Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 27 February 2009

Canbek'e büyük özür borcum var. Bundan iki ay kadar önce Alan Lezan'a yazdığım bir mektupta belirtmiştim. Özel yazışmamız olduğu için Sevgili Alan'ın açıklaması mümkün değildi, ancak mail bana ait olduğu için benim açıklamamda herhangi bir beis yok. Dostuma da açıkladığım gibi Canbek'i kırmam benim için hayatımın hatası olmuştur. O her zaman benim için yüreği pek, bilgili, içtenlikli bir yurtseverdir. Onun kadrini her zaman bileceğim. Bu değerli insan hakkında samimi kanaatim bundan ibarettir. Benimle ilgili yazdıklarını hiçbir zaman bahis konusu etmeyeceğim. Özür beklemiyorum. Onu kırmış olmamın vicdani muhasebesi beni çok yaraladı ve üzdü. Canbek yaşça benden büyük. Özür dilemek benim vazifem, boynumun borcu. Bu değerli ağabeyimden özür diliyorum.

Canbek (not verified)

Sat, 02/28/2009 - 16:10

Sagol varol Kenan; sahsina sarfettigim en kucuk kirici sozun de ozurunu kabul et. Anlasilan odur ki, ezop diliyle konusacagiz; malum, forum yonetimide hakli..Kisaca bir kac hususu dertlesmek istiyorum su an seninle; eger biri, coluk cocuk oldurmenin Kurdistan davasina fayda getirecegine inanacak kadar manyaklasmissa, o zaman Kurdistan'la kel alaka zavalli bir halkin bebelerini gundeme getirmezdi, degil mi ? Turkler'in kendileri ne gune duruyor ? Bana kalirsa gunlerdir cikan patirtinin ardinda muthis bir arrogantlik, kibir, farkliliklari beyan edenleri kucuk gorme tutkusundan kaynaklanan habis, curuk ve yenilige tamamen kapali sabloncu dusunce alt yapisinin refleksi yatiyor... Mesela biri bana " bu da solculugun humanizm oldugunu sanan zir cahillerden biri" derse, ifade edenin problemli oldugunu soyleyebilirim. Humanizm kelimesinin Turkce karsiligini 1965 yilindan beri biliyorum; belki o zamanlar terbiyesiz kibirliler bu kelimeyi duysa, sekerleme veya biskui markasi sanarlardi. Leninist Sol'la ise 1972 yilinda tanistim( patirtida adi gecen sol zaten bu). Leninizmle tanisan herkes, aslinda bu ideolojinin alfabesinin " kanli devrim, kanli savas, burjuvaziyi varligiyla yoketmek, asmak, kesmek" oldugunu bilir... Burada leninizmi tartismak icin degil, ideolojik argumaninin alfabesini ortaya koymak icin yaziyorum. Yani ucundan bucagindan Leninist sola bulasan, sempati duyan herkes, benim bildigimi bilir. Gayet tabii ki, herkes, Leninist sol'un humanizmle hic alakasi olmadiginida bilir... Bu durumda biri cikiyor ve mesela benim sol'u humanizm sanan bir zir cahil oldugumu soyluyor... Sana kisaca bir ornek vereyim , hangi tiplemelerin, ne tur ortamlarda bu angutluga, yani sol'u humanizm sanma cahilliginde bulustugununa dair. 1974 Aralik ayinda, ODTU'ye MHP saldirisi oldu ve devrimcileri uyandirdilar resmen. Daha sonra belki hatirlarsin, Milli Cephe hukumeti bu uni'ye, Hasan Tan isimli bir MHPliyi rektor olarak atadi. Adamda uni'nin tum administrasyon ve hizmet sektorune MHP miltanlarini yerlestirdi. Daha sonrada bunlardan bir tane bile kalmadi ve ODTU, o cok kizgin siddet donemlerinde Ankara'da MHP'li barindirmayan, fistik gibi muhabbetin oldugu bir mekana donustu. Iste bu donemlerde ve belkide hemen seksen sonrasi, kavgasiz, olum korkusu olmaksizin( okul icinde) belkide yatili okuyan genclerdeki solculugun hatiri sayili bir kismi, hele birer adette kiz arkadas buldularsa, romantik sol muhabbeti falan, iste okullarini bitirip, hayata atildilar. Burada, acaip zirzop biri, kendisinin bildiklerinin hic kimse tarafindan bilinemeyecegi veya bilinmemesi gerektigi gibi arizali yaklasimi huy edinmis durumda...Adam hala o yillarda duruyor ve aslinda " sol'u humanizm zanneden zir cahiller" olarak, inan bana kendisini tarif ediyor; zira, kendisinden baskasinin su anki o ilkel dusunceye karsi yeni fikir gelistirmis olabilecegini asla goz onune alamiyor... Mesela, yine ayni zirzop, poz icin , benim gibi Kurdlerin sonunun fazism oldugunu yaziyor; hani senin tam anlamiyla yazdigin, tahsil cehaleti alir, essekleik baki kalir'in asli varya, adam bu tanima cuk oturuyor. Fasizmin mevcut bir devletteki yonetim bicimi oldugundan haberi yok; olsa bile, forumda kimseyi insan , adam yerine koymadigindan, istedigi bicimde mangaldaki kulleri savurtabiliyor her agzindan cikanla ! aklina , agzina geleni rahatlikla savurtabiliyor... nasil olsa her kes cahil bunun gozunde...cunki gecmiste bir yerlerde vaktiyle ogrendigiyle kalmis duruyor ; neyse,demekki bizler Kurdistan cumhuriyetinde, bu kendini " sol sanan humanist" sapsallari oldurup, fasist yonetim kuracagiz, yahu ne denir boylesine artik karari sen ver... Ayni zir zop, Turklere karsi belli oranda vahsiligin savunulmasi gerektigini soyluyor...Ustam burada, artik evrensel hukuk tanimlamamalarinida zorluyor vallahi yahu ! Vahset iskontolu, yarim ceyrek oluyor mu ? Adam forumda yazanlari ondalikla anmaya da alistigina gore, vahset kavramina getirdigi katkinin kesirli olmasinda mahzur gormuyor... Yahu hangisini yazayim, takatim yok, inan bana...Ama bundan boyle bu zirzopun fetva ve nuskalarina cevab yetistirmeye calisacagim. Sahi bir de su, senin ortaya attigin bir konsolosluk, askeri atese meselesi var... Bence kaynagina danisman lazim, iftira olabilir...Ama eger degilse, aklima gelen bazi mizansenleri seninle paylasmak istiyorum. Eger biri Turk konsolosuyla enseye tokat olursa, o zaman mesela konsolos bu sahsi elci, askeri atese vs ile tanistirdiginda nasil hitabedecek sence ? " sayin elcim, size Kurdistan'in has evladi Dr. baytari'ni " tanistirmak istiyorum, diyebilirmi sence ? Demeyecek elbette; tam tersine " size bilmem neredeki Turk toplumunun ileri gelenlerinden Dr Baytari'ni takdim ederim" der, degil mi ? Peki bu durumda, Dr baytari'nin suratinda azicikta olsa kan basinci vesilesiyle bir kizarma mi olur, yoksa forumdaki yazilardanda anlasildigi uzre, gayet piskince bir siritmami ? Bitmedi, dur... E simdi bu kadar enseye tokat olundumu, sence bu Dr Baytari, balo'ya cagrilmazmi ? Hani su sey balosu yahu, Kurdlerin olum fermaninin tum dunyaya resmen ilan edildigi 29 Ekim Cumhuriyet bayraminin kutlanmasi resepsiyonundan bahsediyorum... Kimbilir belkide Dr baytari 29 Ekim balolarinda, yakasi gri sim islemeli frak bile giyiyordur, yakisir, ne de olsa konsolosla enseye tokat iliskisi mevcutmus ! Acaba bu toplantilarin yegane nutuk ve ajitasyon konusu olan , adini vermeden Kurdlere kufur furyasi ve terorizm nitelemelerinin havada ucustugu ortamda, Dr baytari ne dusunur sence ? Bitmedi dur hele; bunca samimiyetten sonra, bir de anma merasimine cagrilmasi kacinilmaz olmazmi sence ? Anla iste yahu, Dr Baytari'nin kardes halki Turklerin atasinin 10 Kasim olum yildonumunu anma merasiminden bahsediyorum ! Kafani sisirmis olmayayim simdi, burada vakit cok gec oldu, biraz daha durup, yatacagim. selam ve iyi gunler diliyorum Canbek

hasan 12 subatta (yani yaklasik 2 hafta once) soyle yazmis (kontekste tahrifat olmadigini kontrol etmek isteyenler icin yazinin tumunun linki: http://www.newroz.com/forum/read.php?1,21126,21205#msg-21205) hasan in canbek oldugunu canbek kendi aciklamis durumda. iki hafta icinde buyuk degisiklik mi buyuk kisilik bozuklugu mu diyelim. malllar ve melzemeler ortada-buyrun .... KFD, Canbek'i rizgari forumunda, sen ona buna ve seni ilgilendiren irgalamayan her konuya sapka atarken, ihbar etti. ustelik bu adama sahsi bilgilerini canbek vermis. ve adam alenen ihbari patlatti, zamanin forum yonetiminin gozune girmek icin; o daha evvelde asiretistan forumunu hacklemekle kalmayip, bir de bununla ovunmustu. kimse sesini cikarmadi. bak burada da forum yonetimi sesini cikarmiyor, bazilari farkli mahlaslarla yahu niye boyle yapiyorsun, cok iyi adamsinh, hadi baris vazgec, cart curt yaziyorlar. konu barismak kavga etmek degil ki ? KFD'ye hitaben yazma biciminde hala derin bir urkeklik, korkaklik var, ama bana karsi aslan kesiliyorsun; cunki sonucunda benim, pislik yapmayacagimdan eminsin. korkularinin esiri olacak kadar bencil bir adammissin sen ! fy pohpohlar, sen poh pohlarsin, bir kac dangalak daha var, onlarda sizlerle ayni gemide...

Aktarici mubarek, ulen bu kadar tahsilli, bilgili, yetiskin bir adem oglundan boylesi cocuk kafali nasil peydahlaniyor, senin dikkatini cekeyim; ulen kormusun, Kenan ozur diliyor, bende ondan...Bugun 12 Subat mi ? Millete verdigin fetvalar arasinda uygarlik dersleri bazan listenin basinda bulunuyor, simdi niye isine gelmedi ? Eh ben dangalaksam, pasa gonlune gore yorum yapip, utanmadan bana ona buna saldiri malzemesi hazirlamak aczine dusen arkadasina ne demeli, bilmem ki ? Bana kalirsa arkadasin artik her aklina geleni bizim kasabanin delisi gibi ossurmasa iyi olur. Solculugu humanizm sanan zir cahilmisiz bizler, bilmem ne ? Hadi oradan sapsal adam, makyaj silindi ve altindan simarik bir burokrat cocugunun surati belirdi.Buna tartisma degil, kavga bile demezler, kendinde utanma yok bari benide kendine ortak etme !

Ikinizin de tavrına şapka çıkarılır. Kenan'la oluşan dargınlığa, özür dilemekle yaklaşmak, erdemli duruştur. Ama malumunuz, Beko Ewan'lar da rolunü oynayacaktır. Bunu Bekoy'a fazla görme. Bu vesileyle selamlar.

12 subatta baska bir yazi murat hasana soyle yazmis: "tarzini ve psikolojini gozde gecirmen umuduyla Gönderen: murat (IP Kaydedildi) Tarih: 12 February, 2009 15:27 hasan bak orta uzunlukta yazinda kac satir kisisel satasma var (sen de benim sana hitaben yazdigim bir oecki yazida beneri bir derlemeyi yaabilrsin): " ---- ama kendini ispat derdin, basina problem acacaga benziyor..... ........bu iddia o senin arrogant kafanda yatan bir seri uretimin mamulu. .....sablonlara endeksli bakislar, bazi virajli tartismalarda zorlanabilir; durumun bu senin. --sen ona buna ve seni ilgilendiren irgalamayan her konuya sapka atarken, ihbar etti. --KFD'ye hitaben yazma biciminde hala derin bir urkeklik, korkaklik var, ama bana karsi aslan kesiliyorsun; cunki sonucunda benim, pislik yapmayacagimdan eminsin. --korkularinin esiri olacak kadar bencil bir adammissin sen ! --fy pohpohlar, sen poh pohlarsin, bir kac dangalak daha var, onlarda sizlerle ayni gemide... -- bana yazacagina fobisinden perisan hale geldigin hemswerin solhanli Kenan Fani''ye yaz da hic olmazsa adamin ihbarini duzelt ! --kiskancliktan catlamaman umuduyla, ne de olsa yetiskin akli bsinda adama ihtiyacimiz var ve sen de onlardan birisin..." sen bu yazdiklarina gonulden iman etmis olabilirsin. ben de bastan sona husnu kuruntu diyorum. sen de inanmiyorsun. e ne yapacagiz? bu tur iviri ziviri yazilarda kaldirip tartisacak ise bunlarsiz tartisacagiz. haydi bir satir satasma oluversin (huyluyu huyundan aniden vazgecirmek oyle kolay degil, gercekci bir beklenti de degil). bu halinle cekilmiyorsun-haberin olsun! Murat " merak ediyorum-bu ozur hevesi KFD de sik tezahur eden bir semptom peki canbek neye gore ozur diliyor? uygar tiyniyetsiz-akli sira uygarlik gosterisi yapacak!

Özür enflasyonu insanlık enflasyonunla zıtlık teşkil eder. Özür dilemek önce insani bir tavırdır, sonra kendisiyle ve çevresiyle barışık olmanın gereğini kavramış uygar bir davranıştır. Özür dilemek, mevcut ihtilafların çirkin yöntemlerle sürdürülmesinin önünü kapatarak ilişkilerin insani tarzda devamına ve uygarca ilişkilerin pekişmesine imkan sunar. Bir insanın hatalarını görerek ısrar etmemesi, ısrarın getireceği üzüntüleri düşünerek tavrını yönlendirmesi ise işin ahlaki boyutuna tekabül eder. Kuşkusuz her toplumda esas aldığı sosyo kültürel değerler itibarıyla farklılık arzetmesiyle birlikte ahlak insanlar içindir. Özür dilememnin karşıtı ilkelliğin buyurusu olan kıssastır. Kıssas kibiri esas alır. Kıssasın felsefesi insanın ancak hatalarını görebildiği ve dersler çıkarabildiği ölçüde gelişebileceği gerçeğini gözardı eder. Toplumun genel yararlarından çok rakiplerine zararı esas alır. Uzlaşmacı değildir. Buyurgandır, ilkeldir ve haristir. İnsalığınızı erozyona uğratarak değerini düşürmeniz yerine gerektiğinde özür dileyerek genel anlamıyla insanlığın yüce tutulmasına çabalamanız herkes için uygarca ortama hizmet etmenin dışında ahlaki olanıdır. Birileri ahlak kurallarını tanımamanın ötesinde genel olarak kural tanımam diyebilir. Kuralsızlık yada ahlaksızlık olarak nitelenebilecek bu davranış tarzı da sonuçta bir nevi ahlak ve kuraldır. Ahlak kavramının sosyal çevre, edinilen eğitim ve içinde yetişmiş olunan kültürel dokuyla şekillendiği gerçeğine bakarak burada bizlerin aramızda işlerlikte bulunan kuralların ve ahlak anlayışının dışarı ittiği davranış türlerinin temelinde hangi eğitimlerin, hangi aile yapısının, hangi sosyal çevrenin, filosofi ve mentalite bağlamında hangi değerleri esas alabileceğinin fotograflarını sunduk. Objemizin bizzat kendi söylemi ve saldırganlığı ayrık otu gibi marjinalleştiğinin itiraf belgeleridir. Bütün bunların ötesinde kişiye hakaret, ağzı bozukluk, yalan, yanıltmaca, açıklıktan kaçınma, tacizle ve sair saldırganlık yöntemleriyle sindirmeyi, hegemonya kurmayı amaçlama, bilgi birikimi haklılığını kanıtlamaya yetmediğinde yada görüşlerinin yanlış geçersiz olduğunu anlamak istemediğinde kavgaya başvurma yeryüzündeki uygar toplumların istisnasız hepsinde kınanan ve reddedilen davranışlardır. Bu yöntemleri uygar toplumlar insani davranışın bir türü olarak tanımlamak yerine davranış bozukluğu olarak tedaviye muhtaç arazlar bağlamında kabul edip gereğini uygulamak durumundadırlar. Bugün burada Filistinli çocuklarla ilgili hassasiyet ardına saklananların Pul Köyü'nde sivil ve savunmasız insanların katledilmesi canavarlığını (ki katledilenlerden biri deli diye diye tabir edilen doğuştan beyin özürlü, diğeri 75 yaşında felçli bir hastaydı) insanlığa duyurmak isteyenlere "göt" sözcüğünü saldırı ve karalama silahı haline getirecek düşkünlükte sınır tanımadığının sabıkasını değirmen taşı gibi boynunda taşıyor olması bizlerin bilgilerimiz arasında. Aklınızla düşündüğünüzü kıçınızla seslendireceğinize, karşıt dahi olsa, gayriinsani dahi olsa onurlu karşı koyuşlarınız kadar onursuzca düşkünlerinizin altına da insan gibi gerçek adınızı kimliğinizi dikinizki insanlık aleminde hiç değilse insana sayılasınız. Burada insanlık sözcülüğüne yatanların Pul Köyü'nde insanlar katledilirken ortaya koydukları cinayet yanlısı tavır bize bir halk tekerlemesini hatırlattı. Hamilinin lügatçesine uygunluğu dolayısıyla ilgili lügatçeyi istimal edenlerin anlayabileceği dille yazmaktayım.. "Bacı bacıya öğüt verirmiş çıkar dama göt verirmiş.." Bizde göt kelimesini kullanmak caiz değildir ama kullanımını kanıtsatmak isteyenlere başka edebiyat türüyle muhatap olmanın gereksizliğni dikkate alarak insan bazarında yer almak isteyenlerin ağzı kadar götlerinin sağlamlığı esastır demekle yetiniyorum. Bu götle insanlık, bu düzeyle uygarlık serdetmek senin işin değil Murat Öztürk.. Biz senin götünü daha önce de görmüştük.. Pul katliamında.. Kuyruğuna bağlı tenekelerin herbiri ayrı sesler veriyor. Canbek'in dediği gibi herbirini ayrı-ayrı incelemeye kalksak günler sürer. Yine de sen kaşındığın zaman sağa sola sürtünerek taşebini yetiştir. Kaşağı hazırda bekliyor, elbirliğiyle seni tımar ederiz. BB geliyormuş.. İşte düşkünlüğün bir resmi daha. Kuyruğuna bir beş gün içinde basmakla kaç mahlas değiştirdin bir sayıversene.. Her şey olupta kendi olamayanlara iyi bir örneksin. Hastasın hasta.. Tedavi yerin forumlar değil. Senin tatminden çok tedaviye ihtiyacın var.

Alanin deyimiyle "yahu" kafayimi yedin Hemdo. Ben halbuki Hemdoyu hem sevmis ve hemde saygi duymustum. Gidip tekrar Canbek olupta, ismini bile telefuz etmek istemedimgim zatla bu kadar ölcüsüz sarmas, dolas olmakta neyin nesi? Sizde hicmi alahki ölcü yok? Hicmi prensip yok? Yahu sizler ne bicim yaratiklarsiniz? Daha fazla yazamiyacagim, midem bulandi Hemdo. Rezalet, rezalet................. Size baytar degil, gaz sobasi yakacak biri lazim. Naletli yaratiklar

keko, keko Kirici konusuyorsun keko; insanlarin birbiriyle barismasina degil,once Kurd milliyetcisine durduk yerde kufreden "apolitik" fetva yagdirana bak; kendi soyuna " it soyu" deyip,yine kendi soyuna irkci hezeyanla saldiran Filistin lideri dumbuk Arafat'a ,tebasi katillere kendi irkindan daha hos gorulu davranan " apolitik" zirtoya bak... Bosver bizim kavgamiza, on yildir biz cocuklar gibi kavga edip, barisiyoruz; ama kendi soyumuza " it surusu" demedik , kavga ederken birbirimizle... Fark bu iste ! Bana karsi hata ediyorsun, bu hatayi, bu karalamayi, bu kizginligi hele senden hic hakketmiyorum... gozlerinden operim hasene hemo

nitling canbeg ve aliaslari cocuklara acimam ne demek? sen bu husuta kivran dur ben de bu tur laf edenlere ne diyecegimi yazayim it surusu baytar soyuna mi dedi? babasi bile couklara acimam derse it surusune onu da sokar soy sop manyagi irkciliga temayullu deyince de itiraz ediyorsun irkcilik temayulu icinde devlet mi lazim? seni hiyar seni hayvanlar aleminden cikartip nebatat alemine soksam da sizlanacaksin bu halinle insan degilsin kebaplar yaniyor git isine bak! Batmanli BADMAN hakkadene hakareti basar defalarca mottoyu yazmistir muhabbetin manasina muhannet musubetin medlulune musubet vardiya gulu pohpohcu sexo ya hormetler

Batmandan palan ısmarlamakla eşşek değişmiyor. Zerduz palan ursan merkep yine merkeptir. Mahlas değiştirmekle bed maye aslın değişmeyeceğine göre, sen iyisimi eşşeği değiştir. Kuyruğuna bir bastık bukalemun gibi renkten renge girdin. Teneke bağlanmamış bir eşşek tiplemesi yaratman lazım. Edebi ve ahlaki algılayışın yetermi bilemem ama bu halinle eşşekliğini kanıtlarsın ancak. Aynı eşşeği boyayıp yeniden pazara sürmek Kayseri'ye istinaden torkların zeka parıltısına izafe olunur. Kişilik kodlarının belirlenmesinde müessir kültürün anlaşılması için bu zirzopluğun dahi bir nevi göstergedir. Kürt olmaya çalış devşirme beyinli eşşek..

Artik bir husus iyice berraklasti; sen apolitiksin ! Kimlere benziyorsun biliyormusun, ABD Irak'i isgal ederken " emperyalizmin yardimiyla kurulacak Kurdistan'i istemezuuuuk, gururumuza dokunuyor " diyen angut Turk solcularina...Zaten solculugunda ormantik mecralarda yesermis, oylece donmus ve kalmis... Bir daha durmadan kendini ovup, burada milleti fikri anlamda hakir gormezsin umarim.Baksana yazacak bir sey kalmadi, bu defa da beni irkcilikla sucluyorsun. Ulan zirto, madem irkci devlette yasamazsin, ne bok yemeye her Allahin gunu Turkiyeye gidersin ? Turk'un irkciligindan hosnutsunda, benimki mi sana dokunuyor ?Seni degil, kralini burustururum ben, hic bir halta cevap falan verdigin yok ! Cogu yazi diye astigin ossuruktan terane ezber-kopyalari gozden gecirecek zamanim olsa, her birinde bir digerinden beter apolitik zirvalar bulurum. BB yetmez bana oglum, Norvec kraliyet ordusunuda getirsen, apolitik essek, yine essektir. Gel sen Ihsan'dan o kurban olman gereken Kurd Milliyetcileri adina ozur dile, Kenan ve Sexo'dan da terbiyesiz arrogantligin icin, mesele kapanir gider. Ben ozur mozur istemiyorum...Kasindin, sana elbirligiyle biraz yardimci olduk, bu yeter. Artik daha fazlasi foruma sigmayacak durumda...Zaten konuya dair kavgaya yol acacak, hakaretlerini katmerleyecek bir durumda kalmadi. Hatana ragmen, bizim buyuk degerimizsin, onu bil. eski ama her zaman dost Canbek

Canbek Hocam, Filistin meselesi üzerine ilk yazıyı Halim Kar kardeşimiz foruma astı. Ona cevaben aşağıya aktardığım 30 Aralık 2008 tarihli yazımı foruma astım. İlk ve tek tepki Saygıdeğer Hanife'den geldi. Senin yazılarında tonunu daha da ağırlaştırdığın tarzda İsrail yanlılığı öneriyordu. Benim yazımın özünü kavarmadığını düşündüm. Benim özel olarak filistinlilere değil bütün dünya milletlerine bakışımda, yeryüzünün bütün sivillerine, savunmasızlarına, kadınlarına, çocuklarına bakışımda ısrarla muhafaza ettiğim samimi bir duruşum hatta bir inancım vardır. Sivil ve savunmasız insanların katledilmesini hangi sebeple olursa olsun, katledilenler hangi dini yada etnik gruba mensup olursa olsun katiyetle kabul etmem. Olayı bir vahşet olarak gördüğümden faillerini en sert biçimde kınamaya ve mahkum etmeye çalışırım. Böyle biçimlenmemde kürt oluşumun dolayısıyla milletimin sivil-savunmasız insan ayrımı yapılmaksızın katledilmesinin rolü yada etkisi olduğunu düşünenler bulunabilir. Oysa ben kürt olmaktan önce insan olmanın gereklerine ağırlık verdiğim için tutumum budur. Hanife farklı düşündüğü halde ne kınadım ne yerdim. Aramızdaki farklılık ciddi bir farklılıktı. İsraille müttefik olmak adına sivil insanların katledilmesine, çocukların katledilmesine rıza göstermenin insanlığımı siyasi düşüncelerimin dümen suyuna endeksleme riski taşımakta olduğunun bilinciyle bu anlamda bir İsrail yandaşı olmamın imkanı yoktur. Kaldıki İsrail'in, özel olarakta Türkiye yahudilerinin kürt karşıtı tutumlarını da yıllardan beridir mercek altına almak durumundayım. İsrail'in Güney'e ilişkin tavrı bile ikriciklidir. Kürtlerin Kerkük sorununda Türkiye'nin tazyikiyle yalnız bırakıldığını düşünenler çıkabilir. İşin gerçeğinde Türkiye, İsrail'in ve yahudi lobisinin desteğiyle Kerkük konusunda baskı sağlayabilmiştir. Kuzey'e dair politikaları ise al takke ver külah düzeyinde kirli bir işbirliği olarak sürmektedir. Mayından temizlenmesi planlanan Suriye sınırındaki milyonlarca hektarlık tarım arazisi hiçbir karşılık alınmadan İsrail'e bırakılmıştır. Bunun dışında israillilerin 2001 yılına kadar Urfa ve Harran ovasında yaptıkları toprak alımı 25 milyar dolarlık bir hacme sahiptir. Bunun karşılığında İsrail Türkiye'ye ne vermektedir sorusunun karşılığı benden çok ateşli İsrail yandaşlarınca sorgulanması gereken bir konudur. Bütün bunları niçin açmadım ve tartışmadım, tüm bunlar niçin Hanife'yi (lütfen teşbihimi bağışlasınlar) "[i]it sürüsüne[/i]" dahil etmedim yada "[i]ilkel milliyetçilikle, dangalaklıkla[/i]" suçlamadım? Önce bu tarz benim haddim değildir. İkincisi Hanife kardeşimiz düşünmektedir, düşünce üretmektedir. Her şeyden önce düşündüğü için saygıya derğerdir, dahası, düşüncelerini açıklamasına katılmadığıdım düşünceler olsa bile düşünce bağlamında saygı duyarım. Paylaşmasına, aydınlatmak istemesine şükranla karşılık veririm. Bu borçmudur? Evet borçtur, hem düşünce adamlığının hem centilmenliğin gereği olan bir borçtur. Uygarca davranış saygıyı ve tahammülü gerektirirken hakaretin saldırının gereği nedir? İnsanların hatalarını hakaretlemi düzeltiriz? İnsan eksikliği hakaretlemi giderilir? Bunu yapan üniversite düzeyinde dersler veren bir zıpır olduğu için suçu ikiye katlanıyor. Yaptıklarını bilmezikten değil bilinçli olarak ve sitematik şekilde yapıyor. Zirzopun kendisi adama sayılsa, düşünceleri düşünceye sayılsa ne gam. Sirac Bilgin'in despotluğunu, düşünceye tahammülsüzlüğünü, profaşistliğini diline dolamaktan dili mayasıl oldu. Sirac Bilgin farklı düşünenlere bunun ölçeğinde galiz ve düşkünce küfretmemiştir ve etmez. Burası türk tarzı medrese değil. Olsa bile kimsenin bu zıpıra hocalık payesi veresi yok. Olgulaşmamış, asosyal zıpırın teki hepsi bu kadar. Neyse geçelim zıpırı devam edelim. Benim yazım çok dikkatli ve net şekilde insan yaşamına önem atfeden bir yansızlık tahtında İsrail'in varolma hakkını öne çıkaran ve içtenlikte savunan, bu anlamda İsrail yanlılığı içeren bir yazı olmasına rağmen Hanife'nin bu yazıyı eleştirirken tek dayanağı İsrail'in kürtleri dostu olduğu iddiasıydı. İsrail'in çocuk katliamları da dahil olmak üzere birçok hukuk ve insanlıkdışı eylemini "dostluk" argümentiyle es geçen görüşün kürtlerde modern ve uygar olma tarzını eşzamanlı olarak üstleniyor gözükmesine "Solaxi" dikkatinden atfedilecek çok nazar vardı.. Karşı düşünce serdetmedim. Başkası da sesini çıkarmadı. Arkasından senin yazın geldi. Senin yazına da sessiz kaldım. Hem senin hem Hanife'nin düşüncelerinde eleştirilecek ciddi hatalar olduğu gibi oldukça haklı ve doğru belirlemeler de vardı. Sonuçta bir forumda düşüncelerimizi açıklıyoruz, kısmen de sınıyoruz. Farklılıklar olması son derece doğal. Farklılığa gocunulmasını bile anlayamazken saldırlmasını asla kabul etmem. Benim yazımın filistinlileri hiçbir şekilde savunmayan ama sivil ölümlerine net tavır alan içeriğine İsrail yandaşlığıyla karşı çıkan Hanife ne olduysa oldu aniden 180 derecelik dönüş yaparak senin karşında filistinli çocukların hamisi kesildi. Bilirsin bu zaafları ele aldımmı alırım ve uzattıkça uzatırım. Ancak benim hiç bir kardeşimle şah-mat mantığı izleyerek onu altetme yada zayıflığını gözetme, hata yaptığı anda refüze etme gibi bir niyetim yoktur ve olmadı. Burada yekdiğerimizi tamamlamanın yararlarına inanır bir hattı izleyerek bilgilenmeye ve o ölçekte naçizane düşüncelerimi ifade etmeye çalışıyorum. Benim için bu forumların kullanılış amacı budur. Zatın biri senin yazın yazılıncaya forumda egemen olan açık filistin karşıtlığına çıtını çıkarmadı. Bu nedenle kınamıyorum. Sesini yükseltmesini de kınamam. Haddim değildir. Ancaak.. İnsan yaşamını yükseltmek isteyenlerin insan onurunu gözetmeleri mecburidir. Onurundan arındırılmak istenen yaşamın hiç bir millet ve hiçbir birey için değeri yoktur. İnsani yaşam derken sadece biyolojik yaşam kastedilmez, insan için öngörülen onurlu bir yaşam tarzı talep olunur. İnsan onuru, onun şahsında önemi olan değerler manzumesiyle belirlenir. İnsan onuruna saygı insanın değerlerini dikkate almaktır. İnsan onuruna ve hele kendi milletinden insanların onuruna saldıranların bunu insan yaşamını savunuyor görüntüsü altında yapmalarından daha aşağılık bir davranış yoktur. Bu tür bir savunu aslında insan yaşamının savunusu yerine de geçmez. İnsan yaşamını savunmak insan onurunu savunmaktır. Yaşatın ama onurunu gözetmeyin tavrıyla insana ne tür bir yaşamın reva gördüğünü buradaki her katılımcı anlamak durumundadır. Sizden farklı düşünen insanların onurunu çiğneyerek hangi insanlığın, hangi yaşamın, hangi düşüncenin, hangi özgürlüğün kavgasını verdiğinizi iddia edebilirsiniz? Konunun önemli ve canalıcı bir diğer boyutu kürt olmamızda yatıyor. Kürtler veba salgınıyla yada kuş gribiyle patır patır düşüp ölmüyorlar. Kürtler aşağılanıyor, hırpalanıyor ve inkar ediliyorlar. Kürtlerden esirgenen onurlu bir yaşamdır. Kürtler, onurlarını korumanın kavgasını veriyorlar. Kürtler insanlık ailesinin onurlu bir üyesi olabilmenin kavgasını veriyorlar. Bu gerçeğe rağmen kürtlerin onurunu sistematik aşağılamalarla yaralamak isteyen mahlukları ben şaibeli olarak defterimin kuşku hanesinde gözetim altına alırken senin cömertliğinle insanlık ve hele hele değer bahşetmeyeceğim. Tartışırsa insan gibi tartışsın bir şey dediğim ve diyeceğim yok. Senin güzel hatırına ve sağduyulu önerine uyuyorum. Gösterdiğin senin adına bir insanlıktır. Teşekkürlerimi ve sevgilerimi sunuyorum. xxxxxxxx [b]Solcularımız Marx'ı oynamakla tutturamadı İsa oldular yetmedi Muhammed'i oynuyorlar[/b] Filistin mazlum bir millet. Kürtler gibi ülkelerini işgalden kurtarmaya çalışıyorlar. Filistin'in aslında arap denizi içerisinde yalnızlığa terkedilmiş bir arap ülkesi. Bunun ötesinde araplar tarafından da kırıma uğratılmış. Ürdün'ün 1948'de, Suriye'nin Cisr el Paşa ve Tall el Zaatar'da 1975 yılında giriştiği katliamlar İsrail'in katliamları karşısında birer soykırım örneği olarak tarihteki yerlerini almış vaziyette. Filistinlilerin bu konumunun aslında onları kürtlere yaklaştırması, kendileri gibi bağımsızlık mücadelesi veren kürtlere müttefik yapması beklenir. Ancak durum tam zıddı. Filistin kürtler yerine Kürdistan'ın önemli bir parçasını elinde bulunduran tartışmasız İsrail yandaşı ve müttefiği olan Türkiye ile yakın durmakta, kürtlerle siyasal yakınlığı yok. Türkiye ise Filistin halkının can düşmanı İsrail ile birlikteliğe sahip. Filistinlilerinki fiili durum önünde hayali bir beklenti, subjektif bir yargı, sadece ideolojik bir tercih. Türkiye'yi olduğu gibi değerlendiremiyor oluşları siyasi riziko olmasının ötesinde, karşıt kamptaki ülkelere bağlanmak tahtında kendi çıkmazını kendi eliyle hazırlayan bir öngörüsüzlük, hatta aptallık örneği. Irak ve Suriye her zaman batıyla anlaşmaya yatkın ülkeler olarak anılacaklar. Irak Saddam döneminde de batıyla anlaşmıştı. Bugün Irak'ta BAAS yok, batıya teslim olmuş bir Irak var. Suriye ise her an anlaşabilir. Suriye'nin batı ile anlaşmasının filistinlilere getirisi yada götürüsü hesaplanırken 1975 yılının tecrübelerine bakılmalı. 1975 yılı batı ile ilişkilerini bir nebze pekiştiren Irak ve Suriye yönetimlerinin kürtlere ve filistinlilere felaket getirdikleri yıldır. Her iki mazlum halk 1975 yılı itibarıyla karşılanamaz büyüklükte kayıplar vermişlerdir. Lübnan da batı ile ilişkilerini geliştirdiği her dönemde pozisyonunu filistinlileri geriletmek yolunda kullanmıştır. Aynı durumun yarın İran'da olası bir değişilik sonucu husule geleceğini, İran'daki gelişmelerin de Irak, Suriye ve Lübnan'a örneklerinde olduğu gibi filistinlilerin aleyhine boyutlanacağını kestirmek fazla zor değil. Hamas'ın ittifaklar perspektifi bizim PKK'nin uluslararası müttefiklerini belirlerken izlediği ütopik çizgiyi anımsatır özellikte. Her iki mücadele grubunun da gerçek dostları yok. Dost yerine ikame ettikleri hayali güçler var. Bu derin yanılgı ideolojik tercihle kaçınılmaz bir şekilde ilintili. Kürtlerin filistinlilere hiç düşmanlığı olmadı. Saddam döneminde ve Saddam sonrası dönemde Hamas'ta dahil filistinli dincilerin kürtlere BAAS, Türkiye ve İran rejimlerinin yönlendirmesinde açık saldırıları ve tecavüzleri var. Saddam döneminin birçok katliamında filistinliler yaygın bir şekilde kullanıldı. FKÖ ve o dönemlerin büyük grubu olan El Fatah'ın da bu dönemde kürtlerle ilgili sabıkası var. Kürtlerse tam aksine, bugün filistinlilerin yaptığı gibi bir dönemler ülkelerini işgal edenlerin değirmenine su taşımak anlamında, filistinlilerin safında çarpışmalara katıldılar. PKK, 1982 Lübnan savaşında yüzlerce militanını FKÖ safında İsrail'e karşı kaybetti. Bunun dışında yolu Suriye'den geçen kürt partilerinin istisnasız tümü ceplerinde filistin örgütlerinin kimlikleri, midelerinde filistin inayetinin aşı, omuzlarında filistin silahları, varlıklarına el-muhaberat onayı ve mührü ile arzı endam ettiler. Kürt örgütlerinin birbiri ardı sıra çökmesinin ve kürt mücadelesinin uluslararası alanda itibar kaybederek yalnızlaşmasının nedenlerinden biri de budur. Kürtler filistinlilerden maaş ve silah almakla kalmadılar, ideoloji ithal ettiler, filistin örgütlerinin yöntemlerini ithal ettiler ve o ölçekte kirlendiler. Sonuçta Türkiye'nin payandalığına düşen kürt hareketinin buraya kadar izlediği güzergahta yer alan BAAS rejimleriyle flört, kürtlerin filistinliler eliyle Suriye ve Irak için evcilleştirilmesinden start aldı. Filistinli gruplar, duldasına aldıkları kürt örgütlerini adeta kemirdiler. Halim Kar dostumuzun yazısı bu gerçeklerin ışığında pek anlamlı bir yazı olmamış. Yazısına egemen olan filistin yandaşlığını sivil ve savunmasız insanların yaşamlarının korunmasından ayırıyor, İsrail'in sivil yerleşim birimlerine gerçekleştirdiği saldırıları ve halktan insanların bu saldırılarda yaşamlarını kaybetmelerini kabul edilemez buluyorum. El Qaida gölgesi filistin dinci örgütlerinin kafa kesici, talancı niteliklerine bizzat kürt katliamlarından tanıklığımız nedeniyle, bu unsurlara karşı refleks geliştirilmesini, eylemlilik içerisinde bulunulmasını ise İsrail adına bir hak olarak görmekteyim. Unutulmasın ırkçı-gerici arap denizinde ulusal varlığı daimi bir tehdit altında olan ve gerçekte bu tehditten kurtuluş mücadelesi veren İsrail'dir. Filistin ve İsrail'in birbirlerinin varlığını tanıyarak bölgede kalıcı bir barış sağlamaları her iki halk adına insani ızdırapları sona erdireceği gibi bağımsızlık mücadelesi başlatmış olan kürt halkının daha çok ilgi görmesinin ve dünya gündemine oturmasının yolunu açacaktır. Nasılki fanatik filistin yandaşlığı kelaynak nesline sayılan solculuğun bir saplantısıysa aynı şekilde İsrail'in bokunda boncuk aramakta kürtlerin harcı değildir ve olmamalıdır. Kürtler bağımsızlık kadar hak ve hukuk mücadelesi veriyorlar, bir yandan yahudilerin yaşama hakkını yükseltmek diğer yandan mazlum filistin halkının haklı taleplerini gözardı etmemek zorundadırlar. Aksine bir tutum kürtlerin kendilerini ve haklılıklarını anlatabilmelerinin önünde mania oluşturur. Bizlerin ne filistin halkının arap ırkçılığı ve radikal islamdan esinlenen vahşi eylemlerini ne de İsrail'in vahşet derecesinde sivil halka ayrım gözetmeksizin yönelttiği saldırıları tasvib edebilme yada arkalayabilme lüksümüz olmadığı anlaşılmalıdır. Vahşetin mağduru olanların vahşete arka çıkar konuma düşmeleri traji-komik nitelemesinin tanımlamakta hafif kalacağı kavramları çağrıştırır. Bizler özgür ve uygar bir toplum hatta dünya kurulmasının yanlısı olmak zorundayız. Filistinlilerden tokat yemiş bir milletin mensupları olarak diğer yanağımızı çevirmemizi isteyenler de olabilir, hatta onların safında yer almak suretiyle kürtleri Hamas'ın ütopyasına piyon olarak dahil etmek isteyenler de çıkabilir. Eğer PKK'nin geçmişten bugüne geliştirdiği ittifaklara bakılırsa aramızda böyleleri zaten var ve kürtlere faturasının ne olduğu hepimizin malumudur. Bu tavrı reddederken aksine tutum geliştirmek için daha kötü yerlere savrulmaktan kaçınmamız gerekeceği açıktır. Solcularımız Marx'ı oynamakla tutturamadı İsa oldular yetmedi Muhammed'i oynuyorlar. Bu karikatür tavrın karşısında yer tutmak için liberallerimizin Musa ve Davut rolüne soyunmaları gerekmez. [b]30-12-2008 Kenan Fani[/b] xxxxxxx [b]Gönderen: Hanife (IP Kaydedildi) Tarih: 30 December, 2008 07:44[/b] Sn. Kenan Fani, Aslinda Filistin 1947 yilinda BM planini Arap ulkelerinin "Israil'e Orta Dogu'da yer yok" soylemine kanarak ret etmesiyle hatalar zincirine basladi. O gunku planin haritalarina baktigimizda Israil icinde daginik vaziyette 4 kantondan olussada birinden digerine gecisler vardi. Yani Israil'e mahkum degillerdi. Bugun ise devlet olsalar dahi alacaklari 4 ayri kanton ve birinden digerine gecmek icin Israil kontrolunden gecmek zorundalar. Yani devlet ama topraklari icinde ozgurce seyahat edemeyecekleri sozde devletleri olacak. O plani begenmemesine ragmen kabul eden Israil devlet olmanin verdigi avantajla begenmedigi plana da istedigi sekli verdi. Filistin icin ise begenmedigi plan bugun icin ulasilmasi imkansiz bir hayale donusmus vaziyette. Dediginiz cok dogru Filistin ve Kurdler birbirine yakin olmasi gerekirken Filistin ayni sekilde yaklasmadi hic Kurdlere. Kurdlerin devlet olmamalarinin bunda etkisi buyuk. Sonucta ben de olsam 'kelin ilaci olsa kendi basina surer' diye dusunurdum acikcasi. O yuzden onlari bu konuda pek suclamiyorum. Diger bir etken ise, Filistin'in hala yedigi kaziklara ragmen bu ulkelerden medet ummasi. Kimbilir belki de baske careleri olmadigi icindir, yani 'denize dusen yilana sarilirmis' diyecegim. Diyecegim ama coktan bazi dersleri cikarmis ve ona gore politika degistirmis olmalari gerekirdi. Bunu yapmadiklari icin dogru analiz yapip cikarilmasi gereken dersleri cikaramadiklarini da dusunuyorum. Galiba hala Arap milliyetciligi hakim.. sasilacak ve aciklanamayacak bir durum bence bu. Benim cok yakin arkadaslarimdan biri Filistinli, Filistin mucadalesinin nasil surekli kaybeden ve surekli geriye giden mucadele oldugunu soyleyinceye kadar boyle bir degerlendirmeyi hic yapmadigini hayretle gormustum. Aklim almamisti nasil olur da verilen mucadelenin getirdikleri goturdukleri diye bir tartisini yapmaz diye. Ya cok duygusal bakiyorlar olaylara ya da hala bos hayalcilik hakim goruslerine. El-Fetih artik en azindan hatasini kabul etmis gorunuyor gunumuzde ve eski "Israil'e olum' sloganini birakmis vaziyette. Hamas ise hala Israil yok olacak yerine Filistin devleti kurulacak soylemine sariliyor. Hic bir gercekciligi olmayan bu soylem ne yazik ki hala Iran gibi ulkelerce kendi cikarlari icin destekleniyor. Olan da zavalli Filistin halkina oluyor. Akilli olamayan halk ne yazik ki bedelini cok yuksek oduyor. Icimizdeki 'bizim hersey gucumuz yeter' diyen hayalcilerin de cok dikkatle izlemesi gerekiyor Filistin'in dustugu durumu. Mutlaka ve mutlaka birilerine dayanmak zorundayiz, su anda o birileri de ABD ve Israil. Filistin halkina elbette uzuluyoruz ama bizler kendi cikarimiza gore davranacak kadar akilli olmak zorundayiz. Bizim cikarlarimiz da Israil'i isaret ediyor. [b]Sevgiyle kalin, Hanife[/b]

Re: gerekli tartisma, net doktoru, fasizm vs Gönderen: Hanife (IP Kaydedildi) Tarih: 25 February, 2009 15:12 Cocuklar gibi dunyanin en masum canlilarina acimak ne zamandan beri insanlik abidesi olmak anlamina geldi? Sizin asagidaki yazinizi tamamen berbat eden sey insanliktan cikmayi milliyetcilik olarak sunmaniz. Yani oyle bir yazi yazmissiniz ki Kurd milliyetciligi 'kin, ofke, sevgisizlik, acimasizlik, kana susamislik, katillik' gibi ne kadar kontrol edilmesi bir toplum icin gerekli olanlari barindiran bir kavram olmus cikmis. Milliyetcilik sadece ve sadece kendi halkinin cikarlarini birinci planda tutmak ve kendi halkinin cikarlarina uygun olarak davranmaktir. Daha otesinin daha baska tanimlari vardir. Kendi insani degerlerini kaybeden birinin kendi halkini dahi seveceginden suphe ederim. Cok kolaylikla bazi Kurdleri de 'Kurdlere zararli olduklari icin' rahatlikla oldurebilirsiniz, oldurulmelerini onaylarsiniz. Alt tarafi 'zararli bir mahlukat' olarak gorursunuz onlari da. Sahi siz karsi cikiyor muydunuz PKK"nin bazi 'zararli Kurd mahlukatlarini' ajan veya baska suclamalar altindan ortadan kaldirmasini? Cok buyuk celiski olur sizin adiniza da... Hanife

Arkadaslar bu vatandasi artik rahat birakmak lazim, bunun poravaksiyon yapma bilecek kadar yeteneginin oldugunu zanetmiyorum;neden mi dersiniz daha az once vardiyelerimden haric ekstra bir is icin kendisini sermayem olarak pazara surdugume pisman oldum,dikis tutmaz bu Baytari bu saatten sonrada Moulin Rouge sokkaklarinda temelden birakiyorum artik ozgurdur, olsun akceden zarar kar haneme dostlar sagolsun diyelim.Bu konu kapandi acimdan...

kontrolu yitirince ne derecede edepsiz olabilyormussun. benim saga sola hakare ederekn yakistirdigim sifatlar neydi? it surusu esseek kafali kalin kafali zivanadan cikmis dangalak ve ruh pezevengi sen ne yaptin? pezevengligi cok tuttun, sahiplendin ve hakarete karsi br ilke sahibiymis gibi yazareken bak bugun hangi cinsel sapkinliklari dile getiriyorusun. tercihler zihniyeti yansitr mi yansitmaz mi? uzerine dusun vardiya arasinda ancak bir sey kesin ahlaki acidan tutarsizin brisin- illa tutarli olunmak zorunda degil ama insan once kendini tanimali. ben hakaret ederim edecegim yalandan etmem demem, fazilet timsali gibi cikip ona buna hakaret ettigi icin ayiplayici yazi yazdiktan sonra en agza alinmayacak seyleri e kulanan yalancilara benzemem. benim hakaretlerim seni secimlerin gibi karanlik bir dunyanin urunleri degil. ya hayvanar aleminden ya nebatat dunyasindan ya da ruhlarini peskes ceken insanlara (pohpohculara) bunun agir bir problem oldugun anlatacak metaforlar ile olur olacak. simdi kirmizi degirmen mintikasi hakkinda filim ve revusunun otesinde bilgim yok anlat bakalim o mintikadaki deneyimlerini madem kizinca brini oraya atiyorsun demek ki var bir hikmeti-MR dan cok zihninde neler var onu ogrenmis oluruz. yeni seyleri ogrenmeye karsi koylu (pardon isci sinifi) direnisin var ama ben dayananam freudian slip diye bir terimi duydun mu? duymadiysan oyren vardiyalar arasinda ne kadar enerjin ve vaktin kalabilyorsa o kadar ogreneceksin! gocunmasan ben den oyreneceksin ama bir kurd den ogrenmek agirina gidiyorsa(!) istersen fransiz bir hoca bul gerci onlar bedeva ogretmezler. canbek konuyu kapatiyor ben de ilk vakit buldugumda seminal bir notla kapatacagim bu it dalasini dalas it dalasi idi ama konu cok onemli kulturel bir konudur. senin ikiyuzlu bicimde yedigin herzeyi ben unuturum sen sakin unutma-ogren! BB bilmeyene bildirir essege semerini giydirir

canbek konuyu degil, kavgayi kapatiyor galiba hocam.bahsettiginse, " kulturel" degil, tamamen siyasidir.bana kalirsa, konuya dair tum dusuncelerin ve tesbitlerin, milyonlarca defa legal-illegal kurdi siyasetlerce dile getirilip, sonunda " trt ses xerbe" de, o da gavurun baskisiyla sonuclanan surectir.bundan sonra yazilabilecek olan bazi konulara dikkatle yaklas, klise, yazacak olanin yillarca savunupta bikkinlik ve yenilgi getirdigini gordugu olgulari, kimse bilmiyormuscasina yazma bana kalirsa. vahseti falan herkes ezberledi, bunu anla ne olur ! dusun bir kere, ister kulturel ister sinifsal olsun kurdler, dunyada ismi bilinen milletlerin hic birinin gectigi surece, su veya bu bicimde dahil olmadilar, olamadilar, edilmediler.sonuc kocaman bir hiclik dunyasiyla basbasa kalis. bir hususu daha dusun; kurdlerin son kirk yillik mucadelesinde trajik the end, esasen su an zit gorunen, savasan ve barisci kalan parti-hareket ve gruplarin tamaminin ayni ideolojik-politik formasyonun urunu olmalarinda yatiyor.hic savasan ve barisci taraflarin ayni ideolojik tutumu muhafaza ederek birbirlerine dusman olup, tam tersi aksiyonlarin icinde bogusmalari mumkun olabilir mi bilimsel olarak ? olur, bal gibi olur; nitekim oldu da.sen,iste bunu anlamiyorsun. merak etme yalniz degilsin bu rotada. anlayabilene, argumanlarina snobby degil, dikatle bak, izle. savunulan hastalikli degil, tam tersine millet olma asamasinda, surecinde- artik ismini sen koy- tesbit edilenlerin ifadesidir sadece. unutma, aklinin bir tarafina kazi bunu; savunduklarini, itirazlarinin kaynaklarini evrensel hukuk cercevesinde dile getirenler, daha evvel su an kinadiklarini-yapilmamasini dile getirdiklerini formule edenlerin kulturunun urunudur. biz, yaptiklari zulm, her sart altinda yanlarina kar kalmis bir dusmanla icice yasiyoruz.saglam internal ve external destek bulan sadist dusmanla, senin ve apo ile kemal bey veya digerlerinin tirtlamaya mahkum " kardeslik" naralariyla basa cikilmaz. yenilgi her sart altinda piril piril gorunuyordu ve gerceklesti. siyasetin, bildigin gibi, bilimle alakasi yoktur; bilim bir tool, arac, kullanabilene..bazan kullanabilen de havasini alir. bu dunyada, kari kiz dan tutalim, futbol maci icin savasanlara kadar yer var. dikkatli olmani beklerim , tartisilabilecek muhtemel konularda; kurd'un tabu ve zavalli klise, basmakalip sabloncu tekrarlara degil, tartisilmamis olanlarin masaya surulmesine ihtiyaclari var, hatta ucuk bile gorunse, bazi ucukluklarin halklari devletiyle millet yaptigi gerceginide goz onune alarak. anlayabilecegeni dusunerek yazdim, yoksa, girisecegin klasik tepkilerle donanmis muhtelif bilgiyle techiz karsi goruslerinle, tartismayi kazanman imkansiz.ne apo ne de kemal bey ve benzerleri, zit istikamette olsalarda, ayni halti savunduklarindan, savasi kaybettiler, sen tartismayi haydi haydi kaybedeceksin. benden soylemesi...

Merhaba Kenan Muthis yaziyorsun, muthis ! Yazini okumadan, yukariya bir cagri astim; sagol varol demekki, bir anlik cagrima bile olumlu bakabilmissin. Dusuncelerinin farkindayim; daha da onemlisi cifte standardlari aninda degerlendirebileceginin de... Neyse, zaten yukarida karaladim bir seyler saygilarimla Canbek

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.