bir şekilde gözlerimizin önündedir.
İskandinavyada konuşulan, Norveççe, İsveççe, Danimarkaca arasındaki farklar Kurmanci ve Zazaca veya Sorancanın kendi aralarındaki farklılıklarından daha azdır. Ama bu üç ülkenin ayrı ayrı devlet kurmaları ve uluslaşmaları herbirinin ayrı bir dil olarak adlandırılmasını getirdi.
Benzer bir durum Katalanca, İspanyolca ve Portekizce içinde geçerlidir. Aralarındaki yakınlık Soran, Kurmanci ve Zazacadan çok daha fazla olmakla birlikte ayrı uluslar olarak şekillenmeleri ayrı diller olarak kabul görmesini getirmiştir.
Kürt dilini oluşturanların hiçbirinin birbirinin lehçesi olmadığını yukarıda belirtmiştim. Aynı şekilde Soran, Hewraman,Kurmanç ve Zazaca arasındaki farklılıklar Farsçaylada aynı şekildedir. Yani Kurmanci ile Soranca veya Zazaca arasındaki yakınlık ve uzaklık Farsçaylada aynıdır. Aynı şekilde İrani bir dil olan Belücice ile aralarındaki farklılık kendi içlerindeki gibidir.
Fars, Belüci, Afgan, Tacik gibi halkların uluslaştığı yıllarda Zazalar farklı bir yol izleselerdi yani ayrı bir ulusal hatda ilerleselerdi elbete ki Zazalar ayrı bir halk olarak tanımlanacaktı.
Türk miliyetçiliğinin İttihat ve Terakki öncesi ve sonrası şekillendiği yıllarda Kürtlerin "Türk soyunun bir parçası" olduğu ileri sürülür Kemalist iktidarla birlikte "Dağlı Türkler" olurlar. Ama aynı zamanda Türk milliyetçisi Kemalistler Dersim jenositi öncesi Zazaların "gerçek Türk soyundan geldikleri" yönünde gizli servis subayı Nazmi Sevgen'e kitap yazdırırlar.
Bütün amaç Kürdistanlıların devlet karşisinda birlikteliğinin önüne geçmek içindi. Kısa bir dönem sonrada Maraşlı Tankut Zazalar üzerine bir kitap yayınlayacaktı.
1938 sonrası Kürdistan'da bir sessizlik sağlandığından bu yönlü çalışmaların durduğunu söylemek gerekiyor. Ne zamanki Irak'ta 1958 darbesi oldu bölgede çok şey değişmeye başladı.
İngiltere ve ABD'nin denetiminde Türkiye, Irak ve İran ve Pakistan'ın içinde olduğu Bağdat Pakt'ı Irak'ta ki darbe sonrası sarsıntı geçirmeye başladı. Irak Sovyetlere yanaşınca bölgede etkisini kaybetmek istemeyen ABD ve İngiltere Türkiye'de darbe tezgahlamaya başadılar. 1960 Cuntası bu şekilde gerçekleşti.
Sovyetlerden Irak'a dönen Molla Mustafa Barzani Kürdistan mücadelesini kaldığı yerden başlatınca Türkiyede yankı bulacağını gören TC yetkilileri hemen eski defterleri karıştırarak daha önce Kürtleri asimile veya etkisiz kılmak için önerilen barajların yapımına başlanıldı. İlk olarak Keban gündeme geldi. Mücadele boyutlandıkça özellikle 1970 sonrası Karakaya ve Atatürk, Hasankeyf ve Dersim'de sekiz tane barajın yapılmasına başlanıldı. Yine Güney Kürdistan ile Türkiye sınır bölgesinde de yeni baraj
yapımı düşünülüyor.
Kürdistan'daki mücadeleye bağlı olarak geliştirilen önlemlerin diğer yanını Kürdistanlıları siyasal ve ideolojik olarakta bölmenin palanları dünde vardı bugünde.
Zazaların "Türk olduğu" yönünde TC bir çok kitap çıkarttı. Tüm amaç Kürdistanlılar arasında olası birliktelikleri kafa karışıklıklarıyla engellemekti.
Zazaca ve Kurmanci asimilasyon amaçlı yasaklı olduklarından yok olmaya doğru gitmekteydiler.
Zazaca Kurmanciye göre daha bir kötü noktadaydı. Kürdistanlılar arasında genel kanı Zazaca Kurmancinin lehçesi olarak görülmesiydi.
Devrimci örgütlerde programlarında Kurmanciyi resmi dil yapacaklarını çoğunluk tarafından konuşulmasına bağlı olarak ele alıyorlardı.
Elbetteki yanlıştı. Binlerce yıllık geneleğe tersti. Günün koşullarına göre her ikiside resmi olmalıydı. Güney Kürdistanda Sorancanın resmi olarak tanımlanması bir yanlışlıktır. Burada öncelikli olan diller ve lehçeler üzerindeki baskıların kaldırılmasıdır. Resmi dil günümüzde anlamsızdır.
Zazaca/Kırmancki/Dımıli, Kurmanci, Soran ve diğerlerinin tümü Kürtçedir. Hepsi Kürtçeyi oluşturmaktadırlar. Eğer yanlızca Kurmanci eşittir Kürtçedir şeklinde bir yaklaşımda bulunursak büyük bir yanlışlığa düşmüş olunacaktır.
Eğer Kürtçeyi tanımlayan herbir farklılığın yani Kurmanc, Zaza, Soran ve diğerlerinin herbiri yalnız başına birer dillerse o zaman Kürtçede yoktur.
Her ulusun şekillenmesi kendine özgüdür. Komşularıyla benzerlikler ve ayrılıklar gösterebilir.
1980 li yılların ortalarında Zazacanın ayrı olduğunu söyleyen Ebubekir Pamukçu İsveçte dergi yayınladı. Daha sonraları Tekoşin örgütünün önderi
Seyfi Cengiz bunun takipçisi oldu. Daha başkalarıda dergiler çıkarttılar.
Ermeni bağımsız Devletinin kurulmasından sonra "Zazaların müslümanlığı kabul etmiş Ermeniler" olduğu tezi ileri sürüldü. Bu tezi savunanlardan biri Avrupa turnesine çıktı. Makaleleri Seyfi Cengiz'in çıkarttığı Desmale Sure'de yayınlandı. Seyfi Cengiz Desmale Sure'de Alevi Kırmancların ayrı bir ulus olduğunu ileri sürmeye başladı. Halen Seyfiyle birlikte hareket etmedikleri halde aynı çizgide olanların internette siteleri var. Gökten gelen koyunlara inananlar nasıl varsa Seyfi Cengiz ve aynı çizgide olanlarada inananlar olacaktı elbette.
Bir kısım Ermeni milliyetçileri Yezidilerin de Kürt olmadıkları yönünde ayrıca dergiler çıkartıyorlar. Peki amaçlanan ne? Bütün sorun Batı-Ermenistan'dan
kaynaklanıyor.
Ermeni jenositi döneminde bir kısım Ermeni yerlerinden ve canlarından olmamak için zorla Müslüman olmak zorunda bırakıldılar. Bunların üzerindeki baskı kalktıkça kendi kimliklerine sahip çıkmaları kadar doğal birşey olamaz.
Kürdistan sorunu oldukça problemli. Yanlışlıklarımız herzaman düşmanlarımız tarafından rahatlıka kullanılmaktadır. Geçmişten gelen sorunları olgunlukla tartışarak, düşmanlarımızın oyunlarını bozarak ve öncelikle bütün sorunların bir numaralı yaratıcısı Türk sömürgeciliğini unutmayarak ve ona karşı mücadele edecek bir çizgide olmamız gerekmektedir. Kürtleri işgalci gören bir mantık kimin yararınadır. Eskilerin deyimiyle "aklı selimmi".
Bana göre...Bence...